Kış fotoğrafları çekmeyi çok sevdiğimden olsa gerek kış ortasında Kars ’ı da o meşhur soğuğunda sokaklarında yürürken, karlar altındaki Ani Harabeleri’nde gezerken ya da Çıldır Gölü’nde atlı kızak sürerken hayal etmiştim kendimi. Bugüne kısmetmiş. 15 tatil boyunca verilen iş ve eğitim aralığını fırsat bilip düştük Kars yollarına….
Doğu Anadolu’nun en geniş platosu üzerinde bulunan Kars ülkemizin Kafkaslara, hatta Orta Asya’ya açılan kapısı durumunda. Çok eski ve tarihi bir şehir. İlk yerleşimin 15000 yıl önceye dayandığına dair bulgular bile var.
Kars’ın Tarihi

Tarih boyunca birçok devletin egemenliğine giren Kars, Alparsların 1064 yılında Anadolu’ya düzenlediği sefer neticesinde Selçuklu egemenliğine, Kanuni Sultan Süleyman’ın düzenlediği doğu seferi neticesinde 1534 yılında Osmanlı egemenliğine girmiş. 93 Harbinden sonra Rusya’nın kontrolüne giren şehir 1918 Bolşevik İhtilali sonrasında imzalanan Brest-Litovsk Antlaşması ile Osmanlı İmparatorluğu’na bırakılmış.
Ancak Osmanlı bölgede tutunamayınca önlem olarak 18 Ocak 1919’da Kars’ın başkent olduğu Batum’dan Nahcivan’a uzanan 36.000 km2 lik Günaybatı Kafkasya Cumhuriyeti kurulmuş. 1921 yılında yapılan Moskova ve Kars Antlaşmaları ile de Türkiye Cumhuriyeti’ne katılmış.
Kars Turları
Yaptığımız planlamaya gelince. Herkesin kişisel tasarrufu ama kışın ortası olması, bölgeyi bilmememiz vb. nedenlerle araba kiralamayı aklımıza bile getirmedik. Turları ise değerlendirmeye hiç almadık. Çünkü, tren yolculuğu ve geri dönüş uçak yolculuğu ile 3 gece konaklama, 3 kahvaltı ve 3 akşam yemeği dâhil 4 gece 5 günlük turu ortalama bir değerle kişi başı 1100 TL tek kişi giderseniz 1400 TL (2018) ücret karşılığında satıyorlar.

Diğer taraftan zamanlamalara benim karar verememem (güneşin durumu vb.), ölçüp biçerek çekim yapamamak grup olarak hareket etmenin olumsuz yanları, otobüs ile hareket etmenin yavaşlığı, nerede yiyeceğime ve ne yiyeceğime başkalarının karar vermesi ve bunlar için ödeyeceğim kişi başı bedeli de dikkate aldığımda tur şirketlerini de tavsiye etmiyorum.
Kars’ta Gezilecek Yerler
Soruyorsunuz tabi siz ne yaptınız diye? Yazıyorum. Planımız 5 kişilik ve 3 gece 4 gün olmak üzere gidiş dönüş uçak üzerine kurulu. Kars Harakani Havaalanı’na İstanbul, Ankara ve İzmir’den günde 5 uçak iniyor. Uçaklar sabah saatlerinde olduğu ve otelimiz merkezde olduğu için otel giriş saatinde otelimizde olacağız ve ilk gün Kars’ın merkezini gezmek ve fotoğraflamak için gün batımına kadar yarım günümüz olacak.

İkinci günümüzde Sarıkamış’a değil Doğubeyazıt İskahpaşa Sarayı’na gideceğiz.
Üçüncü gün Ani Harabeleri, Çıldır Gölü, Boğatepe köyü’ne. Havaalanına gidiş dönüşümüzü de ekleyin aşağı yukarı fotoğraf çekmek ve gezmek için 650 km yol yapacağız. Bunların hepsi 5 kişiyi alacak bir taksiyle olacak. Kahvaltı zaten otelden ama doyurucu olacak. Akşamları ve öğlenleri bölgenin en iyi restoranlarında yöresel yemekler yiyip yöresel eğlencelere katılacağız. TÜM BUNLARIN MALİYETİ KİŞİ BAŞI 680 TL… Gezmeye başlayalım isterseniz. Değerlendirmeyi size bırakıyorum.
Birinci Gün
Öğle vakti Kars Harakani Havaalanı’na iniş yaptık. Daha önceden anlaştığımız taksi şoförümüz Osman Bey bizi havaalanından alarak çok önceden ayarladığımız merkez bölgede yer alan Kars Konak Oteli’ne götürdü. Giriş saati 14:00 olduğu için hemen bavullarımızı lobiye bırakıp şehri gezmeye başladık. Otelimize yerleştikten sonra ilk durağımız olan Gazi Ahmet Muhtar Paşa Konağı’na vardık. Konak 1800’lü yıllarda inşa edilmiş Osmanlı konaklarından.

93 harbi sırasında Kars’a gelen doğu cephesi kumandanı Gazi Ahmet Muhtar Paşa tarafından 1887-1888 döneminde bir yıl boyunca karargah binası olarak kullanılmış.

Burası ise Kars’ın ünlü binalarının olduğu defterdarlık bölgesi. Gördüğünüz bina ise şu an da kullanılan Defterdarlık Binası..

Bu bina ise Kars Ticaret ve Sanayi Odası. Ruslar tarafından çok soğuk havalar da düşünülerek Baltık modelinde inşa edilmiş.

Kars Kalesi’ne doğru yürüyoruz. Yerler oldukça kaygan çok temkinliyiz.

Kars’ın en tarihi bölgesindeyiz. Kars Kalesi, 1152 yılında Sultan Melik İzzettin’in emriyle yaptırılmış. 1386 yılında Timur tarafından yerle bir edilen kale 1579 yılında III Murat’ın emriyle tekrar yaptırılmıştır.

Görünen kale iç kale. Eskiden 220 burca haiz 27 km uzunluğunda olan dış burçlar ise günümüze ulaşamamış.

Kars Kalesi’nin güney eteğinde yer alan Havariler Kilisesi bölgenin fethinden sonra 1064 yılında camiye dönüştürülmüş.

Rus hâkimiyeti döneminde Ortadoks Kilisesine dönüştürülen cami 1918 yılında bölge tekrar Türk hakimiyetine girince tekrar camiye dönüştürülmüş. Adı da Kümbet Cami yapılmış.

Kars Kalesi’nin güney eteğinde yer alan Taş Köprü 1579 yılında III Murat’ın emriyle 3 tonoz kemerli olarak yaptırılmış.

Köprüden bakıldığında Kars Çayı’nın sağ ve sol tarafında görülen hamamlar biz oradayken bakım ve onarıma alınmıştı. Bu gün yaptığımız fotoğraf gezimizi burada sonlandırdık.
Akşam yemeği için ilk gün seçimimiz bölgenin en iyi restoranı kabul edilen Han-ı Hanedan oldu. Bu mekan ile ilgili ortam, yemekler, eğlence, maliyet vb. tüm ayrıntıları Karsta Ne Yenir? Nerede Yenir? başlıklı yazımda bulabilirsiniz.
İkinci Gün
Bugün bizim için önemli bir gün. Çünkü öncelikli hedefimiz bu geziyi bir fırsata çevirip buraya kadar gelmişken Ağrı Dağı’nı ve İshak Paşa Sarayı’nı görmekti. Bunu planladığımız için mutluyuz. Kahvaltı sonrası saat 08:45 otelden çıktık.

İlk durağımız dün gitmediğimiz diğer cazibe noktalarına göre terste kalan Fethiye Cami. 93 Harbinden sonra Karsta kalan kazak askerleri için yaptırılan Alexander Nevsky Kilisesi 1918 yılında bölge tekrar Türk hâkimiyetine girince camiye dönüştürülmüş. Adı da Fethiye Cami yapılmış. Cami çekimlerimizi tamamladıktan sonra İshak Paşa Sarayı’na doğru yola çıkıyoruz.

Digor İlçesi’ni geçip Iğdır’ın Tuzluca ilçesi’ne yaklaşırken yol 700 nüfuslu bir Azeri köyü olan Halıkışlak Köyü’nde neredeyse Ermenistan sınırını yalayarak geçiyor. Görmüş olduğunuz nehir Aras Nehri’ne doğru akmakta olan Arpaçay. Karşı taraf ise Ermenistan’ın Bagaryan Köyü.

Ergüder Köprüsü’ne geldik. Aras Nehri üzerindeki bu köprü aynı zamanda Kars-Iğdır sınırını da oluşturuyor. Köprüde durup Aras Nehri’nin fotoğraflarını çekiyoruz.

Günün bundan sonrasını Iğdır-Doğubayazıt gezimizi Lale Devrinin İncisi İshak Paşa Sarayı başlıklı yazımızdan takip edebilirsiniz.
Akşam yemeği için ikinci gün seçimimiz bölgenin en iyi yöresel restoranı kabul edilen Hanımeli oldu. Bu mekân ile ilgili ortam, yemekler, eğlence, maliyet vb. tüm ayrıntıları Karsta Ne Yenir? Nerede Yenir? başlıklı yazımda bulabilirsiniz.
Üçüncü Gün

Bugün bizim için yine önemli bir gün. Çünkü bugün sırasıyla Ani Harabeleri’ne, Çıldır Gölü’ne ve En Son Boğatepe Köyü’ne gideceğiz. Kahvaltı sonrası saat 08:45 otelden çıkarak 40 km ötemizdeki Ani Harabeleri’ne doğru yola çıktık. Ani Harabeleri ile ilgili ortam, maliyet vb. tüm ayrıntıları Kış Ortasında Ani Harabeleri ‘nde Bir Gezi başlıklı yazımda bulabilirsiniz.

Çekimler yaklaşık olarak 1,5 saat sürdü. Güneş tam arkamızda kaldığı için çok güzel çekimler yaptık. Biz çekimlerimizi bitirdiğimizde turlar gelmeye başlamıştı. Bu nedenle eğer bizim gibi bir plan yapacaksanız ve insansız sahneler arıyorsanız Ani Harabeleri’ne erken ve sabahtan gidin. Pişman olmazsınız.

Ani Harabeleri gezisinden sonra kuzeye Çıldır Gölü’ne doğru yol almaya başladık. Hava da soğumaya başladı. Çıldır Gölü çok güzel bir göl. Ancak önceliğiniz yemek olmalı. Çünkü Atalay’ın Yeri bölgedeki tek yemek yenecek yer ve turlar gelmeden yemeğinizi yiyip sonra göl gezinizi yapmanızda fayda var.

Normalde rezervasyon kabul etmiyorlar ancak Osman Bey bu konuyu kendisi koordine ederek varmadan önce bize yer ayrılmasını sağladı. Çıldır Gölü ile ilgili ortam, maliyet vb. tüm ayrıntıları Bir Türkiye Masalı : Donmuş Çıldır Gölü ‘nde Bir Gezi başlıklı yazımda, Atalay’ın Yeri ile ilgili ortam, yemekleri maliyet vb. tüm ayrıntıları Karsta Ne Yenir? Nerede Yenir? başlıklı yazımda bulabilirsiniz.

Çıldır Gölü’nden sonra Türkiye’nin ilk ve tek peynir müzesini görmek ve peynir satın almak üzere Boğatepe Köyü’ne doğru yol almaya başladık. Aklıma gelmişken Karsta alışveriş ya da hediye olarak peynir mutlaka düşünülmeli. Müzeyi gezip peynirlerimizi satın aldıktan sonra otelimize dönüyoruz. Boğatepe Köyü ile ilgili ortam, maliyet vb. tüm ayrıntıları Türkiye’nin İlk ve Tek Peynir Müzesi yazımda bulabilirsiniz.
Akşam yemeği için üçüncü gün seçimimiz bölgenin en iyi kaz restoranı kabul edilen Kars Kaz Evi oldu. Bu mekân ile ilgili ortam, yemekler, eğlence, maliyet vb. tüm ayrıntıları Karsta Ne Yenir? Nerede Yenir? başlıklı yazımda bulabilirsiniz.
Dördüncü Gün
Kahvaltımızı yaptıktan sonra otel ile ilişiğimizi kesip hava alanının yolunu tutuyoruz. Bir maceramızı daha burada sonlandırıyoruz. Her zaman dediğimiz gibi güzel şeyler çabuk bitiyor.
Değerlendirme
Okuduğunuz ve izlediğiniz her şeyin kişi başı maliyeti sadece 680 tl’dir. Taksi şoförümüz Osman Bey ile hava alanı intikal-geri intikali, İshak Paşa Sarayı, Ani Harabeleri, Çıldır Gölü ve Boğatepe Köyü için yaklaşık 650 km yol 6+1 araba paket olarak 840 tl karşılığında anlaşılmıştır. Osman Bey tel: 0530 69177 91 sağlıcakla kalın.