- Kastamonu Adının Hikayesi “Kastın Neydi Moni’ye”
- Abana Karadeniz’de Bilinmeyen Cennet
- Kastamonu Daday’dan Dağlara Doğru
- Küre Dağları Ilıca Şelalesi Gezisi
- Küre Dağları Pelitören Köyü Gezisi
- Toscana’ya Değil İnebolu’ya
- Kazan Gölü, Keşfedilmemiş Güzellik
- 1,5 Günlük Kastamonu Gezisi
- Tarihi Nasrullah Çorbacısı
- Kastamonu Kalesi Gezisi
- Sonbaharda Balabanağa Çiftliği
- İksir At Çiftliği
- Sonbaharda Yaptığımız Daday Gezisi
Kastamonu Merkez, Daday’da bir at çiftliği ve Küre Dağları olarak planladığımız gezimizin ilk bölümü için Kastamonu’dayız.
Tarihi dokusunu büyük ölçüde korumuş ve de bu kültür zenginliklerine oldukça iyi davranmış bu şehirde bulunmak gerçekten gurur ve mutluluk verici.
Yazımın ilk bölümünde fotoğraflarım eşliğinde kentin merkezinde yaptığımız geziden bahsedeceğim.
Kastamonu Gezisi
Kastamonu Adının Hikayesi
Yazının başlığına bakıp şaşırdığınızı görür gibiyim. Başlığın yani Kastamonu adının hikayesi ile başlayalım o zaman. Bizans yönetimindeki Kastamonu Kalesi Türkler tarafından kuşatıldığı sırada Tekfur’un kızı Moni’ nin Türk komutanına aşık olması ve karşılık bulması sonucu Moni kale kapısının anahtarını sevgilisine verir.
Bizans Tekfur’u durumu anladığında Türk askeri çoktan kaleye girmiştir. Tekfur, Moni’yi kale burcundan aşağıya atar. “Kastın Neydi Moni’ye” sözü bu duruma üzülen Türk askerleri ve sonrasında da halk tarafından söylene söylene şehrin adının bu günkü şeklini aldığı rivayet edilir. İşte Kastamonu adının hikayesi bu şekildedir.
Karaçomak Deresi ve üzerine kurulmuş üç tarihi köprü ( En eskisi 40 m boyundaki Nasrullah Köprüsü 500 yaşında, en genci ise 100 yıllık ) şehri tam ortadan ikiye bölerek gezinti alanlarını daha dedelerimiz bile doğmadan önce doğal olarak çoktan oluşturmuşlar.
Vilayet Binası ve Saat Kulesi
Meydandaki tarihi Vilayet Binası ve fotoğrafta hemen sağ tarafında gördüğünüz Saat Kulesi şehrin gezilecek görülecek en önemli yerleri arasında geliyor. İlginç bir hikayesi olan Saat Kulesi 123 yıldır tarihe tanıklık edip kendi de tarih oluşturmuş durumda Nasıl mı?
Gördüğünüz Saat Kulesi sürgün edilmiş! İlk kurulum yeri Sarayburnu-İstanbul iken yarım saatlerde bir defa, saat başlarında da saatin sayısı kadar çan çalmaya ayarlanmışken bozulup ayarsız çalmaya başlamasıyla padişahın en gözde cariyesinin düşük yapmasına sebep oluyor. Padişah da saate kızıp onu Kastamonu’ya sürgün ediyor. Bu kadersiz saatin günümüzde 20 bekçi sayesinde her gün defalarca kurulması gerekiyor. Ancak, böylece zamanında çalması mümkün oluyormuş.
Gezimizin devamında vilayet binasının önündeki köprüden karşı tarafa geçince girdiğiniz ortam sizi yapılarıyla yüzlerce yıl öncesine tam götürmek üzereyken maalesef ülkemizin her köşesinde görmeye alıştığımız copy/paste hediyelik eşya dükkanları ve 20. yy. kahvehaneleriyle bir anda yüz yüze geliyor ve dalmak üzere olduğunuz düşten uyanı veriyorsunuz.
Arkeoloji ve Etnografya Müzeleri
Şehirde Arkeoloji ve Etnografya Müzeleri bulunuyor. Çok büyük değiller. Kısa sürede gezilebiliyor.
Arkeoloji müzesinde sergilenen buluntuların en eskisi 4 bin yıl öncenin Anadolu’suna ait günlük yaşam gereçleri.
Ancak son derece estetik bu binanın diğer müzelerden çok önemli bir farkı var; Atatürk’ün şapka devrimini bu müzenin bahçeye bakan ana giriş kapısının verandasında açıklamış olması.
Liva Paşa Konağı’nda bulunan Kastamonu Etnografya Müzesi’nde geçmiş dönemin kültür izlerini görmek mümkün.
Kastamonu’da Ne Yenir?
Bu gidişte Taşköprü ilçesine gidip Kuyu Kebabı yiyemedik ama bence en az kebabı, sarımsağı kadar ünlü olması gereken bir ürünü daha var. Türkiye’deki tüm simit fırınları Kastamonu ununu kullanarak Kastamonu Simidi yapmalı. Şehre yolu düşmeyenler bu lezzetten mahrum kalıyor, yazık ama.. Çok mu açtım o anda diye düşünmeye başladım şimdi de…
Giderseniz siz de tadın ve lütfen geri bildirim yapın. Bir daha ki bölümde Daday’dayız. Görüşmek üzere….
Daday Yazısını Okumak İçin Tıklayın >>
Müjgan ÜNAL
—DURURSAK YAŞLANIRIZ—
İl bazında planlama yapacaksanız Kastamonu Gezi Rehberi‘ne bölge bazında planlama yapacaksanız Batı Karadeniz Gezi Rehberi‘ne bakabilirsiniz.