- Eski Küçükçekmece Gezisi
- Ihlamur Kasrı
- Pelit Çikolata Müzesi
- Baltalimanı Japon Bahçesi
- Yeşilköy Havacılık Müzesi’nde Bir Gezi
- Kıyıköy’de Bir Gezi
- Rumeli Hisarı Gezisi
- Anadolu Hisarı Gezisi
- Museum of Illusions, Eğlencenin Hiç Bitmediği Bir Yer
- Mamicini Cafe: Bir Kafeden Çok Daha Fazlası
- Prens Adalarının Prensesi Heybeliada
- Vehbi Koç Büyükdere Evi, Nam-ı Diğer Ziyagil Köşkü
- Tevfik Fikret’in Evi Aşiyan Müzesi
- Küçük Dolmabahçe Beylerbeyi Sarayı
- İstanbul Nostaljisi Balat Sokakları
- Dileklerinizin Gerçekleştiği Ayın Biri Kilisesi
- Tüm Lezzetleri ile Koca Bir Tarih Vefa Semti
- Pierre Loti Tepesi
- Çamlıca Kulesi-Avrupa’nın Yeni Eyfel’i
- Sirkeci Tren Garı ve Çevresi
- İstiklal Caddesi’nde Bir Keyif Turu
- İstanbul Oyuncak Müzesi
- Barış Manço Müze Evi
- Esra Vardar Argun’un Heykel Sergisi
- Bir Tarihin İçinde Pera Palas Hotel
- Şekerci Cafer Erol
Eski Küçükçekmece Gezisi adıyla bir yazı yazdım çünkü Küçükçekmece’nin yeni halini görünce gerçekten içim cız etti. Büyüdüğüm ve gençliğimi sokaklarında geçirdiğim o güzelim Küçükçekmece gitmiş her yerinde yüksek çirkin binaların olduğu kimliksiz bir şehir gelmiş.
Yeni yetme ama devasa binalar yüzünden artık gölü görmek imkansız. Modernleşme adı altında resmen katliam yapılmış. Hiç görmediğim kadar keşmekeş bir trafik ise cabası.
Tarihe bir kayıt sunmak adına ben de kendi adıma bir şeyler yapmak istedim ve bu yazıyı hazırladım. Yazıda ise eskiden ilçenin ön tarihi bölgesi olan Mimar Sinan Köprüsü ve civarında çektiğim fotoğraflardan bahsettim. Böylece bu yazıyı okuyanların fazla değil 2000’li yıllarda nasıl bir Küçükçekmece olduğunu görmelerini istiyorum.
Eski Küçükçekmece Gezisi
Küçükçekmece Meydanı Çeşme Başındaki Ulu Ağaç
Görmüş olduğunuz ağaç büyüklerimden duyduğuma göre en az 450 senelik. Muhtemelen fark etmediniz. Bu ağaç köprüden geçince hemen meydanda sizi karşılayan çeşme başındaki ulu ağaç.
Kış aylarında yaprakları yokken fotoğrafını çekerseniz siz de bu korkunç ejderha görüntüsünü elde edebilirsiniz. Bu fotoğraf, Dünyanın bir çok fotoğraf grubunda kapak olarak yayınlandı ve ülkemizi onurlandırdı.
Küçükçekmece Gölü’nün Martıları
Bu sahne yine en sevdiğim sahnelerden biri. Olayın gerçekliğini gösterebilmek için ekmek atan adamı da fotoğrafta gösterdim.
Görüntü kurgu değil. Gündüz vakti hava çok kötü ve karanlıktı. Bir adam ise ekmekle kuşları beslemeye çalışıyordu. Sahil ise gördüğünüz gibi özgürdü. Küçükçekmece’nin nefesini kesen o çirkin binalar henüz yok.
Güzel bir gün. Bizler gibi kuşlar da günün keyfini çıkarıyor. Bembeyaz kuşlar eşliğinde güzel sahilimizi fotoğraflamak çok güzel. Tam bir şans karesi.
Küçükçekmece Mimar Sinan Köprüsü
Mimar Sinan Köprüsü’ne ada üzerindeki kafeden bir bakış. Daha silueti bozan hiçbir şey yok. Dere ise halen temiz. Balık tutanlar bile var.
Mimar Sinan Köprüsü’ne yine ada üzerinden bakış. Bu sefer hava kötü.
Mimar Sinan Köprüsü üzerinde işe akşam üzeri işten gelenlerin görüntüsü. Hava soğuk herkes evine bir an önce gidebilmek için acele ediyor.
Göl sahilinde belki ördeklerden biri bir yanlışlık yapar diye bekleyen aç bir kediyi görünce kendimi alamadım ve çektim.
Köprüdeki ışıklandırma lambalarının üzerinde dinlenen martılar. Evet arkadaşlar sanırım artık bu resimlerin hepsi sadece hikayelerde olacak.
İstanbul ile ilgili diğer yazılarımız için İstanbul Gezi Rehberi‘ne bakmayı unutmayın. Sağlıcakla Kalın.