- Kars Hanımeli Restoranı
- Karsta Ne Yenir? Nerede Yenir?
- Donmuş Çıldır Gölü Gezisi
- Kış Ortasında Ani Harabeleri Gezisi
- Türkiye’nin İlk ve Tek Peynir Müzesi
- Kış Ortasında Kars Gezisi
- Lale Devrinin İncisi İshak Paşa Sarayı
- Doğu Ekspresi ile Ankara’dan Serhat Şehri Kars’a Yolculuk
- Serhat Şehri Kars Gezimiz
1853-1856 Osmanlı Rus Savaşı’nda Kars Zaferi sonucunda, 1855 yılında Anadolu’da verilen ilk gazilik madalyasının sahibi olmuş şehrimiz olan Kars ilimizde, Osman MAAŞOĞLU fotoğraf atölyesi grubumuzla akşam yemeği için Kars‘ta Bir Hanımeli işi olan Hanımeli Restoranı’nda durakladık.
İçeriye girdiğimizde sonradan adının Çetin Bey olduğunu öğrendiğimiz bir beyefendi koridorda akordiyon çalıyor ve Sarı Gelin türküsünü söylüyordu. Çok sıcak ve samimi bir ortama girdiğimizi hemen hissetmiştik. Rezervasyon yapılmış masamıza oturduk ve Dilek Hanım’la tanışma fırsatı bulduk.
Hanımeli Restoranı Yemekleri
Dilek Hanım : “Tek rakibimiz, anneniz.” diyor ve bize yemekleri -hepsinin tadına bakabilmemiz için- küçük porsiyonlar halinde servis yapacaklarını belirtiyor. “Günün çorbası dayatmamız yok, iki çorba hazırladık sizin için.” diye de ekliyor.
Çorbalardan biri yoğurt çorbasına benzeyen buğdaylı bir çorba olan Ayran Aşı çorbasıydı. Ben, Erişte Aşı/ Hasta Aşı isimli erişteli, hafif acı olan çorbadan içtim ve çok beğendim. Çorbanın içinde kişniş rayihasını yoğun olarak hissediyorsunuz. Değişik!..
Çorbadan sonra Şirin Pilav’ın tadına baktık. Basmati pirincine benzeyen bir tür pirinç pilavı, safran tadı belli oluyor, içinde üzüm kurusu, erik kurusu, medine hurması gibi çeşitli meyve kuruları var. Özünde farklı bir lezzet, tatlı bir pilav. Sevdik!..
Daha sonra yaprak sarmanın ve lahana sarmasının tadına baktık. Süper!..
Kars usulü sulu köftede sıra… Revan Köftesi, farklı bir yemek, haşlama patatesle servis edilen, ceviz iriliğinde lezzetli köfteler… Beğendik!..
Kısaca kıymasız mantı olarak tarif edebileceğimiz Hangel servisi başladı sohbet arasında. Güzel!..
Yemekten sonra Umaç Helvası geliyor soframıza. Biraz karamelize edilmiş un helvası olarak tanımlayabileceğimiz güzel bir helva. Tam benlik!..
Sonra bir de çay içtik. Tavşan kanı demini almış lezzetli çayı, Özledik!..
Vee Sıra Geliyor aşık Atışmasına
Yemek arasında Çetin Bey yine akordiyonuyla “Hoş gelişler ola, Mustafa Kemal Paşa” diye başlıyor, alkış kopuyor…
Merakla beklediğimiz aşık atışması için Aşık Ensar ŞAHBAZOĞLU ve saz arkadaşı Arif TELLİOĞLU sahneyi alıyorlar:
Güneşin kültürün doğduğu yerde
Aşıkları eder devranı Kars’ın
Doğal güzellikler, serin yaylalar,
Çoktur bu alemde hayranı Kars’ın
Milli birlik beraberlik andımız,
Bizi biz olarak anlar kendimiz,
Ani Ören Yeri antik kentimiz,
Görülmeye değer her yanı Kars’ın…
Diyerek sazlarıyla sözleriyle hem müzik ziyafeti veriyorlar, hem de Kars kültürünü daha iyi tanımamızı sağlıyorlar. Keyfimize keyif katıyorlar.
Sazın ucundaki asma halkasına ilk takılan bahşiş ise rayicin alt seviyesini belirliyor. İkaz!: Eğer orada yeşil varken siz kırmızı takarsanız, ŞAHBAZOĞLU aşık nezaketiyle takılıverir: “amman yeşili değiştirme!..” Bahşişi bol tutmayı teşvik ediyoruz…
Akşamın sonunda demli leziz çay hasretiyle, yemeklerin tadı damağımızda kalmış, kulağımızın pası gitmiş, aşık atışması nedir keyifle şahit olmuş; hem karnımız hem ruhumuz doymuş olarak mekandan Dilek Hanım ve Çetin Bey tarafından güler yüzle uğurlanıyoruz. Yeni yazılarda görüşmek üzere..
Kars ve çevresi ile ilgili diğer yazılarımız için Kars Gezi Rehberi‘ne bakmayı unutmayın.