Site icon Gezer Döner – Gezi Rehberi Sitesi

Kışın Bir Günde Bratislava Turu

Yazı Dizisi : Slovakya Gezi Rehberi

Yazar : Serhat ÇELEBİOĞLU

Bu yazımda size dilim döndüğünce Kışın Bir Günde Bratislava Turu nasıl yapılır onu anlatmaya çalışacağım. Aslında bence tersi iddia edilse de günübirlik gezilecek bir şehir kesinlikle değil ancak turların biraz da böyle zorlaması ile böyle düşünüldüğünü söyleyebilirim.

Orta Avrupa turlarında Bratislava’ya sadece uğranıyor. Yemek dahil 2 saatlik bir mola bile diyebilirim. Burası küçükte olsa Slovakya’nın yani bir ülkenin başkenti. Yemek dahil 2 saatlik bir programda ne görülebilir bilmiyorum. Zaten turlarında amacı rotalarına 1 ülke daha ekleyip gözünüzü boyamak hepsi bu.

Biz de günübirlik gezdik ama şimdi pişmanım. Sizlere de böyle bir gezi hele hele turlar ile yapılan 2 saatlik molayı kesinlikle tavsiye etmiyorum. Gelin kendiniz gezin kalın görün ve sonra değerlendirmenizi yapın.

Gelelim şehre. Bratislava’nın bugün 500.000 civarında bir nüfusu var. Viyana‘ya 60 km, Macaristan sınırına ise 5 km mesafede. Bu nedenle en yakın şehir olan Viyana’da kalırsanız varsa mutlaka 1 gününüzü bu güzel başkente ayırın.

Most SNP

Gelelim şehre. Bratislava’nın bugün 500.000 civarında bir nüfusu var. Viyana’ya 60 km, Macaristan sınırına ise 5 km mesafede. Bu nedenle en yakın şehir olan Viyana’da kalırsanız varsa mutlaka 1 gününüzü bu güzel başkente ayırın.

Bratislava Gezisi

Bratislava’ya Ulaşım

Viyana’dan Bratislava’ya Südbahnhof’tan otobüslerle 45 dakikada, trenle 1 saatte ulaşmak mümkün. Denemek isterseniz kışın Twin City Liner firmasının Viyana-Bratislava deniz otobüsleri de var.

Bratislava Troleybüs

Tuna üzerinden tek yön kişi başı 30 € karşılığında Bratislava’ya 1 saatte gidebilirsiniz. Şehir içinde ulaşım ile ilgili detaylı bilgi vermeye gerek yok. Küçük bir şehir. Yürüyerek gezebilirsiniz.

Güzel bir gezi yapabilmek için önce bölgenin karmaşık tarihini ve bizimle olan ilişkisi ile başlayalım.

Slovakya Tarihi ve Osmanlı İmparatorluğu İle İlişkisi

Slovaklar isimlerinden de anlaşılacağı üzere Slav.600’lü yıllardan itibaren bölgeye yerleşmişler. 800’lü yıllardan itibaren ise Bizans İmparatorluğu’ndan bölgeye gelen misyonerler vasıtasıyla Hristiyanlığa geçmişler.

900’lü yıllardan itibaren bölgeye gelip hâkim duruma geçen Macarlar kendi devletlerini kurarken Slavları da asimile etmiş. Dağcı-Bağcı durumu yani. 2 ülkenin arasındaki ilişkilerin iyi olmamasının kökeni çok uzun yıllar öncesine dayanıyor yani.

Kışın Bratislava Tuna Nehri

Gelelim Slovakların Türkleri niye hiç sevmediğine. Ön yargılı olmak istemiyorum ama bu malesef Çek ve Slovaklarda böyle.

Biz bölgeye gelmeden önce bugünkü Slovakya Macaristan’ın en gelişmiş bölgesiymiş hatta gümüş üretiminde Avrupa’da birinci, altın üretiminde ikinciymiş. Para da olunca çok geniş imtiyazlara sahip olmuşlar.

1526 yılındaki Mohaç Meydan Savaşı ile Sultan Süleyman Macaristan’ı ortadan kaldırınca Macar İmparatorluğu üçe bölünmüş.

Most SNP ve Tuna Nehri

Günümüzdeki Macaristan ile Transilvanya Osmanlı İmparatorluğu’nda, Slovakya ise Hapsburg Hanedanı’nda kalmış. Bratislava ise Budin’in yerine 1784 tarihine kadar Avusturya denetiminde Slovak Macar Krallığı’nın yeni başkenti olmuş.

Bratislava

Maalesef bugün bile Slovaklar; Osmanlı’nın Avrupa’ya geçişini engellemek için hem topraklarını, hem nüfuslarını, hem de kendilerini kurtaracak Avrupa Orduları’na kaynak sağlamak için gümüş ve altınlarını kaybettiklerine inanıyor. Yani Slovaklar bugün etkisiz ve fakir bir ülke olmalarının sebebi olarak maalesef biz Türkleri görüyorlar.

Bunu ilk defa öğrendiğinize eminim. Şimdi durumu tekrar değerlendirin ama bu kinin de günümüze taşınması bence de hoş değil.

Birinci ve İkinci Dünya Savaşı

I. Dünya Savaşı’nın hemen öncesinde kayıtlara göre nüfusun 42%’si Alman, 41% ‘i Macar ve 15%’i Slovakmış.

Savaşa kadar olan dönemde ve savaş sürecinde Macarlar Slovaklara asimilasyon politikası uygulanınca, Slovaklar tarihi düşmanları Macarlardan kurtulmak için 1918 yılında savaş biter bitmez dinsel ve fikren hiçbir şekilde uygun olmadıkları Çeklerle Çekoslavakya’yı kurmuşlar.

Almanlar ve Macarlar şehrin bu yeni ülkeye katılmasını önlemeye çalışmış. Ancak, Çekler bölgeye gelip Bratislava’yı Slovakların yönetim merkezi yapmış. Almanların Çeklere karşı düşmanlığı da işte bu dönemlere dayanıyor.

Kışın Bratislava Sokakları

Savaştan sonra Çekler, Slovaklar ile bir olup Macarları zorla bugünkü Macaristan’a göç ettirmiş. 1931 kayıtlarına göre Macarların Bratislava’daki nüfus oranı %14’e kadar düşmüş. 1939 yılında Naziler Çek bölgesini işgal edince Slovaklar da fırsattan istifade kendi bağımsızlıkları karşılığında Nazi yönetimine girmeyi ve müttefik olmayı kabul etmiş ve tarihte ilk bağımsız Slovak Devletini kurmuşlar.

Bratislava

1945‘de bölge SSCB egemenliğine girince Çekoslavakya’yı tekrar kurmuşlar. Etnik Almanlar da bölgeyi terk etmek zorunda kalmış.

1993 yılında SSCB çökünce şartlar gereğince bir arada olan Çekler ve Slovaklar da yollarını ayırmış. Bratislava ise bağımsız Slovakya’nın başkenti olmuş.

Bratislava’da Gezilecek Yerler

Bratislava’nın gelişmiş bir şehir olduğunu söylemek zor. Komünizmin etkisini her yerde görmek mümkün. Dikkat çekmek için en önem verdikleri unsur ise ilginç heykeller.

-Bratislava Kalesi (Bratislavský Hrad)

Bratislava’nın en tarihi ve öne çıkan yapısı beyaz kuğu da dedikleri şehrin her tarafından gözüken Bratislava Kalesi (Bratislavský Hrad).

4 köşede sivri çatıları olan gözetleme kuleleri var. Bu kale Viyana Kuşatması sırasında şehrin korunmasında önemli rol oynamış.

Kalenin dış duvarlarında askerlerimizin gelebildiği yerleri gösteren işaretler bile var. Çatı kiremitleri hariç bütünüyle beyaza boyanmış.

Bratislava Kalesi (Bratislavský Hrad)

Tuna Nehri’nden yaklaşık 85 m yüksekte olduğundan bütün Bratislava’yı buradan seyredip fotoğraflayabilirsiniz.

Ayrıca kalenin içinde bir de tarih müzesi var. Müzede tüm bölgede çok ünlü olan Maria Theresa ve Maria Antoinette’nin orijinal portreleri de var. Kaleye giriş ücreti kişi başı 5 €. Kale, 0900:1700 saatleri arasında açık.

-Aziz Martin Katedrali (Dóm sv. Martina)

Şehrin en önemli kutsal yapısı Panska Caddesi üzerindeki St Martin’s Katedrali. Yapılış tarihi 13. yy.a kadar uzanıyor.

Bratislava Aziz Martin Katedrali (Dóm sv. Martina)

Mohaç Meydan Savaşı ile Macaristan’dan kopan Slovakya’nın Hapsburg Hanedanı’ndan seçilen Kral ve Kraliçeleri taçlarını 1830’a kadar bu katedralde takmış. Buranın bir diğer önemi ise o çok ünlü Beethoven opus 123’ün ilk gösteriminin bu katedralde yapılması.

-Tarihi Salvatore Eczanesi (Salvatore: historická lekáreň)

Panska Caddesi’nin üzerindeki Historical Salvatore Pharmacy dikkatimizi çekiyor. Bina yapısı gerçekten de çok ilginç.

Tarihi Salvatore Eczanesi (Salvatore: historická lekáreň)

Onlar burası bilinen en eski eczane diyorlar ama ben Estonya’nın başkenti Talinn’de 1440 model bir eczane gördüğüm için buna onay vermiyorum. Zaten, 1600’lü yıllardan beri faaliyetteymiş.

-Pálfiho palác

Ventúrska Caddesi üzerinden Michael’s Gate’e doğru ilerlerseniz hemen sağ tarafınızda bir ev (Pálfiho palác) göreceksiniz. Mozart 5,5 yaşında iken ilk konserini bu evde vermiş. Evin önünde bu olayı betimleyen Mozart’ın anısına bir plaket de yer alıyor.

Bratislava Pálfiho palác

İşin ilginç tarafı Mozart’ın ailesini çocuk konser versinler diye 1762 yılında Bratislava’ya Macar Asilzadeleri davet etmiş. Yani Mozart daha 5,5 yaşındayken ünlüymüş. Sanırım Dünya’da ömrünün en uzun kısmını ünlü olarak geçiren kişi Mozart.

Bratislava Ünlü Besteci Liszt’in Yaşadığı Ev

Aynı bölgede ünlü besteci Liszt’in yaşadığı ev de bulunuyor. Liszt de benim çok sevdiğim bestecilerden biri. Hungarian Rhapsody’ (Macar Rapsodisi) benim en sevdiğim bestelerinden.

-Michael’s Gate (Michalská Brána)

Michalská Bratislava’nın en önemli caddelerinden biri. Caddenin sonunda Michael’s Gate (Michalská Brána) var.

Michalská

Alışveriş için şehrin en güzel dükkanları da burada bulunuyor.

Kışın Michalská

Kış bile olsa Michalská her zaman kalabalık her zaman cıvıl cıvıl.

Michael’s Gate

Ortaçağda şehir surlarının 4 kapısı varmış. İşte Michael’s Gate o dönemden ayakta kalan tek kapı. Kapının üzerinde büyük bir ejderha heykeli göreceksiniz.

-Ana Meydan (Hlavné Námestie)

Michael’s Gate’i geçip doğru devam ederseniz Ana Meydan’a (Hlavné Námestie) yani şehir meydanına ulaşacaksınız.

Hlavné Námestie

Burada önemli yapılar arasında ulusal tiyatro ve filarmoni binaları, eski belediye binası ve bazı büyükelçilikler var.

Bratislava Hlavné Námestie

Şehir yaklaşık 550 sene buradan yönetilmiş. Burada bir bankın üzerine eğilip meydana bakan bir heykel var. Bu kişi bir Napolyon askeri. 1809‘da Napolyon’un ordusu şehri işgal etmiş. İşte bu heykel işgal sonrası ordunun şehri terk etmesine rağmen Slovak bir kıza aşık olduğu için burada kalan bir askeri temsil ediyor.

-Ulusal Slovak Tiyatrosu (Slovenské národné divadlo)

Hlavné Námestie’den aşağı doğru yürürseniz Hviezdoslavovo Námestie Caddesi’ne çıkacaksınız. Şehrin en işlek yeri olan bu geniş caddede alışveriş yapabilirsiniz.

Ulusal Slovak Tiyatrosu (Slovenské národné divadlo)

Caddenin sonunda 1886 yapım tarihli çok güzel bir bina olan Ulusal Slovak Tiyatrosu yer alıyor.

Kışın Bratislava Hviezdoslavovo Námestie

Slovakların buz pateni ile arası gerçekten çok iyi. Milli sporları gibi.

Kışın Bratislava Hviezdoslavovo Námestie

Hviezdoslavovo Námestie Caddesi’nin ortasına geçici buz pisti yapmışlar, çocuklar da tatilin keyfini çıkarıyor.

Bratislava’da Ne Yenir? Nerede Yenir?

Burada ne yiyeceğinize gelince merkeze yakın ve köprü manzarası eşliğinde yemek yemek istiyorsanız Hotel Danube’nin hemen altında yer alan Reštaurácia Buddha Brothers tavsiye edebileceğim bir mekan.

Reštaurácia Buddha Brothers

Slovakya gerçekten ucuz bir ülke. Fiyat söylemeye bile gerek yok. İstediğiniz her şeyi çok uygun fiyatlarla yiyebilirsiniz.

Reštaurácia Buddha Brothers

Yöresel denemek istiyorsanız sarımsak çorbası, peynir kızartması ve Halusky afiyetle yiyebileceğimiz Slovak yemekleri.

Kaffee Mayer

Sadece kahve ve tatlı için ise Hlavné Námestie’de bulunan Kaffee Mayer de doğru bir seçim.

Değerlendirme

Bratislava, gerçekten ucuz bir şehir. Özellikle Viyana’ya göre çok cazip. Tabii ki Viyana gibi bir asortik saraylar şehri değil ama turların yaptığı gibi sadece yemek molası verilecek bir yer de değil. Yeme içme fiyat olarak karşılaştırılamaz bile. Zaten bölgeye giderseniz Avusturyalıların hafta sonlarını Bratislava ve Budapeşte’de geçirdiklerine kendiniz de şahit olacaksınız. nedenini siz gezginlere söylememe gerek yok sanırım.

Eğer bölge ile ilgili bir planlama yapacaksanız Orta Avrupa Gezi Rehberi‘ne mutlaka bakın. Sağlıcakla Kalın.

Exit mobile version