- Litvanya’nın Gerçek Başkenti: Kaunas
- Šnipiškės, Vilnius’un Modern Yüzü
- Litvanya’nın Başkenti Vilnius Gezisi
- Siauliai Haçlar Tepesi
- Karaim Türkleri’nin Anavatanı Trakai
Kaunas’a gitme fikri aslında benim de hiç aklımda yoktu. Basketbol severler ya da az da olsa takip edenler Zalgiris Kaunas’ı mutlaka duymuştur.
Trakai’ye gitmryi planlarken aklımızda bu takımın adı da kalmış yarım saat içerisinde olduğunu görünce başkent Vilnius’tan sonra Litvanya‘nın ikinci büyük şehri olan Kaunas’ı da planlamaya aldık.
Geldikten sonra gördük ki her ne kadar olumsuz birçok yazıyla karşılaşsanız da itibar etmeyip Litvanya’nın eski başkenti Kaunas’ı görmek gerekmiş.
Çünkü Litvanya’nın Gerçek Başkenti: Kaunas. Özellikle gezginlerin Litvanya’yı gerçekten anlaması için Kaunas’a gitmesi şart. Çünkü?
Kaunaslıların yabancılarla arası çok hoş değil. Kendilerini muhafazakâr milliyetçi ve gerçek Litvanyalı olarak görüyorlar. Kaunas’ın yüzde 92’i, şimdiki başkent Vilnius’un ise %58’i Litvan.
Kaunas, gerçekte olmasa da ekonomik, akademik ve kültürel olarak Litvanya’nın başkenti. Şehrin en önemli markası ise Zalgiris Kaunas basketbol takımı.
Kaunas Gezisi
Kaunas’a Ulaşım
Arabanız yoksa başkent Vilnius’tan kalkan otobüsler ile buraya 1 saatte ulaşabilirsiniz. Kişi başı ücret 7-10 $ aralığında değişiyor. Bölgeyi ve şehri tanımak için şehrin tarihi ile başlayalım.
Kaunas’ın Tarihi
Kaunas, çok eski bir şehir. 10. yy.da Neman ve Neries Irmaklarının birleştiği yerde kurulmuş.
Kaunas, 1. Dünya Savaşı sonrasında Bolşevik işgalinden çok zarar görmüş. Bu nedenle 1941’de Naziler şehre geldiğinde hiç direnç gösterilmemiş. Naziler de şehri korudukları gibi karargâhlarını da buraya kurup Baltık işgalini buradan yönetmişler.
1944 yılında Naziler zayıflarken Ruslar kazanmaya başlayınca Ruslara karşı Baltıklardaki en büyük direniş burada olmuş, hatta bu direniş 1955 yılına kadar devam etmiş.
Sonuç olarak Ruslar bölgeye hakim olmuş ancak Ruslar ile hiçbir zaman araları iyi olmamış. Hatta adamlar Avrupa’nın en eski basketbol kulüplerinden Zalgiris Kaunas’ı 1944’de sırf CSKA Moskova basketbol takımını yensin diye kurmuşlar.
Kaunas, şehir yapısı itibariyle halen Sovyet döneminin izlerini taşıyor. Yine benzer anlayıştan tüm Doğu Avrupa ülkelerinde olduğu gibi eski binaları yaptıkları ilginç resimlerle şirinleştirmeye çalışıyorlar. Belki biz de bunu Türkiye’de denemeliyiz. Ne dersiniz?
Kaunas Gezilecek Yerler
Şehri gezmeye ilk kale ile başlayıp sonra sırasıyla Santakos Parkı, Neries Irmağı, Perkünas Evi, Büyük Vytautas Kilisesi ve Neman Irmağı’nı gezip fotoğraflayacak bir plan yaptık.
-Kaunas Kalesi (Kauno Pilis)
Gördüğünüz Kaunas Kalesi şehrin bence en önemli görülmesi gereken destinasyonu.
14. yy.da inşa edilmiş. Eski dönemlerde hem şehrin hem de ülkenin siyasi ve sosyal yaşamında önemli bir rol oynayan bu kale günümüzde müze olarak kullanılıyor.
Kalenin içerisinde eski dönemlere ait dini semboller ile eski savaş araç ve gereçleri bulunuyor.
-Santakos Parkı (Santakos Parkas)
Kalenin ön tarafında 2 nehrin kesişme noktasına doğru Santakos Parkı var.
Bu parktan hem kalenin hem de iki nehrin birleşme noktaları da dahil çekimlerini yapabilirsiniz.
-Şehir Parkları
Kale ve Neries Irmağı bölgesindeki çekimlerimizi bitirdik. Artık planımızdaki gibi şehrin diğer tarafına doğru yürümeye başlıyoruz.
Şehri gezerken 3 şey dikkatini mutlaka çekiyor.
Birincisi, otobüs ve tram şoförlerinin neredeyse tamamına yakını kadın. Allah’ı var al hepsini kliplerde oynat.
İkincisi, tahmin edilemeyecek havası. Bizim alışkanlığımız şöyle hava ya kötü ya iyidir. En fazla iyileşir ya da kötüleşir. Burada ise yaza aldanıp şemsiye olmadan ya da montsuz gezemezsiniz çünkü 1 dakika yağmur yağıyor. 1 dakika hava açıyor. Sonra 1 dakika yine yağmur yağıyor. Sonra hava 1 dakika yine açıyor. Böyle de devam ediyor. Ne yapacağını şaşırıyorsunuz. Ben hayatımda böyle tahmin edilemez bir havayı ilk defa gördüm.
Üçüncüsü ise sanatçıların güzel ellerinden çıkan muhteşem parklar.
Gerçekten de hazır oyuncaklarla donatılmış bir park anlayışları kesinlikle yok. Parkları Kaunaslı sanatçılar kendi elleriyle düzenliyor. Bu durum da ister istemez şehri hand made bir güzel haline getiriyor.
-Perkünas Evi (Perkūna Namas)
Şehirdeki ikinci dikkat çekici sembol yapı ise Aleksoto Caddesindeki Perkünas Evi (Perkūna Namas). Ev, 1400’lü yıllarda Hansa Tüccarları tarafından Hansa Birliğine dâhil Kaunas için ticari irtibat ofisi olarak yaptırılarak kullanılmış.
1800’lü yıllarda tamir esnasında evin duvarlarında pagan inancında yer alan gök ve fırtına tanrısı Perkünas’a ait semboller bulununca evin ismi de Perkünas Evi olarak kalmış. Hâlihazırda Litvanya’nın en güzel evi olarak gösteriliyor. Bu nedenle mutlaka görülmeli.
Pazartesi-cuma günleri 10:00-16:30 saatleri arasında evi gezmeniz mümkün. Maalesef zamanımız olmadığı için bu müze evi gezemedik. Ama çok güzel fotoğraflarını çektik. Siz mutlaka gezmeyi ihmal etmeyin.
-Büyük Vytautas Kilisesi (Vytauto Bažnyčıa)
Üçüncü dikkat çekici sembol yapı Perkünas Evi’nin hemen aşağısında Nemunas Irmağı’nın kenarında bulunan Büyük Vytautas Kilisesi (Vytauto Bažnyčıa).
Hıristiyan inancına göre Kutsal Bakire Meryem’in göğe yükseliş kilisesi olarak kabul edilen kilise özellikle karların eridiği dönemlerde konumu nedeniyle sık sık sellere maruz kalıyormuş.
-Belediye Sarayı Meydanı (Kauno Rotušės Aikštė)
Sembol yapıları gördükten sonra Aleksoto Caddesi’nden meydana geri dönüyoruz. Eski şehrin tam ortasında bulunan belediye sarayı meydanına (Kauno Rotušės Aikštė) geliyoruz.
Litvanlar belediye binasına “Beyaz Kuğu” (Kauno Rotušė) diyor. Eski şehir gördüğünüz belediye binasının etrafına öbeklenmiş. 16.yy.da tam olarak burada bulunan bir bir pagan tapınağının üzerine 6 katlı bir pasta şeklinde yaptırılmış.
Meydan, 14-15. yy.da yaptırılmış ve hala ayakta duran dükkân, kafe ve restoranlarla dolu. Hayran olmamak elde değil. Meydanın tam ortasındaki görülen ağaç ve üzerindekiler dikkatimi çekti. Nedir diye sordum. Dilek ağacı dediler. Gezmek işte bunu için önemli. Onların dilek anlayışları bizimkinden bayağı bir farklı galiba.
-Vilnius Caddesi (Vilnius Gatve)
Meydanı gezdikten sonra şehrin tam ortasından derinlemesine bir hat çizen Vilnius Caddesi’ne (Vilnius Gatve) giriyoruz.
Cadde şehrin en ünlü gezi caddesi. Caddede gezerken güzelim tarihi nasıl korumaya çalıştıklarına yerinde görüyor şahit oluyorsunuz. Şehrin orta-üst otelleri de genelde bu bölgede. Gelirseniz bu bölgede mutlaka takılmanızı tavsiye ederim.
Kaunaslılar ciddi anlamda insanlara karşı soğuk özellikle de yabancılara karşı hiç sıcak değiller. O kadar ki kafede/barda bir şeyler ısmarlarken ya da alışverişte yabancı olduğunuzu anlarlarsa yüzünüze bile bakmıyorlar. Garip ama bunu bizzat yaşadım.
Bu durumu nasıl aşacaksınız. Size şimdi bir taktik veriyorum. Bizde futbol neyse onlarda da basketbol o. Gireceğiniz her ortamda yapacağınız bir basketbol muhabbeti, Litvan basketboluna göstereceğiniz saygı, birkaç litvanca kelime size mutlaka olumlu yansıyacaktır.
Ayrıca, 14. yy. sıralarında Avrupa’nın en geniş sınırlarına sahip olan bugünkü Belarus, Ukrayna, Polonya ve Rusya’nın bir bölümüne de içerisine alan Büyük Litvanya Dukalığı’nı da biliyorum dediniz mi ortamın adamı olmanız bile mümkün.
-Örgürlük Bulvarı (Laisvės Alėja)
Vilnius Caddesi’nden devam ederseniz 10 dakikalık bir yürüme neticesinde Örgürlük Bulvarı’na (Laisvės Alėja) ulaşırsınız.
Burası da Kaunas’ın modern cadddesi. Her yer kafe, bar, restoran ve kulüplerle dolu. Alışveriş için ise en uygun yer tam olarak burası.
Cadde 1,6 km uzunluğu ile Doğu Avrupa’nın en uzun yaya yolu olarak gösteriliyor. Etrafında ise bir çok üniversite var. Bu nedenle bu bölgede 15 € seviyesine kadar ucuz yollu kalacak yer bulma imkânı var. Ancak, bu caddeyi cumartesi dışında kalabalık görmeniz ise zor.
-Şeytan Müzesi (Devil’s Museum)
Arkadaşlar bulvara kadar gelip Şeytan Müzesini (Devil’s Museum) görmemek olmaz. Litvan adetlerinde şeytan kötü bir karakter olarak görülmüyor hatta birçok evde şeytan figürü görebilirsiniz.
Bu yüzden de böyle bir müzenin açılmasına da karşı çıkmamışlar. Müze, Dünya’nın en büyük şeytan müzesi. Maironio Caddesi’ne dönüp kuzeye devam ederseniz direkt olarak karşınıza çıkacak. Sanatçı Antanas Žmuidzinavičius tarafından 1906 yılından itibaren bir çok ülkeden topladığı binden fazla şeytan figürünü sergilemek üzere 1966 yılında kurulmuş.
İşin ilginci Antanas Žmuidzinavičius aynı yıl ölünce bu müze ile ilgili çok fazla tartışma olmuş. 9 ve 6 şeytanın rakamı kabul edildiği için tartışmalar çok şiddetli geçmiş. Müze şimdilik ayakta. Müzeyi salı-pazar günleri arasında 11:00-17:00 saatleri arasında kişi başı 2 $ ücret ödeyerek gezmek mümkün.
-St. Michael The Archangel Kilisesi
Bulvarın sonuna Bizans sitilinde inşa edilmiş St. Michael The Archangel Kilisesi var. Rusya İmparatoru Çar II Alexander tarafından 1879 yılında Hristiyanlığın önemini vurgulamak için dönemin en ileri teknolojisi ile inşa ettirilmiş.
İnşa edildiği dönemde Litvanya’nın en geniş kubbesi bu kilisede bulunuyormuş. Çünkü o dönemde şehir, imparatorluğun batı sınırlarında savunma hattının en önemli şehriymiş.
Almanlar 1915 yılında burayı işgal ettiğinde askerler burada kalmış. Sovyetler döneminde ise kilise kapatılıp sanat müzesi yapılmış. 1991 yılında Litvanya bağımsız olunca tekrar kiliseye dönüştürülmüş. Merak edenler için belirtmekte fayda görüyorum kilise bünyesinde bir de Körler Müzesi var.
Kaunas’da Ne Yenir?
Genel olarak çorba ve yemeklerin domuz içerikli olduğunu bilmelisiniz. Bir Tatar yemeği olan kibinai (Bizdeki çiböreğin etlisi-kıbın) hem seveceğiniz hem de rahatlıkla yiyebileceğiniz bir yemek türü. Tüm restoranlarda da bulmanız olası. Tavsiye ederim.
Değerlendirme
Arkadaşlar Kaunas ile ilgili benim anlatacaklarım bu kadar. Litvanya’yı anlamak için burayı mutlaka görmeli en azından 1 gün ayırmalısınız.
Litvanya ile ilgili diğer yazılarımız için Litvanya Gezi Rehberi‘ne, bölgesel planlama için Baltık Gezi Rehberi bakmayı unutmayın. Sağlıcakla Kalın.