Portofino Gezisi-Romantizmin Doruğu

Portofino Gezisi-Romantizmin Doruğu diyenler için doğru bir tercih. Bugün bile İtalya’da romantizm denince hala ilk akla gelen yer şüphesiz Portofino.

İtalyan Rivierası’nın bu gözde kasabasında toplasanız belki 600 kişi yaşıyor. Bu kadar az kişi yaşayıp ünü ise Dünya’ya yayılmış sanırım başka yer yoktur her halde…

1959 yılına kadar sıradan bir balıkçı köyü iken Vittorio Palentieri diye bir İtalyan çıkıp “ I find my love in Portofino ” şarkısını söyleyince Dünyaca tanınmış, uluslararası turizmin göz bebeği olmuş. Dünya’nın ilk yüksek sosyete tatil merkezinin bile Portofino olduğu kabul ediliyor.

Popüler yerleri çok sevmememe rağmen sadece ama sadece o meşhur şarkıyı çok sevdiğim için buraya geldiğimi de baştan belirteyim.

Portofino Gezisi

Portofino’ya Ulaşım

Bu bölgede kalmıyorsanız Cenova’dan buraya demiryolu ile 3-4 € karşılığında 45 dakikada ulaşabilirsiniz. Detaylı bilgi için tıklayınız. İtalya’nın neresinden gelirseniz gelin ineceğiniz istasyon Santa Margherita. Oradan da buraya belediye otobüsleriyle gelebilirsiniz. Bu en basit yol.

Biz Santa Margherita’ya kadar gelip meydandaki büfeden kişi başı 1,5 € vererek otobüs bilet aldık ve yarım saatte bir kalkan 82 Numaralı Belediye Otobüsüne binerek 20 dakikada muhteşem manzarayı seyrede seyrede Portofino’ya vardık.

Arabayla ise Cenova’dan buraya A12 üzerinden 1 saatte ulaşmanız mümkün ama Santa Margherita’ya bırakmak şartıyla. Araba ile buraya gelmeyi düşünenleri şimdiden uyarayım aklınızdan bile geçirmeyin. Burada oldukça pahalı çok küçük bir otopark var.

3 saatine 17 € veren arkadaşlarımız oldu ayrıca boş yer olmadığı zaman Portofino’nun girişinden arabanızı çeviriyorlar. Arabayı etrafa bırakmak zaten söz konusu değil. Yola zaten bırakamazsınız çünkü çok dar.

Potofino’nun Özellikleri

Portofino öyle sıradan bir tatil beldesi değil. Jet sosyetenin buluşma yeri olmasının bazı sebepleri var. Aşağıda dilim döndüğünce anlatmaya çalışacağım.

-Ressamların Buluşma Yeri

Belki de Dünya’da yıllardan beri en çok manzara tablosu yapılan yerlerden biri. Sokaklarda gezerken her an bir ressam ve tuvali ile karşılaşmanız şaşırtıcı olmaz.

Halihazırda bu küçücük kasabada birçok sanat atölyesini ve ünlü ressamı bir arada görmeniz mümkün. Ancak bu bir rastlantı değil.

Gerçekten de Portofino Avrupa’nın en pitoresk yani resmi yapılacak yerlerinden biri. Sanırım akıllı bir pazarlama ve pitoresk olma durumunun da etkisi ile günümüze cennet olarak gelmeyi başarmış.

Buraya gelince ve sahneyi karşıma alınca çok etkilendim ve kendime “ Dünya’nın en güzel aşkları herhalde burada yaşanmıştır. ” dedim. Sevenlere sesleniyorum aynen şarkı da söylendiği gibi burada belki aşkı bulamazsınız ama buraya sevgilinizle ya da eşinizle gelmişseniz gerçekten sevip aşık olmuşsunuz demektir.

-Herkesin Evlenmek İstediği Yer

Hep ne diyorum bir yerin güzel olduğunu anlamak için gelinlere bakın çünkü en güzel gelin damat fotoğrafları şehrin en güzel yerlerinde çekilir….

Sokaklarda gezerken yeni evlenmiş bir çift ile karşılaşıyoruz. Gazetecileri görünce anladık ki bu çift ünlü. Herkes alkışlıyor. Dayanamadım 1-2 kare de ben çektim.

-Ev Sahibi Olmak

Burada ev sahibi olmak çok zor. Canınız isteyince ev satın almanız ya da yaptırmanız mümkün değil. 2 şartla ev satın almak mümkün. Ev sahibinin vefat etmesi ya da varislerin anlaşarak evi satması…

1920 yılında doğal park ilan edilen Portofino’da tarih yerinde duruyor tek taş bile yerinden oynatılmamış, evlerin rengi ise hiç değiştirilmemiş.

-Tam Denetim

Çevre ve doğaya gerçekten çok iyi sahip çıkmışlar. Koyun etrafında rengârenk evler, sanat galerileri, şık butikler ve şarap, zeytinyağı, sabun mağazalarını görebiliyorsunuz. Binaların restorasyonları ise işte bu iş böyle yapılır cinsinden.

Sonuç olarak yıllarca süren sıkı denetim neticesinde karşınıza muhteşem bir orta çağ kasabası çıkmış. Hatta sandalların renkleri bile tam bir özenle seçilmiş.

Portofino’da Gezilecek Yerler

-Castello Brown Kalesi (Castello Brown)

1400’lü yıllarda Cenevizliler tarafından limanın savunmasını sağlamak amacıyla inşa edilmiş. Geçmişi ise Roma İmparatorluğu’na kadar uzanıyor Botanik bahçesinin yanından kaleye ulaşabilirsiniz. Cenova Cumhuriyeti resmi kayıtlarına göre burada 1500’lü yıllarda top bataryaları varmış.

1867 yılında Cenova İngiliz konsolosu Montague Yeats Brown tarafından satın alınarak restore ettirilmiş.  O zamanlar kendisi ve eşi için diktiği 2 çamı şimdi orada görmeniz mümkün.

Portofino Belediyesi kaleyi 1961 yılında kamulaştırmış. Kale sabah 10:00’dan akşam 19:00’a kadar açık. Giriş ücreti kişi başı 5 €. Ulaşımı ise biraz yorucu ama Portofino’nun en iyi fotoğrafları da buradan çekilir.

Çan kulesi görülen sarı kilise San Giorgio Kilisesi (Chiesa San Giorgio). Ünlülerin nikahları genelde bu kilisede kıyılıyor.

-Portofino Limanı

Portofino, Cenova iline bağlı. Doğal bir liman olduğu için zamanında büyük Ceneviz Donanması’nın sefer için beklediği önemli limanlardan biriymiş.

Cenevizlilerin Dünya sahnesinden silinmesi ile birlikte önemini de kaybetmiş ama tarih boyunca yelkenlilere sığınak olmuş. Şimdi ise Dünya’nın süper zenginlerinin yatlarına ev sahipliği yapıyor. Üstelik buraya gelen turistler gerçekten çok zengin. Teknelerin ihtişamı anlatılmaz cinsten.

Liman bölgesindeki boya kullanım teknikleri gerçekten çok güzel. Evler uzaktan bakıldığında renkli taşlardan yapılmış gibi görünse de yaklaşınca o desenlerin de aslında boyama olduğu görülebilir.

Akşamüstü yüzer iskeleye giderseniz güneş arkanızda kalacağı için en iyi Portofino fotoğraflarını alabileceğinizi değerlendiriyorum. Yüzer iskeleye ulaşabilmeniz için tüm sahili boydan boya geçmeniz şart.

-Domenico Dolce ile Stefano Gabbana (Dolce&Gabbana)’nın Evi

Moda anlayışlarını evlerine de yansıtmışlar. Muhteşem bir fotoğraf sahnesi. Yalnız burada fotoğraf çekimi hakikaten zor.

Şöyle ki ev Portofino’nun hemen girişinde 300 m uzakta solda yan koyda. Buranın fotoğrafını alabilmek için çok dar ve tehlikeli olan geliş yolunda yürümeniz gerekiyor. Park edecek yer olmadığı için araba olayını ise sakın düşünmeyin.

Portofino’da Ne Yenir? Nerede Yenir?

Burada size yöresel olarak yeşil renkli “Genovese” sebze çorbasını tavsiye ederim. Yiyecek olarak ise deniz ürünlerini seviyorsanız deniz mahsullü olan “Pizzeria el Portico“ müthiş bir lezzet.

Bölgede pizza fiyatları 12-17 € civarında değişiyor. Çok tavsiye etmesem de burası da pizzanın ana vatanı. Tok bile olsanız kafelerde otururken içkinizi ya da kahvenizi yudumlayıp sadece insanları seyretmek bile ayrı bir zevk.

Portofino’da Nerede Kalınır?

Burada konaklama ücretleri maalesef uygun değil. Çok zengin değilseniz tavsiye de edemem yoksa kim istemez yan odada Rihanna’nın yattığını bilmeyi.

Yakındaki Comogli ya da Rapallo’da 100-200 € arasında çift kişilik oda bulunabilirken Portofino’da bu fiyat 500-1000 € gibi bir bedelle oldukça yüksek seyrediyor. Bu nedenle yakın bölgelerde kalınıp elde edilecek tasarruf ile burada muhteşem bir akşam yemeği yemek bence hem daha cazip hem de unutulmaz bir anı olur.

Değerlendirme

Buraya sakın turla gelmeyin. Burası 2 saatlik yemek molası verilecek bir yer değil. Burayı sindirmeniz lazım. Portofino’nun size huzur, aşk ve çok güzel fotoğraflar sunacağına inanıyorum.

Foto sever iseniz ve artık makinenizi değiştirme vakti gelmişse bunu buraya gelmeden önce mutlaka yapın ve buraya en iyi makinenizle gelin.

Portofino’yu gezdikten sonra zamanınız varsa Santa Margherita’ya fotoğraf çeke çeke yürüyerek dönün. Sizi temin ederim hayatınız boyunca bu anları unutamayacaksınız.

Yollar çok dar ama nedense kimse yolu genişletip malikanelere ulaşımı rahatlatalım diye doğal ve tarihi dokuya zarar vermeyi akıl edememiş!

Bölgesel planlama için İtalyan Rivierası Gezi Rehberi‘ne bakmayı unutmayın. Sağlıcakla Kalın.