Vatikan ve Castelgandolfo

Vatikan ve Castelgandolfo’yu görmek için İtalya’dayız. Vatikan ülkesini gezdikten sonra 30 km uzaklıktaki Castelgandolfo kasabasına gideceğiz.

Vatikan ve bu kasaba neden aynı yazının içinde derseniz ortak bir özelliğe sahip olduklarını belirteyim hemen. Bu özellik Papa ile ilgili; Papa, kışlarını Vatikan’da yaz tatillerini ise Castelgandolfo’da geçiriyor. Bu kasabada da küçük bir sarayı var.

Vatikan’dan başlayalım.

Vatikan Gezisi

Vatikan Nerede?

Ülke, İtalya’nın başkenti Roma’nın içinde dört bir yanı Roma mahalleleriyle sarılı küçük bir şehir-din devleti.

 Roma’nın içinden geçen Tiber (İtalyanca Tevere) Nehri’nin batısında bulunuyor. Roma’nın büyük bir alanı, Tiber Nehri’nin doğu yakasında kalıyor.

Etrafı Orta çağ döneminden kalma kalın surlarla çevrili 44 bin metrekarelik bir alan üzerinde kurulmuş.

Yerleşik nüfusu 600 kişi. 6 tane giriş kapısından yalnızca biri halka açık, oradan da San Pietro Meydanı’na ulaşıyorsunuz. Yaz dönemi meydanı dolduran turistlerle ya da Papa’nın vaazını dinlemeye gelenlerle gündüz nüfusu 4 bin kişiye yaklaşır.

Ülke; postane, darphane, radyo kanalı, gazete gibi bazı devlet kuruluşlarına sahip.

Vatikan’ın Ordusu Var mı?

100 kadar İsviçreli askerden oluşan sembolik bir ordusu var. Vatikan Sarayı’nın girişi ve Castelgandolfa’daki sarayın girişinde tarihi simgesel kıyafetleriyle nöbet tutuyorlar.

Vatikan 1267 yılına kadar papalar burada oturmadığı için kutsal alan değildi. Bugünkü statüsünü 1926 yılında Mussolini ile yapılan antlaşma sonucunda almıştır.

Günümüzde ülke servetini hiç bir zaman tam açıklamaz ve mali komisyonunun başkanı da Amerikalı bir kardinaldir. Dünya’nın en zengin devleti olduğu söylenmektedir.

600 kişilik nüfusuyla, sahibi olduğu yüzlerce gazete, dergiler, televizyon kanalları sayesinde dünyanın 1 milyardan fazla Katolik Hristiyan nüfusuyla bağlantısını aksatmadan devam ettiriyor.

Vatikan’ın Geliri Nereden?

Kilise vergileri, bağışlar, sahip olduğu ya da hissedar olduğu şirketlerin gelirleri.. Çeşitli ülkelerdeki gayrimenkullerden elde edilen gelirler.

Ülke hakkındaki genel bazı bilgilerden sonra Saint Peter’s Meydanı’na doğru ilerleyelim.

Mısır’dan getirilmiş 25 metrelik dikilitaş bu meydanda

Aşağıdaki fotoğrafta sol altta görülen ana kapıdan içeriye gireceğiz. Kapıya doğru görülen kalabalık giriş kuyruğu. Çanta kontrolünden başka bir de kıyafet kontrolü yapılıyor.

Vatikan’a Giriş İçin Kıyafet Kuralları Nelerdir?

Kadın erkek fark etmez, şortlar çok kısa olmayacak. Çok kısa derken ölçüyü şuradan anlayalım; dizden bir karış yukarıdaki şortumla giriş izni verildi. Demek ki daha kısası olmayacak. Atletler ip askılı olmayacak. Eğer o şekilde gelmişsen omuzlarına bir örtü alıp girebiliyorsun. Bu örtü şeffaf olabilir, sıkıntı yok.

Vatikan Gezilecek Yerler

-Saint Peter’s Meydanı

İlk önce Saint Peter (Aziz Peter) Bazilikası’nı gezeceğiz, ama önce etrafa biraz bakınalım.

Mehmet Ali Ağca’nın Papa’ya ateş ettiği yer, aşağıdaki fotoğrafta en solda bulunan sütunların üzerindeki son heykelin yanı.

Traverten taşından yapılan 284 sütunda toplam 140 aziz heykeli bulunuyor.

Bu meydan ünlü heykeltıraş Bernini ve öğrencileri tarafından 16. yy.da yapılmış.

Aziz Peter Bazilikası’ndan sonra Michelangelo, Rafael gibi Rönesans Dönemi sanatçılarının eserlerinin bulunduğu Sistin Şapeli’ni gezeceğiz

Fotoğraftaki heykel, meydan zemininde bulunan tek heykel. İki yandaki şapellerin üzerinde yüzlerce heykel varken  alanda bir tanecik…Biraz daha yaklaşalım bakalım.

Saint Petrus (Aziz Peter)… İsa’nın 12 havarisinden biri. Adı verilen bazilikanın içindeki alt odalardan birinde mezarı bulunuyor.

-Aziz Peter (San Pietro, Saint Petrus) Bazilikası

Bazilikaya girdiğimde yoğunluktan başım döndü. Hangi duvara baksam boş bir yer yok. Her bir süslemeyi, freski, heykeli ya da tabloyu incelemek sırf bu salonda birkaç gün alır sanırım.

Papalar da maddi zenginliklerini göstermek zorundalar galiba…Som altın devasa aydınlatmalar…  Yan yana dairesel şekilde dizilmiş her biri çiçek gibi duran dört beş kollu bu aydınlatmalardan on tane kadar var.

Salon zemininin sonuna doğru mermer zeminde bir şeyler yazıyor. Zemine bir şeyler yazılması alışılageldik bir durum değil. Acaba ne yazmışlar?

“Ayasofya’nın uzunluğu 109.14 m iken Vatikan’daki bu salon 109.57 m” imiş.. 43 cm fark atmışlar. Demek ki o dönemde önemli bir durummuş bu.

-Sistine Şapeli

Bu süslemelerde ne kadar altın kullanıldı bilemiyorum ama eserlerin pek çoğu hatta mimarisi Rönesans Dönemi’nin ünlü sanatçıları Michelangelo, Rafael ve diğerlerine ait.

Bu küçük ülkeye kısa şort, mini etek, açık omuzla giremiyoruz ama buradaki heykellerin çoğu çıplak. Melekler insan tasvirinde ama giydirmemişler :o)

Ve ünlü Pieta… Meryem, İsa’nın ölüsünü kucaklamış olarak tasvir edilmiş. Heykeltıraşı Michelangelo.

… ve duvarlar. Bir tek boş yer yok.

Vatikan’da gezmek için tahminimce 4-5 gün gerekli. Bir günde bu kadarını fotoğrafladım. 44 hektar alanın neredeyse her yeri sanat eseri dolu. Çoğu yerde ne kadar zengin olduklarını göstermek için şatafattan kaçınmamışlar.  Arka bahçeler, müzeler, papa mezarları, sanatçı odaları vs. görülecek çok yer var. Vatikan, Rönesans’ın en güzel örneklerinden eserleri barındırıyor. Bu konuda Floransa’yla yarıştığı kesin.

Haydi şimdi iki krater gölünün kenarına kurulmuş, Papa’nın yazlık olarak kullandığı güzel kasaba Castelgandolfo’ya gidelim. 40 km yolumuz var.

Castelgandolfo Gezisi

Castelgandolfo

Kasabanın küçük bir meydanı var. Meydan Arnavut kaldırımı ile döşenmiş.

Meydanın hemen arkası göllerden birine bakıyor. Papa’nın yazlık sarayının burada bulunması ve krater göllerinden dolayı bolca turist çekiyor.

Sokaklar, caddeler taş döşeli olduğundan ağaç yetiştirecek yer sorunları var. Bu sorun Roma, Floransa, Venedik, Siena ve diğer Orta Çağ şehirlerinde de var. Bu kasabanın halkı çözümü sokaklara koydukları büyük saksılara ağaçsı bitkileri dikerek sağlamaya çalışmış. Büyük şehirlerde ise balkon ve pencerelerde benzer uygulama yapılıyor. Devasa yeşillikler her kattan aşağıya doğru sarkıyor.

Aşağıdaki fotoğrafta görülen bina Papa’nın Yazlık Sarayı.

Vatikan’da gördüğümüz İsviçreli askerler burada da nöbette.

Sarayın önünün kalabalık olmasını anlıyorum ama sağ tarafımda da bir kalabalık var ve onlar turist de değil, İtalyana benziyorlar. (Aslında İtalyanların hepsi Türklere çok fazla benziyor)

Günlük kıyafetle gelmemiş olduklarını ve de özellikle yerdeki sepeti görünce konuyu anlar gibi oldum.

Hemen sağımdaki kilisenin önünde balonlar var. Belli ki bir törene denk gelmişiz.

İtalya’da Kilise Nikahı

Tiflis’te de bir kilise nikahına denk gelmiştim. İtalya’daki biraz daha farklı… İtalya’da kilise nikahı nasıl oluyor, beraber izleyelim.

Üzerimde askılı tişört var. Başımdaki tülbenti çıkarıp omuzlarımı örtüyor ve içeriye giriyorum. Kiliseye omuzlar açık girilmez.

Kilise kırmızı beyaz güllerle süslenmiş.

Kalabalık yavaş yavaş içeriye girip yerlerini alıyor. Giriş kapısına sırtımı verdim ve ilk defa izleyeceğim kilise nikahı için bekliyorum.

Önce damat içeriye giriyor. İtalyan geleneğine göre damat salona annesinin kolunda girermiş, ki öyle oldu. Gelin de hemen peşinden babasıyla birlikte geldi. Bu kadar mutlu bir gelin görmedim.

O da babasının kolunda kiliseden içeri giriyor.

15 dk kadar süren tören bitince törene katılanlar dışarıya çıkıp yüzleri kapıya dönük beklemeye başladılar.

Gelin arabası da hazırda bekliyor.

İtalya’nın Nikah Şekerleri

Sepetteki keseler nikah şekeri mi diye baktık ama pek anlayamadık. Açınca sürpriz oldu; içindekiler pirinç. Herkes evine pirinç mi götürecek!

Biraz sonra ne işe yaradığını anlayacaktık. Gelin ve damat kiliseden dışarıya adımlarını atar atmaz herkes elindeki keseyi açıp (hatta evlerinden çokça pirinç getirenler de vardı) yeni evlenen çifte fırlatmaya başladı. Onların arasında kalan arkadaşım Eren’in kıyafetinin içine bir sürü pirinç kaçtı. Zor çıkardık 🙂  Doğrudan hedef olan gelinin ise bu iş için ayırdığı zamanı düşünemiyorum bile.

Pirinçler fırlatılmış, keseler boşalmış. Yere saçılan pirinçlerden güvercinler nasiplenecek. İtalya’nın farklı bölgelerinde gezdiğim süre boyunca sokakta sahipsiz kedi köpeğe hiç rastlamadım. Güvercinler ise her yerde…

Keselerini boşaltmış olanlar mutlu görünüyor 🙂

Papa ile başladık onunla bitirelim.

Buraları gezerken Papa 16. Benedikt idi. Şu anda yerinde başka biri oturuyor ve 268’inci Papa, din konusundaki ilginç açıklamalarıyla geçmiştekilerin söylemlerine benzemeyen mesajlar veriyor.

Hadi hayırlısı deyip, bu geziyi de bitirelim. İtalya’yı dolaşmaya devam edeceğiz. İtalya ile ilgili diğer yazılarımız için İtalya Gezi Rehberi‘ne bakmayı unutmayın. Görüşmek üzere…