- Kopenhag Devlet Sanat Müzesi Gezisi
- Amalienborg Sarayı’nda Bir Gezi
- Christiansborg Sarayı’nda Bir Gezi
- Rosenborg Sarayı Gezisi
- Christiania; Hippilerin Ülkesinde Bir Gezi
- Nyhavn, Kopenhag’ın En Çok Gezilen Yeri
- Kastellet, Avrupa’nın Hala kullanılan En Eski Kalesi
- Kışın Yapılan Bir Kopenhag Gezisi
- Kopenhag Ulaşım Sistemi
- Kopenhag’da Ne Yenir, Nerede Yenir?
Kopenhag programım sırasında Christiania, hippilerin ülkesinde bir gezi yapma imkanı da buldum. Freetown Christiania, Google arama motoruna göre “anarşist topluluğun” yaşadığı kendinden sorumlu “anarşist semt”.
Yaklaşık 34 hektarlık bir alanda 1000 kişinin yaşadığı Christiania kurulduğundan beri gelip geçen hükumetler için sorun olsa da Dünya’da hep “freetown” olarak biliniyor. Zaten asıl sorun da bu fazla “free” likten geliyor.
Genel olarak meditasyon ve yoga hastası, doğa aşığı ve sanata çok saygılı insanlar. Yaşadıkları ortamları cennete çevirmişler. Buraya kadar güzel.
Bağımsız bir devlet olduklarını iddia ediyorlar. Kendi bayrakları, kendi marşları var. Diğer taraftan Christiania her türlü ot satışının serbest olduğu kendince bağımsız bir devlet.
Basitçe anlatmak gerekirse burası topluma ayak uyduramayan uyuşturucu bağımlılarının da hoş görüldüğü de bir yer. Bu nedenle meydandaki tezgahlarda her türlü ot satılıyor, siz de alabiliyorsunuz. Polis yok, karışan yok.
Sakinlerin arasında uyuşturucu kullanan ya da bağımlı olan çok fazla insan var. Hatta bu insanlar burada iş güç sahibi de olmuş. Sert uyuşturucular konusunda ise genel bir anlayış oluşmuş ve iğneli mineli olan şeyler hiç hoş karşılanmıyor. İşin kötü tarafı ise şehrin bütün gençlerini tüttürmeye akın akın buraya geliyor.
Christiania Gezisi
Christiania Neresi?
Christiania gördüğünüz gibi Kopenhag’ın batı yakasında göletleri de dahil özel olarak oluşturulmuş ve sınırlandırılmış bir bölge.
Christiania’ya Ulaşım
Buraya gelmek çok basit tek yapacağınız Christianshavn Metro İstasyonu’nda inmek.
Eğer çok eşyanız yoksa havalimanından direkt gelip gezinize buradan başlayabilirsiniz.
-Metro İstasyonu
Christianshavn
-Otobüsler
Vor Frelsers Kirke (9A)
-Christiania Bike
Kopenhag bir bisiklet şehri. Ulaşım neredeyse bisiklet üzerine kurulu. Christiania Bike ise buraya özgü bir bisiklet türü. araba yasak olduğu için ona göre tasarlanmış. ilk defa Christiania’da kullanılmak üzere üretilmiş ve şimdi tüm şehirde kullanılıyor.
Ön tarafa eşyalarınızı (buzdolabı bile taşıyan gördüm) ya da çocuklarınızı koyabiliyorsunuz.
Christiania Tarihi
Burası Rosenborg Sarayı Gezisi başlıklı yazımda da belirtiğim şehir planlamasından çok iyi anlayan kral olarak bildiğimiz Christian IV tarafından kurulmuş. O dönemde burada alçak plajlar ve adacıklar varmış. Gerekli kazanımları sağlayarak toprak bir zemin oluşturulmuş ve böylece bugünkü Christianshavn Kasabası’nın temelleri o dönemde atılmış.
İsveç’in Kopenhag’ı kuşatması sonrasında ders alınmış ve Christian IV’in emriyle şehrin etrafında tam bir savunma halkası oluşturmak için 1682’den 1692’ye kadar batı bölgesindeki surlar takviye edilmiş. Surlar 1800’lü yıllarda yıkılmış ancak Christianshavnlıların bölgede kalmasına izin verilmiş.
Bölge, 1. ve 2. Dünya Savaşlarında kraliyet topçu alayı, lojistik komutanlığı, mühimmat laboratuvarları ve depolarına ev sahipliği yapmış. Savaş sonrası gestapo ile iş birliği yaptığı gerekçesi ile 30 kişi burada idam edilmiş. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra ise kışlalar kullanılmadığından 1971’e kadar terk edilmiş.
O dönemde Kopenhag’da uygun fiyatlı konut eksikliği varmış. Popüler bir gazeteci olan Jacob Ludvigsen ve arkadaşları bölgede kaçak olarak keşif yapıp kendi elektrik tesisatı, hamamı, atletizm binası vb. imkanları da düşünüldüğünde burada barıştan yana olan tüm insanların özledikleri hayatı yaşayabilecekleri, kendi kendini yöneten bir toplumun için büyük bir meditasyon ortamın oluşturulabileceğini yazmış ve tüm barışseverleri askeri yasak bölgeyi fethetmeye davet etmiş.
Christiania Marşı ve Bayrağı
Bu davet üzerine bölge çok kısa bir zamanda hippiler tarafından işgal edilmiş ve gecekondular yapılmış. Dönemin protest şarkısı,“Bizi öldüremezsiniz”, Christiania‘nın marşı olmuş.
Bayrakları ise kırmızı zemin üzerine 3 sarı nokta. Anlamı Love, Love ,Love. 1970’lerin hippi çocuklarından başka da bir şey beklemek yanlış olurdu zaten. Burası hippilerin özgür olabildikleri ilk devletleri olduğu için kendilerince çok önemli. Bayraklarına saygı duyuyor ve sonraki resimlerde de göreceğiniz gibi her yerde kullanıyorlar.
1994’ten bu yana bölge sakinleri su, elektrik, çöp imhası vb. için vergi ve harç ödemeye başlamış.
2004 yılına kadar yetkililer tarafından buradaki bağımsız durum hoş görülmüş ama 2004’ten sonraki yıllarda topluluğun yasal statüsünün normalleşmesi için polis baskınları vb. önlemler alınınca olaylar çatışmalara dönüşmüş. Geri adım atılmak zorunda kalınmış.
2007 yılında basit bir yıkım sakinler tarafından kendi evlerini yıkmak için geldiler şeklinde anlaşılınca direnişe geçilmiş. Çok kişi tutuklanmış. Geri adım atılmak zorunda kalınmış.
Nisan 2011’de bölge geçici olarak kapatılmış ancak sakinler işgal ettikleri topraklar ve evlerin bedelini çok uzun vadede ödemeyi kabul edince yeniden açılmış. Sakinler birleşip bir fon oluşturmuş, bu fon da elde edilen tüm gelirlerden aldığı pay ile arazi bedellerini 2012’den itibaren ödemeye başlamış.
Bugün ise gördüğüm kadarıyla içen içmeyen herkes hayatından memnun.
Christiania’da Dikkat Edilecek Hususlar
Burası, Kopenhag’daki en büyük dördüncü turistik yer. Yılda yarım milyon ziyaretçi buraya uğruyor. Bu nedenle şehre gelirseniz buraya da öncelikli değil ama uğrayabilirsiniz. Uğrarsanız sakinlerin koyduğu şu hususlara dikkat etmenizde fayda var.
-Çalmak, şiddet, silah, bıçak, kurşun geçirmez yelek, yasak,
-Kokain, amfetamin, ecstasy ve eroin vb. sert uyuşturucu yasak, haşhaş, esrar, marihuana ve kenevir serbest,
-Özel araç ve motosikletlere izin yok. Yürümem diyorsanız siz de bisiklet kiralayın. Sadece sakinler park yerlerine kadar arabayla girebiliyor.
-Fotoğraf çekerken kişi fotoğrafı çekmeyin. Özel mülkiyete girip çekim yapmayın.
Bugün Christiania
Evet birazda burada gezerken gördüklerimden bahsedeyim. Günümüzde insanlar burada ya eski askeri binalarda ya da kendi yaptıkları sevimli mi sevimli gecekondularda oturuyor.
Kendi elektriklerini üretiyor, kendi çöplerini topluyor, kendi biralarını ve yiyeceklerini üretiyorlar. Bu üretimlerini de hem turistlere hem de şehre satarak geçimlerini sağlıyorlar.
-Den grå hal (‘Gri salon’)
Gördüğünüz bina 1891 yılında yapılmış. Burası askeri kışla iken büyük binicilik eviymiş.
Şimdi ise buradaki en büyük konser mekanı. Sıkı durun Bob Dylan, Metallica vb. bir çok ünlü grup ve sanatçı konser vermiş.
-Pusher Street
Gördüğünüz yer Pusher Sokağı. Christiania’nın en bilinen yeri. Sokak dediğime bakmayın. Burası bir meydan aslında. Sorunca sırıtarak kendi aralarında bu meydana da “Valhalla” diyorlar.
Valhalla, Vikingler zamanında tanrıların diyarında bulunan kabul salonu. Tanrı Odin savaş esnasında kahramanca savaşıp ölenlere burada ziyafet verip beraberce eğleniyormuş.
Neyse konumuza dönelim. Bu foto bana ait değil. İnternette bulup gördüklerime yakın diye koydum. Burada sakın fotoğraf çekmeyin. Başınıza her an iş alabilirsiniz. 2016 yılında kadar resmi olarak yasak olsa da satışlar görmemezlikten geliniyormuş. 2016 yılında burada pazarı ele geçirmeye yönelik bayağı çatışmalar olmuş, el bombası bile atmışlar. Ölenler olmuş.
Polis daha sıkı tedbir almak istemiş ancak bu sefer de sakinler izin vermemiş. Yani resmi olarak satış yasak ancak kimse etiketlenmek istemiyor. Bu nedenle buralarda fotoğraf çekerseniz başınıza ne gelebileceğini de bilemezsiniz.
-Hendekler
Tarihinde aktardığım gibi burası Kopenhag’ın savunması amacıyla oluşturulduğundan düzenlemeler çerçevesinde hendek kanallarla çevrili. Ancak kışın soğuğu ile birlikte inanılmaz da güzel gözüküyor.
-Tapınaklar
Hippi olur da Budist Tapınağı olmadan olur mu? Asya’daki hippilerin kutsal yeri Nepal’den bir tane getirip koymuşlar.
-Dyssebroen Köprüsü ve Çevresi
Şu anda olduğum yer Stadsgraven Kanalı üzerindeki Christiania’yı Amager Øst’a bağlayan Dyssebroen Köprüsü.
Burası ise bölgeyi gezerken kullandığım bir merdiven. Merdiveni bile doğaya en uygun hale getirmişler. Merdivenin üzerinde yazana dikkat. Burası bir bahçe saygı duyun yazıyor. Saygı duymamak elde mi?
-Fabriksområdet
Fabriksområdet buranın ana caddesi, oynadığımız legoları sanki hayatlarına da taşımışlar. Alışveriş yapabileceğiniz ya da bir şeyler yiyebileceğiniz yerler hepsi bu cadde üzerinde.
Burası ise ana cadde üzerindeki bir sanat galerisi. Bu sahne burada en çok fotoğraf çekilen yer. Burada fotoğraf çekilmesine tanıtım açısından kimse bir şey demiyor.
Eğer ihtiyacınız olmayan eşyalarınız varsa ihtiyacı olanların kullanabilmesi için buraya bırakıyorsunuz. Açıkçası talebin çok olduğunu da gördüm.
Fotoğraf çekmenin serbest olduğu başka bir sahne.
Eğer siz de benim gibi gittiğiniz yerlerde magnet almayı alışkanlık haline getirdiyseniz bu market bölgede tek magnet bulabileceğiniz yer.
Christiania’da Ne Yenir? Nerede Yenir?
Burası sadece doğal güzelliği ile değil şehrin diğer bölümlerine göre fiyat uygunluğu açısından da güzel bir bölge.
Burada deneyimlediğim 3 ayrı mekan ile ilgili detayları Kopenhag’da Ne Yenir ? Nerede Yenir ? başlıklı yazımda bulabilirsiniz.
Değerlendirme
Yazımın başında da söylediğim gibi burası, her türlü ot satışının serbest olduğu, bayraklı ve marşlı kendince bağımsız bir devlet. Ancak aynı zamanda özgür hippi kültürü, gecekondu anlayışı ile doğa ve sanatın nasıl bir bütün olarak turizme çevrilebileceğinin de mükemmel bir örneği.
Bu nedenle Kopenhag’da öncelikle buraya gelip görmenizi şiddetle tavsiye ediyorum. Rahat bir gezi için en az yarım gün ayrılmasın uygun olacağını değerlendiriyorum.
Kopenhag ile ilgili diğer yazılarımız için Kopenhag Gezi Rehberi‘ne bakmayı unutmayın. Sağlıcakla Kalın.