Sahil kesimine bir şekilde yolunuz düştüğünde mutlaka büyük cruise gemilerini görmüş, geminin içini, gemideki yaşamı ve uğradığı limanları sanırım merak etmişsinizdir. Ben de sizin gibi çok merak ediyordum. Ayrıca işim gereği pek çok kez yurt dışına çıkmış olmama rağmen eşim ve kızımla hiç yurt dışı tatili yapmamıştım.
Kızım 5 yaşında olduğu için “küçük bir çocukla yorulmadan nasıl yurt dışında gezebilirim?” diye düşünürken aklıma cruise turu geldi. Eşim de onaylayınca uygun tur araştırması yapmaya başladık.
Başta kafamızda bir sürü soru işareti vardı. Kolay değil hiç bir fikir ve tecrübemizin olmadığı bir geziden bahsediyorduk. Ancak, bize en uygun cruise turunu seçip planlanan günde gemimize katıldığımızda o büyüleyici muhteşem ortamdan etkilenip eşime aynen şöyle dediğimi hatırlıyorum ” Hayatta en az bir kere de olsa herkes cruise turu yapmalı… ”
Neden mi? Çünkü bu tür bir gezi sanıldığı gibi sadece küçük çocuklu aileler ya da yaşlılar için değil herkes için muhteşem.. Akşam yemeğinden sonra sabaha kadar eğlenip güzel vakit geçireyim, sabah olup uyanınca da yeni bir Dünya’da yeni bir başlangıç yapayım diyorsanız en doğru tercih kesinlikle bir gemi gezisi.
Nasıl ve Hangi Cruise Turuna Karar Verdik?
Aralık ayında gazetede promosyonlu tatil reklamlarını gördüğümde gözüme birkaç cruise turu takıldı. Özellikle bu dönem indirimin en fazla olduğu dönem. Çok fazla düşünmeden aşağıdaki İstanbul’dan binecek şekilde aşağıdaki güzergahta bir tur almaya karar verdik. Bizim gezi güzergahımız : İstanbul – 1 gün denizde – Dubrovnik – Venedik – Bari – Katakolon – İzmir – İstanbul. Kış dönemi fiyatları 02 Mayıs’a kadar sürüyor. Sonrası, her 15 günde fiyatlar tuttuğunuz kabin kategorisine göre 100-300 € arasında artıyor.
Bu nedenle gezimizi kış döneminin son haftası 26 Nisan-02 Mayıs arasına planladık. Çok soğuk olmayan, gezmeye elverişli, hatta şanslı iseniz güvertedeki havuzda yüzebileceğiniz ve en ucuz hafta 26 Nisan-02 Mayıs haftası. Bu en ucuz dönem için gemide kamara kategorilerine göre fiyat aralığı kişi başı 500 (iç kabin) ile 800 (dış balkonlu kabin) € arasında değişiyor. Ucuz dönem ve promosyonlar sayesinde kazandığımız 600 € indirimi, dış balkonlu kabin alarak tatilin de hakkını baştan vermeye karar verdik. Belki eşimi veya çocuğu deniz tutar ve hava almak ihtiyacı olabilir diye de kafamı rahat tutmak istedim açıkçası.
Dikkat Etmeniz Gereken Önemli Konular
-Akdeniz’de bir tur planlıyorsanız cruise turlarında kullanılan gemilerin standardının aynı olmadığını bilmeniz gerek. Örneğin; Yunan Adalarına yönelik rotalarda gezen cruise gemileri; İtalya, Fransa, İspanya vb. rotalı turlarda kullanılan 15-20 katlı cruise gemilerinin yanında daha çok feribot statüsünde kalıyor.
Bu nedenle, bu yazıyı okuduktan sonra cruise turu yapmaya karar verip daha ekonomik olduğunu düşünerek Yunan Adalarına yönelik rotalarda gezen cruise gemilerini tercih ederseniz muhtemelen bu yazıda gördüklerinizi yaşamayacak aynı etkileşimi hissetmeyeceksiniz. Tercihinize her zaman saygılıyım tabii ki.
-Gemideki tüm harcamalar AVRO (€) cinsinden yapılıyor. Bende tur esnasında yaptığımız tüm harcamaları sizlere yaklaşık € olarak aktaracak böylece sizlere biraz da maliyet konusunda fikir vermeye çalışacağım.
-Promosyonun en fazla olduğu dönem. Kış dönemi ise 02 Mayıs’a kadar sürüyor. Sonrasında her 15 günde bir fiyatlar tuttuğunuz kabin kategorisine göre 100-300 € arasında artıyor. Bu nedenle en ideal zaman Nisan’ın son üç haftası diyebilirim. Çünkü şanslı iseniz güvertedeki havuzda yüzmeniz bile mümkün.
-Gemi neredeyse yok denecek kadar az sallanıyor. Yani deniz tutarsa diye dış kamara almanıza gerek yok. Fotoğraf çekmek için de geminin her tarafı uygun. Bu nedenle iç kamara alabilir ve tasarruf ettiğiniz parayı eğlence ve gezilere ayırabilirsiniz.
-Bazı acenteler kişi başı ücretlere liman vergisini (125 €) dahil etmiyorlar, bu nedenle tatil acentelerinde cruise turu bakarken liman vergisinin fiyata dahil olup olmadığına mutlaka bakın. Kişi başı 25 € daha ucuz bulduğunuz bir turda liman vergisi sonradan ekleniyorsa kişi başı 100 € zarar edebilirsiniz.
-18 yaşına kadar çocuklar sadece 125 € liman vergisi ödüyor. Yani iki tane 2-18 yaş arasında çocuğunuz bu geziden toplam 250 €’ya yararlanabiliyor. 0-2 yaş bebekler ise ücretsiz. O yüzden siz siz olun, çocuklarınız 18 yaşını geçmeden bu tatile 4 kişi çıkın. Örneğin, ben (800 €), eşim (800 €) ve kızım (125 €) toplam 1725 €’ya geminin en lüks kamaralarından birinde kaldık.
-Çocuklar da dahil limanlarda yapılacak geziler tur fiyatlarına dahil değil.
-Türk limanlarından kalkan cruise turları bizim için en uygun turlar. Çünkü, uçak aktarmalı bir liman seçerseniz, bu durumda fiyatlara uçuş ve havaalanı vergileri de dahil olacağından ilave +1000 € bir maliyeti de göze almanız gerekiyor. Bu arada büyük kruvaziyer acenteleri 2015 yılından itibaren Türkiye limanlarını bir süreliğine rotalarından çıkardılar. Limanlarımızın ve şehirlerimizin yeniden gezi rotalarına girmesini dört gözle bekliyoruz.
-Gemiye hangi limanda giriş yaparsanız, o limanda çıkış yapıyorsunuz.
Gemiye Giriş
Gemiye girmek için limanda pasaport işlemlerinden sonra bagajımızı limanda bırakıp gemiye girdik. Siz gemiye girdikten sonra bagajlar kamaranızın kapısına kadar taşınıyor. Pasaportlarınız gemi resepsiyonunuzda kalıyor ve size kamara kapısını açan, limanlarda pasaport yerine geçen kart şeklinde 3 adet anahtarınızı size veriyorlar.
Aynı zamanda kayıt sırasında bu karta gemide harcayacağınız ilave harcamalar için en az 250 € para yüklüyorsunuz. Ayrıca gemide kaldığınız günler için yetişkinlerden günlük 7 €, çocuklardan 3.5 € bahşiş parası bu karta yüklediğiniz paradan otomatik olarak kesiliyor. Yani 7 gün için 122.5 € daha ilave masraf çıkıyor. Ama korkmayın bu kadar para harcamaya değer doğrusu.
Yukarıda kamaramızın fotoğraflarını görüyorsunuz. Odanız günde 2 kere temizleniyor. Sabah yataklar yukarıda soldaki gibi tamamen örtülüyor, akşam ise sağdaki gibi hemen yatağa girecek şekilde yarı açık olarak tekrar düzenleniyor. Her gün kamaranızda bir sonraki gün geminin neresinde ne faaliyet olduğundan tutun, indirimli faaliyetlere kadar aradığınız her şeyi öğrenebileceğiniz 4 sayfalık bülten bırakılıyor.
Gemiye girdiğiniz andan itibaren lüksün en ince ayrıntılarını görmeye başlıyorsunuz ve kendinizi gerçekten çok özel hissediyorsunuz. Odanızda televizyonu açtığınızda, ailenizin adını ekranda gördüğünüzde, bu işe ne kadar önem gösterdiklerini anlıyorsunuz.
Bavullarınızın kamaraya taşınması esnasında gemideki genel kuralları, hangi yemek salonunda hangi saat grubunda yemek yiyeceğinizi, yemek masasında kimlerle yemek yemek istediğinizi (grup içerisinde Türk seçebilirsiniz veya fark etmez derseniz yabancılarla aynı masada da oturabilirsiniz), limanları, limandaki gezi ücretlerini anlatmak üzere geminin kıç üstündeki (arka tarafında) salonlardan birinde herkese genel bilgi veriliyor.
Bu sırada gemideki diğer tüm yolcular İstanbul’u gezdiği için mevcut yolcularla ilk etapta hiç karşılaşmıyorsunuz. Bir saatlik bilgilendirmeden sonra akşam yemeğine kadar gemiyi gezmek ve kamaranıza yerleşmek için serbest zaman.
Geminin yaşam alanlarına ilk girdiğimiz yerinde, karinasında (orta iç kısmı) 3 güverte bir alana bakıyor. Bu alanın ortasında 3 kat yukarıdan akan su şelalesi ve bu şelalenin boşaldığı bir süs havuzu, havuzun üzerinde camdan bir platform ve bu platform üzerinde klasik bir piyano gözünüze ilişiyor.
Canlı müzik yapılan bu alan, aynı zamanda gemi içindeki duty free dükkanlarının bulunduğu yer. Alış verişinizi canlı Latin müzik performansı eşliğinde yapmak ayrı bir keyif. Akşam saatlerinde duty free dükkanları açılıyor.
Ayrıca, bu alandaki koridorlara da ürünler çıkartılarak tam bir panayır havası katılıyor. Fotoğrafta dükkanları görüyorsunuz.
Koridora açılan satış noktalarından biri de (bizim en çok ilgimizi çeken) Savaroski taşların satıldığı stand. Burada kendi bileğinize göre santimetresi 1,5 €‘dan bileklik yaptırabiliyorsunuz. Standlarda çanta, kıyafet, kozmetik, parfüm, deri, takı, gözlük, saat vb. (içki hariç- çünkü gemide ücretli) her şeyi bulabiliyorsunuz.
Duty Free, adı üstünde her zaman iyi bir fiyat yakalıyorsunuz. (Üç adet 50 ml. Parfüm 99 € ). Gemide nakit alışveriş yok. Kredi kartı veya gemiye binerken oda anahtarınıza yüklenen kart ile harcama yapıyorsunuz.
Duty Free Parfüm Standında Türk arkadaşlarla karşılaşıyoruz.
Geminin Bölümleri
Gemide irili ufaklı 6-7 tane bar var. Bunlardan ikisi çok büyük. Her salonda her akşam farklı bir eğlence düzenleniyor. Salonlar yapıldıkları tasarıma göre adlandırılmış. Gemide tüm içecekler (su dahil) ücretli ve 8 €’dan başlıyor. Hatırladığım kadarıyla su 4 €, bir fincan Türk Kahvesi 8 € idi. En üst katta açık büfe kısmında sadece servisin açık olduğu saatlerde su ve meyve suyu ücretsiz.
-Disco Bar
Disco Genel Görünüş. Geminin en üst güvertesi kıç üstünde bulunan disko saat 22:00’de açılıyor ve sabah 04:00’e kadar açık oluyor. Diskonun hemen yanında iki yollu bowling de bulunuyor.
-Tiger Bar
Tiger Bardan arkadaki merdivenleri kullanarak direk kumarhaneye gidebiliyorsunuz. Gemideki farklı alanlara geçişler bu kapsamda çok kolaylaştırılmış.
-Casino
Kumarhanede 10 centten 1000’lerce EURO’ya kadar bahis yapabiliyorsunuz.
Kumarhaneler uluslararası sularda serbest olduğundan sadece seyir esnasında açılıyor, limandayken kapanıyor.
Ruletten kollu makinelere kadar ne ararsanız fazlasıyla var.
-Cuba Lounge
Sigara içenler de unutulmamış. Kapalı alanda tek sigara içilebilecek yer geminin tam ortasında yer alan Cuba Lounge.
–Kitap Okuma Odası
Sessiz bir ortamda kitabınızı okumanız için gemi içi kitap okuma odası da düşünülmüş. Ama bir haftalık sürede, sürekli bir faaliyet olan gemide kitap okumayı düşünen pek kimseyi görmedim. 🙂
–SPA
Gemide spalar ücretli. Ancak odanıza her gün bırakılan broşürlerde spalar için ciddi indirimler uygulandığı bilgisini ve güncel fiyatları öğrenebiliyor ve rezervasyon yaptırabiliyorsunuz. Masaj ve ıslak zemin kullanım durumlarına göre ücretler 50 €’dan 120 €’ya kadar çıkıyor. Aile kullanımı şeklinde avantajlı paketler de sunuluyor.
Bence böyle bir geziye katılıyorsanız, Adriyatik manzaralı jakuzi içinde seyir keyfini yaşamanızı tavsiye ederim.
–Havuzlar
Gemide açık ve kapalı olmak üzere iki büyük, iki çocuk havuzu var. Havuzların kenarında ikişer tane jakuzi var. Havuzların suyu, deniz suyu ve 18-19 derece. Jakuzilerin sıcaklığı ise 32 derece.
Havuzda havlu dağıtılıyor veya kamaranızdan bornozunuzu giyip havuza gelebilirsiniz. Bu yolculuk için çantanıza havlu/bornoz almanıza gerek yok.
Lüksün her detayı düşünülmüş ama mayo vermiyorlar, mayonuzu yanınıza alın 🙂
Kapalı havuzun kenarları tamamen camla kaplanmış. Havuzdan çıktığınızda güneşlenirken veya birşeyler yerken, denizde ve çevrenizde olup biten her şeyi görebiliyorsunuz.
Akşam Yemeği Öncesi/Sonrası Gösteriler
Gemide iki tane büyük yemek salonu var ve akşam yemekleri 2 grup şeklinde veriliyor.
Birinci grup yemeğini yerken ikinci grup Tiyatro Salonunda gösteriyi izliyor, birinci grup yemekten çıktıktan sonra ikinci grup yemeğe girdiğinde birinci grup gösteriyi izliyor.
Her akşam yaklaşık 1 saatlik farklı bir gösteri ziyafeti veriliyor. Tiyatro salonunda onbinlerce ışık ile gösteri daha da muhteşem bir şekilde keyfinize sunuluyor.
Yemekler
Geminin en üst güvertesinde açık büfe yemek yeme imkanınız var. Gün içerisindeki birkaç saatlik kapalı zaman dilimi dışında akşam 22:00’e kadar açık. Gemide 3500 yolcu olmasına rağmen hiçbir zaman kuyrukta bekleme gibi bir durum olmuyor. Gemide ayrıca iki restaurant bulunuyor. İsterseniz yemek için oraları da kullanabilirsiniz.
Yemeklerde Müslümanlar için mutlaka alternatif helal yemek bulunuyor. Eğer yemekte sunulan bir yemek domuz eti ise, onun muadili olarak balık, dana eti veya ördek eti mutlaka sunuluyor. Zaten gemideki garsonların çoğu Müslüman olduğu için hangi yemeğin bize uygun olduğunu kendileri bizden daha iyi takip ediyorlar JJJ.
-Açık Büfe Sahara Buffet
Biz çoğunlukla Sahara Buffet’ta kahvaltı yapmayı tercih ettik. Çünkü her sabah yeni bir limana girerken çevreyi de izleme imkanı bulduk. Aşağıdaki fotoğrafta; kahvaltımızı yaparken, aynı zamanda Venedik kanallarından geçerek limana giderken, onlarca küçük adayı da üst güverteden izleme imkanı bulduğumuzu görebilirsiniz. Oturduğumuz yerden sanki biz Venedik’e gitmiyor, Venedik bize geliyormuş gibiydi.
Domuz eti yememek için; yemeklerde deniz ürünlerini tercih ettik. 1 santimetre boyutundaki ahtapotlar midyelerden, yengeç ve karidese kadar her şey gayet lezzetliydi. Biraz seçici olanlar için portakallı ördek alternatif olarak tercih edilebilir. Her yemekte değişmeyenimiz Risotto idi. Yemek konusunda aç kalmayacağınızı garanti ederim.
Gemide, ilk Venedik öncesi büyük gala ve Bari sonrası küçük bir gala oluyor. Gemi prosedürlerinde galaya kravat/ceketli katılım gerekir yazmasına rağmen kıyafet konusunda kimseye zorluk çıkardıklarını görmedim.
Az eşya almak isteyenler yanlarına takım elbise almayabilir ama %90 yolcunun casual smart giyindiği bir ortamda grand tuvalet giyinmek ve o özel anı layıkıyla yaşamak fazladan bir takım elbise götürmeye değer diye değerlendiriyorum. Gala öncesi ikram edilen şampanya sizi adeta galaya hazırlıyor…
Galaya özel meşaleler ile donatılmış pastalar müzik/alkış eşliğinde masalar etrafında dolaştırıldıktan sonra servis yapılıyor. Tabi bu gala faslı da 1 saat sürüyor. Çünkü bu sırada geminin diğer tüm barlarında/salonlarında/kumarhanesinde/diskosunda eğlence devam ediyor.
Galada, gemi kaptanı ve yardımcıları ile yemek işlerinde bulunan tüm aşçı ve garsonlar sizleri selamlıyor, gemi kaptanı masaları tek tek dolaşıyor ve herkese hoş geldiniz diyerek misafirperverliğin tüm nezaketini gösteriyor.
Tur Programı
Cruise Turu limanlardaki geziler için bilgiyi yine odanıza bırakılan broşürden öğrenebiliyorsunuz. Limanlardaki geziler de ücretli ama isterseniz ben kendim gezeceğim derseniz para vermeden limana çıkıp gezebilirsiniz.
Kişi başı yetişkin gezi fiyatları 49 €’dan başlayıp 90 €’ya kadar çıkıyor. 2-18 çocuklara %50 ücret alınıyor. Liman şehirleri hakkında bu yazıda bir şey yazmayacağım. Ancak nereyi kaça gezdiğimizi ve alternatifleri sizlere anlatacağım. Geziler genellikle sabah 10:00 ile 18:00 arasında. Kahvaltı yaptıktan sonra çıkıyor ve akşam yemeğine yetişiyorsunuz. Gezerken yemek için hiç zaman ayırmıyorsunuz.
-Gemide 1. Gün
İstanbul’dan gemiye bindiğimiz için ilk günü denizde geçirdik.
-Gemide 2. Gün (Dubrovnik Limanı)
İlk liman olarak Dubrovnik’e geldik. Liman ile Old Town arası çok yakın. Gemide “Old Town”a organize edilen gezi, kişi başı 50 €. Ancak limandan Old Town’a taksi 10 € yazıyor.
Bu nedenle geziye 125 € (2 yetişkin + 1 çocuk) vermek yerine taksiyle Dubrovnik merkeze gitmeye karar verdik.
Teleferiğe giderek Old Town’ı yukarıdan gördükten sonra şehri gezmeyi planladık. Taksiciye bizi teleferiğe götür dediğimizde, bunu istersek arabayla yapabileceğini, Dubrovnik köprüsü de dahil 1 saat gezdirme için 40 € alabileceğini iletti.
Teklif cazipti. İki aile olarak iki taksiyle Dubrovnik Köprüsü, Teleferik gezisi için anlaştık. Ancak Dubrovnik’te taksicilere tam para verin. 50 € verdiğiniz anda taksici İngilizce konusunda sıfır seviyesine inip, para üstünü vermeden kaçmaya çalışıyor.
Bu nedenle ne pazarlık yaptıysanız o parayı tam olarak verin, aksi taktirde para üzerini almak için zorlanırsınız ya da alamazsınız.
-3. Gün (Venedik)
Venedik’e giriş kanallar içerisinden olduğu için Venedik adaları arasında dolaşmaya başladıktan yaklaşık 2 saat sonra limana vardık.
Burada erken kalkıp, Sahara Buffet’ta kahvaltınızı yaparken kanal içerisinde normal şartlarda gezip göremeyeceğiniz onlarca adayı, adaların içlerindeki evleri/yaşantıyı izleyebilirsiniz.
Gidip gelen irili ufaklı yolcu teknesi ve özel teknelerle ulaşımı görünce bir su şehrine geldiğinizi anlamaya başlıyorsunuz.
Kahvaltı sonrası limandan Venedik’e, gemiye yanaşan motorlarla 8 € karşılığında gidebiliyorsunuz.
Gemiden düzenlenen geziler kişi başı 75 €. İster Venedik, ister cam işleme sanatının merkezi kabul edilen Murano Adası’na gezi düzenleniyor.
Biz tercihimizi Venedik’ten yana kullandık ve gemiye yanaşan motorlarla Venedik’e doğru yola çıktık.
Rehberimiz eşliğinde Venedik’in önemli binalarını gezdik ve gondol turu yaptık.
Gondol turu gezi için verdiğimiz ücrete dahil. Karnaval zamanı olmamasına rağmen, küçük gösteriler ve resim çektirme karşılığında para kazanan insanlarla karşılaşmanız mümkün.
Venedik’e gittiğinizde mutlaka en az iki maske almanızı tavsiye ederim. Türkiye’de 500-1000 TL civarında olan maskeleri 30 €’ya almanız mümkün. Tabi orada da kullanılan değerli taşlara göre 500 €’ya kadar çıkan maskeler var.
Örnek olması açısından kızımın yüzündeki yarım maske 10 € idi. Ayrıca Murano Camından yapılmış kolyeleri 3 tane 10 €’ya almanız mümkün. Gidince en az 20 tane almanızı ve acil durum hediyesi için evde depolamanızı tavsiye ederim. Çok özel hediye olarak da 20 €’luk maskelerden 5 tane alabilirsiniz.
-4. Gün (Bari)
Pazar günü limanımız Bari. Pazar günü Avrupa’da her yer kapalı olur. Bu nedenle kesinlikle gemide planlanan geziye mutlaka katılmalısınız. Yoksa Bari’de yapacak pek fazla bir şey bulamayabilirsiniz. Bari’den otobüsle yaklaşık 1 saatlik sürede gidilen Turilli’ye 50 €’ya gezi düzenleniyor. Dolayısıyla çocukla beraker 125 € vererek bu geziye katılıyoruz.
16. yüzyılın başlarında yerleşim yeri kurmak için çok yüksek vergiler ödenmesi gerekirmiş. Bu nedenle işçiler ağır vergilerinden kurtulmak için yıkımı kolay olan bu evleri yapmışlar.
Bu evleri hem depo hem de ev olarak kullanmışlar, vergi memurları geldiğinde bu yapıtların damları yıkılır ve sadece dört duvar kalırmış. Bu durumda ev statüsünden çıkıldığı için vergi ödemek zorunda kalınmıyormuş.
Vergi memurları gittikten sonra kolayca tekrar çatı yapılarak yaşamaya devam ediyorlarmış. Evlerin üzerindeki şekillerde hane sahibinin dini inanışını ve statüsünü ifade edermiş.
-5. Gün (Katakolon)
5. gün limanımız Katakolon. Katakolondan OLYMPOS’a tur düznleniyor. Biz sahil kasabasının güzelliğine aldanıp Olympos turuna katılmadık. Tur 70 € idi. Açıkçası kasabada yapılacak çok fazla bir şey yok. Bu nedenle kesinlikle tura katılmanızı öneririm. Bu arada sahilde araba kiralama firmaları var ve günlük 40 €’ya kiralanıyor. Eğer GPS cihazınız varsa 2 yetişkin 2 çocuk 210 € vermek yerine, 40 €’ya araba kiralayarak geziyi daha ucuza getirebilirsiniz.
Katakolon’un fotoğrafta görünen kısmının ilerisinde en az 50 m eni olan ve ince kumlu kumsal alabildiğine uzanıyor.
Biz Olympos gezisine katılmadığımız için bu küçük kasabayı gezip, bol bol alışveriş yaptık. Sahildeki Duty Free oldukça ucuz. Ancak burada alacağınız içkiler gemiye girişte alınıp, gemiyi terk ederken size geri veriliyor.
-6. Gün (İzmir)
6. gün limanımız İzmir. İzmir’den Selçuk Efes ve Meryem Ana’ya gezi düzenleniyor. Birçok kez Efes’e gittiğimiz için bu geziye katılmadık. Hıristiyanlar için Meryem Ana bir nevi Hac yerine geçtiği için, İzmir yabancılar için tercih edilen bir liman.
-7. Gün (İstanbul)
Ve gezimizin sonuna geldiğimizde sanki güzel bir rüyadan uyanmış gibi hem mutlu, hem de bu güzel rüyadan uyandığımız için biraz buruktuk açıkçası.
Değerlendirme
Sanırım yazıyı okuduktan sonra neden yazının en başında “Hayatta en az bir kere de olsa herkes cruise turu yapmalı…” dediğimizi anlamışsınızdır. Hayatımızda unutamayacağımız tam 7 gün geçirdik.
Gemi seyahati, liman gezileri, hediyeler hepsi yaklaşık 3500 € harcadık. Ama en başta dediğim gibi iç kamara alarak ve harcamaları biraz az tutarak bu geziyi 2500 €’ya getirebilirsiniz.
Son olarak sizlere iki kelimeyle ne yapmanız gerektiğini söylemek gerekirse “MUTLAKA CRUISE TURU YAPIN”.