Lüksemburg’un Vergi Cenneti Remich

Lüksemburg’un Vergi Cenneti Remich başlığını kullanmamın sebebi Remich’in  vergi avantajı nedeniyle bazı malzemeleri dutyfree mağazalarından bile çok daha ucuza alabileceğiniz bir kasaba olması.

Yani tam bir sınır kasabası. Lüksemburg‘un güneydoğusunda bulunan Remich yaklaşık 4,000 civarında bir nüfusa sahip.  

Lüksemburg ve Almanya arasındaki sınırı oluşturan Moselle Nehri’nin sol kıyısında bulunuyor. Fransa sınırına mesafesi ise 5 km.

Remich Gezisi

Remich’de Gezilecek Yerler

-Moselbrücke

Moselbrücke, Lüksemburg ile Almanya’yı birbirine bağlayan köprü. Köprünün üzerinde bulunduğu Moselle Nehri’nin sol kıyısı Lüksemburg’a sağ tarafı Almanya’ya ait.  

Köprüden baktığınızda tam karşıda Mosel-Camping Dreiländereck’i görebiliyorsunuz. Almanlar burayı kamp yapmak için kullanıyor. Karavanları görebiliyorsunuz.

Burada 1850’li yıllarda yapılmış tarihi bir köprü varmış ancak 2.Dünya Savaşı’nda müttefiklerin bombardımanı ile yıkılmış. 1958 yılında da gördüğünüz köprü yapılmış. 

Ve tam olarak gördüğünüz bu nokta neredeyse buraya gelen tüm turistlerin mutlaka fotoğraf çektirdiği yer haline gelmiş. Tam ortada beyaz bir çizgi var. Bir oradasınız bir burada….

Artık sınırlar yok. Eskiden geçmek için bir sürü evrak ve kontrol gereken köprüleri şimdi elinizi kolunuzu sallayarak geçiyorsunuz.

-Çamaşır Yıkayan Kadınlar Heykeli

Gördüğünüz heykeller Avrupa’da gördüğüm en ilginç heykellerden biri. Sanırım kadınların hayat zorluklarına dikkat çekilmek istenmiş.

Heykellerin ne zaman yapıldığını bilmiyorum ama kişi başı gelirin 70.000 € ve kimsenin evde yemek yapmadığı bir ülkeye uygun mu onun takdirini de size bırakıyorum. hemen merkezde pazar yerinde bulunuyor.

-Schengen

Remich’e gelmişken güneyde çok yakınınızda bulunan Schengen‘e mutlaka uğrayın.

Chateau des Ducs de Lorraine yine yakında Fransa’da bulunan bir şato. Galatasaray bayrakları ile dikkatimi çekmişti. Meğerse bu bölgenin tarihi renkleriymiş. Şato 10:00-18:00 saatleri arasında ziyarete açık. Giriş ücreti kişi başı 5 €, 6 ila 14 yaş arası çocuklar, 15 kişiden fazla grup için 3.5 €.

-Remich Tekne Turları

Burada tekne turu yapabileceğiniz üç büyük tekne var. River Diva, Roude Léiw ve MuselSchëff. Hemen köprünün dibindeki limandan hareket ediyorlar. Muhteşem bir geçirmek için çok iyi bir fırsat. Bu teknelere binerek Moselle Nehri’nde gezerken muhteşem bir gün geçirirken bir amfi tiyatroyu andıran üzüm bağlarının terasları arasında muhteşem fotoğraflar da çekebiliyor/çekilebiliyorsunuz.

Özellikle 3 ülkenin kesişim bölgesi  tri-border region SaarLorLux tüm gezi severler için özel bir yer.  Çünkü meşhur Schengen Anlaşması 1985 yılında bu bölgede yine bir teknede imzalandı. Fiyatlara gelince gidiş-dönüş için kişi başı 10 € çocuk 5  €, Remich-Schengen için kişi başı 7,5 € çocuk 4 € ücret alınıyor. Burada 5-11 yaş çocuk kabul ediliyor.

Pazar günleri ise açık büfe imkanı da var. Bu durumda hesaba kişi başı 16€ daha eklemeniz gerekiyor.

Remich’de Alışveriş

Kasaba, Lüksemburg’un uyguladığı düşük vergi politikalarının sınır konumunda olmasından dolayı en çok girdi sağlana yer. Buradaki küçücük dükkanlarından her türlü alkollü içki (1 €’dan başlıyor) ve kahveyi (200 gramlık kavanoz 3-4 €) dutyfreelerden bile çok düşük fiyatlara alabilirsiniz. Burada 70 cl yeni rakı bile 13 €. Tüm fiyatları görmek için tıklayınız.  

Arkadaşlar sahildeki kafeler bölgesinde ucuz ama kaliteli eşyalar satan dükkanlar var. Buralara uğramayı sakın ihmal etmeyin. Gözlük, kılıf vb. eşyaların hem kaliteli hem de güzellerini inanılmaz fiyatlara alabileceğinizi görüp şaşıracaksınız. Ben bile buradan idareten aldığım 5 €’luk gözlüğü 5 sene kullandım. O kadar yani…

Remich’de Ne Yenir?

Kişisel olarak özel bir yemek yemediğimiz için bir tavsiyem de yok. Ancak sahilin hemen arka tarafında bulunan kafelerde oturup birer dondurma mutlaka yiyin. Gerçekten çok güzel yapıyorlar.

Burada başımızdan geçen bir olayı da yeri gelmişken anlatmak istiyorum. Burada sahilde bir kafede eşimle dondurma yedik. Haliyle susadık ve garsona soda söyledik. Mutlaka içerisine limon sıkılmasını istedik. Garson bize birer dilim limon eşliğinde 2 soda getirdi.

Garson Cezayirli imiş. Biraz konuşunca az da olsa Türkçe konuşabildiğini gördük. Meğerse beraber kaldığı arkadaşları Türkmüş. Ona bunun nedenini sorduğumuzda Lüksemburg’da limonun çok pahalı olduğunu liman sıkarsa patronun onu işten kovacağını söyledi. Böyle zengin bir yerde böyle bir durum. Gülüştük…

Mutlaka bir Schengen gezisi ile birleştirilerek yarım gün ayrılabileceğini değerlendiriyorum. Lüksemburg ile ilgili diğer yazılarımız için Lüksemburg Gezi Rehberi‘ne, daha kapsamlı bir planlama yapacaksanız Benelüks Gezi Rehberi‘ne bakabilirsiniz. Sağlıcakla kalın.