- Bodrum Akyarlar Gezisi
- Yazın Yaptığımız Gümüşlük Gezisi
- Gün Batımında Bodrum Değirmenleri
- Tanrıların Tahtı Beşparmak Dağları
- Aşk Adına Kurulan Kent: Stratonikeia
- Cennet Koyu ; Bodrum’un En Güzel Koyu
- Huzuru Bulduğum Yer Akyaka
- Türkbükü, Sosyetenin Gözdesi Televole Kültürünün Merkezi
- Uygarlıklar Başkenti Milas’ta Bir Gezi
- Bir Günlük Dalyan Gezisi
- Aklımda Kalan Bodrum Gezisi
- Hayalet Şehir Kayaköy ve Afkule Manastırı
- Bodrum’un Gizli Cenneti Çökertme
- Bafa Gölü Kıyısında Bir Köy: Kapıkırı
- Likya Yolu’nun Anlatılmazı Kelebekler Vadisi
- Cennetten Bir Köşe Kabak Koyu
- Yamaç Paraşütçülerinin Gözdesi Babadağ
- Adı Üstünde Fethiye Cennet Koyu
- Labraunda Kutsal Alanı
- Alternatif Bir Rota Olarak Girdev Yaylası Gezisi
- Iasos Antik Kenti, Güllük Körfezi’nde Koca Bir Tarih
- Milas’ta İki Çiçek: Biri Çomakdağ Diğeri Etrim
- Karya’da Bir Kış Günü Turu
- Euromos Antik Kenti Gezisi
- Pandemiye Uygun Bungalov Tatili
- Barglos’un Anısı Bargilya Antik Kenti
- Göcek’in Simgesi Yassıca Adaları Turu
- Kleopatra Hamamı Koyu
- Göcek Sıralıbük Koyu
- Göcek Tersane Adası
- Bedri Rahmi Koyu
- Domuz Adası – Simavilerin Özel Mülkü
- Göbün Koyu Gezisi
- Size Özel Göcek Tekne Turu
- Ölüdeniz, Dünya’nın En Güzel Plajı
- Datça Vineyard Gezisi
- Datça Bademleri
- Eski Datça’da Bir Gezi
- Datça’da Ne Yenir? Nerede Yenir?
- Yazın Yaptığımız Ovabükü Gezisi
- Yazın Yaptığımız Palamutbükü Gezisi
- Knidos Antik Kenti Gezisi
- Yazın Yaptığımız Datça Gezisi
- Gökova’daki Cennet Akbük Koyu
- Çınar Beach Club
- Akyaka Kitesurf Kampı
- Akçapınar Gezisi
Tanrıların Tahtı Beşparmak Dağları; Muğla ve Aydın illeri sınırları içerisindeki büyüleyici coğrafya ve binlerce yıllık tarihiyle beni bekliyor.
Eski adıyla Latmos… Kutsal Dağ…Hava ve Yağmur Tanrısının tahtı olduğuna inanılan zirvesi; Tekerlek Tepe. Sanki beni çağırıyor.
Bu çağrıya uymamak olmazdı. Bir hafta önceden heyecanı sarmıştı. Gitmeliydim ve o zirveye çıkmalıydım. Latmos’un birçok bölgesinde yürümeme rağmen ilk kez zirvesine çıkacaktım.
Beşparmak Dağları’na Çıkış
Başlangıç noktam Bağarcık olacak. Bağarcık Aydın ili, Koçarlı ilçesi’ne bağlı bir mahalle. Söke Ayyıldız Doğa Sporları Kulübü’nün düzenlemiş olduğu 6. Latmos Doğa Şenliği benim için bulunmaz bir fırsattı.
Cumartesi başlayan etkinlik 2 gün sürecekti. Çevreyi doya doya gezebileceğim 2 gün. Erken saatlerde kamp alanındaydım. Çadırımı kurdum ve gezi programımı uygulamaya başladım.
Zeus Akraios Tapınağı
Kamp alanı öyle bir yerdeydi ki tam da Beşparmak Dağları Zeus Akraios Tapınağı’nın yanı…Bundan daha güzel bir yer seçilemezdi.
Zeus Akraios yani dağ zirvesinde ki Zeus’a adanmış tapınağın arşitrav bloklarına kazınmış yazıtlardaki harf biçimlerine göre Helenistik Dönemde yapıldığını söyleyebiliriz.
Giriş tarafında ikisi hala ayakta duran ante direklerinin birinin üzerinde kalkan diğerinde de miğfer betimlenmiş.
Kareye yakın planlı 6.90 x 7.30 m boyutlarındaki bu küçük tapınakta oturup bir zamanlar buradaki yaşamı gözümde canlandırmaya çalıştım.
Bağarcık Yukarı Yerleşmesi
Artık Beşparmak Dağları Bağarcık Yukarı Yerleşmesi’ne yol alma zamanı gelmişti. İkinci durağım bu yerleşmeydi. Halk arasında Bağarcık Kalesi olarak bilenen bu yerleşmenin kazı çalışması yapılmadığı için antik dönemdeki adı bilinmiyor.
Deniz seviyesinden 800 metre yükseklikte dağ sırtına kurulmuş, geniş bir alana yayılan yerleşme hem bir kale hem de bir yaşam alanı olarak kullanılmış. Yerleşim alanına antik yolu takip ederek çıkıyoruz.
Yolun her iki tarafında kaya mezarları görüyoruz. Yerleşme, yakın çevredeki Amyzon, Alinda, Myus ve Herakleia’ya kadar ulaşan yol ağının stratejik bir noktasında yer alıyor. Arazi yapısının sarp ve engebeli olması savunmayı kolaylaştırmış.
Sur duvarları doğal arazi yapısından faydalanılarak yapılmış. En yüksek yerinde surlarla çevrilmiş akropol,yamacında yine surlarla çevrilmiş asıl yerleşme alanı bulunuyor.
Akropolde bulunan büyük kutsal alan kısmen kayaların yontulmasıyla biçimlendirilmiş.
Merdivenler ve oturma sıraları görüyorum alanda. Oturuyorum basamaklara. Bir zamanlar burada dinsel törenler yapıldığını hayal ediyorum. Ama keşfe devam etmem gerekiyor ve tekrar harekete geçiyorum.
Surlara geliyorum, tek tek inceliyorum duvar yapısını. Surların yapılış tekniğine göre en erken M.Ö. 4.yy.da yapıldığını hatırlıyorum okuduğum kaynak kitabımdan. Fakat bu yerleşmenin daha eski olmadığı anlamına gelmiyor. Yerleşme Roma Dönemine kadar devam ediyor.
Bağarcık Yukarı Yerleşmesi benim için olağanüstüydü. Bir tarafımda Latmos’un zirvesi, 1375 m yüksekliğindeki Tekerlek Tepe tüm ihtişamıyla duruyor. Diğer tarafımda dağın yağmur, su, rüzgar gibi fiziki etmenlerle yıllar boyu şekillenmiş kah bir hayvana kah bir insana benzettiğim kayaları, bir başka yönde fıstık çamları ile muhteşem bir manzaranın keyfini sürüyorum.
Yavaş yavaş hava kararmaya başlıyor. Artık bugünlük gezimi bitiriyorum ve çadırıma dönüyorum. Ertesi gün beni zorlu bir yolculuk bekliyor. Latmos’un zirvesine çıkacağım. Yaklaşık 15 km.lik inişli çıkışlı bir yürüyüş olacak.
Latmos’un zirvesine çıkacağım. Yaklaşık 15 km.lik inişli çıkışlı bir yürüyüş olacak.
Gecenin sessizliğinde, kamp ateşinin ışığında bir kez daha izliyorum gezdiğim ve gezeceğim yerleri. Gökyüzü yıldızları sayabileceğim kadar sakin, huzurlu ama biraz serin…Artık dinlenme vakti.
Beşparmak Dağları’nın Zirvesi
Sabah erken saatlerde zirveye yolculuğum başlıyor. Yine antik döşeme yolu kullanarak, Kapıkırı ve zirve ayrımına kadar işaretlenmiş yolda ilerliyoruz. Biz Kapıkırı’na değil zirveye yöneliyoruz.
Ara ara orman içinden, ara ara sarp kayalıklardan geçen patikayı izliyoruz. Artık o kadar yakınım ki zirveye. Baca diye tabir edilen kaya oyuğundan geçiş ne kadar zor olsada beni engelleyemiyor. Yardımlaşarak bunu da aşıyoruz.
Artık doruğa metreler kaldı. Hava ve Yağmur tanrısının tahtına ulaşmak üzereyim. Doruğa tırmanmak düz duvara tırmanmak gibiydi. Başarabilir miyim diye bile düşünmeden heyecanımın verdiği cesaretle yoluma devam ettim. Ve artık doruktaydım. Bu duyguyu anlatmak çok zor. Söke, Milas, Didim, Akbük tüm çevre ayaklarımın altında. Ne kadar zor olsa da buraya tekrar tekrar geleceğime eminim.
Latmos tüm güzelliğiyle, doğasıyla, tarihiyle, gizemleriyle beni çekmeye devam edecek. Bir daha ki yolculuğum 8000 yıllık kaya resimleri ve gizli manastırlar olacak. Biliyorum ki Beşparmak Dağları tüm gizemiyle beni bekliyor…
Muğla ile ilgili diğer yazılarımız için Muğla Gezi Rehberi‘ne bakmayı unutmayın. Sağlıcakla Kalın.