- 2400 Yıllık Felsefe Okulu Behramkale Köyü
- Assos Antik Liman Gezisi
- Babakale, Osmanlının Yaptırdığı Son Kale
- Bababurnu, Asya Kıtası’nın En Batı Ucu
- Geyikli Plajı’nda Bir Gün (Odunluk İskelesi)
- Polente Feneri’nde Gün Batımı
- Bozcaada Ayazma Plajı’nda Bir Gün
- Bozcaada Tekne Turu
- Bozcaada’da Ne Yenir Nerede Yenir?
- Bozcaada Sokakları’nda Küçük Bir Gezi
- Her Şeyiyle Bir Bozcaada Gezisi
- Alexandria Troas Antik Kenti
- Kilitbahir Kalesi, Piri Reis’in Dünya Haritasını Çizdiği Yer
- Salim Mutlu Özel Harp Anıları Müzesi
- Tarih ve Deniz Harikası Assos
- Çanakkale Şehitler Abidesi
- Conk Bayırı, Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurulduğu Yerdir.
- Mehmet Akif Ersoy Evi
- Ayazma Pınarı Tabiat Parkı
Babakale’nin yapım hikayesi ilginç. Sultan III. Ahmet 1723 yılında bir deniz seferinden dönerken fırtınaya yakalanınca Bababurnu’ndaki doğal koya sığınmak zorunda kalmış.
Bababurnu’nda yaşayan köylüler padişahı memnun etmek için ellerindeki tüm imkanları kullanırken fırsattan istifade kendilerine devamlı saldıran korsanlara karşı da koruma istemişler.
Sultan III. Ahmet halkın talebini yerinde görerek buraya bir kale yapılmasını emretmiş. Bölgede bahse konu kaleyi inşa ettirmek üzere Kaptan-ı Derya Mustafa Paşa görevlendirilmiş.
Çıkarılan bir fermanla da ülkenin dört bir yanındaki hapis olan mahkûmların kalenin inşaatından sonra serbest kalacakları duyurulmuş. Ülkenin dört bir yanından gelen 400 mahkum özgürlük hayaliyle kaleyi çok çabuk bir şekilde bitirmiş. Böylece 1726 yılında inşa edilen Babakale, Osmanlının yaptırdığı son kale olarak tarihe geçmiş. Kale bitirilince de bölgeye Türkler yerleştirilmiş.
Babakale Gezisi
Babakale’ye Nasıl Gidilir?
Babakale; arabayla İstanbul’a 7 saat (430km) , İzmir’e 4 saat (297 km) uzaklıkta bulunuyor. Ezine’den Gürpınar yolu ya da Ayvacık’tan Behramkale yolu ile buraya ulaşabilirsiniz. İstanbul’dan gelmek için İstanbul-Bandırma hızlı feribotunu kullanırsanız daha az yorulursunuz ancak değip değmeyeceğinin tercihi tabii ki size bağlı.
Otobüs ile gitmek isterseniz inmeniz gereken yer Ayvacık Terminali. Truva ve Kamil Koç otobüsleriyle Ayvacık’a ulaştıktan sonra 52 km uzaklıktaki Behramkale’ye günde 2 kez kalkan minibüslerle 1 saatte ulaşabilirsiniz. Diğer bir seçenek ise Ezine. 57 km uzaklıktaki Behramkale’ye günde yine 2 kez kalkan minibüslerle yine 1 saatte ulaşabilirsiniz.
Ankara’dan otobüsle gelenler ise Çanakkale’de indikten sonra Ayvacık minibüsüne binmek zorunda. Çanakkale-Ayvacık arası ise yaklaşık 45 dakika sürüyor. Buradan da 52 km uzaklıktaki Babakale’ye günde 2 kez kalkan minibüslerle 1 saatte ulaşabilirsiniz.
Gelelim bugüne 2017 yılında Ayvacık merkezli meydana gelen deprem silsilesi tüm bölgeyi dolayısıyla kaleyi de etkilemiş.
En son 6 yıl önce yapılan bakım nedeniyle depremden çok etkilenmeyen kale Bababurnu’nun depremden çok etkilenmesi nedeniyle nisbi olarak ziyaretçi kaybı yaşamış. Benim gördüğüm kadarıyla hala da yaşamaya da devam ediyor.
Babakale Köy Muhtarlığı; sorunun çözümü için kalenin işletme ve idaresinin kendilerine devredilmesini savunuyor hatta bu konuda yetkili makamlara başvuruda bulunmuşlar ve cevap bekliyorlar.
Cabo da Roca Özelinde Bir Geliştirme Önerisi
Burası Cabo da Roca. Avrupa ana karasını en batı ucu. Gördüğünüz fener de Avrupa’nın en batı ucundaki fener. Dünyanın ilk süper gücü Portekiz İmparatorluğu’nda 500 yıl önce bile Amerika’ya doğru yola çıkan gemiler en son buradan gözüktüğü için son uğurlama da buradan yapılırmış. 1758 yılında gördüğünüz Cabo da Roca Feneri (Farol de Cabo da Roca) yapılmış. Dolayısıyla Avrupa’nın en ucundaki fener olmuş.
Şimdi buraya 42 km uzaklıktaki Lizbon’dan günübirlik kişi başı 100 € değerinde turlar yapılıyor. Yarım saatte bir hem Sintra‘dan hem de Cascais‘ten otobüs seferleri var.
Babakale’yi ise daha kendimiz bile bilmiyoruz. Burası Asya ana karasının en batısında bulunan kale. Burada da bir fener var ancak kale daha ön planda. Ezine’den ve Ayancık’tan günde midibüs ile 1-2 sefer var. Ayancık son seferi 13:30’da iyi mi? Otobüs seferi yok. El alem coğrafi özellikleri kullanarak tonlarca para kazanırken bizim durumumuzu ise sizlere bırakıyorum. Üzülüyorum üzülüyorum.
Avrupa’nın en batı ucu kabul edilen Cabo da Roca’da gelenlerin buraya geldiğini belgelemek için isteyenlere büyüklüğüne göre 5-10 € arasında değişen sertifika veriyorlar. Gerçi burada da veriyorlarmış ama ben gittiğimde böyle bir şeye rastlamadım.
Gelelim çözüm önerisine öncelikle buranın alt yapısı bir an önce tamamlanıp mevcut taş evler sağlamlaştırılarak Assos Antik Liman örneğinde butik otel ve pansiyonculuğa açılmalı. Sonra buraya yabancı ya da bizden fotoğraf grupları ve iyi fotoğrafçılar, bloggerler davet edilmeli.
En az saatte bir olacak şekilde ulaşım alt yapısı tesis edilmeli. Bu yapılırken doğa kesinlikle bozulmamalı. Yollar düzeltilmeli ama genişletilmemeli. Bu tamamlandıktan sonra devlet tarafından tam bir tanıtım yapılmalı.
Babakale’nin Asya’nın en batısındaki kale ve Osmanlı’nın yaptırdığı son kale olduğunu Dünya öğrenmeli. İşletme ve idareye gelince gerek güvenlik görevlisi gerekse temizlik konusu derhal çözülmeli. Buranın işletme ve idaresinin tüm gelirin Bababurnu için harcanması ve her sene denetlenmesi şartıyla gelen ziyaretçilerine daha güzel hizmet verebilmek adına Köy Muhtarlığına verilmeli.
Babakale
Kaleye yuvarlak kemerli büyük bir demir kapıdan giriliyor. Kapının üst kısmında gördüğünüz gibi bir kitabe var.
Kitabede“Bu yer terk edilmiş, uykuda sessiz sedasız, bir yer idi. Nefret edilen, kötü frenks korsanların saldırdığı, barındığı yer idi. Bu havaliye yerleşen Hz. Muhammed’in ümmetini, din düşmanları yaptığı seferlerle durmadan soyuyor, yağma ediyorlardı. Vezir kaptan Mustafa Paşa, ki o, (zat-ı pak) yani Allah’a ve padişaha yakın insanlara karşı hayır ve ihsanda bulundu. yazıyor.
İlk girişte büyük bir dehliz var. Maalesef burada kalenin ilk kapısı girişte bu halde yerde duruyor. Burada hiç bir görevli memur ya da koruma yok. Dolayısıyla her şey zarar verilmeye açık. Bence böyle olmamalı.
Dehlizden sonraki kapıdan da kaleye giriliyor. Kalenin içerisine girildiğinde hemen sol tarafta gördüğünüz çeşme bulunuyor. Maalesef bu çeşme de bugün akmıyor.
O dönem hem yaşayan halkın hem de halkı korumak için görevlendirilen askerlerin ihtiyaçlarını karşılamak için kalenin içerisinde kalıntıları görülebilen birkaç ev ve cami varmış. Zamanla yıkılan yapıların günümüze sadece temelleri gelebilmiş.
Babakale dikdörtgen şeklinde inşa edilmiş. Kalenin surlarına düz bir merdivenle çıkılıyor. Kare şeklinde dört burca sahip olan kalenin her burcunda 10 adet top yeri var. Güneydoğu ve kuzeydoğu cephelerinde ise 2 adet cephanelik görülebiliyor.
Şu anda ben Babakale Köyü’ne bakan burçtayım. Surlar görüldüğü gibi düzgün kesme taştan yapılmış. Zamanın mimarisine uygun olarak mazgal delikleri bile var.
Yukarı çıkıldığında zemindeki yükseklik farklılıkları denge kaybına ve düşmeye yol açabilir çok dikkatli olunmasını tavsiye ederim.
Kalenin hemen önünde eski Osmanlı mezarları bulunuyor. Bunlardan bazıları kalenin inşası sırasında bazıları da daha sonra ölenlere ait.
Babakale’nin en önemli özelliği Asya Kıtası’nın en batı noktasında yer alması. Ayrıca, kaleden uçsuz denize doğru bakmak ve Asya Kıtası’nın en batı ucunda olduğunuzu bilmek insanı değişik duygulara sokuyor.
Bu mezara gelince. Mustafa isimli bir beye ait. Allah rahmet eylesin. Nasıl olmuş bilmiyorum ama her halde denize sıfır Dünya’nın en güzel manzaralı mezarlarından biri.
Değerlendirme
Ege’den gelen ve Çanakkale Boğazı’na girecek gemileri selamlayan güçlü surlarıyla 300 yıldır ayakta duran Babakale’yi gezmenizi mutlaka tavsiye ediyorum.
Babakale, Osmanlının yaptırdığı son kale olması ve Asya’nın en batısında bulunması nedeniyle bunu fazlası ile hak ediyor.
Sadece kaleyi bir saatte gezebilirsiniz. Gün batımı çekimi yapmak isteyen foto severlerin ise Bababurnu’nda bir gün kalması gerektiğini değerlendiriyorum.
Assos ve Çanakkale ile ilgili diğer yazılarımız için Çanakkale Gezi Rehberi‘ne bakmayı unutmayın. Sağlıcakla Kalın.