Köln Gezisi-Almanya’daki Memleketimiz

Köln Gezisi-Almanya’daki Memleketimiz diyebileceğim şehirde ilk gözümüze çarpan Türklerin çok yoğun olduğuydu. Köln istatistiklere göre Almanya’da Türklerin yoğun yaşadığı ikinci şehir. Onların Türkçesi ile “Kölün”.

Yaklaşık bir milyon nüfusun % 10 civarı Türk. Ancak Türkçe konuşmuyorlar. Öyle ki bir kafede  konuşmamızı duyan genç bir kadın  o kadar özledim ki Türkçe konuşabilir miyim diyerek yanımıza oturmak için izin istedi. Memleket hasretini ne kadar dönmek istediğini vb. hayatını anlattı. T

Tabii ki burası, bir Paris ya da Amsterdam değil. O şehirlerde görsellik ve romantizm hakim. Burada ise Ren Nehri (Rhein) kaynaklı bir görsellik var ama gördüğüm kadarıyla özgürlük, saygı ve düzen de hakim.

Köln Gezisi

Köln’de Ulaşım

Şehir, Kuzey Ren-Vestfalya Eyaleti sınırları içerisinde yer alan şehir, ülkenin batısında yer alıyor.

Konumu itibariyle Benelüks bölgesinin doğu ana arterini oluşturuyor.

-KölnCard

Toplu taşımayı karlı hale getirmek ve müzelere de ücretsiz girmek istiyorsanız bu kart iyi bir seçenek. Kartın 24 saatlik ücreti 9 €, 48 saatlik ücreti ise 18 €. Kartı katedralin hemen karşısındaki Turist Hizmet Merkezi, oteller ve hostellerden alabilirsiniz. Bu kart ile müzelere, hop on hop off otobüslere ve restoranlara % 50’ye kadar indirimlerle girebilirsiniz.

-Köln Bonn Havalimanı (CGN)’ndan Şehir Merkezine Ulaşım

Köln ve Bonn uluslararası havalimanını ortak kullanıyor. Havaalanının merkeze uzaklığı 17 km. Havaalanından S1 numaralı trenlerle 14 dakikada ya da RE8 numaralı trenlerle 11 dakikada şehir merkezine kişi başı 2.8 € karşılığında tek kullanımlık biletle ulaşabilirsiniz. Bunu isterseniz 8.5 € karşılığında alacağınız günlük ulaşım kartı ile de yapabilirsiniz.

Eğer taksi kullanırsanız muhtemelen şoförünün Türk olacağı bir taksi ile de 35-37 € civarında bir ücret karşılığında merkeze ulaşabilirsiniz.

-Tren

Şehrin ana tren istasyonu Köln Hauptbahnhof. Eğer günlük ulaşım kartı almaya gerek duymuyorsanız  tek kullanımlık biletleri istasyonda biletmatiklerden alabilirsiniz.

-Otobüs

Eğer günlük ulaşım kartı almaya gerek duymuyorsanız  tek kullanımlık biletleri otobüste biletmatiklerden alabilirsiniz.

Köln’de Gezilecek Yerler

Şehrin geçmişi Roma İmparatorluğu’na kadar uzanıyor. 12. yy.da Hristiyanlar için kutsal bir şehir haline gelmiş. Bugünün önemli tarihi yapıları da ö döneme dayanıyor.

Köklü geçmişini her an fark edeceğiniz şehrin turistik bölümü özellikle katedralin çevresindeki bölgede kümelenmiş durumda.

-Köln Katedrali (Kölner Dom)

Öncelikle katedral o kadar büyük ki şehrin her tarafından görülüyor. 1248’de inşa edilmeye başlanan katedral tam 640 yıl sonra 1880’de tamamlanmış. 2. Dünya Savaşı’nda şehrin çoğu yeri yerle bir olmasına rağmen ayakta kalan ender yapılardan biri olmuş. Bunun sebebi çok güzel olması değil her yerden görülmesi.

Müttefik uçakları çok uzaklardan fark edilen bu yapı sayesinde hem nerede olduklarını anlıyor hem de tüm engellemelere rağmen şehri bombalayabiliyorlarmış. Bu nedenle bu katedralin sağlam kalması için müttefikler bizzat gayret göstermiş. Katedral her gün ziyarete açık. Kişi başı 4 € karşılığında katedralin tepesine çıkıp şehrin fotoğraflarını da çekebilirsiniz. Bunun için ise 533 basamak çıkmanız gerekiyor ona göre…

-Hohenzollern Köprüsü

Katedralden Ren Nehri’ne doğru yürüdüğünüzde karşınıza muhteşem görüntüsü ile Hohenzollern Köprüsü çıkacak.

Hohenzollern Köprüsü, katedralle birlikte en popüler şehir noktalarından biri. Köprü; 2. Dünya Savaşı’nda yıkılan köprünün yerine inşa edilmiş. Şu an sadece yayalara ve trenlere açık. O kadar yoğun ki dakikada bir tren geçiyor.

Ayrıca, üzerindeki kilitlere baktığım zaman şimdiye kadar gördüğüm en büyük aşk köprüsü olduğunu söyleyebilirim. Kilitlerin ağırlığı mühendisleri endişelendirince kilit takmak yasaklanmak istenmiş ancak halk tepki gösterince vaz geçilmiş. Ayrıca, köprü ve katedral sahnesinin beraber fotoğrafını çekmek isterseniz köprünün karşı tarafına Deutz bölgesine geçmelisiniz.

-Modern Sanat Müzesi (Museum Ludwig)

Heinrich-Böll-Platz’da bulunan müze son derece güzel bir sanat müzesi. 1976 yılında kurulmuş.

Çok geniş bir Picasso koleksiyonuna sahip. Giriş kişi başı 11 €, KölnCard sahibiyseniz 7.5 €.

–Büyük Saint Martin Kilisesi (Groß St. Martin)

Kilisenin temelleri 960 yılında atılmış. Kulesi de dahil bugünkü görünümünü 1250 yılında almış.

2. Dünya Savaşı’nda çok ağır hasar görmüş. Restorasyon çalışmaları 1985 yılında tamamlanmış. Kulenin yüksekliği 75 m ve Rhen Nehri’ne hakim.

-Vinç Evler (Kranhäuser)

Evlerin şu an bulunduğu bölge Rheinau limanıymış. Ancak, liman olarak işlevini yitirince kent konseyinin aldığı bir kararla  “eğlence ve dinlenme tesisi” haline dönüştürülmesine karar verilmiş. Burada ev ve ofis amaçlı olarak Dünyada benzeri olmayan üç liman vinci modellenmiş.

İlk binanın yapımına 2006 yılında başlanmış. Üçüncü bina 2010 yılında bitirilmiş. 40 m yüksekliğindeki görsel açıdan göz alıcı olan binalarda köprü inşa teknolojisi kullanılmış. Şu an binalar şehrin modern yüzünün sembolü olarak kabul görüyor.

–Köln Hauptbahnhof

Merkez Tren İstasyonu, katedralin hemen yanında şehir merkezinde bulunuyor.

Günlük yaklaşık olarak 300.000 yolcu bu istasyonu kullanıyor. İstasyonda ise 11 hat var. 

Köln’de Ne Yenir? Nerede Yenir?

Bizim de deneyimlediğimiz katedralin hemen karşısında bulunan Café Reichard hem soluklanabileceğiniz hem de katedrali izleyebileceğiniz çok güzel bir yer.

30 senedir burada hizmet vermeye devam ediyor. Akşam saat 20:00’a kadar açık olan kafe’de kahvaltı yapabilir öğle yemeği yiyebilir ve kendi yaptıkları çikolataları satın alabilirsiniz.

Bir de burada belirtmeden geçemeyeceğim bir konu daha var. Bu kafenin tuvaletleri de ünlü. Özelliği ise saydam kapısı nedeniyle dışarıdan gözüküyor olması. İşin ilginci siz bunu içeriden göremiyorsunuz. Bu nedenle içeriye girdiğinizde saydamlığı kaldıran düğmeye mutlaka basmalısınız. Yoksa rezil olursunuz.  Bu arada bu tuvalete girmek için 1 € ödemeniz gerekiyor ve bu tatlı tecrübe için bayağı bir kuyruk var.

Değerlendirme

Türklerin de çok yoğun yaşadığı Köln vatan hasretinin ne demek olduğunu en iyi gözlemleyebileceğiniz yerlerden biri.

Ren Nehri kıyısında dolaşmak, Roma İmparatorluğu’na dayanan tarihi keşfetmek çok güzel.

Burası küçük bir şehir değil bu nedenle foto ve gezi severlerin burası için çevre gezileri de dahil en az 2 gün geçirmesi gerektiğini değerlendiriyorum.

Şehir her ne kadar Benelüks içerisinde yer almasa da bölgesel planlarınıza dahil edebileceğiniz bir şehir. Bu nedenle bölgesel bir planlama için Benelüks Gezi Rehberi‘ne de bakabilirsiniz. Sağlıcakla Kalın.