- Aiguille du Midi, Avrupa’nın Zirvesinde Bir Gezi
- Buz Denizi (Mer de Glace) Gezisi
- Dağcılığın ve Kış Turizminin Doğum Yeri Chamonix
- Cannes, Jet Sosyetenin Tatil Yeri
- Festival Zamanı Avignon Gezisi
- Şanzelize, Dünya’nın En Ünlü Bulvarı
- Fransa’nın Sembolü Eyfel Kulesi
- Paris’te Seine Nehri Tekne Turu
- Montmartre, Paris’in Sanat Merkezi
- Paris’in Ünlüler Mezarlığı, Père Lachaise
- Hayal Dünyası Disneyland Gezisi
- Aix en Provence Gezisi
- Fransa’daki Afrika Marsilya
- Fransa’nın Nice Şehrinde Bir Gezi
- Yazın Yaptığımız Monako Gezisi
- Montpellier, Avrupa’nın Tıp Merkezi
- Perpignan, Katalonya’nın Eski Başkenti
- Giverny ve Claude Monet’nin Evi
Paris‘e gidince “Gide gide burayı mı buldun?” diyenlere inat 2 kez gelip vakit bulamadığımız Paris’in Ünlüler Mezarlığı, Père Lachaise’e son gezimizin rotasına ekledik. Gelmek isteyenlere de kısaca anlatalım dedik.
Baştan söyleyeyim ilk kez Paris’e gidenler için çok tavsiye edeceğim bir yer değil. Çok uzun seyahat süreniz varsa ya da bizim gibi 2 ya da 3. kez gelme şansınız olduysa ziyaret etmenizi tavsiye ediyoruz.
Bana göre Paris’te gezilecek yerlerin sırasını sorarsanız onu da kısaca sıralayayım. 1-Eyfel Kulesi 2-Sen Nehri gezisi 3-Notre Dame 4-Louvre 5-Montmart 6-Sacre Coure Kilisesi 7-Disneyland 8- Arc de Triomphe 9-Şanzelize 11-Versailles Sarayı 11-Bahçeler (hepsi olur) 12-Köprüler (Alexander 3) 13-Concorde Meydanı 14-Opera 15-Yeraltı Mezarları 16-Latin quarter 17-Bastille 18- Victor Hugo evi 19-Mezarlık ve 20-Şehrin modern yüzü La Defense…
Bu yerler ile ilgili detaylı yazılarımızı Paris Gezi Rehberi‘nde bulabilirsiniz.
Paris gezip görülecek listesinde ilk 10 içinde ilk sıralarda olmamasına rağmen, meraklılar, hayranlar ve tarihi kişilikleri sevenler için ideal duraklardan biri.
Père Lachaise Mezarlığı Gezisi
Nasıl Gidilir?
Cimetière du Père-Lachaise orijinal ismi, elinizdeki haritalarda büyük bir ihtimalle böyle yazıyor olacak. Okurken de “Lö per Laşez” şeklinde telaffuz edebilirsiniz. (r’yi fransızlar gibi gırtlaktan ghh gibi çıkarırsanız daha iyi anlıyorlar) Paris’i büyük bir saat kadranı, Eyfel Kulesi’ni merkezde olduğunu düşünürsek saat 3 yönünde hatta rakamın olduğu yerde kalıyor.
Konakladığınız yerin konumuna göre gezinizi planlarken sabah erken kahvaltı sonrasına planlarsanız orasının bitiminde Bastille ve Latin Quarter tarafına veya ya da metro ile Notre Dame tarafına rahatlıkla geçebilirsiniz.
Mezarlığın 2 metro girişi var, biz 3 numaralı Gambetta durağında inip gezmeye buradan başladık, yavaş yavaş yokuş aşağı inerek çıkıp Père-Lachaise durağından Bastille tarafına geçtik. Yokuş çıkmak istemiyorsanız size de tavsiyemiz bu yolu izlemeniz.
Père Lachaise Mezarlığı
Mezarlık 44 Hektarlık bir alanda yer alıyor. Yani çok büyük. Bu yüzden elinizde bir harita ile daha önceden gezinizi planlarsanız hem daha az yorulur, hem de hızlı bir şekilde gezinizi tamamlamış olursunuz. İşte size indirebileceğiniz bir harita
>> Pere Lachaise Mezarlığı Haritası <<
Bir çok ünlünün olduğu bu mezarlık ismini 14. Louis’nin rahibi Père François de la Chaise’den alıyor.
1804 yılında Napolyon tarafından kurulan mezarlığın mimarı ise Alexandre Théodore Brongniart. Doğuda yer alan bu mezarlığın yanı sıra kuzeyde Monmarte ve güneyde Montparnasse mezarlığı da bulunmakta. Buralarda da bir çok ünlü isim yer alıyor.
Krematoryum
Père-Lachaise mezarlığında ayrıca bir krematoryum da bulunuyor. Yakılan naaşlar ayrı bir bölümde küçük kutu gibi mezar yerlerinde bulunuyor. Burada da bir çok ünlü isme rastlamak mümkün.
Türklerin de büyük ilgi gösterdiği mezarlıkta Yılmaz Güney ve Ahmet Kaya’nın da mezarlar bulunuyor. Sadece bu isimler için gitmek isterseniz bu iki mezar Père-Lachaise durağına yakın…
Ve Gambetta girişinden gezmeye başlıyoruz. Elimizdeki haritanın çıktısıyla bir rota oluşturduk, ve ona göre ilerliyoruz. Etraf sakin, bir kaç kişi var, onlar da elimizdeki haritayı görünce bize bazı mezarları soruyorlar. Haritanın fotoğrafını çekip, onun rehberliğinde gidiyorlar, İyi ki çıktı almışız…
Anıtlar
Mezar yerlerinin yanı sıra çeşitli savaşlarda hayatını kaybedenler için anıtlar da mevcut burada…
Onları geçip, krematoryuma gidiyoruz ilk ziyaret etmek istediğimiz isim Maria Callas. 1977 yılında aramızdan ayrılan opera sanatçısının külleri Ege denizine savrulmuş. Burada sembolik bir yeri var sadece. Hayranları gelip ziyaret edebilsin, çiçek bırakabilsin diye…
Daha çok gezilecek yerler var, biz hızlı bir turun ardından krematoryumdan ayrılıyoruz.
Yollar hala sakin, hava yağdı yağacak, biraz da serin, hızlı gezmeye çalışıyoruz.
Daha görecek çok yer çekilecek çok fazla mezar yeri var. Bu arada bir cenaze arabasına rastlıyoruz.
Kimleri Gördük?
Aradığımız mezarların ilkine ulaştık. İrlandalı Yazar Oscar Wilde’ın mezarını öpücük izleri kaplamış, yönetim defalarca temizlemesine rağmen ziyaretçiler öpücük izi bırakmaya devam ediyor. Etrafına çekilen yarım cam koruma da fayda etmemiş ne yazık ki…
Devam ediyoruz. Ünlü Fransız şarkıcı Edith Piaf, burada aile mezarlığında yatıyor.
Üzerinde bir çok çiçek ve hayranlarından gelen hediyeler var. Zaten bu tip detayları görünce mezarın ünlü birine ait olup olmadığını rahatlıkla anlayabiliyorsunuz…
Bir garip gelenek
Yolda bir mezara rastlıyoruz. Fransız gazeteci Victor Noir’e ait. Kendisi rivayete göre sevgilisi ile sevişirken öldürülmüş. Heykelini yapan sanatçı da sanırım muziplik olsun diye malum yerini biraz daha belirgin yapmış.
Hemen hemen her yerde dokununca bir şeyler olan heykellere benzer bir ritüel sonucu buradaki heykelin de malum kısmı ellene ellene parlamış. Doğum yapmak, doğurganlığını arttırmak isteyen kadınlar buraya mutlaka uğruyorlar.
Gilbert Becaud
Geldik bir başka Fransız şarkıcı Gilbert Becaud’un mezarına. 2001 yılında vefat eden şarkıcının mezarı oldukça sade.
Geniş yüzeyinde çiçekler ve hayranlarının bıraktığı objeler ve mesajların yer aldığı plaketler var. Taze çiçekler hala sevenlerinin ziyaretine geldiğinin kanıtı…
Ahmet Kaya
Başka bir mezara doğru inerken Türkçe konuştuğumuzu duyan gurbetçi gençler ile karşılaşıyoruz. Brüksel’den Ahmet Kaya’yı ziyarete gelmişler, Ellerinde harita yok. Yönümüzü değiştirip o tarafa doğru geçiyoruz.
Mezarın başına gelince başlıyorlar bir Ahmet Kaya şarkısı söylemeye. Sonra da isimlerini mezar taşına yazıyorlar. Bu yazıların kimin yazdığını böylece canlı olarak görmüş oluyoruz.
Yılmaz Güney
Yılmaz Güney’in de mezarı burada diyoruz, tanımadıklarını ve ilgilenmediklerini söylüyorlar. Genç oldukları için garip gelmiyor. Aynı yöne doğru olduğu için oraya yöneliyoruz.
Burada da aynı manzara var. Metal çerçevenin üzeri isimler mesajlar ile dolu. Ve taze çiçekler…
Jim Morrison
Yolumuzdan saptık, Jim Morrison diğer tarafta kaldı. Zaten yorulmuştuk. Bir bankta dinlenip bir şeyler atıştıracağız. Burası aynı zamanda bir park, çok fazla etrafı dağıtmadan yemeklerimizi yiyoruz. Şimdiki durak The Doors’un solistinin mezar yeri…
Père Lachaise’de Jim Morrison’un mezar yeri maalesef metal korkuluklar ile çevrilmiş. Bir çok hayranı mezarın üzerinde uygun olmayan davranışlar sergilediği için böyle bir önlem alınmış. İçilen içkilerin son kadehinin mezara dökülmesi gibi adetler olduğu için yönetim çareyi metal korkuluk ve güvenlik kamerasında bulmuş. Tabi yan komşuları da bu yasaklamadan paylarını almış.
Göremediklerimiz
Père Lachaise’de bir çok ünlü ismi maalesef ziyaret edemedik. Bazılarını haritaya rağmen bulamadık, bazılarına ise vaktimiz veya kondisyonumuz yetmedi.
Yazar Honore De Balzac, Carmen operasının bestecisi Georges Bizet, İtalyan besteci Bellini, Bugatti otomobillerinin yaratıcısı Ettore Bugatti, başka bir ünlü besteci Chopin, çocukluğumuzda bol bol okuduğumuz yazar Jean de La Fontaine, hepimizin Cimri oyunu ile yakından tanıdığı Moliere, oyuncu şarkıcı Yves Montand, İtalyan besteci Rossini gibi isimlerin de yerleri artık bir sonraki seferimize kaldı…
Çıkışımız yeşil ve Mavi metro hattının kesişimindeki Père Lachaise durağı. Biz buradan Victor Hugo’un Paris’teki evine doğru geçeceğiz. Siz de metroyu kullanarak yakın ya da uzak bir yere rahatlıkla gidebilirsiniz.
Tavsiyeler
Père Lachaise’e gideceklere tavsiyelerimiz ise şunlar… Öncelikle sabah erken gelmeye bakın. 17.30’da mezarlık kapanıyor. Bizim gezimiz molalar ile birlikte 4-5 saat gibi bir süre tuttu. Buna göre giriş saatinizi ayarlayabilirsiniz.
Bol bol yürüyeceksiniz, ona uygun kıyafet ve ayakkabı seçin, yemek için cafe vs aramayın yok, yanınızda su ve yiyecek bir şeyler alabilirsiniz, fakat mezarlık olduğunu unutmayın, etrafa saygılı bir biçimde -piknik havasında değil- yemeğinizi yiyebilirsiniz.
Ve son olarak haritasız asla gitmeyin yoksa bir çok yeri bulamazsınız ve boşuna yorulursunuz…
Paris ile ilgili diğer yazılarımız için Paris Gezi Rehberi‘ne, daha geniş bir planlama için Fransa Gezi Rehberi‘ne, Benelüks ülkelerine de gitmek istiyorsanız Benelüks Gezi Rehberi‘ne bakmayı unutmayın. Sağlıcakla Kalın.