Adrasan Kalkışlı Tekne Turu

Burada ailece yapılabilecek en eğlenceli aktivite nedir diye sorarsanız tekne turu derim. Kiminle derseniz Ramazan Kaptan ile Adrasan Kalkışlı Tekne Turu derim.

Bölgede tekne turizmi gerçekten oldukça yaygın. Kuşaklardır kaptanlık yapan aileler var. Hayatımda ilk defa burada aile kaptanlığını gördüm.

Şöyle anlatayım; bizim bildiğim turlar daha çok işletme mantığıyla kaptan ve 1/1 miço ile çalıştırılırken buradakiler ise tam bir aile işletmesi.

Kaptan anne ya da baba olabiliyor. Biri demir atarken öbürü baş üstünde ırgatı yönlendirebiliyor. Çocuklar ise tüm miço görevlerini üslenmiş anne ve babalarına yardım ediyor.

Bu çocuklar kız ya da erkek inanılmazlar. Bahsettiğim aile sonraki karelerde kendilerinden bahsedeceğim Ramazan Kaptan’ın ailesi.

Su ile bütünleşmişler değerlendirilseler ülkemiz için yüzmede çok iyi dereceler alabileceklerine adım gibi eminim. Denizi öyle seviyorlar ki ne olmak istediğini sorduğumuz küçücük çocuklar gemi inşa mühendisi olmak istiyorum diyor.

Adrasan Kalkışlı Tekne Turu Seçimi

Gelelim tekne ve tekne turu seçimine. İnternetten yaptığım kısa bir araştırma neticesinde sanal camiada oldukça ünlü olan Ramazan Kaptan ile tekne turu yapmaya karar verdik.

Tekne turu 2 rotada yapılıyor. Biri Sulu Ada’ya diğeri ise Olimpos’a doğru koylara. Daha önce Olimpos Antik Kenti‘ni de gördüğümüz ve harika foto çekebileceğimizi de değerlendirdiğimiz için bir gün önceden Ramazan Kaptanı Sulu Ada’ya gitmesi konusunda ikna ettik.

Sulu Ada, Adrasan’ın çevresindeki adaların en büyüğü. Adrasan’a uzaklığı 6 mil ana karaya 1,5 mil uzaklıkta. Adını çıkan tatlı su kaynağından almış.

Ramazan Kaptan ile Tekne Turu

Ertesi gün geldiğinde heyecanla teknedeki yerimizi aldık. Tekne bayağı doluydu. Adrasan Koyu’ndan çıkar çıkmaz inanılmaz bir denize yakalandık. Ramazan Kaptan Sulu Ada’ya kırdıkça tekne baş kıç yapa yapa ilerliyor herkes tedirgin oluyordu.

Biz de ailece ben fotoğraf çekeceğim diye baş üstünde yerimizi almıştık durum bir ara o kadar kritik hale geldi ki bir ara teknenin tüm pruvasının denize girdiğini pruvada bulunan masanın ise bize doğru uçtuğunu gördüm, teknedeki, insanlar ise çığlık çığlığa bağırıyorlardı.

Hemen arkamda tekneyi kontrol etmeye çalışan Ramazan Kaptan tavizsiz bir şekilde devam etse de duruma müdahale eden eşi onu durumun emniyetli olmadığına ve geri dönmeleri gerektiğine ikna etmeye çalışıyordu. Sonun da Ramazan Kaptan istemeye istemeye tekneyi tekrar koya döndürdü.

Adamın karizması var tabii ki. Çizdirir mi? Biraz sonra eşi tekneyi dolaşarak emniyetli olmadığı için güneye Sulu Ada’ya gitmek yerine kuzeye Olimpos’a doğru gittiğimizi herkese söyledi. Yaşananlardan sonra zaten kimse itiraz etmedi. Tüm bu olayları fotoğraflamak isterdim ancak ortam itibariyle hem yaralanma hem de makinemi kaybetme riskini göze alamadım öncelikle kendimin ve ailemin emniyetini almayı tercih ettim.

Öncelikle şunu söylemeliyim bu rotadaki koylar da yüzmek için harika koylar. Gezilen yerler özellikle Porto Ceneviz Koyu olsun, Korsan Koyu olsun, sazak koyu olsun hepsi çok güzel yerler. Ancak yine de benim tercihim Sulu Ada olurdu.

-Porto Ceneviz Koyu

Adrasan ile Olimpos Antik Kenti arasında oldukça güzel koylar var. İlk durağımız Porto Ceneviz Koyu. Adrasan’dan Korsan Koyu’na kara ulaşımı yok.

M.Ö. 104 yılında buralar bölge halkı tarafından da sevilen ve desteklenen korsan Kral Zeniketes’in hâkimiyetine girince bu koylar kralın donanması saklamak ve yakın seyir yapan ticaret gemilerine saldırmak amacıyla kullanılmış.

Bu koyları daha sonradan Cenevizliler de saklanma amaçlı olarak kullanmış.

Hatta bazı koylarda onlardan kalan eski yıkıntıları şimdi bile görmeniz mümkün. Porto Ceneviz Koyu’nu bırakıp Sazak Koyu’na devam ediyoruz.

-Sazak Koyu

Porto Ceneviz Koyu’nun diğer tarafı Sazak Koyu. Burası da teknelerin ve kamp yapanların akınına uğramış. Tabii ki bu durum denize girmemizi engellemiyor.

Bu sular aynı zamanda  soyu tükenmekte olan Akdeniz Foklarının da yaşam alanı aynı zamanda.

Güzelce serinledikten sonra yemeğimizi de alıyoruz. Bozcaada’dan sonra ilk defa burada tur yemeği olarak tavuk yerine balık yapıldığını gördüm. Yemek ise ayrı bir güzeldi. Tekne turu bahanesi ile İlk defa levrek kızartması yedim. Gerçekten çok lezizdi.

-Korsan Koyu

Üçüncü durağımız yemek sonrasında Korsan Koyu. Adrasan’dan Korsan Koyu’na kara ulaşımı yok.

-Çoban Limanı

Dördüncü durağımız  Çoban Limanı. Öğleden sonra ışığın da yumuşaması ile birlikte o muhteşem fotoğraf sahnesi ortaya çıkıyor.

Arkanızda uzakta Olimpos Dağı size bakıyor. Olimpos Dağı eşliğinde gerçekten muhteşem bir güzellik.

Ramazan Kaptan herkes rahat girebilsin denize diye teknenin kıçını mümkün olduğu kadar karaya yaslıyor. Suyun rengi ve berraklığı ise muhteşem.

Geri Dönüş ve Değerlendirme

Her güzel şeyin olduğu gibi bu tekne turunun da nasıl geçtiğini anlamadık. Hele hele müzik eşliğinde geri dönerken rüzgâra karşı sularını akıta akıta yediğimiz soğuk karpuzlar var ya. Harika bir keyifti.

Buraya gelen herkese mutlaka tekne turu yapmasını tavsiye ediyorum. Tekne seçimi derseniz mutlaka Ramazan Kaptan ile tekne turu yapmasını kesinlikle tavsiye ediyorum.

​Likya Yolu ile ilgili diğer yazılarımızı Likya Gezi Rehberi‘nden okuyabilirsiniz. Daha geniş bir planlama için Antalya Gezi Rehberi‘ne bakmayı unutmayın. Sağlıcakla Kalın.