Uzun bir planlamadan sonra Baltıkların Paris’i Riga Gezisi için tekrar yollardayız.
Dinamik bir kültür hayatı, 1200’lü yıllardan kalan sokak ve evleri, 1900’lü yılların başında Art Nouveau tarzı mimari değişimi, Baltıkların gastronomi başkenti olması, aktif bir tatile açık olması, ülke insanın doğal güzelliği ve görünüme verdikleri önem ve her yeri saran o butik yerel tarz düşünüldüğü takdirde Riga Baltıkların Paris’i olmayı kesinlikle hak ediyor.
Şehir tam olarak Baltık Denizi kıyısında değil. Dougava Nehri (bol su) ile Baltık Denizi’ne bağlanıyor. Şehrin tam ortasından geçen ve şehre hayat veren Daugava Nehri aynı İstanbul Boğazı gibi şehri ikiye ayırıyor.
1201 yılında kurulan şehir; Letonya’nın başkenti ve 750.000 nüfusuyla Baltıkların en büyük şehri. Ülkenin toplam nüfusu 2,3 milyon yani 3 kişiden 1’inin burada yaşıyor. İsmi ringa balığından geliyormuş. Şehrin orta çağda Vikinglerin önemli bir ticaret merkezi olduğu hatta Bizans İstanbul seferine buradan başladıkları söyleniyor.
1900’lerde Rusya İmparatorluğu’nun Moskova ve St. Petersburg’dan sonraki 3’üncü büyük şehri ve en büyük limanıymış. Nazi ve Sovyet işgal döneminde şehrin nüfusunun % 20’si ya ölmüş ya da Sibirya’ya sürgüne gönderilmiş. Belki de bu yüzden bugün sokaklarında hep özgürlüğü göstermeye çalışmışlar.
Şehrin % 46’sı Leton %40’ı Rus kökenli. Yani hala şehir Rus etkisinde bulunuyor. Tüm Letonya’da ise bu oran % 62 Leton % 27 Rus şeklinde. Rus kökenlilere AB pasaportu yerine sadece Ruslara özel bir pasaport veriyorlar. AB pasaportu isteyen Ruslar için Letonca konuşma imtihanından geçme şartı konmuş. Tarih böyle işte. Olay devran meselesi…
Burada kadın sayısı erkeklerden % 10 daha fazla. Bunun şu an için bile sorun yarattığı gelecekte ise daha büyük bir sorun olabileceği söyleniyor. Bu nedenle otobüs şoförlerinin gecenin saat üçünde bile kırmızı ışıkta hiç araç olmamasına rağmen durması ve hatta şoförlerin birbirinden güzel kadınlar olması sizi şaşırtmamalı.
İnsanları ülkenin ikliminin aksine çok sıcak kanlı. İnsan ilişkilerinde Türklere benzeyen birçok özellikleri var.
Ortalama boyları erkekler de 1,9 üstü kadınlarda 1.80 gibi ki muhtemelen insanı boy kompleksine sokabiliyor.
Riga Gezisi
Riga’da Ulaşım
-Riga Pass
Ücretsiz ulaşım, İndirimli ya da ücretsiz şehir turları, ücretsiz müze girişleri ve belirli restoranlarda indirim için Riga Pass kartını mutlaka alın. 24 saatlik kart ücreti 25 €, 48 saatlik kart ücreti 30 € ve 72 saatlik kart ücreti 35 €. www.liveriga.com dan alırsanız ayrıca % 10 indirim daha kazanacaksınız. Kartı havaalanında “WELCOME TO RIGA!” ofisinden ve ya belediye meydanındaki turist bilgi merkezinden alabilirsiniz.
-Riga Uluslararası Havalimanı (Starptautiskā Lidosta Rīga) (EVRA)’ndan Şehir Merkezine Ulaşım
Riga Uluslararası Havalimanı şehir merkezinin 10 km güneybatısında yer alıyor. 22 Numaralı Otobüs havalimanı şehir merkezi arasında ulaşımı sağlıyor.
Otobüs biletini “WELCOME TO RIGA!” ofisinden alabilir ve otobüse terminal binasının hemen karşısındaki 1 numaralı otoparktan binebilirsiniz.
Taksi kullanmak isterseniz açılış ücreti 2,15 € ve 0,7 €/km olduğu düşünülürse merkeze 10-12 € arası bir ücret karşılığında varabileceğinizi değerlendiriyorum.
Havaalanından direkt Vilnius, Tallinn, Minsk ya da Varşova’ya gitmek isterseniz Tolimojo Keleivinio Transporto Kompanija bu imkanı sağlıyor. Fiyat, zamanlama ve detaylı bilgi için tıklayınız.
-Tramvay, Troleybüs ya da Otobüs
Tüm biletleri araçtan alabilirsiniz. Tek gidişlik bilet 2 €. Eğer biletleri belirli büfelerden ya da biletmatiklerden alırsanız tek yön bileti 1,15 €, beşlik bileti 5,75 €, onluk bileti 10,9 €, yirmilik bileti 20,7 € karşılığında alabilirsiniz. Ayrıca 24 saatlik bilet 5 €, 3 günlük bilet 10 €. Tüm ulaşım sistemi hat ve numaralarını görmek için tıklayınız.
Eğer yurt içi yurt dışı çevre şehirlere otobüs ile gitmek isterseniz Riga Uluslararası Otobüs Terminali (Rīgas Starptautiskā Autoosta)’ne gitmelisiniz. Fiyat, zaman ve yön bilgisi için tıklayınız.
-Tren
-Şehre hem banliyölerden 0,7 € gibi bir ücrete, şehir dışından ise çok uygun fiyatlarla trenle gelebilirsiniz. Fiyatlar bölge bölge değişiyor. Zamanlama ve fiyatlar için tıklayınız.
Riga’da Gezilecek Yerler
-Vecrīga (Eski Riga)
Vecrīga, şehrin ve Daugava Nehri’nin doğu yakasında bulunan oldukça tarihi bir bölge. 1997 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine eklenmiş.
Bölgeyi yürüyerek gezmek en doğrusu çünkü Belediye Meydanı (Rātslaukums) merkez kabul edilirse her yer 1 km içerisinde bulunuyor.
Kara Kafalılar Evi, İlk Yılbaşı Ağacının Dikildiği Yer, şehrin İlk Toplu Konutu Üç Kardeşler, Letonya Sanat Müzesi, Letonya Savaş Müzesi, Letonya İşgal Müzesi, Aziz Peter Kilisesi ve muhteşem sahneli sokakları gezip görebilirsiniz.
Çektiğimiz tüm fotoğrafları, yaşadıklarımızı ve yaşayacaklarınızı Vecrīga (Eski Riga) Gezisi başlıklı yazıda ayrıntılı olarak bulabilirsiniz.
-Āgenskalns (Yeni Riga)
Şehri tam olarak anlayabilmek için Vecrīga kadar Āgenskalns’ı da görmek gerek.
Çünkü Rigalılar sosyal yaşamlarını Vecrīga’da hayatlarını ise Āgenskalns’de sürdürüyor.
Ulusal Letonya Kütüphanesi ve Letonya Demiryolu Müzesi ve şehrin modern otelleri burada bulunuyor. Çektiğimiz tüm fotoğrafları, yaşadıklarımızı ve yaşayacaklarınızı Āgenskalns (Yeni Riga) Gezisi başlıklı yazımızda ayrıntılı olarak bulabilirsiniz.
-Bastejkalna Parkı
Bastejkalna yani Türkçesi ile Yeşil Kanal 1857-1963 yıllarını arasında 10.4 hektarlık bir alana kurulmuş.
Aslında daha önce burada bulunan surların hendekleri daha sonradan derinleştirilerek bu kanal elde edilmiş. Kanalın her iki tarafında yapılan düzenlemelerle de şehrin en güzel parkı Bastejkalna ortaya çıkmış.
Park bünyesinde Özgürlük Anıtı, Ulusal Opera Binası ve Ulusal Tiyatro Binası’nı da yer alıyor. Ayrıca buradan çıkışlı olarak Daugava Nehri’ne çıkışlı şehri karşınızda görebileceğiniz Riga Kanal Turunu da yapabiliyorsunuz. Çektiğimiz tüm fotoğrafları, yaşadıklarımızı ve yaşayacaklarınızı Riga’nın En Güzel Parkı Bastejkalna başlıklı yazıda ayrıntılı olarak bulabilirsiniz.
-Alberta Caddesi (Alberta Iela)
Şehirdeki 700’den fazla binayı Mikhail Eisenstein (Art Nouveau mimarlarının en ünlülerinden biri) tasarlamış. Antoni Gaudi, Barcelona için ne ise; Mikhail Eisenstein da bu şehir için o kabul edilebilir.
Tarihi merkezin biraz dışında yer alan Alberta ve Elizabetes Caddeleri’nde özellikle 1901-1908 yılları arasında Art Nouveau mimari tarzıyla inşa edilen binalar görülmeye değer.
En güzel binaları görmek istiyorsanız Alberta Caddesi’ne gitmeniz lazım. SSCB döneminde herkes eşit kabul edilmekle birlikte devlet önemli gördüğü kişileri toplu konutlara değil görülen tipteki binalara yerleştiriyormuş.
Riga’da Ne yenir? Nerede Yenir?
Yemek konusunda hiç bir sıkıntı yaşamadığımız Riga’da Ne Yenir? Nerede Yenir? başlıklı bu yazıyı yazmak çok zor olmadı. Çünkü neredeyse ağız tatlarımız aynı olan Letonların az 800 yıllık bir yemek kültürü var. Zaten şehir Baltık Gastronomi Başkenti olarak kabul ediliyor. Ülke tamamen temiz hava ve suyla kaplı. Her yer yemyeşil. Orman yoğunluğu çok yüksek. Doğal olarak bu yemeklerin tatlarına da yansıyor.
Yemeklerde her mevsim çevre bahçelerden, ormanlardan, hatta nehirlerden gelen ve menüleri zenginleştiren ürünler kullanılıyor. Bu konu ile ilgili çektiğimiz tüm fotoğrafları, yaşadıklarımızı ve yaşayacaklarınızı Riga’da Ne Yenir ? Nerede Yenir ? başlıklı yazımda ayrıntılı olarak bulabilirsiniz.
Riga’da Nerede Kalınır?
Biz yaptığımız gezide şehrin merkezine karşı kıyıdan bakan Pārdaugava’da bulunan 4 yıldızlı Radisson Blu Daugava Hotel’ini deneyimledik. Çok da memnun kaldık. Bu otelde 2 kişi kahvaltı dahil 820 TL (2018) bir ücret karşılığında konaklayabilirsiniz.
Belki biraz pahalı olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak, biz oradayken Avusturya Cumhurbaşkanı’nın da bu otelde kaldığını belirtmek isterim.
Riga’da Alışveriş
Letonya Baltık Ülkeleri içerisinde en iyi çikolataların üretildiği yer. Ben şahsen hediyelik olarak Laima Çikolota dükkanlarından kutularca çikolata aldım.
Baltık kadınları gerçekten çok iyi giyiniyorlar. Siz de onların genel olarak yaptığı gibi merkez bölgede bulunan butiklerden uygun fiyata değişik tasarımlara sahip tekstil ürünleri ya da ayakkabı alabilirsiniz.
Baltık altını olarak bilinen amber taşından yapılmış takılar ya da eski pagan motifli gümüş takılar da çok ünlü. İster amberden ister gümüşten olsun Baltık motifleri taşıyan değişik takıları da değerlendirmeyi sakın unutmayın.
Riga Gezisi ve Fotoğrafçılar
Gelelim burada en iyi fotoğrafın ne zaman ve nerede çekileceğine. Semt, hemen Daugava Nehri’nin hemen karşısında yer alan Taş Köprü (Akmens Tilts) ile Vecrīga (Eski Riga)’ya bağlanıyor. Yani şehrin genel fotoğrafını çekmek için en güzel yerlerden biri Taş Köprü’nün tam ortası.
Burada yazın tam gece olmuyor. Ufuk bölgesi hafif aydınlık oluyor. Gördüğünüz görüntüyü tam saat 23:59’da köprüden batıya doğru çektim. Şu an ben köprünün tam ortasındayım.
Gördüğünüz görüntüyü ise ertesi gün tam saat 23:59’da Pārdaugava’da çektim. Bu enlemde gecenin tam olarak gerçekleşmemesi fotoğrafçılar için çok güzel imkanlar sunuyor. Takdir artık sizin.
Değerlendirme
Riga Gezisi yaptıktan sonra şehrin Baltıkların Paris’i lakabını gerçekten sonuna kadar hak ettiğini yerinde gördük.
Biraz ılıman bir iklimi olsaydı belki de Dünya’nın en önemli turizm merkezi olurdu. O kadar çok otantik restoran var ki bazılarının önünde resim çektirmek bile şehri anlamak için yeterli oluyor. Şehri tam olarak anlayabilmek için çevre gezileri de dahil en az 3-4 günlük bir planlama yapmanız gerekiyor.
Riga ve Letonya ile ilgili diğer yazılarımız için Letonya Gezi Rehberi‘ne, bölgesel planlama için Baltık Gezi Rehberi‘ne bakmayı unutmayın. Sağlıcakla Kalın.