- Köln Gezisi-Almanya’daki Memleketimiz
- Almanya’nın Mücevher Kutusu Dresden
- Dresden’de Bir Kış Gezisi
- Münih Olimpiyat Parkı’nda Bir Gezi
- BMW Dünyası (BMW Welt)
- BMW Müzesi’nde Bir Gezi
- Münih’te Ne Yenir? Nerede Yenir?
- Nymphenburg Sarayı’nda Bir Gezi
- İngiliz Bahçesi (Englisher Garten)
- Kış Ortasında Münih’te Bir Gezi
- Alpsee, Bavyera’nın En Güzel Gölü
- Neuschwanstein Şatosu’nda Bir Gezi
- Schwangau’da Bir Gezi
- Kış Ortasında Füssen’de Bir Gezi
- Dünya’nın En Büyük Bira Fıçısı
- Gutenberg Müzesi
- Alman Eczacılık Müzesi
- Mathildenhöhe ya da Mathilda Tepesi
Almanya’nın mücevher kutusu Dresden… Barok ve Rokoko tarzı mimarilerinin en güzel örneklerine ev sahipliği yapmış olduğundan bu isimle anılmış.
Şehrin adı ise “bataklık ormanları sakinlerinin yeri” anlamına gelen “drezdane” kelimesinden türemiş.
Elbe Nehri kıyısında yer alan şehir aynı zamanda Almanya’nın Saksonya eyaletinin başkenti. Şehirde para birimi olarak Euro kullanılıyor.
İklim
Dresden okyanus iklimine sahip bir şehir. Bu nedenle yazlar sıcak kışlar ise Almanya’nın diğer şehirlerine göre daha ılıman. Şehrin turistlik açıdan en hareketli olduğu Mayıs, Haziran ve Temmuz ayları bölgeye gelmek için en güzel aylar. Temmuz ayında ortamla sıcaklık 19 dereceyi buluyor.
Dresden’e Ulaşım
Dresden, Almanya’nın doğusunda Leipzig şehrinin 100 km güneydoğusunda bulunuyor. THY ile önce Leipzig Havaalanı’na, buradan da tren ile 1,5 saatte direkt olarak Dresden’e rahatlıkla ulaşabilirsiniz.
Ben buraya Polonya’dan Prag yoluyla otobüs yolculuğunu tercih ederek geldim. Sizlerde benim gibi yakın bir ülkede bulunuyorsanız otobüs veya tren yoluyla Dresden’e ulaşabilirsiniz. Polonya’da sınıra yakın yaşıyorsanız ve özel aracınız varsa yaklaşık 1,5 saatte Dresden’e ulaşabilirsiniz.
Prag’dan gelecekseniz otobüsle Dresden’e gelmek yaklaşık 3 saat sürüyor. Tren ile de buraya 2 saatte gelmek de mümkün.
Gezip Gördüğüm Yerler
-Alstadt Bölgesi
Alstadt bölgesi aynı zamanda şehrin turistlik merkezini oluşturuyor. Tarihi değeri olan tüm binalar, heykeller ve kulelerin hepsi burada bulunuyor. Şehir özenle planlanarak kurulmuş. Binalarda gri ağır basarken devasa ve özenerek yapılmış yeşil bahçelerle o kasvetli havaya güzellik getirilmiş.
Geçmişi 200’ lü yıllara dayanan Dresden’in katedralleri, sarayları, heykelleri ve kuleleriyle yıllar boyu pek çok ressama da ilham vermiş olması beni ayrıca heyecanlandırıyor.
Sanata ve sanat tarihine düşkünlüğüm bu noktada bana doygunluk hissini uyandırıyor adeta.
Benim gibi tarihe ve sanata düşkün gezginlerin zevkle gezeceği bir şehir. Her bir yapı sanat eseri ve geldiği dönemin tarihini yaşatıyor.
Bölgede ilk geldiğim yer Theatherplatz. Meydandaki en güzel bina Semper Opera Binası.
Nereden geliyor bu şehrin güzel mimarisi derseniz neredeyse gördüğünüz her şey 18. yy. kaynaklı. Güçlü Augustus ve onun oğlu III. Augustus döneminde şehir kültürel doruk noktasına ulaşmış.
Güçlü Augustus Avrupa’nın en önemli müzisyenlerini, mimarlarını, ressamlarını Dresden’e çağırmış ve onları da kullanarak şehri bu hale getirmiş.
Dresden’de benim görmek istediğim en ihtişamlı yapı Zwinger Sarayı’ydı. Barok tarzı bu yapı gerçekten çok muhteşem bir saray.
Semper Opera Binası’nı gördükten sonra hemen yan tarafında bulunan bir tünelden geçerek Zwinger Sarayı’na giriyorsunuz.
Güçlü Augustus döneminde inşa edilmiş bu yapıya girdiğinizde öncelikle büyüleyici ve muhteşem bir bahçe karşılıyor sizleri.
Saray; havuzlar, yeşillikler, fıskiyelerle dekore edilmiş muhteşem geniş bir bahçeye sahip.
Sarayın içerisinde bulunan müzeyi ziyaret ederseniz 10 € karşılığında eşsiz bir resim koleksiyona sahip olan Ustalar Galerisi’ni de görebilir Raphael, Correggio, Giorgione, Tizian gibi sanat tarihinde önemli yer taşıyan ressamların tablolarını inceleyebilirsiniz.
Ustalar Galerisi’ni görmüş olmam beni gerçekten mutlu etti. Benim için güzel bir deneyimdi.
Dresden‘e yolunuz düşerse ilk gideceğiniz noktalardan biri Zwinger Sarayı olmalı. Galeri pazartesi günleri hariç 10.00 ile 18.00 saatleri arası açık.
Mutlaka görmeniz gereken bir diğer nokta Elbe Nehri’nin üzerindeki tarihi Augustus Köprüsü.
Bence Alstadt bölgesini güzel gezme yöntemi faytona binmek. Böylece ana rotalarında gezerken zaman da kazanıyorsunuz.
-Neustadt Bölgesi
Neustadt, Alstadt bölgesinin üst tarafında kalan modern bölge. Genel olarak alışveriş, yemek ve konaklama için tercih ediliyor.
Alstadt bölgesini gezdikten sonra bir alternatif olarak buradaki meydanlardaki kafelerde oturup güneşin tadını çıkartırken kahvenizi yudumlayabilirsiniz.
Dresden’de Eğlence
Nehir çevresine kurulu olduğu için şehrin tüm eğlence mekanları, barları ve restoranları Elbe Nehri’nin etrafında bulunuyor.
Bir yandan nehri seyrederken bir yandan da açık havada müzik ve dans eşliğinde güzel vakit geçirebileceğiniz pek çok mekan alternatifi var.
Diğer taraftan Neustadt bölgesi de bir diğer seçenek. Bu bölge daha hareketli ve eğlenmek için daha fazla alternatife sahip.
Dresden’de Konaklama
Şehirde her bütçeye uygun konaklama seçenekleri mevcut. Nehir kenarında ve Neustadt bölgesinde konaklayabileceğiniz otellere rahatlıkla rastlayabilirsiniz.
Bizim gibi sırt çantasında her an kamp çadırı taşıyan genç gezginler için ise Elbe Nehri’nin kenarında kamp kurmak da bir seçenek.
Değerlendirme
Dresden… bu muhteşem mimarilerin, kulelerin arasından geçerken, sokaklarda gezerken en çok dikkatimi çeken ise şehrin 2. Dünya Savaşı’nda neredeyse tamamen yıkılmış olması.
Şehir, savaş esnasında 3 bin 900 ton bombanın yol açtığı yıkım ve yangın sonucu dümdüz olmuş.
Bunu öğrendiğimde gerçekten inanamadım. Çünkü yapılar o kadar aslına uygun yeniden nasıl onarılmış anlamak mümkün değil.
Kültürel zenginliklerine değer vermeleri beni kendilerine hayran bıraktı. Almanların titizlikleri sayesinde bu kültür hazinesi savaştan sonra yeniden doğmuş aslında. Zarif kuleleri, tarihi köprüleriyle savaşa rağmen dimdik ayakta duran bu şehri kesinlikle görmelisiniz…
Almanya ile ilgili diğer yazılarımız için Almanya Gezi Rehberi‘ne, bölgesel planlama için Orta Avrupa Gezi Rehberi‘ne, buradan Prag‘a gitmeyi düşünüyorsanız Prag Gezi Rehberi’ne bakmayı unutmayın. Görüşmek üzere…