Sakız Adası gezginleri için gitmeden önce yararlanabilecekleri bir Sakız Gezi Rehberi oluşturduk. Umarım yararlı olur.
Sakız, Çeşme‘nin yanı başında, adını kadim Sakız ağaçlarından alan bir Yunan adası. Ayrıca Homeros’un doğum yeri olarak rivayet ediliyor.
Limandan baktığınızda Çeşme’nin ışıklarını görebiliyorsunuz, hatta Türk radyoları ve telefon operatörlerinin sinyallerini de yakalayabiliyorsunuz.
Biz de bir iş gezisi için İzmir’e gittiğimizde, neden Sakız’a uğramıyoruz diye düşündük ve hemen yolculuk planımızı hazırladık.
Sakız Gezi Rehberi
İzmir Çeşme Transfer
İzmir’de gün içinde işlerimizi hallettikten sonra 19.00’da kalkacak Çeşme-Sakız feribotuna yetişmek üzere ilk durağımız olan İzmir Otogarına geliyoruz.
Buradan kalkan Çeşme otobüslerinden 16.00’dakine yetişip, yola çıkıyoruz. Çeşme Otogarı limana yürüme mesafesinde. 17.30 civarı inip hemen limana doğru yürümeye başlıyoruz.
Feribotun kalkış süresinden 1 saat önce orada olmamızı, biniş kartlarımızı almamızı söyledikleri için 18.00’e doğru limandaki bilet satış ofisine yetişiyoruz.
Görevli Sakız’a gidecek feribotun bilgilerini verip biniş kartlarını bize teslim ediyor. Limana girip, eşyalarımızı kontrolden geçiriyoruz, ve feribota doğru açık alana çıkıyoruz.
Sakız Feribotu
Sakız adası Çeşme’den katamaran ile sadece 20 dk uzaklıkta. Öyle olunca da sabah 2 ve akşam 1 feribot karşılıklı olarak hizmet veriyor.
Sabah 9.00’da kalkan araç için yeri olmayan ve hızlı giden katamaran ile 20 dakikada Sakız limanına varıyorsunuz. Kişi başı gidiş dönüş 30€ civarında.
Aracınız ile gitmek isterseniz 9.30’daki feribot ile 45 dakikalık bir yolculuk sonrası adaya varmış oluyorsunuz. Aynı feribot akşam gelmek isteyenleri 19.00’daki bir başka sefer ile de adaya ulaştırıyor. Burada kişi başı gidiş dönüş bilet 25€ araç için 80€ ödeyeceksiniz. Yalnız feribot 2-3 araç alacak kadar büyüklükte. Öyle büyük bir şey beklemeyin…
Sakız’a Varış
Hava kararmaya başladığında Sakız Limanı’na varıyoruz. Konaklamamızı booking.com üzerinden planladık. Sakız’a 8 km uzaklıkta Karfas Köyü’ndeki Karfas Sea Apartments’ta kalacağız.
Sahibi Dimitris ile gitmeden sistem üzerinden konuştuk. Kendisine geç geleceğimizi nasıl ulaşacağımızı sorduk. O da Sakız Liman’dan en kolay ve hızlı olarak taksi ile 12€ civarında bir ücret karşılığında gelebileceğimizi söyledi.
Taksiye bindik. Taksici çok az İngilizce biliyordu. “Karfa” dediğimizde hemen yola çıktı. (Bu arada Sakız Adası Yunanca Hios şeklinde telaffuz ediliyor) Karfas Köyü’ne geldiğimizde haritadan tarif ederek kalacağımız yere ulaştık.
Burası otel değil. Herkesin dairesi ve dairesinin içinde mutfağı ve bir çok araç gereci olan bir pansiyon gibi. Ayrıca işletme sahibinin de bir odası var. Burada çamaşır yıkama gibi hizmetler mevcut. Kahvaltı ve yemek sizde. Dışarıdan yaptığınız alışveriş ile yemek hazırlayabilir ya da bir çok tavernada yemekleriniz yiyebilirsiniz.
Dimitris bizi karşıladı. Odamızı gösterdi. Bavullarımızı odaya koyduk. Bize bir şişe şarap ile bir de sürpriz yapmış. Biz de ona İzmir’den aldığımız Türk Kahvesi’ni hediye ettik. Biraz sohbetten sonra evine gitti ve apartmanda diğer komşularımız ile baş başa kaldık.
Dairelerin hepsi dolu. Karfas merkeze göre daha sakin bir yer, bu müşterilere de yansımış… Gece çıt çıkmıyor. 50 m uzaktaki sahilden gelen dalga sesleri, bir kaç köpek havlaması ve tatlı tatlı esen rüzgar eşliğinde uykuya dalıyoruz…
Sakız’da İkinci Gün
Sakız’da Karfas tarafını seçmemizin en önemli etkenlerinden biri kumlu plajı. Sabah kahvaltı işini hallettikten sonra hemen kendimizi plaja atıyoruz. Tüm günü güneşlenerek ve denize girerek geçiriyoruz.
Deniz sığ, hemen derinleşmiyor. Suyu çok soğuk değil, tam bize göre. Plaj yakınında bir çok kafe restoran mevcut, öğle yemeği için… Ayrıca diğer ihtiyaçlarınız için 2 adet markete de uğrayabilirsiniz.
Akşam yemeği için seçtiğimiz yer hemen plaj yolunun karşısındaki “To Bahari”.
Yemekler lezzetli, servis Yunan standartlarına göre hızlı ve adada yemek zamanı dolu olan 1-2 yerden biri…
Sakız’da Üçüncü Gün
Bugün adanın merkezine gideceğiz. Otobüs ile gidip hem merkezi gezeceğiz hem de mutfak alışverişimizi yapacağız. Karfas’tan merkeze gitmek için 2 yol var.
Otobüsler tarifeye göre aynı yoldan gitmiyor olabiliyorlar. O yüzden heyecan yapmayın. Karfas diyorsa, sizi başka yoldan olsa da mutlaka götürüyorlar.
Duraktaki saatlere göre beklemeye başladık. Yaklaşık 10 dakikalık bir gecikme ile otobüsümüz geldi. Kişi başı 2€ karşılığında biletimizi aracın içinden alıp yola çıktık. 20 dakika sonra meydandaki otobüs duraklarına varıyoruz.
Büyük bir park (Halk Bahçesi / Dimotikos Kipos), belediye binası ve bir çok alışveriş mekanı ile gelişmiş bir şehir merkezini andırıyor. Adada ayrıca üniversite ve havaalanı da var. Girit, Eğriboz, Midilli, ve Rodos’tan sonra beşinci büyük Yunan Adası olduğu aklımıza geliyor. 66 adet köyü olan adanın yerleşik nüfusu 55.000 civarında.
Kalede Osmanlı mezarları, Bayraklı Camii ve Jüstinyen Müzesi’ni gezebilir, güzel kareler yakalayabilirsiniz.
Kalenin etrafında bir tur atıp limana doğru inince bir çok kafe taverna ve dondurmacı sizleri bekliyor.
Dar sokaklara girip eski ada evlerini fotoğraflayabilir, Osmanlı hakimiyeti döneminde yapılan yapılardan hala ayakta olanları gezebilirsiniz.
Biz gezimizi kısa tutup, alışverişi halledip Karfas’a geri dönüyoruz.
Deniz tatili amacımıza uygun olarak hemen plajdaki yerimizi alıyoruz. Akşam yemeğimiz ise otelde Dimitris’in bize ısmarladığı Gyros (döner).
Sakız’da Dördüncü Gün
Bugün günlüğü 20€’ya bir Hyundai i10 manuel benzinli klimalı bir araç kiralayıp adayı gezmeye başlıyoruz.
Adada araba kiralamanın yanı sıra motosiklet veya atv’de kiralayabilirsiniz. Ama aracın konforu ve bagaj alanını hesaplayınca bize otomobil kiralamak daha mantıklı geldi.
20€ benzin de 2 günlük ada turumuzda bize fazlasıyla yetti. Acele etmeden kahvaltımızı yapıp araç ile yola çıkıyoruz.
İlk gideceğimiz yerler Sakız’ın 3 meşhur köyü Armolia, Pyrgi ve Mesta… Arabamıza gerekli plaj malzemelerini ve yiyecek içeceklerimizi koyup yola çıkıyoruz. Karfas’ın içinden geçen yıllarda yanmış olan orman alanının içinden ve bir başka köy olan Neochori’den geçip önce Armolia’ya varıyoruz.
Armolia bize Avanos’u anımsattı. her yerde çömlek atölyeleri ve satış mağazaları var. Ayrıca meydandaki 1744 yılında inşa edilmiş Veston Manastırı’na da uğramanızı tavsiye ederiz.
Sırada süslemeli evleri ile meşhur Pyrgi Köyü var. Buradaki evler 2-3 katlı ve birbirine çok yakın şekilde inşa edilmiş. Sebebi ise köyün merkezindeki kaleyi korumak.
Yapıların dışlarında kullanılan teknik ile yapılmış hediyeliklerden alıp köyün dar sokaklarından fotoğraflarımızı çekerek ayrılıyoruz. Bir 20 km daha gidip bu kez Mesta‘ya varıyoruz.
Mesta Köyü’nün inşası ortaçağ dönemine rastlıyor. Burada da dar sokaklar, birbirine yakın evler, adeta bir labirent gibi tasarlanmış yollardan oluşan köyde bu inşa şeklinin sebebi istilacılar… Hemen 3-4 km yakınında bir plajı da bulunan köyde bir çok butik otel de mevcut.
Burada kısa bir mola sonrası esas gitmek istediğimiz Emprios Köyü ve Mavro Volia Plajı’na doğru yola çıkıyoruz.
Emporios, normal kumlu bir plaj ama hemen arkasındaki Mavro Volia siyah volkanik büyük taşlardan oluşan plajı ve biraz serin denizi ile gerçekten görülmeye değer bir yer.
Burada bir tesis de mevcut fakat taş sahilde şezlong ya da şemsiye yok. Kendiniz getirebilir, yemeğinizi yiyebilir ve güneşin batışını izleyebilirsiniz.
Sakız’da Beşinci Gün
Bugün de adanın merkezinden kuzeye doğru Vrontados tarafına gidiyoruz. Merkezden kuzeye çıkarken, çıkışta yel değirmenleri var. Ama sanırım bunlar Bodrum veya Mikonostakiler kadar meşhur değil. Etrafında kimseler yok…
Sahilden geçen yolda manzara çok güzel ama yol çok virajlı ve dar. Karşıdan gelen kamyonları da hesaba katınca araç kullanmak hiç eğlenceli değil, o yüzden 10 km kadar gittikten sonra dışarıdan gördüğümüz Glaroi Beach’te deniz molası vermeye karar veriyoruz. 2 adet frappe ısmarlayıp şezlonglara kurulup deniz keyfimizi yapıyoruz.
1-2 saat vakit geçirip bu kez adanın batı tarafındaki Lithi Plajı’na gidiyoruz. Sezonun etkisiyle burası da sakin yerlerden. Yavaş yavaş derinleşen berrak denizi, kumla karışık küçük çakıl taşlı plajı ile sevimli bir sahil.
Biraz da Lithi’de vakit geçirdikten sonra bu kez Karfas’a dönüyoruz. Akşam yemeğimiz bu kez Souvlaki (pide arası tavuk şiş). Arabayı kiraladığımız yerin karşısında Souvlakia kaç gündür gözüme takılıyordu. Gidip siparişi veriyoruz. Beklerken de sohbet etmeye başlıyoruz. Onlar da bizim gibi turistmiş. Selanik’ten yazları gelip dükkanı işletiyor, eylül sonu okullar açılınca Selanik’e geri dönüyorlarmış.
Mekanın ismini beğendiğimizi söylüyoruz. Okuyup espriyi anlamımıza memnun oluyor. Yarın dönüş yolu. Yemek sonrası bavullar toplanıyor.
Sakız’dan Çeşme’ye Dönüş
Sabah erkenden kalkıp kahvaltımız yapıyoruz. Hemen plaja inip denize veda ediyoruz. Yine sakın ortalık ve deniz çok güzel…
Bavulları hazırladık. Otelin sahibi Dimitris ile vedalaşıp otobüs durağında beklemeye başlıyoruz. Çok geçmeden otobüsümüz geliyor.
Merkezde inip limanda doğru yürümeye başlıyoruz. Son hediyelikler alınıyor magnetler ve tabii ki herkesin siparişi Mastika adı verilen damla sakızı. Macunlar, reçeller, lokumlar, kahveler kurabiyeler hepsi sakızlı… Likörü de var tabi…
Limana varınca yarım saat vaktimizin olduğunu görüp son bir frappe ve sakız likörü molası veriyoruz. Sonra limana geçip işlemlerimizi tamamlıyoruz ve bu kez katamaran ile 20 dakikada kolayca karşıya geçiyoruz.
Tavsiyeler
Sakız Gezi Rehberimiz burada bitiyor. Gelelim dikkat edilecek hususlara…
Sakız adasında “Kapıda Vize” yani Kolaylaştırılmış Vize Uygulaması mevcut. Pasaportunuz ile vize almadan feribota binip Sakız limanında 15 günlük tek girişlik vize alabiliyorsunuz. Daha önce bir Schengen Vizesi, fotokopiler, 2 adet vesikalık fotoğraf, gemi ve konaklama bilgileri, vize başvuru formu ve güncel banka hesap cüzdanı fotokopisi ile gitmeniz gerekli. Ama bir sorun yaşamamak adına bizim tavsiyemiz İstanbul ya da Ankara’dan alınan Yunan vizesi.
Fiyat olarak da daha uyguna geliyor. Her Yunanistan yazımızda olduğu gibi tekrar hatırlatalım, pasaportunda KKTC girişi gözüken kişileri Yunanistan, vizesi olsa bile almıyor.
Ada 5. büyük Yunan adası ve bir çok görülecek yer var. Mümkünse kendi aracınız ile gidin ya da 1-2 gün araç kiralayın. Adayı Kuzey ve Güney olmak üzere ortadan 2’ye bölün ve rotanızı buna göre şekillendirin. Sizin için daha kolay olacak.
Bir çok plaj var, deniz tatili için uygun. Volkanik büyük taşları ile Mavra Volia Plajı’nı ziyaret etmeyi unutmayın.
Konaklama için bütçenizi ve isteklerinize göre bir yerde yapabilirsiniz. Pyrgi ve Mesta’da pahalı butik oteller ya da Karfas’taki sakin pansiyonların yanı sıra merkezdeki hareketli Sakız gecelerine yakın 3-4 yıldızlı oteller de seçenekleriniz arasında.
Araba kiralamak zor ya da pahalı geliyorsa taksi ve otobüsler ile de adada dolaşabilirsiniz.
Damla sakızı ürünleri € üzerinden satılsa da bizimkilere göre daha ucuz ve kaliteli, ayrıca anneler için en güzel hediye bence damla sakızı…
Adadan değişik yerler ve fotoğraflar için Baharda Ne Yapsak Diyorsanız Sakız Adası (Chios) Diyorum başlıklı yazımıza da mutlaka bakın.
Yunan Adaları ile ilgili diğer yazılarımız için Yunan Adaları Gezi Rehberi‘ne bakmayı unutmayın. İyi tatiller…