Fransa’nın Nice Şehrinde Bir Gezi

Bugün adı gibi güzel olan Fransa‘nın Nice Şehrinde Bir Gezi yapacağız. Nice, Cote D’Azur bölgesinin başkenti.

Yaklaşık bir milyon nüfusuyla Fransa’nın beşinci büyük şehri ve ülkenin en önemli turizm merkezlerinden biri.

Aslında tarihte Liguria’nın bir parçası olan şehir İtalya’nın bağımsızlık savaşında Napoleon’un yardımları karşılığında Fransa’ya hediye edilmiş.

Şehrin ismi Yunan Zafer Tanrıçası “Nike”dan geliyor. Bu da nereden çıktı diyorsunuz. Hatırlarsanız Marsilya’yı Foçalıların kurduğundan bahsetmiştik. Bölgede Foçalıların kurduğu tek şehir Marsilya değil Nice’i de M.Ö. 350 yılında Marsilyalı Foçalılar kurmuş.

Bunu şehirde de yaşıyorsunuz. Fransızlar genel olarak soğuk insanlar olmalarına rağmen Nice halkı biraz Anadolu’dan biraz İtalyanlardan etkilenmiş ki oldukça sıcak kanlı insanlar.

Bu toprakların bizi ilgilendiren tarihi bir boyutu da var. Fransa Kralı I. Fransuva, Nice Şehri’ni Kutsal Roma-Cermen İmparatorluğu denetimindeki Ceneviz ve İspanya işgalinden kurtarmak amacıyla İspanyol Donanmasına karşı Kanuni Sultan Süleyman’dan yardım istemiş, bunun üzerine Barbaros Hayrettin Paşa 1543’de Fransa’ya doğru sefere çıkmış.

30.000 asker ve 150 parçalık Osmanlı Donanması 44 parçalık Fransız donanması ile Marsilya’da birleşerek Nice şehrini kuşatıp almış. Ancak, bugün kale tepesinde bulunan kaleyi ele geçirememiş. Burada bulunan nahoş olaylar nedeniyle Barbaros Hayrettin Paşa, şehri Fransa’ya bırakıp ayrılmış.

16 Eylül 1543’te, Toulon ve çevresinin, Türk Donanması Fransa’da kaldıkça Türk hakimiyetinde olacağını bildiren bir antlaşma imzalanmış. Bu, 72 yaşında bulunan Kaptan-ı Derya Barboros Hayrettin Paşa’nın denizlerde geçen hayatının son seferi olmuş.

Nice Gezisi

Nice’de Ulaşım

Bu bölgeyi gezmenin en kolay yolu araba kiralamak. Ancak, sadece tren ya da otobüs kullanarak da bölgeyi çok kolay gezebilirsiniz. Burada önemli olan iyi bir planlama ve French Riviera Pass sahibi olmak.

-French Riviera Pass

Bu kart ile bölgedeki bir çok müze ve aktiviteye ücretsiz ya da ya da indirimli girebilirken ulaşım giderlerinizi de minimize edebilirsiniz.

Kart; 1 günlük (30 €), 2 günlük (46 €) ve 3 günlük (68 €) olarak alınabiliyor. Bu kartı kullanarak neredeyse Antibes ve Manako sınırlarına kadar otobüslerle ücretsiz ulaşabilirsiniz. Gördüğünüz ücretlere (Havaalanı-Şehir merkezi arasında otobüs ile ulaşım da dahil)  şehir içi toplu ulaşım da dahil.

Kartı internetten alırsanız % 10 civarında ek bir indirim de yapılıyor. Kar sadece Nice’de değil bütün Code d’Azur bölgesindeki aktiviteler için de geçerli. Kartın geçerli olduğu Code d’Azur bölgesindeki müze girişi, aktivite ve indirimler için tıklayınız.

–Massena Meydanı (Place Massena)

Massena Meydanı şehirdeki en büyük meydan. Meydanda görülen direklerin üzerindeki  7 yoga yapan erkek heykeli Katalan sanatçı Jaume Plensa tarafından tasarlanmış.

Bahse konu heykeller kıtaları ve renk değiştiren adamlar da kıtalar arası diyaloğu temsil ediyormuş.

Şehrin en turistik ve kalabalık yeri bu meydan desem sanırım yanlış olmaz. Meydanın etrafında çeşmeler, mağazalar, restoranlar ve oteller var. Meydanın güneyinde Apollon heykelli bir havuz var. Ortasından da tramvay geçiyor.

Tüm buluşmalar ya da tüm yolculuk başlangıçları bu meydanda. Bu arada burada bayağı hırsızlık var. Özellikle de yabancı, yalnız ve yaşlı olan bayanlara karşı. Buna dikkat etmek gerekir.

-Promenade Des Anglais ve Quai des États-Unis

Nice’de görülmesi gereken yerlerin başında sahildeki plaja paralel Promenade des Anglais ve Quai des États-Unis caddeleri geliyor.

Bu caddeler; 1822 yılında İngilizlerin para desteğiyle yapılmış. Nice Havalimanı’na kadar sahil boyunca uzanan bu caddeler üzerinde çok sayıda restoran, otel ve kafe var. Yazın gündüz ve akşam herkes burada.

Nice ilk kurulduğunda sahilde hiç ev yokmuş. Evler daha çok iç bölgelerdeymiş. 1750 yılından itibaren İngiliz aristokratları kışlarını buralarda geçirmeye başlamış. Zamanla bu akım tüm İngiltere’ye yayılmış. Talep olunca da İngilizlerin burada sahilde yürüyebilecekleri bir yol yapmışlar. Sahilin adı da doğal olarak “Promenade Des Anglais ” yani “İngiliz Yolu” olmuş.

Sahil boyunca 15 tane özel, 20 tane de halk plajı var. Gördüğünüz gibi şehrin plaj olarak sadece adı var. Ne yazık ki plajda kum yok, çakıl taşları hakim. Bir de bizim plajları düşünün.

Plaj olarak ise Castel Plage’ı tercih edebilirsiniz. Burada plaj biraz daha iyi. Yemekleri de güzel. Plaja giriş şezlong ve şemsiye dahil 22 €. Fiyatlar genel olarak öğleden sonra düşüyor. Plaj tercihini bence şehirde tam gün geçirecekseniz düşünün onun dışında halk plajı daha doğru bir tercih olur.

Halk plajlarına gelince taşlık olması havlu ile güneşlenmeyi zorlaştırsa da kimsenin umurunda değil. Bu bölgede Paristeki havalı insanlar yerlerini neşeli, keyifli insanlara bırakıyor.

Öğle tatillerinde bile işlerinden çıkıp sahil boyunca güneşlenip yüzen, günün her anını sanki tatildeymiş gibi geçiren insanlara.

Neredeyse tüm Nice sahilini oluşturan bu iki caddenin uzunluğu yaklaşık 7 km. Sahil İzmir Kordon gibi. Bu iki cadde; patenlileri, geniş yürüyüş parkuru, güneşlenenleri ile çok güzel bir yürüyüş yolu.

Sahilde her türlü etkinliği görmek mümkün. Plajlarda voleybol oynayanlar, kaldırımlarda yanınızdan hızla paten kayanlar, bisiklet sürenler.  Plajlar belki güzel değil ama ortam gerçekten inanılmaz. İmrenmemek elde değil.

-Rue de l’Abbaye

Rue de l’Abbaye ile Rue Colonna d’Istria kesişme noktalarında bir Osmanlı top  güllesi göreceksiniz.

Mustafa Bardakçı’ya göre Nice Kalesi’nin ele geçirilmeyip Barbaros Hayrettin Paşa’nın Nice’den ayrılmasının sebebi Fransızların kahraman ilan ettikleri Catherine Segurane.

Catherine Segurane’nin, Barbaros’un levendleri tam kaleyi alacağı sırada, burçların üzerine çıkıp eteğini kaldırarak poposunu gösterince, bizimkilerin harama bakmamak için geri çekildiği rivayet edilir.

Kendisi halen Fransa’nın milli kahramanlarından sayılıyor.  Ségurane anısına her yıl, 25 Kasım günü Nice’de Aziz Catherine günü olarak kutlanıyor. Burada ilginç olan diğer bir husus sokaktaki kimsenin gülleden haberi olmaması.

-Kale Tepesi (Colline du Château)

Tavsiye etmemekle birlikte Kale Tepesi’ne yürüyerek de çıkabilirsiniz.

Gerçekten tepe çıkan sokaklar orijinal sokaklar. Renkler harika birer tablo gibi. Foto severlerin mutlaka bu yolu kullanması gerek.

İşte Nice’in Osmanlılar tarafından ele geçirilemeyen tek yeri. Sahilden baktığınızda sol tarafta gördüğünüz tepenin üzerinde çok hoş bir park var.  Şehre yukarıdan bakmak, o harika manzarayı görmek için buraya çıkmanız şart. Gün batımı için harika bir yer ancak saat 20:00 da kapatılıyor.

Parka 213 basamaklı merdiven ya da asansör ile çıkılabiliyor. Ya da arka sokaklardan yürünebiliyor. Parka çıkan asansör Quai des États-Unisvar tarafında. Asansörü ücretsiz olarak kullanabilirsiniz.

Buradan Nice manzarası çok güzel. Ayrıca bu tepenin diğer tarafında Nice Marina ve Limanı’nı da (Port Lympia) görebilirsiniz.

Parktan aşağı inerken tepeye dayanmış Akdeniz’e bakan özel mülkleri de görebiliyorsunuz. Foto severlerin asansörü çıkarken kullanmasını ya da arka sokaklardan gelmesini inerken ise kesinlikle merdivenleri kullanmasını tavsiye ediyorum. 

-Ezé Köyü (Ezé)

Fransız Rivierası‘nın en güzel yerlerinden biri Nice’in sadece 10 km doğusunda bulunan Ezé Köyü. Ünlü filozof Nietzche de bir zamanlar bu şirin köyde yaşamış.

Bizi ilgilendiren yönü ise 1543’de Nice ile beraber Barbaros Hayrettin Paşa’nın burayı da kuşatmış olması. Köye otobüs ile yarım saatte ulaşabilirsiniz. Tren ile gelecekseniz Eze Sur Mer İstasyonu’nda ineceksiniz.

Denizden 430 m yükseklikte bulunan tepede kurulu köyün tarihi 9. yy.a dayanıyor. Tam bir orta çağ köyü ve siz bunu yüzlerce yıllık taş evlerden oluşan ara sokaklarda gerçekten hissediyorsunuz. Köy 1760 yılında Fransa toprağı olmuş. Köyün en ünlü yapısı 400 yıllık Altın Keçi Şatosu (Chateau de la Chevre d’Or).

Şatonun adı ile ilgili hikaye ise şöyle. Bir gün hırsızlar bu şatoda bulunan hazineyi çalmak için gelmişler. Hazineyi de bulmuşlar. Planları iz bırakmamak için deniz tarafındaki sık ormanlık alandan geçip sahilde hazineyi orada bulunan kayığa yükleyip kaçmakmış.

Gece şatodan çıkınca etrafı göremedikleri için sık ormanlık alanda bir keçiyi takip etmeye başlamışlar ancak bir türlü sahile ulaşamamışlar. Bu arada şato muhafızlarına yakalanmışlar. Doğal olarak şatonun adı da o günden sonra Altın Keçi Şatosu olmuş. Şato günümüzde dünyanın en romantik 5 yıldızlı otelleri arasında yer alıyor. Romantiklerin bilgisine…

Köyün bir başka özelliği ise Fransız esans üretici firmalarından Fragonard markasının laboratuvar ve satış bölümünün burada olması. Bu konuyu alışveriş bölümünde daha ayrıntılı olarak anlatacağım.

Nice’de Ne yenir? Nerede Yenir?

Nice sokakları; dondurmacılar, kafeler ve restoranlarla dolu. Kalite uygun fiyat dengesi açısından da seçenekler çok fazla. Taze deniz mahsulleri, kruvasan, dondurma ve rose şarap ise Nice dörtlüsü olarak kabul edilebilir.

-Kahvaltı

Fransızlar kahvaltılarını genelde kruvasan ile geçiştiriyor. Bu nedenle kahvaltılarından çok bir beklentiniz olmasın. Kaldığınız otelde continental kahvaltı yoksa siz de aynısını yapmayı deneyebilirsiniz.

Bir de bu mekanda pizza tabanı olarak kızarmış ekmek kullanıyorlar. Değişik ama çok güzel tadı var.

-La Storia

Kişi başı 10-20 € aralığında karnınızı doyurabileceğiniz bir yer. Özellikle bölgenin ünlülerinden çiğ sebze ve tuna balığı ile hazırlanan Salade Niçoise ile nohutlu çıtır gözleme Socca yemek için ideal yer.

-La Trappa

Nice’in en eski barlarından biri olan La Trappa akşam güzel vakit geçirmek ve bir şeyler yemek için güzel bir mekan.

-Ne Alınır?

Cours Saleya’da kurulan pazardan her keseye göre bölgeye özgü küçük hediyelikler, hediyelik şaraplar, el yapımı sabunlar ve zeytinyağı alabileceğiniz gibi tüketim için hem tatlı hem tuzlu atıştırmalıklar ile meyve ve sebze de alabilirsiniz.

-Èze Fragonard Parfümeri (Èze Parfumerie Fragonard)

Gezip gördüğümüz yerler başlığında anlattığımız Èze Köyü’nün bir başka özelliği ise Fransız esans üretici firmalarından Fragonard markasının laboratuvar ve satış bölümünün burada olması.

Dünya’da koku esansı üreten sadece 3 fabrika var. Bunlardan biri de bu fabrika. Esans dediğimiz kullandığımız parfümlerin özü.

Hani her sene bayağı bir para ödeyip aldığımız Armani, Calvin Klain, Eternity vb. parfümler var ya işte onların esansları burada üretiliyor. O ünlü markalar buradan esansları alıp parfüm haline getirip kutulayıp bize çok yüksek fiyatlar ile satıyorlar.

Buradan parfüm almak yerine esans alınması daha uygun. Çok küçük şişelerde verilen esanslar daha büyük parfüm şişelerine göre çok karlı çünkü daha kalıcı. Çeşitli büyüklüklerde şişeler olmakla birlikte 15 mm’lik bir esans şişesi için 26 €, arkadaşlarınızla 5’li set alırsanız 115 € (19 €) oluyor. Biz de küçük bir şişe esans aldık.

Gerçekten çok ufak bir damlanın bile kokusu 3 gün teninizde kalıyor. Ancak, Türkiye’de bu esansların olmadığını söylüyorlar. Bence eşinizi buralara hiç sokmayın. Başınız ağrımasın. 

En çok ağırıma giden de şekilde görüldüğü gibi bu fabrikaya güllerin Isparta’dan gitmesi oldu. Bizim gülleri kaynatıp esanslarını çıkarıyorlar.

Buradan isterseniz esansın yanında parfüm, sabun, şampuan, krem vb. hediyelik ya da kullanımlık eşyalar da alabilirsiniz. İçerisi bayağı dolu. Sanırsınız bedava veriyorlar.

Gördükleriniz yumurta değil sabun. Görülen sabunlar Dünya’nın her tarafına gönderiliyor. Gördüğünüz bir sabun ördeğin fiyatı 5 €.

Burada ilginç bir uygulama daha var. Satış mağazasının hemen girişinde saatlik Ferrari kiralanıyor. Hayatınızda hiç bir zaman alamayacağınız arabayı yarım saatliğine 60 € verip kiralayabiliyorsunuz. Zamanı, parası ve böyle talepleri olanlar için inanılmaz bir fırsat.

Nice’de Nerede Kalınır?

Sahil boyunca parası olanlar için West End, Negresco vb. oteller var. Biz ise yine sahilde ve havalimanına bakan biraz daha uygun Hotel Novotel Nice Arenas Aeroport’u tercih ettik.

Burada 2 kişi kahvaltı dahil 161 € bir bedelle kalabilirsiniz. Konumu ve otelin verdiği hizmet gerçekten harika. Şimdiye kadar gördüğüm en ideal alan kullanımına sahip. Kesinlikle tavsiye ederin.

Değerlendirme

Eğer Provence-Alpes-Côte d’Azur Bölgesinde bir gezi planlanıyorsanız Fransa’nın Nice Şehrinde Bir Gezi de mutlaka planlamalısınız.

Fransız Rivierası‘nın en güzel şehirlerinden biri olması, Monako–Cannes hattının ortasında kalması ve Provence bölgesine direkt bağlantısı nedeniyle merkez olarak Nice de düşünülebilir.

Burada ise özellikle fotoseverler tarafından Èze Köyü’ne mutlaka gidilmeli. Bu kapsamda bir gün burada bir gün de Nice de kalmanın yeterli olacağını değerlendiriyorum.

Bölge gezisi yapacaksanız Provence-Alpes-Côte d’Azur Gezi Rehberi‘ne bakmayı unutmayın. Sağlıcakla Kalın.