Ceneviz Başkenti Cenova Gezisi

Ceneviz Başkenti Cenova Gezisi denince ilk olarak aklıma sırasıyla Kristof Kolomb, Andrea Doria, Focaccia ve Pesto Soslu Makarna geliyor.

Tabii ki buranın tarihte Cenevizlilerin başkenti olmasının yanında bugün Liguria‘nın da başkenti olduğunu unutmayalım.

Bir milyona dayanan nüfusu ile İtalya’nın en büyük 6. şehri olan Cenova; sanat ortamı, müzik kültürü, tarihi, mimarisi ve gastronomisi ile enteresan bir kent. Bu duruma dönemin Dünya İmparatorluğu olmasının etkisi de büyük.

Buraya gelirken öncelikle büyük denizciler Kristof Kolomb’un ve bölgenin en nüfuzlu ailesine mensup Preveze malulü Andrea Doria’nın bugün müze olan evlerine mutlaka bir gezi planlamak istemiştim. Malesef Andrea Doria’nın evine gitmek zaman yetersizliği nedeniyle mümkün olmadı.

Ancak Cenova denizciliğinden dün olduğu gibi bugün de bir şey kaybetmemiş. Akdeniz’de denizciliğin ve büyük denizcilerin doğum yeri olan Şehir, bugün de cruise turları için önemli bir başlangıç merkezi olmaya devam ediyor.

Cenova Gezisi

Cenova’da Ulaşım

Şehri rahat gezebilmek için öncelikle ulaşım sistemini öğrenmek şart. Şehirde neredeyse her türlü aracı kullandık. Bu nedenle rahatlıkla bu konuyu geniş şekilde ele alabilirim.

-Cristoforo Colombo Havaalanı(GOA)’ndan Şehir Merkezine Geliş ve Gidiş

Havaalanı Kuzey İtalya’nın büyük şehirlerine oldukça yakın mesafede Milano 140 km, Torino 170 km ve La Spezia 105 km uzaklıkta bulunuyor.

Öncelikle şunu belirtmeliyim. Genel olarak bloglarda kişisel sağlık sigortalarının yapılmasının şart olduğu ve havaalanında kontrol edildiği ifade ediliyor. İtalya’ya girişte kimsenin sağlık sigortasını görmek istemiyorlar ancak siz yine de kendi emniyetiniz için 30.000 € bedelli sağlık sigortası yaptırın.

8 günlük sigorta için ödeyeceğiniz bedel sadece 31 TL (2018). Riske atmaya değmez. Bu sizin güvenliğiniz için de olması gereken bir şey. Diğer taraftan girişte ne için geldiğiniz ve nerede kalacağınız konusunda hazırlıklı olun. Ben her gittiğim yerde makinemi gösterip fotoğraf çekmeye geldim dediğimde genel olarak hoş karşılanıyorum.

Havaalanında tren ya da metro istasyonu yok. Ancak havaalanından kalkan Volabus, I24 ve Rapid Bus sizleri kişi başı 6 € karşılığında 30-40 dakikada metro bağlantılı Yeşil Su Meydanı’ndaki (Piazza Acquaverde) Prens Villası’nın hemen yanında bulunan Principe Tren İstasyonu’na (Genova Piazza Principe),  De Ferrari/Centro Città’ya ve Cenova’nın ana tren garı olan Brignole Tren İstasyonu’na (Genova Brignole) bırakıyor. Biletmatiklerden ya da şoförden bilet alabilirsiniz. Aynı biletle toplu ulaşım sisteminde 1 saat  aktarma yapabiliyorsunuz.

Havaalanı şehir merkezinden 7 km uzaklıkta olduğu için 3-4 kişiyseniz taksi tutmak da bir seçenek. Taksi metre açılış 5€.

-Genova Card Musei (Genoa Museum Card)

Ülkeye giriş yaptıktan sonra ilk yapacağınız şey bagajınızı aldıktan sonra havaalanında size süre olarak en uygun olan Genova Card Musei kartı almak.

Cenova müzeleriyle ünlü bir şehir. Bu kart ile şehir içerisinde olmak kaydıyla her türlü ulaşım aracına sınırsız binebilir 25’in üzerinde kule, müze, saray vb. noktaya ücretsiz girebilir ve birçok yerde indirim alabilirsiniz. Ayrıca kart ile birlikte şehir rehberi ve haritası da veriyorlar.

Fiyatlara gelince 1-2 günlük kartlar var. Çocuklar için ücret yarıya düşüyor. 2 günlük  kart için 12 € ödüyorsunuz. Kendinize uygun kartı seçmek için tıklayınız. Kartı isterseniz telefonunuza indirmeniz de mümkün.

-Metro

Turistik gezi güzergahını da kapsayan 7 duraktan oluşan bir metro sistemi var. 100 dakika tüm ulaşım sisteminde geçerli tek bilet 1,5 €. 24 saat geçerli Genova Pass ise 4,5 €.

-Otobüs

Turistik gezi güzergahını da kapsayan 139 hattan oluşan bir otobüs sistemi var. 100 dakika tüm ulaşım sisteminde geçerli tek bilet 1,5 €. 24 saat geçerli Genova Pass ise 4,5 €.

-Tren

Yer altında bulunan Principe Tren İstasyonu  (Genova Piazza Principe) Yeşil Su Meydanı’nda (Piazza Acquaverde) bulunan  Prens Villası’nın hemen yanında bulunuyor. Buradan trenle Cenova’nın ana tren garı olan Brignole Tren İstasyonu’na (Genova Brignole) geçmek mümkün.

Yeşil Meydan’da (Piazza Verdi) bulunan Brignole Tren İstasyonu’dan Milan, Roma ve Torino gibi tüm büyük şehirlere karşılıklı bağlantı var.

Principe Tren İstasyonu ise daha çok San Remo-La Spezia arasında Liguria bölgesi ve komşu ülkelere hizmet veriyor. İhtiyacınız olan tüm bilgiler için tıklayınız.

-Taksi

Cenova’da gördüğüm kadarıyla sabit taksi durağı yok. Açılış ise 5€. Bu rakam bile şehrin pahalı bir şehir olduğunun açık bir göstergesi.

-Motosiklet

Hollanda ve Danimarka’da trafiği bisiklet kullanarak alt etmişler burada ise küçük motosikletlerle trafiğe çözüm arıyorlar.

Çok büyük bir çoğunluk sabahları işe takım elbiseli olarak motosiklet ile gidiyor. Bizde ise takım elbiseli otobüse bile binmiyorlar.

Cenova’nın Tarihi

Şimdiki Cenova’nın bulunduğu bölgeye ilk olarak M.Ö. 6.yy.da denizci bir halk olan Fenikeliler yerleşmiş. Daha sonra ise Ligurlar…

Tarih içerisinde Romalılar, Kartacalılar, Ostrogotlar, Lombardlar ve Arapların işgaline uğramış yakılıp yıkılmış.

1100 yılında ise şehir devleti olarak bağımsızlığını ilan etmiş ve bir deniz devleti olmuş. Gemi inşa, denizcilik, ticaret ve bankacılık alanlarında o kadar ustalaşmışlar ki bu sanatkarlık onları Cenevizliler milleti yapmış. Ticaret kolonilerine çok önem vermişler.

Koloni kurmalarının kötü sonuçları da olmuş. Mesela 1347 yılında Avrupa kıta nüfusunun yarısının ölmesine yol açan veba Ceneviz ticaret gemileri yolu ile Kırım’dan gelmiş.

Avrupa veba ile uğraşırken Bizans İmparatorluğu Osmanlı saldırılarına karşı Cenevizlileri yardıma çağırmış karşılığında da bugünkü Galata semtini vermiş. Cenevizliler bu fırsatı en iyi şekilde kullanıp önce surları sonra da Galata Kulesi’ni inşa etmişler Osmanlı saldırılarına karşı da Bizans’a tam destek vermişler.

O dönemde bugün hala faaliyette olan dünyanın ilk bankası olan Saint George Bankası’nı kurmuşlar. Mesela Karaköy Bankalar Caddesi’ni de Ceneviz kökenli Galata Bankerleri inşa ettirmiş.

Tarihin en önemli denizcilerinden biri olan Cenovalı Cristof Colomb 1492 yılında Amerika Kıtası’nı keşfedince karşılığında kendisine bahşedilen tüm kazancın % 10’unu Cenova’ya bağışlamış. Bu durum da Cenova’nın ortaçağda daha zengin bir şehir devlet olmasını sağlamış.

Osmanlı İmparatorluğu’nun Akdeniz’i ele geçirmesi ile birlikte bölgede Osmanlı ve Haçlı orduları arasında bazı önemli deniz savaşları olmuş. O dönemin ünlü Haçlı Donanması amirali Andrea Doria da Cenovalı. Andrea Doria’nın sarayı ise bugün ziyarete açık bir müze.

Cenova Cumhuriyeti 18. yy.a kadar hüküm sürmüş. 18. yy.da Guiseppe Garibaldi önderliğinde Birleşik İtalya kurulunca 700 yıllık Cenova Cumhuriyeti de sona ermiş.

Cenova’da Gezilecek Yerler

-Tarihi Merkez

113 hektar büyüklüğündeki Cenova’nın tarihi merkezi Avrupa’nın en geniş ortaçağ tarihi bölgelerinden (oldtown) biri. Bölge küçük meydanları, meydanlara hakim kiliseleri ve Cenova’ya özgü dönemin hakim ailelelerine ait dar sokakları (Ceruggi) ile ünlü.

Zaten Cenova’yı Cenova yapan da tüm toplumları ve dilleri kucaklayan bu dar sokakları ile bir dönem Akdeniz’in en güçlü donanmasını barındıran antik limanı Porto Antico.

Tarihi merkez için başlangıç noktanız metro ile geliyorsanız De Ferrari Meydanı ya da tren ile geliyorsanız Prens Meydanı (Piazza Principe) olmalı.

-De Ferrari Meydanı (Piazza De Ferrari)

Adını 1875’te limanı genişletmek için önemli miktarda bağış yapan Galliera Dükü Raffaele De Ferrari’den almış. Şehrin ana meydanı. Neredeyse tüm önemli olayların başlangıç noktası, sevgililerin buluşma yeri.

Mimar Carlo Barabino’nun tasarladığı Teatro Carlo Felice ve Accademia Ligustica di Belle Arti gibi binalar bu meydana bakıyor. Fotoğrafta gördüğünüz Palazzo della Nuova Borsa ise 1912 yılında yapılmış. Şimdi ise sadece önemli bir sergi salonu.

Şehirde eski taş binaların önlerindeki kaldırımlar hep taş kemerlerle kapatılmış. Bu yağmurdan ve ısıdan korunmak için eski Romalıların sık olarak kullandığı bir mimari çözümmüş.

1920 yılında yapılan Palazzo della Regione Liguria bölgesel yönetim ofislerini bünyesinde bulunduruyor.

Hemen sağ tarafta gördüğünüz Biblioteca della Società Ligure di Storia Patria’nın bünyesinde yer aldığı Dükler Sarayı (Palazzo Ducale) 1298 yılında Venedikliler ve Pisalılara karşı kazanılan ve Akdeniz’in en önemli deniz ülkesi haline gelmelerini sağlayan savaşlardan sonra inşa edilmiş. Şehrin tarihi sembollerinden biri ve kültür merkezi. Uluslararası sergi, festival, toplantı, konferans vb. etkinlikler genelde burada yapılıyor.

Meydanın merkezinde 1936 yılında yapılan mimar Cesare Crosa di Vergagni’nin eseri bronz bir anıt çeşme var. Buraya De Ferrari Metro İstasyonu’ndan ulaşabilirsiniz.

-Aziz Andrea Kuleleri (Porta Soprana) ve Barbarossa Duvarları

İstanbul’un surlarına benzer şekilde Cenevizliler de başkentlerini surlarla çevirmişler.

Aziz Andrea Kuleleri (Porta Soprana) ve Barbarossa Duvarları dönemin Kutsal Roma İmparatoru Frederick I’in Cenova üzerindeki ihtiraslarına karşı inşa edilmiş.

İnşa faaliyetlerine tüm Cenovalılar fiili olarak ve bağışlarıyla katılmışlar. Görülen kuleler o dönemlerden ayakta kalabilen birkaç kuleli girişten biri.

1159 yılında inşası tamamlanan kuleler Cenova’nın doğu kapısı olarak hizmet vermiş. Buraya De Ferrari Metro İstasyonu’ndan ulaşabilirsiniz.

Porta Soprana’dan içeriği girdiğinizde klasik dar eski ama estetik sokaklarla karşılaşacaksınız. Cenova’nın çok turist almamasının en büyük sebebi bence yakın bölgelerdeki seçenek bolluğu ancak buraya gelenlerin Cenova’yı sadece geçiş yeri olarak kullanması da yanlış. Çünkü bu şehrin gözükmeyen ancak keşfedilmesi gereken çok fazla özelliği var.

-Kristof Kolomb’un Evi (Casa di Cristoforo Colombo)

Amerikayı Keşfeden Kristof Kolomb’un Evi Porta Soprana’nın hemen yakınında buluyor.

Kaşif 1451 yılında Cenova’da doğmuş ve gençliğinde bu evde yaşamış. Zaten 14 yaşında da ilk seyrine çıkmış. Kolomb yola çıkmadan önce Venedikli Marco Polo’nun notları incelemiş. Marco Polo o sırada limanda bulunan Palazzo di San Giorgio’da hapisteymiş.

Yapı, 1684 yılında Fransız bombardımanında ağır hasar görmüş. Neredeyse bir kalıntı haline gelmiş.

Ev şu anda gençlerin Cenova’da buluşmak üzere en çok randevulaştıkları yermiş.

Kuleler de dahil her iki kombine ziyaret için kişi başı 5 € talep ediliyor. Her iki ziyaret noktası da 11:00-18:00 saatleri arasında açık. Buraya De Ferrari Metro İstasyonu’ndan ulaşabilirsiniz.

-Aziz Lorenzo Katedrali (Cathedral of San Lorenzo)

Aziz Lorenzo Sokağı (Via S. Lorenzo) sizi ana meydan olan Ferrari Meydanı’ndan doğruca sahile götürüyor. Sokak sağlı sollu dikkatinizi çekecek dükkanlarla dolu.

Sol tarafımızda gözüken Aziz Lorenzo Katedrali siyah-beyaz mermerleriyle çok etkileyici, görülmesi gereken yapılardan biri.

Katedral şehrin koruyucu azizi San Giovanni Battista’nın birinci haçlı seferinden sonra şehre getirilen küllerini de bünyesinde bulunduruyor. Zaten katedral önemli ölçüde birinci haçlı seferinin ganimetleri ile yapılmış.

Katedralin ön avlusu orta çağda şehirdeki sosyal ve politik hayatın önemli noktalarından biri olmuş.

-Bigo

Artık sahildeyiz ilk durağımız Porto Antico’nun sembolü Bigo. Renzo Piano tarafından tasarlanan Bigo aslında eski gemi kreyni tasarımında bir asansör.

Bir yükü temsil eden bir asansör ile sizi 40 m yüksekliğe çıkararak Cenova’yı 10 dakikada 360 derece net olarak görmenizi sağlıyor.

Asansör 08.30-21.00 saatleri arasında açık. Buraya San Giorgio Metro İstasyonu’ndan ulaşabilirsiniz. Kişi başı ücret 4 €.

-Biyosfer (Biosfera)

Denizdeki tropik orman da diyebiliriz. Renzo Piano tarafından tasarlanan Biosfera aslında tropik ormanlardaki bitki ve hayvan yaşamını görebilmeniz için ortaya konmuş 20 metre yarıçaplı cam ve çelikten oluşan bir küre.

İçerisindeki bilgisayar kontrollü klima sistemi sayesinde tropik ortam yaratılmış. 150 civarında tropik bitki ve hayvana ev sahipliği yapıyor. İçeride yağmur ormanlarının oluşmasına yetecek şekilde iklimlendirme yapılıyor.

Dünya’nın en büyük konteyneri olarak da kabul ediliyor. 08.30-21.00 saatleri arasında açık. Buraya San Giorgio Metro İstasyonu’ndan ulaşabilirsiniz. Kişi başı ücret 5 €.

-Cenova Akvaryumu (Acquario di Genova)

Cenova Akvaryumu, Avrupa’nın en büyük akvaryumu. 12.000 adet ve 600 türün yaşadığı akvaryumun en önemli özelliği burada birlikte yaratılan su üstü ve su altı ortamlarıyla hayvanlara elinizle de dokunabilmeniz.

Gemi bir Roman Polanski filmi olan Pirates (Korsanlar) için 1985 yılında inşa edilmiş. Gerçekten de gerçeğe yakın bir kopya.

Ziyaret için kişi başı 6 € isteniyor ancak içeride çok iyi fotoğraf çekmeniz zor ayrıca dışarıdan daha iyi bir çekim yapabilirsiniz. 10.00-19.00 saatleri arasında açık. Buraya San Giorgio Metro İstasyonu’ndan ulaşabilirsiniz.

-Festival Meydanı (Piazza delle Feste)

Festival Meydanı, Cenova’nın her türlü eğlence ve konser aktivitesinin düzenlendiği bir duba alanı.

Burada kaldığımız gecelerden birinde görülen çadırın altında Felez Grubunun konseri vardı. Çok kalabalıktı. Bilet bulamayıp ağlayanlar vardı. Grup konsere başladı. Değişik bir hip hop. Ben de hip hop severim ama bu tam bir baş ağrısı. İnsanların niye ağladıklarını anlayamadım.

Cenova’da Ne Yenir? Nerede Yenir?

-Cenova Yemek Kültürü

Ceneviz mutfağı için zeytinyağı, sebze, aromatik otlar karışımı bir anlayış demek mümkün. Mutfağın en ünlü özelleri ise pesto ve focaccia.

Focaccia’nın hikayesi 11.yy.a kadar gitse de resmi kayıtlarda 14.yy.da gözükmeye başlamış. Bizim tereyağlı tırnak pidesinin zeytinyağlısı ve tercihe göre sebzelisi ya da yumurta kırılmış diyebilirim. Pesto ise neredeyse tüm yemeklerde kullanılan yine tarihi özellikleri olan yeşil bir sos.

Cenova’nın tüm restoranlarında pasqualina keki ya da Genoese polpettone (Ceneviz Köftesi) yiyebilirsiniz.

Bir çeşit Ceneviz mantısı da diyebileceğimiz al tocco ya da ceviz soslu pansotti mutlaka tadılmalı.

Odun fırınında pişirilen yulaf lapası farinata ya da panissa da mutfağın özelleri arasında.

Deniz yemeklerine gelince ciuppin, buridda, capponada ve stoccafisso accomodato deniz ürünlü sulu ya da susuz yemekler arasında öne çıkıyor.

Genoese pandolce, castagnaccio, Lagaccio biscuits, canestrelli tatlı olarak; içki olarak ise  Cinque Terre Sciacchetrà revaçta.

Ayrıca Cenova Via Sottoripa’da sokak yemeği olarak kağıt rulolarda satılan karışık balık kızartmasını/böreğini de yiyebilirsiniz.

-Eataly Genova

Bigo’ya bakan binanın üst katında yer alan Eataly Genova, Türkiye’de de yer alan konseptin kaynağı. Mekan gördüğünüz Porto Antico manzarasında hem süpermarket anlayışında kaliteli yemek malzemesi satışı yaparken size satın alacağınız malzemeler ile restoranında yemek yeme imkanı da sunuyor.

Diğer taraftan gerçek İtalyan makarna ve pizzalarını ya da et ve deniz ürünlerini zevkle yiyebilir enfes manzara  ve değişik ortam eşliğinde kişi başı 20 € gibi bir ücrete doyabilirsiniz. Buraya San Giorgio Metro İstasyonu’ndan ulaşabilirsiniz.

-Bigo Cafè

Bigo’nun asansörünün hemen arkasında yer alan Bigo Cafè yerel Cenova mutfağını zevkle tadabileceğiniz yerlerden biri. İsterseniz bir tatlı ya da dondurma yiyebilir yanında da bir şeyler içebilirsiniz. Kafe, cocktail lounge olarak da hizmet veriyor.

Biz burada yöresel bir şarap eşliğinde ilk defa pesto soslu makarna denedik. Gerçekten enfesti. Ayrıca denediğimiz deniz ürünlü makarna ya da pizza da herkesi çok mutlu edecek türden.

Domatesli, biberli gibi başka çeşitleri olsa da pesto deyince ilk akla gelen fesleğenli olanı. Makarna için kullandıkları fesleğen, çam fıstığı, sarımsak ve parmesan peynirinden oluşan karışım gerçekten de ideal bir tat.

Burada otururken garsonun Türk müsünüz? demesi çok şaşırtıcıydı. Meğerse bir süre İstanbul’da bulunmuş. İstanbul’u çok beğenmiş ancak o bile bize trafikten bahsetti.

Burada kişi başı 15 € gibi bir ücrete doymanız mümkün. Buraya San Giorgio Metro İstasyonu’ndan ulaşabilirsiniz.

-Trattoria Alle 2 Torri

Trattoria Alle 2 Torri; Kristof Kolomb’un Evi’nin hemen yakınında buluyor. Yöresel mutfağı keşfedebileceğiniz güzel ve samimi bir mekan.

Trattoria, İtalyan stilinde restoran gibi resmi olmayan yemek yenecek mekan anlamında. Menü yok, hizmet gelişigüzel, içecekler şişeyle değil, fiyatlar da doğal olarak düşük ve tabii ki de müdavimleri de sabit. Bu tip mekanlardan artık söylenene göre çok az kalmış.

Burası için özellikle pesto soslu Ceneviz Sebze Çorbası (minestrone alla Genovese) ya da bir çeşit Ceneviz Mantısı olan streppe al pesto ya da pansottiyi denemenizi öneririm. Ayrıca peynirli focaccianın da (focaccia al formaggio) tadına bakmalısınız.

Kişi başı doyumluk bir menü 30 € civarında. Bu tarz bir yer için pahalı olduğunu söyleyebilirim. Buraya De Ferrari Metro İstasyonu’ndan ulaşabilirsiniz.

-Fruit & Ice Cream Factory

Aziz Lorenzo Sokağı’nda (Via S. Lorenzo) bulunan Fruit & Ice Cream Factory için aynı sokakta meşhur dondurma markası Grom olmasına rağmen Cenova’nın en iyi dondurmacısı olduğunu söylüyorlar.

Açıkçası ben de bu kadar kakao yüklü olan dondurmayı ilk defa burada gördüm. Gerçekten muazzam bir tat. Özellikle cremino arabicoyu tavsiye ediyorum. Kişi başı 2-3 € ‘luk dondurma kesinlikle yeterli.

Cenova’da Alışveriş

Eğer mutfağa yönelik hediyelik ya da alışveriş düşünüyorsanız ilk adresiniz kesinlikle Eataly Genova olmalı.

Cenova’da Ne Yenir, Nerede Yenir? başlığında anlattığımız Eataly Genova’nın raflarında Türkiye’de bulamayacağınız ya da çok pahalı satılan yöresel peynirleri, şarapları, nohut ekmeğini, makarnaları, kapalı deniz ürünlerini ve pesto soslarını bulabilirsiniz. Burada satılan 6000 çeşit ürünün en az % 40’ının Liguria menşeli olduğunu iddia ediyorlar.

Bunun dışında daha değişik evlere yönelik hediyelik ya da alış veriş düşünüyorsanız katedralin olduğu sadece yaya trafiğine açık olan Aziz Lorenzo Sokağı (Via S. Lorenzo) alışveriş için de en uygun noktalardan biri.

Ayrıca eski şehirdeki bit pazarına takılıp çok eski eşyalara, cihazlara bakmanızı da tavsiye ederim.

Cenova’da Nerede Kalınır?

Cenova’da deneyimlediğimiz Novotel Genova City şehrin merkezine çok yakın oldukça güzel bir otel.

Burada 2 kişi kahvaltı dahil günlük 100 € civarında bir bedelle kalabilirsiniz.

Değerlendirme

Cenova; sanat ortamı, müzik kültürü, tarihi, mimarisi ve gastronomisi ile sizlere yeni bir enerji katabilecek bir kent. Şehri gezerken kendinizi Galata Kulesi civarında hissedebilirsiniz.

Ayrıca günü birlik olarak San Remo, Portofino ya da Cinque Terre gibi İtalyan Rivierası’nın turizm merkezlerine de uzanabileceğiniz bir yer. Bu nedenle Cenova mümkünse en az 2 gün geçirilmeyi hak ediyor.

Bölgesel planlama için İtalyan Rivierası Gezi Rehberi‘ne bakmayı unutmayın. Sağlıcakla Kalın.