Pietra Köprüsü Çevresinde Bir Gezi

Pietra Köprüsü Çevresinde Bir Gezi yapmadan Verona‘yı gördüm demek yanlış olur.

M.Ö. 90 yılında Adige Nehri üzerine inşa edilen 5 kemerli köprü (Ponte Pietra) Verona’nın en güzel köprüsü . Aynı zamanda en eski köprüsü de.

Tam 120 m uzunluğundaki Köprü Adige Nehri’nin kuzey ucunda San Pietro Tepesi’ne bakan virajda bulunuyor.

Pietra Köprüsü’ne Ulaşım

Köprü Arena’dan (Arena di Verona) sadece 1,5 km mesafede bulunuyor. Yürüyerek 19 dakikada varabilirsiniz.

Arena’dan yürüyerek gidebilmek için önce Via Guglielmo Oberdan yolunu takip edip sağa dönüp Corso Porta Borsari üzerinden devam etmeniz, Basilica di Santa Anastasia’ya gelince kilisenin sol tarafındaki Via Ponte Pietra üzerinden devam etmeniz yeterli.

Pietra Köprüsü (Ponte Pietra)’nün Tarihi

Söz konusu köprü, zamanında tepede ve eteğinde gördüğünüz Roma Tiyatrosu (Teatro Romano di Verona) ve San Pietro Kalesi (Castel San Pietro)’ni eski şehir merkezi ile birleştiriyormuş.

Bu çerçevede köprünün aslında çevresi ile birlikte düşünüldüğünde Verona’nın tarihinin de sembolü olduğunu kabul etmek lazım.

Bu durum köprünün mimarisinde de gözle görülebiliyor. Sol tarafta kalan iki kemer Roma dönemine ait. Merkezden gelirseniz sağ taraftaki ilk kemer ise 1298 yılında Verona’nın o dönem efendisi olan Alberto della Scalla tarafından tekrar yaptırılmış. Orta kemerler ise 1520 yılında onarım görmüş.

2. Dünya savaşında Naziler geri çekilirken 24 Nisan 1945 tarihinde köprüyü de havaya uçurmuş ama İtalyanlar 1959 yılında Veronalıların nehirden topladığı orijinal parçaları kullanarak ve aslına sadık kalarak köprüyü yeniden inşa etmişler.

Köprünün sol tarafında kalan ve yıkılmayan orijinal kemerler rahatlıkla izlenebiliyor.

Köprünün girişlerine 1298 yılında Alberto Dalla Scala tarafından eklenen kulelerden bugün sadece biri ayakta. Köprü Prag’da yer alan Karlův Most kadar ünlü değil belki ama onun kadar eski ve Veronalılar için popüler.

Güneş yaz döneminde tam olarak San Pietro Tepesi’ne dik olarak batıyor. Bu saatlerde Adige Nehri’nin en güzel fotoğraflarını bu köprüden alabilirsiniz. Ya da köprünün üzerinden dolaşıp muhteşem manzarayı seyredebilirsiniz.

Pietra Köprüsü (Ponte Pietra)’nün Çevresi

-Verona Katedrali (Duomo di Verona)

Sağ tarafta gördüğünüz kule Verona Katedrali (Duomo di Verona)‘nin çan kulesi. Katedral aslında kütüphane, kilise vb. dahil bir kompleks. Romalılar döneminde burada villalar, termal banyolar ve küçük tapınaklar varmış. 1117 yılında son halini alan kompleksi kişi başı 3 € karşılığında 10:00-17:30 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.

–Basilica di Santa Anastasia

Köprüye bakan diğer bir kilise de Aziz Anastasia Kilisesi.

Kilise bu haliyle İtalyan gotik mimarisinin baş yapıtlarından biri olarak görülüyor.

1290 yılında Alberto Dalla Scala tarafından inşa ettirilen kilise bugün Verona’nın da en büyük kilisesi.

Kiliseyi kişi başı 3 € karşılığında 09:00-18:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.

–Chiesa di San Giorgetto o San Pietro Martire

Basilica di Santa Anastasia’nın hemen yanı başında bulunan kilise 14. yy.da inşa edilmiş.

İçerisinde şövalyelerden bazılarının mezarları da var. Kilise şövalyelerini ibadet yeri olarak biliniyor. Giriş ücretsiz.

–Roma Tiyatrosu (Teatro Romano di Verona)

Hemen sağ tarafta yeşil brandaların arkasında kalan tiyatro bir manastırın eteğinde bulunuyor. M.Ö. 1. yy.da Verona Arenası (Arena di Verona) inşa edilmeden önce inşa edilmiş.

Bünyesinde bir de burada yapılan kazıların sergilendiği bir müze var. Özellikle burada bulunan heykelcikler, madeni paralar ve tartı aletleri dikkatinizi çekebilir.

Tepeye doğru yürürseniz  yolda sunaklara, tanrılara adanmış yazıtlara, mermer süslemelere ve mozaiklere rastlayacaksınız.

Yaz aylarında burası konserler için de kullanılıyor. Müze ve tiyatroyu kişi başı 4,5 € karşılığında 08:30-19:30 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.

-San Pietro Kalesi (Castel San Pietro)

Selvi ağaçlarının arkasında 90 metre yüksekliğindeki tepede bulunan San Pietro Kalesi Verona’ya hakim stratejik bir konumda bulunuyor.

Verona’nın ilk yerleşim izleri de bu tepede bulunuyor. Bugünkü görünümüne 1858 yılında ulaşmış.

1801 yılında Napolyon’un bölgeyi istilası sırasında büyük zarar gören kale 1858 yılında Avusturyalılar tarafından onarılıp yeniden inşa edilmiş. Roma tiyatrosunun yanındaki feniküler ile çıkmak mümkün. Kale’ye girilmese de Verona’yı tamamen izlemek ve fotoğrafını çekmek için mükemmel bir gözlem noktası olduğunu da kabul etmek gerek.

-Eski Sokaklar

Verona çok güzel ve eski bir tarihi şehir. Özellikle de şehrin en eski bölümü olan köprünün çevresindeki sokaklar.

Köprüye çıkan ana yollara bakan sokaklarda o kadar güzel fotoğraf sahneleri var ki insan ne tarafı ele alacağını bilemiyor.

Hani bizim Balat’ın biraz daha güzeli desem pek de yanlış olmaz sanırım. Hatta sabah çok erken saatlerde buraya gelirseniz Adige Nehri’ndeki kürek çeken sporcuların da fotoğraflarını çekebilirsiniz.

Pietra Köprüsü’nde Ne Yenir?

Verona yemek yeme seçenekleri açısından zengin bir bölge. Köprüye giden yollar üzerinde bulunan seçenekler ise merkeze göre daha uygun fiyatlara sahip.

-Latteria Bar Verona

Verona’nın en çok sevilen yerlerinden biri. İsmi Lattedia ancak ararken Latteria Bar Verona olarak da bulabilirsiniz.  Özellikle gün batarken şarabınızı yudumlayıp atıştırmalık bir şeyler yemek için harika bir yer.

Tapas tipi İtalyan mezeleri harika. Kullanılan tüm malzeme gerçekten oldukça taze.

Özellikle buradaki daha önce yemiş olduğum Stracciatella dondurmayı gerçekten harika buldum.

Sandviç ya da kahve de alabilirsiniz. Bir sandviç, bir kahve ve bir su 7 €.

-Osteria Ponte Pietra Ristorante

Köprünün hemen çıkışında yer alan bu mekanın hem nehre bakan kapalı bölümü hem de köprünün hemen çıkışında bulunan üstü açık bölümü var.

Girişteki kulenin solunda yer alan sarı bina Osteria Ponte Pietra Ristorante. Burada Adige Nehri’nin sesini dinleyerek romantik bir ortamda yemek yemeniz mümkün.

Adige Nehri’nin sesini dinleyerek romantik bir ortamda yemek yemeniz mümkün. Genel olarak Verona’nın en güzel manzaralarından birine hakim olması Michelin Rehberi’nde de yer alması sebebiyle kişi başı asgari içkileriniz de dahil 40-50 € hesap öngörebilirsiniz.

-Meinl Caffe

Bölgedeki bir diğer önerim yine kapalı mekanının yanında direkt olarak köprüye açık terası olan Meinl Caffe.

Buranın özelliği ise son derece geniş bir o kadar da uygun bir menüye sahip olması.

Değerlendirme

Verona değişik bir şehir. Genel olarak insanlar bir Floransa, bir Roma ya da bir Venedik kadar gezip görülecek yeri olmamasına rağmen en ilginç yeri olarak sokak aralarını gösteriyor. Benim de Pietra Köprüsü ve çevresine özel önem vermemin sebebi de bu zaten.

Turistik olarak burayı gezmeye gelenler merkeze yürüyerek sadece 20 dakika mesafede bulunan şehrin bu en eski bölgesini görmeden Verona Arenası (Arena di Verona) ve Juliet’in Evi (Casa di Giulietta) ile Verona gezilerini sonlandırıyor ama yanlış yapıyor. Özellikle foto sever arkadaşlarıma sesleniyorum sakın böyle bir şey yapmayın özellikle bu bölge için bir yarım gününüzü verin.

Verona ile ilgili tüm yazılarımız için Verona Gezi Rehberi‘ne, bölgesel bir gezi planlıyorsanız Veneto Gezi Rehberi‘ne bakmayı unutmayınız. Sağlıcakla Kalın.