- Bulak Mencilis Mağarası’nda Bir Gezi
- Tokatlı Kanyonu, Safranbolu’nun Güzeli
- Safranbolu’da Ne Yenir? Nerede Yenir?
- Sonbaharda Bir Safranbolu Gezisi
- Tokatlı Kanyonu Parkuru
Tüm gezginler sonbahar programlarına bir Safranbolu Gezisi mutlaka koymalı. Çünkü tarih zengini bu şehir gerçekten de sonbaharda ayrı bir güzel ayrı bir çekici oluyor.
Karabük İli’ne bağlı olan Safranbolu her ne kadar Karabük ile neredeyse birleşmiş olsa da 2 şehir arasındaki en önemli fark, birinin ekonomisinin demir çelik ve türevlerinin üretimine bağlı iken diğerinin turizme bağlı olması.
Zamanında İpek Yolu ticaretinin önemli noktalarından biri olan Safranbolu’nun en güzel tarafı tarihiyle, konaklarıyla, çarşılarıyla bir bütün olarak korunmuş olması…bu bir gerçek.
Özellikle bu toprakların yetiştirdiği Kazasker Cinci Hoca, Sadrazam İzzet Mehmet Paşa, Kaptan-ı Derya Salih Paşa’nın şehrin kalkınması katkıları çok büyük olmuş.
Şehir 1976 yılında tüm şehir olarak SİT alanı ilan edilmiş. 1994 yılında da UNESCO tarafından DÜNYA MİRAS LİSTESİNE alınmış.
Tüm bunların yanında bahsetmeden geçemeyeceğim ve bir turizm şehrine yakışmayan hususlar da var.
Safranbolu Gezisi-Safranbolu’nun Problemleri
İlki kömür kullanımı. Havaların soğuması ile birlikte başlayan kömür tüketimi insanların nefes almasını oldukça zorlayacak nitelikte havayı kirletiyor. Şehrin vadide olması nedeniyle de kirli hava şehir üzerinde yoğunlaşıyor. Kirlilikten genziniz yanıyor devamlı öksürüyorsunuz. Uzun süre burada yaşayan insanların astım ya da kanser olmaması mümkün değil. Ben ve eşim sabaha kadar öksürdük. Burada hızla doğal gaz kullanımına geçilmeli.
İkincisi turizm ile öne çıkan bir şehrin hala içkili mekanlar ile sorunlu olması çok vahim bir durum. Koskoca Safranbolu’da ailece içkiniz eşliğinde yemek yiyebileceğiniz bir tek mekan yok. Yerel halkın söylediğine göre kısa süre önce olanları da kapatmışlar.
Sonra turist niye gelmiyor. Turist sadece tarih değil özgürlük de arar. En azından bazı tarihi sokaklar bu anlayışa açık olmalıdır. Mevcut anlayışın devam etmesi uzun vadede şehrin turizm gelirlerini de negatif etkileyecek, bir giden bir daha gitmeyecek ya da tavsiye etmeyecektir.
Üçüncüsü yemek konusunda Safranbolu’nun oldukça başarısız olması. Normalde turizm ile yemek kültürü bir bütündür. Bir yere ilk defa gelen insanlar gezilecek görülecek yerlerin yanında yeni tatlar da ararlar. Deneyimledikleri ve keyif aldıkları her tat gidilen şehri de pozitif etkiler. Biz ise geniş bir tarihe sahip, safranın ve lokumun ana vatanı Safranbolu’yu yemek konusunda oldukça zayıf, yemeklerini ise oldukça yavan ve zorlama bulduk.
İşin özeti bu. Bu kısa girişten sonra başlayalım o zaman anlatmaya…
Safranbolu Gezisi-Safranbolu’ya Ulaşım
-Araba
Safranbolu, İstanbul’a 417 km ( 5 saat) ve Ankara’ya 226 km ( 2,5 saat) mesafede bulunuyor.
Eğer Safranbolu Gezisi için çevre ilçeler de dahil bir gezi planlıyorsanız en doğru yol araba kiralamak ya da bölgeye kesinlikle araba ile gelmek. Çünkü bölgede toplu ulaşım yok/çok kısıtlı.
-Otobüs
İstanbul’dan 7 saatte, Ankara’dan 3,5 saatte Safranbolu Terminali’ne ulaşmanız mümkün.
-Uçak
Safranbolu’ya en yakın havaalanı 118 km uzaklıktaki Kastamonu Havaalanı. Buradan Kastamonu’ya gidip çok sık yapılan seferler ile 1,5 saatte Safranbolu’ya ulaşmak mümkün.
Safranbolu Gezisi-Safranbolu’da Ulaşım
Bölge arabanız varsa/kiralarsanız rahatlıkla gezebileceğiniz bir ortama sahip. Merkezden Bulak Mencilis Mağarası ve Tokatlı Kanyonu’na ise toplu ulaşım yok. Arabanız yoksa ve kalabalıksanız zaman kaybını asgari seviyeye indirmek ve direkt fotoğraf çekeceğiniz noktaya ulaşabilmek için bir taksi ile anlaşmanızı tavsiye ediyorum. Biz Güven Taksi elemanlarından Orhan İŞSÖZEN ile böyle bir anlaşma yaptık.
Orhan Bey bizi Safranbolu Otogarı’ndan aldı. Hem Bulak Mencilis Mağarası’nı ve hem de Tokatlı Kanyonu’na götürdü. Gezimiz bitince de bizi kalacağımız Efe Guest House’a bıraktı.
Kendisi taksimetreyi açık tuttu. Turumuz bittiğinde taksimetre 140 TL (2018) gösteriyordu. Biz ise bekleme süreleri de dahil 3 saat süren bu gezi için sadece 100 TL (2018) verdik. Bölgede toplu ulaşım olmadığı ve tamamen sizin planınız ve kestirme yolları da eklerseniz dürüst ve nazik Orhan Bey ile hareket etmenizi şiddetle tavsiye ediyorum. Cep Tel 0532 708 46 35.
Safranbolu Gezisi-Safranbolu’da Gezilecek Yerler
Safranbolu’yu belli bir sırayı takip ederek gezdik. Bunu da başlık sıralamamıza yansıttık. Önce eski kalenin bulunduğu tepeyi, sonra çarşıyı gezip en son olarak da Hıdırlık Tepesi’ne çıktık.
-Safranbolu Kent Tarihi Müzesi
Kastamonu Valisi Enis Paşa ve kentin Kaymakamı Mir Ahmet Beylerin gayret ve halkında masraflarına katılımıyla 1904-1906 yıllarında inşa edilen Hükumet Konağı 1976 yılında çıkan bir yangın ile kullanılamaz hale gelmiş. 2000 yılına kadar bu halde kalan konak bu tarihten itibaren yapılan restorasyon ile 2006 yılında Kent Tarihi Müzesi olarak tekrar açılmış.
3 katlı müzede Roma ve Bizans dönemi de dahil Safranbolu’nun tarihi ile ilgili bilgi, belge, video ve görsel malzemeye ulaşmak mümkün. Tarihte şehir hayatında önemli bir yer tutan esnaf gruplarının çalışma ortamı canlandırmalarını da görebilirsiniz. Ayrıca, müze şehrin geçici sergi alanı olarak da kullanılıyor.
Safranbolu tarihinde güzel bir yolculuk yapmak için mutlaka ziyaret edilmeli. Kaymakama ait makam odası çok güzel. Bir çok mesleğin ülkemizdeki ilk işletme prototiplerini de görmek değişik bir duygu. Merkezden müzenin bulunduğu tepeye yayan olarak 10 dakikada çıkabilirsiniz. Giriş ücreti 5 TL (2018). Alınan bir biletle müze haline getirilen Eski Cezaevi ve Saat Kulesini de gezebilirsiniz.
-Safranbolu Saat Kulesi
Saat kulesinin Safranbolu tarihinde önemi ve değeri büyük. 220 sene evvel Sadrazam İzzet Mehmet Paşa tarafından yaptırılan 20 m yüksekliğindeki kuleye Londra’dan getirilen saati İngilizler adapte etmiş.
İzzet Mehmet Paşa buyurmuş ki; herkesin evine ve cebine saat hediye edeceğim … veee kocaman bir saat kulesi yaptırmış. Türkiye’de yapılmış zembereksiz ve kulesine çıkılabilen en eski saat oluyor aynı zamanda..
1797 yılından kalma saat hala çalışır durumda. Ayrıca bu saat kulesi ülkemizde içerisine giriş izni verilen tek saat kulesi. Etrafında ise çeşitli illerimizde bulunan saat kulelerinin minyatür maketleri var.
Saatin bakımını gönüllü olarak 74 yaşındaki İsmail Ulukaya yapıyor.. Saati 7 günde bir kuruyor. Tam 52 yıldır saatin bakımını içinden gelerek yapıyor İsmail Ulukaya…
Giriş ücreti 5 TL (2018). Alınan bir biletle Safranbolu Kent Müzesi ve Eski Cezaevini de gezebilirsiniz. Merkezden müzenin bulunduğu tepeye yayan olarak 10 dakikada çıkabilirsiniz.
-Kazdağı Cami
Hemen Safranbolu çarşısının girişinde Kazdağı Meydanı’nda bulunan cami, 1778 yılında Kazdağlıoğlu Mehmet Ağa tarafından taş ve tuğladan tek kubbeli olarak yaptırılmış.
Caminin hikayesi ise ilginç. 1778 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nun merkezi gücü zayıflayınca Safranbolu’da söz sahibi olmaya niyetlenen Borlu Ayanı Kazdağlıoğlu burada kendi adına cami ve Camiye gelir olsun diye de etrafına 24 dükkan yaptırmış.
Ancak göze çok batınca vergi toplamada ve güvenliği sağlamada devlete yardımcı olmadığı için idam edilmiş.
Adres: Çeşme Mahallesi, Hükümet Sk. No:9, 78600 Safranbolu/Karabük
-Tarihi Cinci Hamamı
Hemen Safranbolu çarşısının başında Çeşme Mahallesi’nde bulunan hamam, 1645 yılında Padişah I. İbrahim zamanında Kazasker olan Safranbolulu Cinci Hoca (Karabaşzade Hüseyin Efendi) tarafından yaptırılmış. Vakıflar Genel Müdürlüğünce restore edilen hamamda kadın ve erkeklere ait 2 bölüm bulunuyor.
Bünyesinde sauna, masaj ve keseleme yerleri olan hamam, saat 08:00-22:00 saatleri arasında açık.
-Cinci Han Kervansarayı
Safranbolu’da han olarak en göze çarpan yapı diyebilirim. Ortaçağdaki derebeyi kalelerine benziyor. Burayı anlatmak için önce Cinci Hoca’nın hikayesini anlatalım.
Hüseyin Safranbolulu sıradan gençtir, İstanbul’a okumak için gitmiş ve eğitimini aldıktan sonra orada iş hayatına atılmıştır ,,,😎
Döneminde vardiya sistemini ilk icat eden kişi olmuştur ,,,
Sıradan halk gece çalışan insanları görmediği için Hüseyin’in yaptığı hanların hamamların çabucak bitmesine akıl erdirememiş ve bu adam efsunlu diye hakkında dedikodu yaymış,,,😳😳😳
Bu dedikodular hızla sarayda Kösem Sultan’ın kulağına gitmiş,,,😧😧😱
Hemen bana o Hüseyin’i getirin diye emretmesiyle Hüseyin saraya adımını atmış ki ,,, Hüseyin’in yıldızı bir anda parlamış,,,
Okuduğu dualar yazdığı muskalar ile Sultan İbrahim sağlığına kavuşmuş😳😳😳 Terfileri o kadar hızlı alıyormuş ki nihayet Anadolu Kazaskerliği ne yükselmiş,,,👏🏼👏🏼👏🏼
Cinci Hoca adını almış artık Hüseyin ,
Sultan İbrahim iyileştikten sonra lüks ve giyime takmış ,,, samur kürklere servetini yatırmış ,,, kürkleri giymesi bile yetmemiş Topkapı Saray’ında bir odayı baştan başa samur kürkle kaplatmış😳😳😳😱 çünkü onu Cinci Hoca tedavi etmiş 😎😅😅
Tam iki yıl süren Samur Devri nihayet bitmiş ,,😱😱😱😱
4. Murat padişah olunca bunu kutlamak için cülus dağıtırken hazine sıfırı bulmuş ,,😱😱😱😱
Bunun üzerine bir bahane ile Cinci Hoca birden gözden düşmüş ve mal varlığına el konulmuş ,, 😱😱😱😱
Cinci Hoca tüm servetini kaybedince Mısır’a kaçmış ama yine de azmedilmekten kurtulamamış ,,,😫😫😫😫
Veeee o Cinci Hoca Safranbolu’ya çok güzel bir hamam bir han ve bir ev bırakmış.
Safranbolu çarşısının ortasında bulunan han, 1645 yılında Padişah I. İbrahim zamanında Kazasker olan Safranbolulu Cinci Hoca (Karabaşzade Hüseyin Efendi) tarafından İpekyolu güzergahında bulunan Safranbolu’da kervanların konaklayabilmesi için yaptırılmış. Restore edilen han bugün 25 odalı 3 yıldızlı Cinci Han Otel olarak hizmet veriyor.
Ancak, avlusuna girip gezebilir mevcut dükkanlardan alışveriş yapabilirsiniz. Avlu giriş ücreti kişi başı 1 TL (2018).
-Köprülü Mehmet Paşa Cami
Safranbolu çarşısının ortasında bulunan cami, Sadrazam olmadan önce Safranbolu’da ikamet eden Köprülü Mehmet Paşa tarafından 1661 tarihinde yaptırılmış.
Safranbolu’nun en büyük camisi. Miğfer şeklinde kubbesi ile dikkat çekiyor. Avlusu içerisinde kütüphane ve güneş saati var. Güneş saati 1863 yılında yaptırılmış ve Osmanlı İmparatorluğu’ndaki 95 güneş saatinden biriymiş.
Adres: Çeşme Mahallesi, Celal Bayar Cd. No:19, 78600 Safranbolu/Karabük
-İzzet Mehmet Paşa Cami
Safranbolu çarşısının ortasında bulunan cami, 1794-1798 yılları arasında Sadrazamlığa yükselen Safranbolulu İzzet Mehmet Paşa tarafından 1796 tarihinde kesme taştan yaptırılmış. Kesinlikle ziyaret edilmesi ve fotoğraflanması gereken yerlerden biri.
Bu cami için İstanbul’daki Nuru Osmaniye Camisi’nin küçük bir modeli demek mümkün. Safranbolulu İzzet Mehmet Paşa’nın Türbesi adına yapılmış bu caminin avlusunda bulunuyor. Külliyesi içerisinde vakıf dükkanları, kütüphane, abdesthane ve 2 de çeşme var. Cami ve avlusu altından Akçasu Deresi geçiyor.
Hemen arka tarafında ise Bakırcılar Çarşısı var.
Adres: Çeşme Mahallesi, Celal Bayar Cd. No:12, 78600 Safranbolu/Karabük
-Safranbolu Demirciler Çarşısı
Safranbolu çarşısında demircilik, bakırcılık, semercilik, dikicilik, saraçlık, ayakkabıcılık gibi işlenmiş eşya üretimine dönük tüm iş kollarını görmek mümkün. Bunlar ayrı ayrı sokaklarda ancak bir arada bulunuyor. Tarihi dokusu hiç bozulmamış bir yer.
Bu çarşının özelliği ise demircilik el sanatlarının üretildiği yaşayan tek lonca çarşısı olması. Çok güzel bir çarşı, çok güzel demir ve benzeri metalden yapılmış ev eşyaları var. Safranbolu’nun görülmesi gereken yerlerinden biri. Çakı ve bıçak konusunda ise oldukça iddialılar.
Adres: Çeşme Mahallesi, Celal Bayar Cd. No:12, 78600 Safranbolu/Karabük
-Safranbolu Bakırcılar Çarşısı
Eğer bana Safranbolu’da en güzel fotoğrafları nerede çekebilirim diye sorsaydınız hiç düşünmeden size Bakırcılar Çarşısı derdim. Demirciler Çarşısının yanında, İzzet Mehmet Paşa Camisi’nin arkasında bulunuyor.
Demirciler Çarşısı ile yan yana olmasının sebebi bakırcıların kalaylama için demircilerin külüne muhtaç olması.
Özellikle bakırdan yapılmış ürünler gerçekten çok güzel ve dekoratif duruyor. Ancak, fiyatları çok ucuz değil! Bakırcılar Çarşısının hemen altında ise bu görüntüler dikkatimi çekti. Bölgede ben görmesem de çok fazla at arabası var ki hala at arabası tekerleği de üretiliyor.
İnsan bu görüntüleri görünce kendini ortaçağda hissediyor.
Adres: Merkez, İzzet Mehmet Paşa Cami Altında, Safranbolu Merkez, Safranbolu, Karabük
-Hıdırlık Tepesi
Çarşıda yaptığımız geziden sonra İzzet Mehmet Paşa Cami önünden Hıdırlık Sokak yoluyla Hıdırlık Tepesi’ne doğru yol alıyoruz.
Hıdırlık Sokak üzerinde su kabaklarından yapılan dekorları görünce çok şaşırdık. Ancak amaçlarını görünce de çok takdir ettik.
Sonunda tepeye ulaştık. Burada bilindik sevgi fotoğraf sahnelerinden olduğunu görünce kaçırmadım tabii ki. Saftanbolu yolu Hıdırlık Tepesi’nin hemen yanından geçtiği için tüm tur otobüslerinin de ilk durağı burası oluyor. Bu nedenle bu sahneyi boş bulmak da oldukça zor.
Hıdırlık Tepesi oldukça talep gören bir yer. Bu nedenle fotoğrafçıları da dikkat çeken fotoğraflar çekmek isteyenleri de burada görmek mümkün.
Tepe, Safranbolu’ya hakim bir pozisyonda Tüm şehri görebilirsiniz. Buradan şehre bakınca net olarak gördüğüm şey o zamanlarda ev konumlandırmalarına verilen önem. Hiçbir ev diğerinin güneşini kesmiyor ya şimdi….
-Hıdırlık Tepesindeki Mezarlar
Hıdırlık Tepesi sadece seyir terası olarak değil kutsal yer olarak da öne çıkıyor.
Balkan Savaşı sonrasında Safranbolu’ya göç eden Ataman ailesinden Selanikli Dr. Ali Yaver Bey, burada evlenmiş ve Safranbolu’da baştabiplik görevini üstlenmiş. Kurtuluş Savaşı sırasında gösterdiği üstün gayret nedeniyle İstiklal Madalyası ile onurlandırılmış.
Safranbolulular onu o kadar sevmişler ki mezarını da (1955) tüm Sarfanbolu’yu görsün diye buraya yapmışlar.
Anıt mezarın hemen sol tarafında ise Hızır (Hıdır) Paşa’nın mezarı bulunuyor. Hıdır Bey Osmanlı Devletinin kuruluş döneminde Şehzade Gazi Süleyman Paşa’nın kumandanlarından biri. Safranbolu’nun fethi sırasında şehir düşmüş.
Yine aynı tepede Köstendil Kaymakamı Hasan Paşa’nın Türbesi (1845) de bulunuyor. 4 pencereli 8 kenarlı türbenin üzerindeki kitabede Paşanın Köstendil Kaymakamı iken geçirdiği bir soruşturma sonucunda görevinden alınıp Safranbolu’ya sürgün edildiği (1843) burada da öldüğü ve adına bu türbenin yapıldığı yazıyor.
Tepenin en uç noktasındayım. Çok bilinmediğinden olsa gerek kimse yok. Ancak en güzel çekim noktası da burası. Burada bir de çay bahçesi var. Kesinlikle tavsiye ederim. Bir yandan çayınızı kahvenizi yudumlarken bir yandan da Safranbolu’yu seyretmek çok güzel. Tepeye giriş ücreti 1,5 TL (2018).
Safranbolu Gezisi-Çevre Gezileri
-Bulak Mencilis Mağarası
Bulak Mencilis Mağarası Türkiye’nin 4. Büyük Mağarası. İçerisinde hayran olacağınız sarkıt, dikit ve travertenler var.
Burayı o kadar çok sevdim ki özet geçmek istemedim. Ulaşım, giriş, ücretler ve kapsam olarak tüm detayları Bulak Mencilis Mağarası ‘nda Bir Gezi başlıklı yazımda bulabilirsiniz.
-Tokatlı Kanyonu
Tokatlı Kanyonu Safranbolu’nun en ilgi çekici ve turistik yeri.
Bu ilgiyi artırmak için yapılan kristal teras Safranbolu turizm ekonomisine hayli pozitif bir etki göstermiş.
Kanyonun olduğu yerde Safranbolu’nun en önemli tarihi değerlerinden İncekaya Su Kemeri de bulunuyor.
Burayı da o kadar çok sevdim ki özet geçmek istemedim. Ulaşım, giriş, ücretler ve kapsam olarak tüm detayları ve fotoğraflarımı Tokatlı Kanyonu , Safranbolu’nun Güzeli başlıklı yazımda bulabilirsiniz.
Safranbolu Gezisi-Safranbolu’da Ne Yenir? Nerede Yenir?
Safranbolu’da Ne Yenir? Nerede Yenir? konusu benim için yazması çok zor bir konu oldu çünkü yazacak çok şey bulmama rağmen tavsiye edecek fazla bir şey ya da mekan bulamadım.
Ancak yine de zevkler tartışılamayacağı için bu konuyu geniş bir şekilde ele aldım. Deneyimlediğimiz tüm mekanları, yiyip içtiklerimizi ve düşüncelerimizi ve ve fotoğraflarımızı Safranbolu’da Ne Yenir ? Nerede Yenir ? başlıklı yazımda bulabilirsiniz.
Safranbolu Gezisi-Safranbolu’da Alışveriş
Safranbolu’nun tarihi kadar alışveriş imkanı da zengin ve çeşitli. Safran en çok adı geçen ürün. Çok fazla yan üründe kullanılıyor. Dükkanlarda safranın gram fiyatı 30-50 TL (2018) arasında değişiyor.
Safranlı kahve, safranlı lokum, safranlı sabun, safran kolonyası vb. neredeyse her yerde safranı görebiliyorsunuz.
Bunun dışında lokum ve çeşitli gerçekten çok ön planda, şehirde lokum üzerine çalışan çok fazla marka ve dükkan var. Hediyelik olarak ya da kendiniz için mutlaka almalısınız.
Bunların dışında Safranbolu el emeği göz nuru ev yapımı örtü, eşarp vb. bir çok malzemenin alınabileceği bir yer.
Bunu dışında en dikkat çekici sanat ürünleri Bakırcılar Çarşısı’nda sergileniyor. Fiyatlarda da anlaşabilirseniz evinizi süsleyecek ya da gerçekten kullanabileceğiniz bir çok bakır eşyayı buradan alabilirsiniz.
Safranbolu Gezisi-Safranbolu’da Nerede Kalınır?
Safranbolu kalacak yer alternatifi olarak çok zengin bir yer. Yani Safranbolu gezisi yapacaklar için özel olarak bir yer belirtmeye gerek duymuyorum.
Biz Safranbolu’ya ani olarak gitme kararı aldığımız ve fotoğraf çekme amaçlı gittiğimiz için çok seçici davranmadık. Sitelerde çok kısa bir inceleme yaptıktan sonra hafta sonu olmasına rağmen oldukça uygun fiyat veren ve internette çok yüksek puan alan Efe Konak (Efe Guest House) ilk tercihimiz oldu.
Odamızın Safranbolu manzarası harikaydı. Kahvaltımız mükemmeldi. Çok fazla bir beklentimiz olmamasına rağmen 2 kişi kahvaltı dahil günlük 137 TL (2018) ödediğimiz düşünülürse burayı tüm gezginlere tavsiye edebilirim.
Genel olarak bölgede konaklama konaklarda sağlanıyor. Konakların da kişi başı gecelik kahvaltı dahil ücreti 300-500 TL (2018) arasında değişiyor. Eğer vaktinizin çoğunu gezi ve fotoğraf çekmek için dışarıda geçirecekseniz çok da seçici olmaya gerek görmüyorum.
Değerlendirme
Safranbolu gezisi ile ilgili bu yazımda tarihi olarak gerçekten büyük bir zenginlik olduğunu düşündüğüm Safranbolu’nun pozitif ve negatif taraflarını, gezilecek yerlerini, ulaşım kolaylıklarını, yemeklerini, nerede kalınacağını, neler alınabileceğini vb. bir bütün olarak ortaya koymaya çalıştım.
Şehir çok güzel olduğu kadar çözülmesi gereken problemleri de olan bir şehir ama yine de her mevsim hem gezginler hem de foto severler için çok büyük bir değer. Safranbolu gezisi yapacaklar için eğer fotoğraf çekecekseniz 2 günü yeterli görüyorum.
Safranbolu ile ilgili diğer yazılarımız için Safranbolu Gezi Rehberi‘ne, bölgesel planlama için Batı Karadeniz Gezi Rehberi‘ne bakmayı unutmayın. Sağlıcakla Kalın.
Comments (2)
Yıllar önce gitmiş, hatta Cinci Han’da kalmıştım. Tekrar gitme arifesinde çok faydalı bilgiler elde ettim. Emeğinize çok teşekkürler.
Sayın Tuğhan Bey ilginiz için teşekkür ederim. Sizin gibi değerli okuyucularımıza yapacakları gezilerinde bir nebze olsun yardımcı olabiliyorsak ne mutlu bize..Sizi güncel yazılarımızı da takip edebilmeniz için abone yaptık. Her salı günü artık haftanın güncel yazılarını görebileceksiniz. Size şimdiden güzel geziler diliyoruz.