Prag‘a kadar gitmişken günübirlik de olsa 2. Dünya Savaşı’nda korkunç şeylerin yaşandığı Terezin Toplama Kampı (Památník Terezín-Malá pevnost)’nı da görmek istedik.
Tarih bir bütün. Sadece mimari güzellikleri gezip görmek yetmez. Yaşananları da iyisiyle kötüsüyle yerinde görmek lazım. Terezin Toplama Kampı maalesef da işte o kötülerden biri….
Terezin’in tarihini 2’ye ayırmak lazım. İlk bölüm 1784 yılından itibaren kale ve hapishane süreci. İkinci bölüm 2. Dünya Savaşı ve getto ile toplama kampı süreci.
Bu kampın diğer kamplardan farkı özellikle karşı koyma hareketi geliştirebilecek her türlü liderin burada hapsedilip liderlik özelliğinin sindirilmesi ve ölümünün hızlandırılmasıydı.
Yani duvarda yazdığı gibi fiziksel bir katkı hedefi yoktu. Sadece bilinen ve tanınan yaşlı, okumuş ve liderlik özelliğine sahip insanların hızla ama kendi kendine ölmeleri sağlanıyordu.
İnşa edildiği dönemde Dünya’nın en güçlü kalesi, daha sonra Dünya tarihine yön veren bir çok hükümlünün tutulduğu yer olması ile ünlüymüş.
Ancak, bunların hiç biri bugün bir getto ve toplama kampı olarak burada 33.000 insanın öldürülmesinin ya da 88.000 kişinin öldürülmek üzere buradan diğer imha kamplarına gönderilmesinin önüne geçemiyor.
Terezin Toplama Kampı Gezisi
Prag’dan Terezin Toplama Kampı’na Ulaşım
Terezin, Prag’ın 62 km kuzeyinde bulunuyor. Prag’dan Terezin’e 2 alternatifli ulaşım imkanı mümkün.
-Araba
E55 numaralı yolu kullanarak arabayla 50 dakikada Terezin’e ulaşabilirsiniz.
-Tren
Prag’dan Terezin’e en kolay ulaşım yolu tren. Czech Railways (ČD) tarafından işletilen trenler ile Terezin’e direkt ulaşmanız mümkün.
Saatte bir Prag Ana Tren İstasyonu (Praha Hlavní Nádraží)’ndan kalkan trenler Terezin’e (Bohusovice nad Ohri) 1 saatte varıyor. Kişi başı ücret 3-5 € arasında değişiyor. Buradan Terezin Toplama Kampı sadece 4 km uzaklıkta. Taksi ile de gidebilirsiniz. (4-6 €).
Terezin Kalesi
Kalenin inşa emrini, Almanya Kralı ve Kutsal Roma İmparatoru II. Joseph vermiş. O dönemdeki amacı Habsburg gücünü Dünya’ya göstermemmiş.
Kalenin inşası 1784 yılında tamamlandığında Habsburg topraklarındaki en büyük ve güçlü kale olmuş. İmparator buraya Habsburg topraklarının koruyucusu anlayışıyla annesi Maria Theresa’nın adını vermiş.
Bu kalenin yapımında kullanılan mühendislik yöntemleri, o güne kadar kullanılan en gelişmiş yöntemlermiş.
Örneğin kalenin içerisinde düşmana görünmeden kuvvet kaydırabilmek için kullanılan tüneller yapılmış. Görünen tünel 400 m uzunluğunda ve infaz avlusuna çıkıyor.
19. yy. ortalarına gelindiğinde kaleler önemini kaybedince kale bir hapishane olarak kullanılmaya başlanmış. Bizim tarihimizi de ilgilendiren bir çok ünlü buraya hapsedilmiş.
-Aleksandr İpsilanti
1821’de Ortodoks Rumlar, Eflak’ta Aleksandr İpsilanti (Alexander Ypsilanti) önderliğinde Osmanlıya karşı ayaklanmış.
Rumların isyanlarını burada başlatmasının sebebi bölgenin Rusya yakın olması, Ruslardan yardım alacaklarını ummaları ve ayrıca Eflak halkının da kendilerine destek vereceğini düşünmeleriymiş.
Ancak, Fenerli Rum idarecilerin kötü yönetiminden çok çekmiş olan Eflaklılar’ın isyana destek vermemesi ve İpsilanti’nin çok güvendiği Rus yardımının da bir türlü gelmemesi nedeniyle ayaklanma kısa sürede bastırılmış. Bunun üzerine Avusturya’ya kaçan İpsilanti tutuklanarak Terezin Kalesi’ne gönderilmiş.
-Gavrilo Princip
1914 yılında Saraybosna’yı ziyaret eden Avusturya Macaristan İmparatorluğu Veliaht Prens arşidük Franz Ferdinand ve eşi Sophia’yı öldüren ve Avusturya Macaristan İmparatorluğu’nun Sırbistan’a savaş ilan etmesiyle 1. Dünya Savaşı’nın başlamasına neden olan 19 yaşındaki Sırp milliyetçisi Gavrilo Princip de arkamda gördüğünüz 12 numaralı hapsedildiği hücrede ömrünü tamamlamış.
Mlada Bosna üyesi Gavrilo Princip ve arkadaşları Ferdinand ve eşini el bombası ile öldürmek istemiş ancak el bombası yeterli uzaklığa düşmeyince suikast başarısız olmuş ilkinde becerememişler. Bununla beraber, çıkan arbedede onlarca insan yaralanmış.
Görüşmelerini tamamlayan prens yaralıları ziyaret etmek için hastaneye gitmek istemiş. Gavrilo Princip, görevini yapamadığı için yakın bir yerde üzüntüyle kafayı çekerken oturduğu meyhanenin önünden prens ve eşinin arabayla geçtiğini görmüş ve sokaktaki trafikten de yararlanarak prens ve eşini oracıkta öldürmüş, savaşın da çıkmasına sebep olmuş.
Terezin Toplama Kampı (Památník Terezín – Malá pevnost)
1939 yılında bölge Nazilerce işgal edilince bu hapishanenin yönetimi de gestapoya geçmiş. Terezin kenti de burada yaşayan Çekler kovulup yine Yahudi paraları ve Yahudiler kullanılarak gettoya dönüştürülmüş.
-Yatacak Yerler
Bu kamp bölgede Nazilerin aldıkları savaş esirlerini ilk toplandıkları kampmış. Özellikle yatacak yer kalmayınca sınır dışı etme bahanesiyle esirler buradan başta Auschwitz olmak üzere Avrupadaki diğer esir kamplarına yollanırmış.
Örneğin bu hücrede 100 kişi kalıyorlarmış. Tahta ranzalar, ortada bir uzun masa, köşede ufak bir lavabo, küçük bir kapı ve….
içeride minicik havasız 100 kişinin kullandığı bir tuvalet deliği…
-İdame Sistemleri
Burası her ne kadar ısıtma istemi gibi gözükse de bu sistemlerde zamanında çok kötü şeyler yapıldığı biliniyor.
Burası ise en korkulan yer. Her zaman su yerine gaz püskürtülmesinden korkulmuş.
-İnfaz
Siyasi tutuklulardan bilgi almak için ya da yatacak yer açmak için de malum yöntemlerin kullanılmasından kaçınılmamış.
Doğal olarak insanlar burada ölmeyi beklemek yerine mümkünse kamptan kaçmaya çalışmış ama…
Nazilerin burayı yönettiği dönemde kamptan sadece 3 kişi kaçmayı başarmış. Onlar da görülen binanın köşesinden yürüyerek bunu başarabilmiş. Kaçan 2 kişi tüfekle öldürülmüş. 1 kişiyi ise halk yakalayıp teslim etmiş. O da sonra infaz edilmiş. Duvarın yanındaki çıkıntılı köşe işte bu yüzden yıktırılmış.
Askerler kurşuna dizme aşamasında sektirmesinler diye bu alana yatarak ateş ediyorlarmış.
Bu gördüğünüz yer ise idam infaz alanı. Burada çok fazla infaz gerçekleşmiş. Hatta bazen yatacak yer sorunu böyle çözülüyormuş.
Tabii ki bunlar olurken kampın hemen dışındaki lojmanlarda SS Subayları aileleri ile birlikte bu havuzun başında yorgunluklarını gideriyormuş.
1944 yılı geldiğinde işler tersine dönmeye başlamış. Hatta o sene kamptan diğer imha kamplarına hiç sevk olmamış. 1945’de savaş bittiğinde Ruslar gelirken Naziler bu kampta 13 000 kişiyi kilitli bırakıp kaçmışlar.
Daha sonraki yıllarda burada yaşanan tüm acı olaylar unutulmaması için günümüze aktarılmaya, film ya da belgesel haline getirilmeye başlanmış. İşte benim de çok sevdiğim 2. Dünya Savaşı’nın sivillerin üzerindeki yıkıcı etkisini beyaz perdeye en iyi uyarlayan filmlerden biri olan “HAYAT GÜZELDİR” filmi hemen arkamda gördüğünüz bölümde çekilmiş. Büyük ses getiren film En İyi Yabancı Film, En İyi Erkek Oyuncu ve En İyi Müzik olmak üzere tam 3 dalda Oscar ödülü kazanmış.
Değerlendirme
Terezin ve Terezin Toplama Kampı hayatın doğal akışının dışında çok kötü şeylerin yaşandığı bir rota.
Yazımın en başında da belirtiğim gibi tarih bir bütün olarak görülmeli ve onu anlamak için kötü geçmişten de kaçınılmamalı, bilinmeli. Burayı gelip görmeniz, söylenenlerin ötesinde burada olanları kısmen de olsa hissetmenizi sağlayacak.
Prag gezisi planlıyorsanız Prag Gezi Rehberi‘ne bölgesel planlama yapıyorsanız Orta Avrupa Gezi Rehberi‘ne bakmayı unutmayın. Sağlıcakla Kalın.