Sonbaharda Bolu Yedigöller Milli Parkı Gezisi 

Tüm gezginlerin ve fotoğrafçıların programlarında mutlaka bir Sonbaharda Bolu Yedigöller Milli Parkı Gezisi vardır. Çünkü özellikle sonbaharda Yedigöller Milli Parkı ayrı bir güzel ayrı bir çekici olur.

Siz yazılarımı okumaya başlamadan şunu belirtmemde fayda var. Bir yazıyı geliştirirken çektiğim yüzlerce fotoğraf arasından seçim yapıyorum. Kekova Kaleköy’den sonra ilk defa buranın fotoğraf seçmekte oldukça zorlandım.

Çünkü Yedigöller Milli Parkı gerçekten çok güzel bir yer. Sessiz ve sakinliği, güzel manzarası, değişik arazi şekilleri, yürüyüş yolları, şelaleleri, çeşitli cinste bitki ve ağaçları ve süslü yamaçlarıyla doğaseverler için tam bir organik tatil konsepti.

Öyle ki milli park sahasında 100’ün üzerinde kuş türü tespit edilmiş.

Göllerin çevresi; kayın, meşe, gürgen, kızılağaç, dişbudak, karaağaç, ıhlamur gibi geniş yapraklı ağaçlarla ve karaçam, sarıçam, köknar gibi iğne yapraklı ağaçlarla kaplı.

Burada; ateş yakmamak koşulu ile piknik yapabilir,  özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında nefis fotoğraflar çekebilir, göl kenarlarında kamp kurulabilir, yani mükemmel bir hafta sonu geçirebilirsiniz.

Bolu Yedigöller Milli Parkı Gezisi

Bolu Yedigöller Milli Parkı’na Ulaşım

Bolu Yedigöller Milli Parkı şehir merkezine 42 km uzaklıkta. Yedigöller Milli Parkı’na bir yoldan ulaşmak bir yoldan ise ulaşamamak mümkün. Anlatıyorum.

Bolu-Yedigöller yolu dolambaçlı olmakla birlikte asfalt ve doğayla içiçe muhteşem bir yol. Virajlı ve dağ yolu olmasının dışında hiçbir sıkıntısı bulunmuyor. Diğer yol ise Ankara-Zonguldak otoyolu üzerinde Mengen Demir Çakmak Tesislerini geçince sola sapıp Yelli Demirciler üzerinden Yedigöller Milli Parkı’na kuzeyden ulaşacağınız yol. Bu yolu kullanmayı aklınızdan bile geçirmeyin (Nedeni müteakip maddelerde)

Yedigöller bölgesini gezmek için bir gece Bolu’da yeni açılan Matışlar Konağı’nda kalıp ertesi sabah taksi ile parka hareket etmeyi planladık. 6 kişi olduğumuz için önceden bir Van tipi taksi ile gidiş-dönüş 350 TL’ye (2018) anlaştık. Kemal Bey’in numarasını veriyorum. (0534 216 97 33)

Ertesi gün taksi bizi otelden alarak yaklaşık 1 saat 15 dakikada parka getirdi. Şoförümüz Kemal Bey, 3 saatlik işimiz olduğundan geri dönmek yerine bizi beklemeye karar verdi. İyi ki de öyle yaptı.

Yedigöller Milli Parkı’na giriş ücretli, yaya 4 TL, otomobil 12 TL, kamp yapacaksanız çadır başına 25 TL ödüyorsunuz (2018).

Buraya hafta sonu günübirlik gelecekseniz ve çok kişiyseniz Bolu’dan kesinlikle bir taksi ile gelmenizi tavsiye ediyorum. Nedenini merak ediyorsanız bizzat yaşadıklarımızı müteakip maddelerde okuyabilirsiniz.

-Yedigöller Milli Parkı’nda Ulaşım

Göller birbirlerine güneyden kuzeye doğru alçalan 2 arabanın yan yana zor geçebileceği tek bir yol ile bağlı. Hafta sonları aşırı talep sonucu otopark kapasiteleri yetersiz olduğundan bu yolun bir şeridine arabalar park ettiriliyor. Çünkü parkın işletimi tamamen kar amaçlı.

Ayrıca parkın tek giriş ve çıkışı var. Sonuç olarak bu tek şeritli yolda bir kaza/bozulma meydana gelmesi durumunda tüm park trafiği kilitleniyor.

Bu nedenle özellikle hafta sonu arabayla gelirseniz uzun bir süre arabanızı bir yerlere sokuşturmaya çalışıyorsunuz. Çıkarken ise girişte bir kaza/bozulma olması halinde Mengen çıkışına yönlendirileceğinizden gezinizin felakete dönüşme ihtimali çok yüksek.

-Yedigöller Milli Parkı’ndan Bolu’ya Ulaşım (Mengen Üzerinden)

Dönüşe geçtiğimizde parkın girişe yakın bir yerde otobüs arızalanınca park yönetimi bizi maalesef hiç bilmediğimiz Mengen yönündeki çıkışa yönlendirdi. Kemal Bey’de daha önce bu yolu kullanmamış. Zar zor 1 saatte parkın Mengen çıkışına ulaşabildik.

Mengen’e mesafe  buradan itibaren 52 km. Kısa gibi gözükse de hiç de öyle değil. Biraz Zonguldak, biraz Düzce sınırları içinden giden yol bildiğiniz patika. Ortalama 30 km/s hızla ilerleyebildik neredeyse kafayı yiyorduk. 

Mengen yolunu dense de ortada bir yol yok. Tam bir heyelan bölgesi. Sanki birazdan kayaların üzerine düşeceği bir vadide ilerliyoruz. 52 km yolu 20/30 km hızla gece yolda kalırsak telaşıyla korku içerisinde aldık.

Bölgede cep telefonu çekmiyor. Akaryakıt istasyonu yok. Uzaklardan gözüken köy evleri dışında hiçbir şey yok. Yanımızda yiyecekte yok. Bu yolda araba kullanmak zorunda kalırsanız arabanızı da yazık edersiniz.

Kışın ise düşünemiyorum muhtemelen arabayı kara saplar donar ölürsünüz. Neyse ki biraz korku filmi gibi olsa da Mengen’e ulaşmayı başardık.

Sonuç olarak hafta sonları buraya turla/arabayla gelmeyin. Canınız çok yanabilir.

Bolu Yedigöller Milli Parkı

-Yerleşim Planı

Deringöl oldukça güzel bir patikaya sahip olduğundan spor yapmayı tercih edenler genelde bu patikayı kullanıyor. Gölün derinliği 10 metreyi buluyor. Bu durum da burada balıkların üremesini mümkün kılıyor. Bu nedenle burası balık avlamanın serbest olduğu 2 gölden biri.

Her yıl mayıs-eylül dönemlerinde belli bir ücret karşılığında sportif olta balıkçılığı yapılıyormuş. Gölde göl alası ve gök kuşağı alabalığı varmış. Olta balıkçılığını sevenlerin bilgisine…

Özellikle sonbahar günlerinde sarıdan kızıl tonlara kadar her türlü renge bürünen kayınlar ve diğer geniş yapraklı ağaçlar seyrine doyum olmayan görüntüleri özellikle fotoğraf meraklıları için güzel kareler sunuyor.

Burayı bu kadar övdükten sonra ben de kendimi çekme gereği hissettim. Bu atmosfer içinde kendimizi fotoğraf çekmeye veriyoruz. Fotoğraf çekerken bile bir gözünüzle yeşilin, kızılın ve sarının iç içe olduğu size renk cümbüşü sunan doğaya bakmadan edemiyorsunuz.

-Büyükgöl ve Seringöl

Derin gölün hemen karşı tarafında hem alt platonun hem de milli parkın en büyük gölü olan Büyükgöl var. Gölün büyüklüğü 24895 m2 olup etrafında tüm gölü dolaşabileceğiniz bir patika ve piknik yapabileceğiniz masalar var. Tuvaletler de öyle. Maalesef hafta sonları inanılmaz kuyruklar oluşabiliyor.

Gölün en derin yeri 15 metreyi buluyor. Bu nedenle burası balık avlamanın serbest olduğu ikinci göl. Büyükgöl, Yedigöller’de canlı alabalık yetiştirilmesi için damızlık amaçlı kullanılıyor.

Bu arada ilginç bir bilgi vereyim. Ülkemizde ilk alabalık üretme istasyonu 1969 yılında burada kurulmuş. Her yıl mayıs-eylül dönemlerinde ücret karşılığı bu gölde de Abant Alası, Kadife ya da Gökkuşağı Alabalığı avlamak mümkün.

Sessiz ve sakin bünyesi, güzel manzaraları, değişik arazi şekilleri, yürüyüş yolları, çeşitli cinste bitki ve ağaçlarla süslü yamaçlarıyla piknik, dinlenme, fotoğraf çekme, spor yapma ve kamp kurma gibi faaliyetler göl etrafında yapılabilmekte.

Gölde bir iskele, küçük Seringöl ile arasında ise bir köprü bulunuyor. Seringöl, 1.758 m2 büyüklükte, içinde gökkuşağı alabalığı türünü barındıran bir heyelan gölü. Göl’ün yanında ise kuzey Mengen çıkışına ulaşıyorsunuz.

Bolu Yedigöller Milli Parkı’nda Ne Yenir? Nerede Yenir?

Yemek için sadece bir büfe ve A la Carte restoran var. Bir de inanılmaz bir kuyruk…. Bu nedenle eğer yemeğinizi burada yemeye niyetliyseniz. Piknik en uygunu. Neye ihtiyacınız varsa mutlaka yanınızda getirin. Alışverişi sakın buraya bırakmayın. Özellikle hafta sonu inanılmaz bir kuyruk var.

Bolu Yedigöller Milli Parkı’nda Nerede Kalınır?

Gelelim nerede kalacağınıza Park Bölgesinde kalmak için bungalov evler mevcut. Fiyatları da büyüklüğüne göre 350-450 TL (2018) arasında değişiyor.

Bunu dışında Nazlıgöl’ün kenarında kamp yapmak için alanlar da var. Karavan tercih edenler için de Büyükgöl’ün kenarında otopark mevcut.

Biz ise çoklu bir gezi olması dolayısıyla bu sefer Bolu merkez bölgedeki yeni restore edilen 1929 yapımı Matışlar Konağı’nda kalmayı tercih ettik. Burası tarihsel dokusunu neredeyse tamamen kaybetmiş bir şehirde, ayakta kalabilmiş nadir geleneksel Türk evlerinden biri. Toplam 6 odası var.

Konağın tarihi dokusu ve şahane dış görüntüsünü; sizi otogarda karşılayan, istediğiniz yere arabayla getirip götüren siz istemeden çayınızı kahvenizi getiren atom karınca Fırat Bey’in misafirperverliği tamamlıyor. Sanki Bolu da bir akrabanıza gidiyormuş gibi hissedebilirsiniz.

Konak çok etkileyici kesinlikle. Orijinal plana sadık kalınmış ve odalardaki gusülhanelerin tuvalet ve duş olarak kullanılması akıllıca bir tercih olmuş. Bu durum yaşlılar ve iri insanlara uygun değil. Ancak, tarihi bina olması dolayısıyla şikayetçi de olmamalısınız. Odalar, yastıklar, yorganlar oldukça da temiz. Zaten içeriye ayakkabı ile giremiyorsunuz. Şehrin en kalabalık işlek caddesine birkaç dakika mesafede olduğu için konum harika.

Fırat Bey’in pozitif enerjisi bütün konağa yayılmış gibi. Kahvaltıya gelince hiçbir şey eksik değildi, yöresel ürünler ve şahane bir omletle taçlanmıştı. Fırat Bey’e tekrar teşekkürümü sunar kendisine başarılar dilerim. Fiyatlara gelince 6 kişi 3 odada kahvaltı dahil 750 TL (2018) para verdik. Tüm otogar, gölcük transferleri için para istemediler zorla verdim. Sonuç olarak burada kalmanızı değişik bir deneyim olması nedeniyle şiddetle herkese tavsiye ederim…

Değerlendirme

Burası için tavsiyem günübirlik ancak hafta sonu değil hafta içi gidilmeli. Hafta sonu gidilecekse arabayla değil taksi ile gidilmeli.

Şehir atmosferinden kurtulmak, tertemiz havada yürüyüş yapıp görsel güzellikleri fotoğraflamak isteyenler buraya kesinlikle uğramalı. Fotoseverlerin ise tüm bölgeyi ayrıntılı olarak 3 saatte gezmesi mümkün.

Bolu ile ilgili diğer yazılarımız için Bolu Gezi Rehberi‘ne, bölgesel planlama yapacaksanız Batı Karadeniz Gezi Rehberi‘ne bakmayı unutmayın. Sağlıcakla Kalın.