Yolunuzun düştüğü bir vakit hiç düşünmeden Urfa’nın Sakini Cennet Halfeti Gezisi yapın mutlaka..Uğrayın Urfa’nın güzeli Halfeti’ye.
Tarih, doğa ve huzur sizi bekliyor sizi Halfeti’de…. Halfeti’ye doğru fıstık ağaçlarının arasından kıvrılarak gidilen, harikulade bir cennet göreceksiniz …
Yunanlıların Urima dediği, Süryanilerin Kala Rhumeyta olarak isimlendirdiği, Arapların ise Katül Rum olarak andığı Halfeti son olarak Bizanslılar tarafından günümüzdeki ismini almış…
Karagül dizisinin de çekildiği Fırat Nehri kenarında bulunan bu şirin ilçe günü birlik geziler için de gerçekten ideal…
Cittaslow Uluslararası Koordinasyon Komitesince 2013 yılında “Sakin şehir” olarak kabul edilmiş Halfeti….
Birecik Barajı’nın yapılması ile sular altında kalan bir yerleşim yeri. Kelaynak kuşlarının yaşadığı yer Birecik’e de yakın..
Halfeti Gezisi
Halfeti’ye Ulaşım
İlçe merkezinin Şanlıurfa’ya uzaklığı 125 Km (2 saat), Gaziantep’e 105 km (1,5 saat). Eğer aracınız yoksa önce Gaziantep’ten direkt otobüs var ancak öğle vakti. Yani bütün gününüz ölüyor. Bu nedenle minibüs ile önce Birecik’e ulaşmanız daha sonra 30 dk mesafedeki Halfeti’ye yine minibüs ile gitmeniz daha doğru.
Urfa’dan araçsız gelmeye kalkarsanız da Yaylak Halfeti minibüsüne binmeniz gerekiyor. Bu yolculuk da yaklaşık 2,5 saat sürüyor.
Halfeti’nin Karagülleri ve Hikayesi
Doğa ile tarih kucaklaşmış. Fırat iki yani yüksek vadide kıvrılarak akıyor. Rengi, derinliği, verdiği duygu çok güzel. Dünyada siyah renkli güllerin yetiştiği tek yer.
Halfeti’de yetişen karagül gibi endemik bitkiler başka bir yere götürüldüğünde ya da başka bir toprakta rengi değişiyormuş. Bahar aylarında çiçek veren siyah güller, köy halkı bahçelerinde yetiştiriyor, gelen turistlere satıyor…Siz de evinize ya da hediyelik olarak karagül kolonyası…
Siyah güllerin bir hikayesi olduğu söylenir ve bu hikaye şöyledir; Halfeti’de sular altında kalan Ulu Cami’nin Ermeni ustası olan Asadur’un, Vartuhi adında çok güzel bir kızı varmış.
Vartuhi evlerinin avlusunda Halfeti’nin en güzel kırmızı güllerini yetiştiriyormuş. Annesi doğarken ölmüş olan Vartuhi, Asadur ustanın dünyadaki tek varlığıymış.
Nehrin karşı kıyısında da güvercin ve keklik yetiştiren Müslüman bir delikanlı varmış. Bu genç, bir gün kaçan güvercinin peşinden koşarak, Vartuhi’nin güllerinin bulunduğu Asadur ustanın avlusuna gelmiş. Bu delikanlı, burada çok güzel bir kız olan Vartuhi’yi görünce aşık olmuş. Bu gençte çok yakışıklıymış.
Bu iki genç daha sonra tanışarak birbirlerine aşık olmuşlar ve buluşmaya başlamışlar. Vartuhi’nin babası daha sonra bunu öğrenip kızının bu gençle evlenmesine karşı çıkmış ama gençler birbirlerini çok seviyorlar ya kavuşamayacaklarını anlayınca ayrılmak yerine ölmeyi tercih etmişler ve kendilerini Fırat’ın sularına atarak intihar etmişler.
Ve derler ki; bu iki gencin ölümünden sonra Halfeti’deki tüm kırmızı güller siyaha dönüşmüş. Artık bu güller de Halfeti’den başka yerde yetişmez olmuş.
Halfeti
Çok sıcak bir havaya denk gelmediyseniz sessiz şehrin huzurunu yürüyerek de çıkartabilirsiniz..
Dar merdivenli sokaklardaki terk edilmiş evler insanı çok etkiliyor… Zamanın durduğu yer…
Yabancı turistlerin de ilgi odağı oluyor.
Nehir kıyısından Halfeti’nin sonuna doğru devam ederseniz tahtadan yapılan tarih asma köprünün üzerine çıkıp manzaranın güzelliğini izleyebilirsiniz.
Köprüye yöre halkı Halfeti Gerdanı da diyor. Doğal bir kanyon ve bitki örtüsü ile karşınızda….
Halfeti Savaşan Köyü Tekne Turu
Rumkale ve Birecik suları altında kalan Savaşan Köyü’nü görmek için bir tekne turu yapmanız yeterli. Yaklaşık 1 saatlik turda buraları yakından görebiliyorsunuz …
Fırat’ın üzerinde gezmek müthiş… Ve bir şey eski yaşam alanının üzerinde olduğunuzu bilmek… Bir şehrin ve insanlarının evinin, okulunun, camisinin sular altında kaldığını görmek…
Düşünsenize anılarınız suların altında… Harika bir doğa ama iç çekip üzüldüğünüz noktalar oldukça fazla…
Savaşan Köyü’nün en etkileyici manzarası, ana binası sular altında kalmış olan caminin minaresi… Halfeti’nin simgesi batık cami… İnsan sadece atmosferini solumak ve sessizliğini dinlemek istiyor…
Gezi boyunca ilginç kayalık dağlar, kaleler, mağaralar… Savaşan Köyü’nde kısa bir mola veriyor. Kömürde çay veya yayık ayran içebilirsiniz. Şehrin kalabalığından, yorgunluğundan kurtulmak kısa süreli bir kafa dinlemek ve stres atmak için tam bir doğa harikası.
Havası çok güzel, kendinizi çok iyi hissediyorsunuz. Sakin ve dingin. Mutlaka fotoğraflanmalı… Su altı ile ilgilenenler için eşsiz bir yer.
İlçenin sular altındaki dünyasını tekneden seyredebilirsiniz. Bazı yerlerde sanki dev bir kuyu içerisinde tekneyle geziyor izlenimine kapılıyorsunuz.
Halfeti’de Ne Yenir?
İlçe merkezini gezdikten sonra bir güzel karnınız acıkacak. Kebabın ana vatanındasınız. Bana sorarsanız yörenin meşhur lezzetlerinden Urfa Kebabı, Haşhaş Kebabı ve Şabut Balığı Kebabının tadına bakmadan dönmeyin derim.
Tatlı olarak da Burma Tatlısı, Şıllık tatlısı ve Peynir Helvasını öneriyorum.
Halfeti’den geriye sadece aşağıda bir şehrin olduğunu kanıtlarcasına dikilen cami minaresi… Dönerken yine hayran hayran izliyoruz çevreyi… Tarih, doğa ve huzur sizi bekliyor Halfeti’de…
Yorumlar (2)
Bilgilendirici bir yazı olmuş, elinize sağlık. Farklı deneyimleri anlattığım Halfeti gezi rehberi yazım için bloguma beklerim 🙂 http://gezginilla.com/halfeti-gezi-rehberi/
Çok teşekkür ederiz. Siz de yazı paylaşmak isterseniz her zaman bekliyoruz. Teşekkürler