- Avrupa Anakarasının En Batı Ucu Cabo da Roca
- Portekiz’in En Güzel Sarayı Pena Sarayı
- Lizbon’un Romantiği Sintra Gezisi
- Lizbon’da Ne Yenir? Nerede Yenir?
- Lizbon’un En Turistik Kasabası Cascais’te Bir Gezi
- Lizbon’un En Gezilesi Semti Alfama
- Lizbon Ulusal At Arabası Müzesi
- Portekiz’in Simgesi Belem Kulesi
- Jerónimos Manastırı
- Tarihi Belem’de Bir Gezi
- Lizbon’un Kalbi Baixa’da Bir Gezi
- Parque das Nações (Milletler Parkı)
- Lizbon’un Yeni Yüzü Cais do Sodre
- Lizbon Ulaşım Sistemi
- Kış Ortasında Bir Lizbon Gezisi
Keşiflerin geliriyle inşa edilen Jerónimos Manastırı (Mosteiro dos Jerónimos) Portekiz’in Dünya Mirası Listesi’ne alınan (1983) ilk yapılarından biri. Manastırın en önemli özelliklerinden biri ise denizcilere ithaf edilmiş olması.
Vasco de Gama’nın 1501 yılında Hindistan seferi dönüşü anısına Kral Manuel I’in emri ile inşasına başlanmış olan manastır için her yıl “Karabiber Vergisi” gelirinin büyük bir kısmı, Afrika ve Doğu ile ticaretten elde edilen gelirin yıllık 70 kg altın eşdeğeri olan % 5’lik kısmı harcanmış. Ancak, yine de Kral manastırın bittiğini görememiş.
Kral Manuel I, manastırı St. Jerome Tarikatı’nın kullanımına vermiş. Bu tarikatın en önemli özelliği ise yeni dünyaları keşfetmek için Portekiz’den ayrılan denizcilere manevi destek sağlamakmış. Zaten 1833 yılına kadar bu tarikatın kontrolünde kalan manastır da adını buradan almış.
Vasco de Gama’nın Hindistan’a gelişinin 4. yy. ının (1898) önemine istinaden Jerónimos Manastırı Santa Maria de Belém Kilisesi’ne büyük kaşifin mezarı yerleştirilmiş. Zaten bu manastıra bir gezi planlama amacım da bu mezarı yerinde görüp fotoğrafını çekmekti.
Geçmiş unutulmuyor. Sanırım bu imparatorluğun zamanında Avrupa’nın zenginliğine yaptığı katkıya istinaden Portekiz’in 1985 yılında AB üyeliği anlaşması da yine bu manastırda imzalanmış.
Günümüze kadar zarif mimarisini koruyabilen bu güzel manastır, bugün Lizbon‘un en çok ziyaret edilen cazibe merkezleri arasında. Ben de size güzel fotoğraflarını da çektiğim bu sembol yapı ile ilgili özet bilgi vermek yerine detaylı bir anlatımı tercih ettim.
Jerónimos Manastırı Gezisi
Jerónimos Manastırı‘na Ulaşım
Jerónimos Manastırı, Lizbon’un merkezinin tam olarak 6 km batısında bulunuyor.
Manastıra ulaşmanın en kolay yolu ise 15 ve 18 Numaralı Tramvaylara binmek ve Belem-Jeronimos Tramvay Durağı’nda inmek. 15 Numaralı Tramvay Baixa (Praça da Figueira–Praça do Comércio)’dan, 18 Numaralı Tramvay Ajuda’dan geliyor.
Diğer bir alternatif ise Cascais‘e kadar giden banliyö treni. Hattın başlangıç noktası olan Cais do Sodré Tren İstasyonu’ndan banliyö trenine binip Belem Tren İstasyonu’nda inerseniz 5 dk batıya doğru yürümeniz yeterli.
Bunun dışında 714, 727, 729, 751 ve merkezden gelen 728 numaralı otobüsler (Praça do Comércio-Belem) ile de buraya gelebilirsiniz.
Banliyö ücretleri tek yön 2,9 € otobüs ücretleri tek yön 1,85 €. Lisboa Card sahibiyseniz ulaşım için ücret ödemiyorsunuz.
Adres: Praça do Império 1400-206 Lisboa, 1400-206 Lisboa, Portekiz Tel: +351 21 362 0034
Jerónimos Manastırı Ziyaret Saatleri ve Giriş Ücreti
Manastır 10:00-17:30 (Yazın 18:30) saatleri arasında ziyarete açık. Kişi başı ücret 7 €. 14 yaşına kadar çocuklara ve pazar günleri saat 14:00’a kadar manastıra giriş ücretsiz. Vasco de Gama’nın mezarının olduğu Santa Maria de Belém Kilisesi’ne giriş ise her zaman ücretsiz. Lisboa Card Sahibiyseniz ücret ödemiyorsunuz.
İsterseniz 12 € vererek Belem Kulesi (Torre de Belem)’ni de ziyaret edebiliyorsunuz. Bu 2 € kar demek. Bunu mutlaka değerlendirin.
Sabah açılış saatinden önce gitmenize rağmen çok fazla kuyruk oluyor. Bu nedenle bilet alacaksanız buradan değil Belem Kulesi (Torre de Belem)’nden almanız ve önce kuleyi ziyaret etmeniz zamanı değerlendirmek açısından daha doğru bir yaklaşım.
Belem Kulesi ile ilgili tüm detaylar için Portekiz’in Simgesi Belem Kulesi başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.
Jerónimos Manastırı (Mosteiro dos Jerónimos)
Manastır, Avrupa’dan deniz yoluyla Hindistan’a giderek yeni bir ticaret yolu açmış ilk Portekizli kâşif denizci Vasco de Gama’nın anısına ithaf edilmiş.
-Mimari Yapı
Bu haliyle geç Gotik mimari tarzı ile erken Rönesans mimarisinin harmanlanmış olduğu Manueline mimarinin en güzel örneği olarak kabul ediliyor.
1501 yılında başlanan inşaat tam 100 yıl sonra 1601 yılında sona ermiş. Bu süreçte Diogo de Boitaca, João de Castilho, Diogo de Torralva ve Jerónimo de Ruão manastırın mimarları olmuş.
Yapının inşasında ise ana malzeme olarak yakın bölgelerden çıkarılan kireçtaşları kullanılmış. Farklı mimarların farklı dokunuşları projenin ihtişamı daha da artırmış. Dönemi itibariyle bakıldığında kubbesi ile birlikte master yapı olarak kabul ediliyor.
1755 Büyük Lizbon Depremi manastırda ufak çaplı göçükler meydana getirse de manastır bahse konu depremi atlatmış.
Vasco de Gama’nın Hindistan’a gelişinin 4. yy.ının (1898) önemine istinaden manastır şapeline büyük kaşifin mezarının yerleştirilmesi öngörülmüş. 1898 yılında heykeltıraş Costa Mota tarafından inşa edilen mezar güney sağ cephede bulunan Santa Maria de Belém Kilisesi’ne yerleştirilmiş.
1909 yılında ise Deniz Müzesi (Museu de Marinha) manastırın batı cephesine eklemlenmiş.
Manastır, 300 metreden fazla uzanan bir cepheye sahip. Gözlemlediğim kadarıyla manastırın dış mimarisi iç mimarisine göre daha ilginç. Muhteşem ama bir o kadar da uyumlu ve rahatlatıcı bir taş işlemeciliğini görebiliyorsunuz.
-Osmanlı İmparatorluğu ile İlgisi
Gelelim manastırın bizle ilgisine. İşte, Dünya Tarihini değiştiren önemli adamlardan birinin Vasco de Gama’nın Jerónimos Manastırı Santa Maria de Belém Kilisesi’nde bulunan mezarı. Kaşif, Hindistan keşif seferi öncesi son gecesini bu kilisede geçirmiş.
1498 yılında kaşif Hindistan’ı bulunca Osmanlı İmparatorluğu’nun elinde bulunan ipek ve baharat yolları önemini kaybetmiş, kervan yolları boyunca faaliyet gösteren halk ve zanaatkârlar işsiz kalmış, imparatorluğun vergi gelirleri azalmış. Böylece Celali İsyanlarına zemin hazırlamış.
Tabii ki Vasco de Gama’nın bu ünlü manastıra gömülmesinin esas nedeni hazineye kazandırdığı altınlar değil Hristiyanlığın Dünya’ya yayılması için yaptığı büyük katkılar olduğunu da kabul etmek gerek.
Nitekim, kilisenin ünlenmesi ve manastırın inşasından sonra tüm denizci eşleri sevdiklerinin dönmesi için bu kiliseyi mekan tutmuş.
Değerlendirme
Lizbon’a gelen birinin bu manastırı görmeden Lizbon’dan ayrılması düşünülemez. Üstelik yukarıda da anlattığım gibi nerdeyse İmparatorluk tarihinin en önemli tanıklarından biri olan bu manastırı görmeden Lizbon’u görmüş olunamaz.
Deniz Müzesi (Museu da Marinha) ile birlikte bu kompleksi 1,5 saat gibi bir sürede gezebileceğinizi değerlendiriyorum.
Bu kapsamda Lizbon’da görülecek enlerden olan bu yapıyı siz de bu muhteşem tarihe tanıklık etmek için mutlaka planlamalarınıza alın.
Lizbon ile ilgili diğer yazılarımız için mutlaka Lizbon Gezi Rehberi‘ne bakmayı unutmayın. Sağlıcakla Kalın.