- Avrupa Anakarasının En Batı Ucu Cabo da Roca
- Portekiz’in En Güzel Sarayı Pena Sarayı
- Lizbon’un Romantiği Sintra Gezisi
- Lizbon’da Ne Yenir? Nerede Yenir?
- Lizbon’un En Turistik Kasabası Cascais’te Bir Gezi
- Lizbon’un En Gezilesi Semti Alfama
- Lizbon Ulusal At Arabası Müzesi
- Portekiz’in Simgesi Belem Kulesi
- Jerónimos Manastırı
- Tarihi Belem’de Bir Gezi
- Lizbon’un Kalbi Baixa’da Bir Gezi
- Parque das Nações (Milletler Parkı)
- Lizbon’un Yeni Yüzü Cais do Sodre
- Lizbon Ulaşım Sistemi
- Kış Ortasında Bir Lizbon Gezisi
Avrupa’da kışın üşümeden gezmek istiyorsanız herkese Kış Ortasında Bir Lizbon Gezisi yapmasını tavsiye ederim. Şubat ayında bile hava 15 derece ortalama ile seyrediyor. Yani okyanus ikliminin Akdenizindesiniz. Ancak bu Akdenizlilik havası maalesef insanlara da yaramış. Tüm işler nasıl olsa biter havası hâkim.
Bilmeyenler olabilir Lizbon, İlk Dünya İmparatorluğunun Başkenti. Dile kolay 1255 yılından beri Portekiz’in başkenti. İberya’nın en büyük nehri olan Tejo’nun Atlantik ile birleşme noktasına kurulmuş oldukça eski bir kent. Keşifler çağının pek çok önemli olayına tanıklık etmiş ve o dönemin izlerini hala taşıyor.
2010 yılında zaman müsaade etmediği için yeterince gezemeyince çok beğendiğim için ailemi de alarak zaman sorunum olmadan gerçek bir seyahat yapmak ve fotoğraf çekmek için tekrar geldiğim yer. İstanbul’dan uçakla 4,5 saat uzaklıkta. 3 saat zaman farkımız var.
İlk geldiğimde de ortaçağdan kalma yapıları, insanların sıcaklığı ve tabii ki buranın eğlenceli dünyası ile dikkatimi çekmişti.
Gelelim gezi planınıza gezmeden önce almış olduğunuz o turistik kitaplar var ya, hani şunu yapın, bunu edin, görülecek 10 yer, top ten listeler falan, onlar hiç bize göre değil.
Bir şehri, sadece görülecek tarihi yerler, kiliseler ve müzelerden ibaretmiş gibi sunan kitaplara hiç itibar etmeyin. O kitaplarda yazılı listelerin hiçbirini zaten bitiremezsiniz.
Kendinize göre sizi kısıtlamayacak güzergah belirlemek her zaman sizi daha mutlu edecektir. Ben Lizbon gezimi bu şekilde planladım ve çok da memnun kaldım.
Lizbon Gezisi-Portekiz ve Fado
Lizbon demek Fado demek. Bu nedenle yazımın hemen başında önemine istinaden ele alma gereği hissettim.
Kökenini gidip de geri dönmeyen denizcilerin ardından Portekizli kadınların denize karşı yaktığı ağıtlar oluşturur. Gerçeği söylemek gerekirse buraya bir daha gelme sebeplerimden biri.
İlk defa dinlediğimde de çok etkilenmiştim. İnsanın içine içine isleyen, birkaç dakika içinde mutluluğu hüzne çevirebilen damardan giren okyanus tınıları da diyebilirim. Yüzyıllardır değişmemiş oldukça sade. Akdeniz müziklerine hiç benzemiyor. Akdeniz müziklerinde bir sıcaklık hissedersiniz, fado size bunu hissettirmez, çünkü bir deniz müziği değil, okyanus müziği.
Çoğunlukla Portekiz’in kendine özgü Portekiz gitarı kullanılıyor. Damla şeklinde farklı tınıya sahip daha çok mandoline benzer tınısı olan bir gitar İspanyol gitarı ile beraber sahne alınıyor. Fadista tarafından yorumlanıyor. Mikrofon yok bu nedenle güçlü bir nefes ve ses şart.
Fado temelde ağıt gibi görünse de günümüzde her telden melodileri var. Acılı, kederli, neşeli, atışmalı, kadın sesi, erkek sesi…
Bir de güzel bir ananesi var. Sokaktan geçen eski ve yeni fadocuların herhangi bir mekana girdiğinde orada şarkı söyleme hakkı da varmış. Gelir söyler ve giderlermiş. Yerine bir başkası gelir devam edermiş.
Yani özetlersem buralara kadar gelip de bir fado gecesine katılmadan dönerseniz kusura bakmayın boşuna gelmişsiniz derim. Özellikle Bairro Alto ya da Alfama bölgesinde yemek yerken Fado dinleyebileceğiniz birçok mekan var. Bu konu ile ilgili detaylı tüm bilgileri Lizbon’da Ne Yenir? Nerede Yenir? başlıklı yazımda okuyabilirsiniz.
Lizbon Gezisi-Lizbon Ulaşım Sistemi
Lizbon ulaşım sistemi özetlenmeyecek kadar özel ve değişik bir sistem. Öncelikle nostaljik tramvay kullanımı diğer şehirlere göre oldukça ön planda ve hayatın içerisinde. Bu kapsamda tüm sistemi özetleyecek şekilde ayrı bir güzel yazı hazırladık.
Lizbon Uluslararası Havaalanı (LIS)’ndan Şehir Merkezine Geliş ve Gidiş, Lisboa Card ve Metro, Otobüs, Tramvay, Tren ve Feribot kullanımı ile ilgili tüm detaylı bilgileri siz gezginler için ayrıca yazdım yazı için tıklayınız.
Lizbon Gezisi-Lizbon’da Gezilecek Yerler
Cais do Sodre, Baixa, Bairro Alto, Alfama, Belem, Parque das Nações tek tek ele alınıp gezilmesi gereken Lizbon’un güzel semtleri. Yaptığım gezileri linkleri ile birlikte anlatmaya çalıştım.
Cais do Sodre
Lizbon’un Yeni Yüzü Cais do Sodre hem geleneksel hem de modern yönleriyle kentin dönüşümüne öncülük eden sade ama havalı bir Lizbon semti.
Cais do Sodre’de gezilecek yerler kapsamında daha çok herkesin rahatça yemek yiyebildiği Timeout Pazarı ile herkesin gün batımında güneşi Tejo Nehri üzerinde batırdığı sahil yolu Ribeira das Naus ön plana çıkıyor.
Cais do Sodre Semti ile ilgili tüm detaylı bilgi ve fotoğrafları Lizbon’un Yeni Yüzü Cais do Sodre başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.
Baixa
Baixa için Lizbon’un kalbi diyebiliriz. Lizbon’daki büyük meydanlar, görkemli caddeler ve butik alışveriş bulvarları bu semtte bulunuyor.
Zaten Baixa aşağı mahalle demek olan Baixa, batı tarafında gece hayatı ile ünlü Bairro Alto, doğu tarafında tarihi ile ünlü Alfama arasında kalıyor.
Bölgenin en önemli noktaları tarihi öneme de sahip Rossio Meydanı (Praça dom Pedro IV) ve Ticaret Meydanı (Praça do Comércio).
Baixa Semti ile ilgili tüm detaylı bilgi ve fotoğrafları Lizbon’un Kalbi Baixa‘da Bir Gezi başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.
-Bairro Alto
Bairro Alto’ya gelince anlatılmaz yaşanır. Lizbon’un Alfama ile birlikte en çekici semti. Gündüz gittiğinizde hiç bir şeye benzemeyen, normal bir mahalle olarak düşünebileceğiniz, balkonlarına çamaşır sermiş teyzeler ile konuşabileceğiniz ancak akşamları hafta içi hafta sonu fark etmez karnaval alanına dönen Lizbon’un Beyoğlusu.
İlk gittiğimde bu semt beni çok şaşırtmıştı. Çünkü sabahın beşi olmasına rağmen birkaç mahalleyi dolduracak çoğunlukla gençlerden oluşan korkunç bir kalabalık dışarıda derin muhabbetler ediyor aynı zamanda eğleniyordu. Kendi kendime sormuş özel bir gün mü? Değilse bu kalabalık sabah işe gitmiyor mu? Gidiyorsa Nasıl? İnanamamış ancak bir o derece de eğlenmiştim.
Lizbon’a tepeden bakmak ve bizim boğaza benzeyen büyük Tejo Nehrini güneş battığında seyretmek istiyorsunuz. Nereye gidersiniz? Lizbon’da sırf âşıklar güneşin batışını seyretsin diye inşa edilmiş birçok “miradora” var. Miradora Portekizce “Güzel Manzara” demek. Ancak ben Bairro Altonun hemen merkezindeki Bairro Alto Oteli’nin terasını tavsiye ediyorum.
Alfama
Lizbon’un En Gezilesi Semti Alfama aynı zamanda şehrin en eski semtlerinden de biri. Dar Arnavut kaldırımlı sokakları, nostaljik tramvayları ve eski evleri ile hoş bir labirent sanki. Biraz sanatçı biraz mahalle yapısı ile çok değişik bir butik semt.
Alfama sokaklarının dışında Fado, São Jorge Kalesi (Castelo de S. Jorge), Lizbon Katedrali (Sé de Lisboa), Portas do Sol ve sizi bunların hepsine götüren 28 Numaralı Tramvayı ile ünlü.
Eski limana yakınlığı nedeniyle döneminde batakhanelerden tutun çeşitli eğlence yerlerine kadar farklı mekanları içeren olan bu bölge Bairro Alto ile birlikte günümüzde fado dinlemek için gidilmesi gereken önemli semtlerden biri. Bir nevi bizim Nevizade Sokağı gibi..
Burada her yerde her biri birbirinden farklı renk ve desende fayans kaplı binaları, kırmızı tuğla çatıları, küçücük balkonlara asılmış koca koca çamaşırları görebilir Tejo Nehri’ne bakan mirodoralardan gün batımını seyredebilirsiniz.
Alfama Semti ile ilgili tüm detaylı bilgi ve fotoğrafları Lizbon’un En Gezilesi Semti Alfama başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.
Belem
Belem, Portekiz’in Yaşayan Tarihi gibi. Burası Dünyamızı değiştiren 15. yy. keşiflerinin başlangıç noktası olmuş. Oradan gelen gelirlerle birçok ikonik yapı inşa edilmiş. Bu nedenle de Portekiz’in en turistik yerlerinden biri.
Belem’de en çok öne çıkan yapı Belem Kulesi. ilk Dünya İmparatorluğu olan Portekiz emperyalizminin de bir nevi vücuda gelmiş hali. Bir kuleden öte İmparatorluk tarihinin gerçek tanığı.
Ünlü kule ile ilgili tüm detaylı bilgi ve fotoğrafları Portekiz’in Simgesi Belem Kulesi başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.
Belem Kulesi dışında keşif paralarıyla yapılan ve kaşiflerin seyre çıkmadan önceki son gecelerini dua ederek geçirdikleri Jerónimos Manastırı da diğer önemli bir ikonik yapı. Ünlü manastır ile ilgili tüm detaylı bilgi ve fotoğrafları Jerónimos Manastırı başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.
Her yıl 3 milyon kişinin ziyaret ettiği Portekiz’in de en çok ziyaret edilen de müzesi Lizbon Ulusal At Arabası Müzesi de mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden biri. Ünlü müze ile ilgili tüm detaylı bilgi ve fotoğrafları Lizbon Ulusal At Arabası Müzesi başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.
Tüm bunların dışında Portekizli ünlü kaşiflerin betimlendiği Kaşifler Anıtı (Padrão Dos Descobrimentos), G.Amerika’ya uçan ilk uçak ile betimlenen Sacadura Cabral ve Gago Coutinho Anıtı ve Dünyaca ünlü Belem Tatlısının üretilip satıldığı Belem Pastanesi (Pastéis de Belém) geliyor. Ünlü pastahane ile ilgili tüm detaylı bilgi ve fotoğrafları Lizbon’da Ne Yenir? Nerede Yenir? başlıklı yazımda bulabilirsiniz.
Genel olarak Belem ile ilgili tüm detaylı bilgi ve fotoğrafları Tarihi Belem ‘de Bir Gezi başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.
Parque das Nações
Lizbon’un modern yüzünü Büyük kaşif Vasco da Gama’nın Hindistan’a ulaşmasının 500. yılında Expo 98 Dünya Fuarı için oluşturulan ve Tejo Halicinin kuzey doğusu boyunca uzanana Parque das Nações temsil ediyor.
Semtin en ünlü yapısı Okyanus’a bağlı tankları bünyesinde tutan her yıl 3 milyon kişinin ziyaret ettiği Lizbon Akvaryumu (Oceanário de Lisboa).
Akvaryumun dışında Oriente İstasyonu (Estação do Oriente), Deniz Kahramanları Parkı (Jardim do Passeio dos Heróis do Mar), Avrupa’nın en uzun köprülerinden biri olan Vasco da Gama Köprüsü (Ponte Vasco da Gama) ve Lizbon’un da en yüksek yapısı Vasco da Gama Kulesi (Torre de Vasco da Gama) yürüyerek ya da Lizbon Teleferiği’ne binerek gezilebilecek yerler.
Parque das Nações ile ilgili tüm detaylı bilgi ve fotoğrafları Parque das Nações (Milletler Parkı) yazımızda bulabilirsiniz.
Cristo Rei
Hayır, arkadaşlar ne burası San Francisco ne de gördüğünüz köprü Golden Gate. Köprü’nün adı 25 Nisan Köprüsü (Ponte 25 de Abril).
Golden Gate’i yapan mühendisler aynı plan üzerinden ikizini de burada yapmışlar. San Franciscoda bulunan söz konusu köprünün aynısı.
1974 yılında zamanın diktatörü Salazar’ın devrilme tarihine istinaden bu adı almış. 2278 m uzunluğunda. Altından tren üstünden arabalar gidiyor. 1755 depremi sanırım hala hafızalarda. 1578’deki yenilgiden sonra tarihlerindeki ikinci dönüm noktası olarak görüyorlar.
Fotoğrafı çektiğim bölgenin adı da Cristo Rei. Henüz kapalı olduğu için asansörle yukarı çıkamadık ama buraya geleceklere tavsiyem mutlaka çıkın.
Lizbon’a ve 25 Nisan Köprüsünü oldukça hâkim bir nokta. Benim zamanım el vermedi ancak güneşin batışında buradan müthiş fotoğraflar alınabileceğini değerlendiriyorum. Buraya Belem bölgesinden taksi ile 15 € civarında bir ücret ödeyerek gelebilirsiniz. Toplu taşıma kullanmak istiyorsanız tüm ayrıntıları Lizbon Ulaşım Sistemi başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.
Lizbon Gezisi-Lizbon’a Yakın Gezilecek Yerler
Cascais, Sintra ve Cabo da Roca Lizbon’un banliyölerinde kalan ama tek tek ele alınıp mutlaka gezilmesi gereken harika yerler. Yaptığım gezileri linkleri ile birlikte anlatmaya çalıştım.
Cascais
Cascais, merkezin 30 km batısında bulunun Lizbon’un en turistik kasabasıdır. En büyük avantajı banliyö bağlantısı sayesinde ulaşımının da kolay olması (35 dakika).
Kasaba, her ne kadar 1800’lü yıllardan kalan balıkçı kasabası kimliğinde olsa da Avrupa’nın en önemli sayfiye yerlerinden biri olarak kabul ediliyor. Plajları, falezleri, restoranları ve casinoları ile kışın bile güzel vakit geçirebileceğiniz çok şirin bir cazibe noktası.
Cascais ile ilgili tüm detaylı bilgi ve fotoğrafları Lizbon’un En Turistik Kasabası Cascais‘te Bir Gezi başlıklı yazımızda okuyabilirsiniz.
Sintra
Sintra daha çok 18. yy.a ait romantik mimarisi ile tanınan yaklaşık 500 bin nüfuslu bir belediye. Lizbon’dan en çok tur yapılan bölge. Gerçekten de gezmekten çok zevk alacağınız muhteşem bir doğaya sahip.
Yani özellikle fotoğrafçılar için Lizbon gezisi kapsamında esaslı bir hedef bölge. Turla gelmek istemeyenler için burasının da en büyük avantajı banliyö bağlantısı sayesinde ulaşımının da kolay alması (45 dakika).
Diğer taraftan bence görsel olarak Portekiz’de görülmesi gereken en önemli yer olarak düşündüğüm Portekiz’in En Güzel Sarayı Pena Sarayı da burada bulunuyor.
Pena Sarayı ile ilgili tüm detayları Portekiz’in En Güzel Sarayı Pena Sarayı başlıklı yazımızda okuyabilirsiniz.
Pena Sarayı’nın dışında Sintra’ya Ulaşım, şehir merkezi (Sintra-Vila), Portekiz’deki en iyi korunmuş ortaçağ kraliyet sarayı Sintra Ulusal Sarayı (The Palácio Nacional de Sintra), Sintra Belediye Binası (Câmara Municipal Sintra), Mağrip Kalesi (Castelo dos Mouros) , Cabo da Roca’ya gidiş, Sintra’da Ne Yenir? Nerede Yenir? ve Sintra’da Alışveriş konuları ile ilgili tüm detaylı bilgi ve fotoğrafları Lizbon’un En Turistik Kasabası Cascais ‘e Bir Gezi başlıklı yazımda okuyabilirsiniz.
Cabo da Roca
Eğer bir gün Lizbon’a gelirseniz yapacağınız çevre gezilerinden birisi kesinlikle Avrupa Anakarasının En Batı Ucu Cabo da Roca olmalı. Sintra Belediyesi’ne bağlı olan bu nokta belediye merkezinin 18 km batısında Sintra-Cascais Doğal Parkı (Parque Natural de Sintra-Cascais) içerisinde bulunuyor.
Dünya’nın en önemli 800 coğrafi noktasından biri olarak kabul edilen Cabo da Roca’ya hem Cascais’ten hem de Sintra’dan Belediye otobüsleri ile (Sintra 18 km, Cascais 16 km) yaklaşık bir saatte ulaşılabiliyor.
Burada bulunan 1772 yılında inşa edilmiş 165 m yükseklikten Atlantik Okyanusu’na bakan kırmızı-beyaz renkli Cabo da Roca Deniz Feneri (Farol do Cabo da Roca) burun ile bütünleşmiş bir görüntü veriyor.
Cabo da Roca ile ilgili tüm detaylı bilgi ve fotoğrafları Avrupa Anakarasının En Batı Ucu Cabo da Roca başlıklı yazımızda okuyabilirsiniz.
Lizbon Gezisi-Lizbon’da Ne Yenir? Nerede Yenir?
Lizbon oldukça turistik ve eğlenceye açık bir yer olduğu için restoran ve yemek çeşitleri bakımından da oldukça zengin. Burada değişik bir şeyler tatmak için bir çok seçenek bulunuyor. Bu nedenle de bu başlık altında deneyimlerimizi özetlemek yerine ayrı bir yazıda genişçe yazmayı tercih ettim.
Lizbon’da deneyimlediğimiz mekanlar ve tatlar ile ilgili detaylı tüm bilgileri Lizbon’da Ne Yenir? Nerede Yenir? başlıklı yazımda okuyabilirsiniz.
Lizbon Gezisi-Lizbon’da Nerede Kalınır?
Bairro Alto ve Alfama ile birlikte sabaha kadar eğlenebileceğiniz barlar ve fado dinleyebileceğiniz restoranları ile ünlü.
Tabii ki tüm bunlar otel seçimimi de oldukça etkiledi ve Lizbon gezisi kapsamında seçimimi Baxia-Chiado yani Alfama ile Bairro Alto arasındaki bölgeden yana kullandım. Otel Borges Chiado. Çok eski bir otel.
Ancak ulaşımı bu kadar kolay (Chiado Metro Girişi Kapıdan 20m) bu kadar merkezi (Lizbon’un en ünlü kafesi Cafe Brasileira ile bitişik) bir otel de bulamazsınız. Bairro Alto’nun girişinde olması ekstra bir avantaj.
Kahvaltısı çok muhteşem değil ama 3 kişilik odaya 3 gece oda-kahvaltı ayakbastı vergileri dâhil sadece 246€ verdik. Bu da eğlenceyle bütünleşmiş lokasyon da göz önünde bulundurulursa oldukça iyi bir fiyat. Kesinlikle tavsiye ediyorum.
Lizbon Gezisi-Lizbon’da Alıveriş
Lizbon, hediyelik eşya açısından da oldukça zengin. Lizbon gezisi kapsamında Sintra bölgesine giderseniz Özellikle merkezden istasyona doğru yürürken yolun solu boyunca satılan çok uygun fiyatlara alabileceğiniz orijinal duvar süslemeleri ve küçük duvar boyamaları var.
5-10 € seviyesindeki bu hediyelik eşyalardan almanızı şiddetle tavsiye ederim. Bunun dışında Cascais’in masa örtüleri Dünyaca meşhur. 20€ dan başlayıp daha pahalı seviyelere doğru gidiyor ancak özel günlerde kullanmak için buradan masa örtüsü almanızı tavsiye ederim.
Anlatmadan geçemeyeceğim bir konuda alışveriş ve kışlık kıyafetler. Portekiz’e kışın giderseniz ülkede gerçek bir kış olmadığı için kışlık kıyafet ve ayakkabılar çok ciddi indirim de oluyor. Columbia vb. giyim ya da ayakkabılarının Türkiye’deki fiyatlarının neredeyse üçte biri değerine almanız mümkün.
Değerlendirme
Lizbon; gerek tarihi, gerekse kültürü ile çok güzel bir şehir. Genel Avrupa anlayışından ayrıldığı bir çok yönü var ve günümüzde tüm bu yönler değerlendiriliyor.
Boğazı ve köprüleri ile Tejo Nehri bizim boğaza çok benziyor. İnsanların da davranışları aynı bizim insanımız gibi. Sıcak ve doğal.
Bu nedenle Lizbon’a giderseniz hiç yabancılık çekmeyeceksiniz. Ben de sadece daha önce yaz ve şimdi kışın yaptığım Lizbon gezisi kapsamında önemli gördüğüm hususları sıkmadan geniş kapsamlı linkler ile birlikte anlatmaya çalıştım. Kullanacaklar için umarım yaralı olmuştur. Bu güzel şehir için 3-4 günün yeterli olduğunu düşünüyorum.
Lizbon ile ilgili diğer yazılarımız için mutlaka Lizbon Gezi Rehberi‘ne bakmayı unutmayın. Sağlıcakla Kalın.