- Sülüklü Göl Tabiat Parkı
- Gölcük Tabiat Parkı Gezisi
- Sonbaharda Bolu Yedigöller Milli Parkı Gezisi
- Abant Gölü Tabiat Parkı Fotoğraf Gezisi
- Abant Gölü’nde Kahvaltı ve Çevre Gezisi
- Kışın Abant Gölü Gezisi
Bu hafta sonu nereye gidelim diyen fotosever arkadaşlarım için bir başımıza yaptığımız Abant Gölü Tabiat Parkı Fotoğraf Gezisi ile ilgili bir yazı yazma gereği hissettim.
Gezi ve gezmek ruhumuza işlemiş bir kere. Nereye gidelim diye düşünürken eşimin madem biraz stres atmak ve fotoğraf çekmek istiyorsun o zaman Abant Gölü Tabiat Parkı’na gidelim teklifi üzerine neden olmasın diye düşündüm.
Aklıma hemen eski hatıralar geldi. Çok uzun yıllar önce bir kış günü haftalar önceden ayarladığımız bir otobüsle birlikte buralara kadar gelip “ateşi yak”, “ekmekleri kes”, “sucukları pişir”, “kara saplandık otobüsü it” karmaşası içerisinde günümüzü geçirip hiç bir şey anlamadan evimizin yolunu tutmuştuk.
Bu seyahat başkaları için kapsamlı bir sucuk ekmek muhabbetinden başka bir olmasa da fakir bir mahallenin çocukları olan bizler için yaptığımız ilk uzun yollu gezi olması dolayısıyla çok büyük bir anlam ifade etmişti.
Ne kadar da mutlu olmuştuk. O zaman bir arkadaşımızda fotoğraf makinesi vardı. Çektiği fotoğrafları da daha sonra kimse görmedi.
Baharda Abant Gölü Gezisi
Abant Gölü Tabiat Parkı’na Ulaşım
Neyse gelelim bizim yolculuğa, çok kısa bir hazırlık ile düştük yollara. Abant Gölü Tabiat Parkı; Ankara’dan 225, İstanbul’dan 258 km mesafede bulunuyor.
Ulaşım açısından Ankara ve İstanbul’u birbirine bağlayan uluslararası D-100 (E-5) karayolu ve TEM otoyolu kullanılarak Abant sapağına ulaşılabiliyor. Abant sapağından itibaren 21 km sonra parka varıyorsunuz. Girişte araba ücreti olarak 10 TL (2019) alıyorlar.
Diğer bir seçenek ise bizim de yaptığımız gibi İstanbul ya da Ankara’dan Bolu Otobüs Terminali’ne ulaşıp buradan 33 km mesafede bulunan Abant Gölü Tabiat Parkı’na gitmek.
Bu kapsamda 2 alternatifiniz var. Bolu’dan 07:30,11:00,13:00,15:00’de kalkan 22 Numaralı Belediye Midibüsleri var. Kişi başı 12 TL (2019) ücret alıyorlar. Yol 45 dakika sürse de doğanın içerisinde 1 saat süren muhteşem köylerden geçen bir yolculuk olduğu için şiddetle tavsiye ederim.
Bu kadar vaktim yok bekleyemem diyorsanız terminalden taksi de tutabilirsiniz pazarlık yaparsanız 150 TL (2019) bir ücrete kadar götürüyorlar hatta 3-4 kişiyseniz doğru tercih derim.
İlgilenenler için Abant Gölü Tabiat Parkı Ziyaretçi Tanıtım Merkezi’nin önünden kalkan 22 Numaralı Belediye Midibüsünün Bolu Otobüs Terminali’ne dönüş midibüs saatlerini de vereyim. 09:00,13:00,15:00,17:00.
Abant Gölü Tabiat Parkı Fotoğraf Turu
Gölün etrafı yürüyerek 7 km. Tüm gölü çevreleyen kesintisiz bir yol hattı mevcut.
Gezi ve fotosever arkadaşlarım bölgeye gitmek isterlerse bu haritanın kendilerine bir fikir vereceğini umuyorum.
-Bilmeniz Gerekenler
Benim gezi ve fotoseverlere tavsiyem mümkünse gölün etrafını ne arabayla ne faytonla ne de bisiklet ile gezmeyin.
Bu şekilde gezerseniz her an önünüze çıkacak fırsat çekimlerini kaçırırsınız. Sonraki fotoğraflara bakınca neden böyle yazdığımı daha iyi anlayacaksınız.
Mutlaka ayağınızda bir yürüyüş ayakkabısı kafanızda şapka olmalı. Özellikle hava açık ve bulutlar da duru göl üzerinde güzel yansıma yapıyorsa fotoğraf çekimi için çok şanslısınız demektir. Göl çevresi hakikaten oldukça değişken bir bitki örtüsüne sahip. Tur esnasında oldukça farklı tonda farklı bitki örtülü resimler alabiliyorsunuz. Şansınızı iyi kullanın. Sanırım artık gölün etrafında gezmeye başlayabiliriz.
-Büyük Abant Oteli Abant Göl Cafe & Restaurant
Başlangıç noktası olarak Büyük Abant Oteli Abant Göl Cafe & Restaurant’ını mutlaka görün.
Çok iyi bir çekim ortamı var. Tabii ki diğer müşterileri rahatsız etmemek şartıyla.
Sabah kahvaltısı ve öğlen yemeği için de talep gören bir yer olması nedeniyle çekimlerinizi ya sabah çok erkenden ya da güneş batarken yapın.
-Seyir İskelesi
Büyük Abant Oteli’nden ayrılıp gölü tamamen çevreleyen patika/yürüyüş yoluna girip yoldan hiç ayrılmayın. Yüzünüzü göle dönüp sağa doğru ilerlerseniz ilk olarak karşınıza çok güzel bir seyir iskelesi çıkacak.
Işığınız iyiyse seyir iskelesini içine alan fotoğraflar da aile çekimleri için çok güzel. Burada çiçeklerden baş halkası yapıp satan teyzeler var. Bunlardan alıp hem bölgeye katkı yapmak hem de fotoğraflarınızı güzelleştirmek mümkün.
Özellikle de sabah güneş doğarken (Ancak, bu saatte boş oluyor.) çok güzel fotoğraflar alabilirsiniz. Biz oraya vardığımızda profesyonel fotoğrafçılar modelleri ile birlikte çekimlerini tamamlamış dönüyorlardı. Bilgi.
-Abant Gölü Tabiat Parkı Ziyaretçi Tanıtım Merkezi
Patikadan devam ederken gördük. Abant Gölü Tabiat Parkı’nın girişine tamamen ahşaptan ziyaretçi tanıtım merkezi yapılmış.
Mimarisi itibariyle oldukça güzel bir yapı. İç dekorasyonu da oldukça çekici. Bölgeyi ziyaret eden herkesin özellikle çocukları ile birlikte uğraması gereken bir yer. Çocuklar oyun oynayarak doğa sevgisini öğrenebiliyor. Girişi serbest yapmaları ise oldukça memnuniyet verici.
Ziyaretçilerin tanıtım merkezini gezerken bölgenin tarihi ve doğası hakkında bilgi sahibi olması, bölgede yaşayan endemik türler ve yaban hayvanlarının doldurulmuş tahnitlerini inceleyebilmesi, hem de doğa ve çevre sevgisini alması amaçlanmış.
Yanlış anlaşılma olmasın gördüğünüz tüm hayvanlar avlanmış değil ölüm/kaza vb. sonucu telef olmuş hayvanlar. Görülen hayvanları doldurarak görsel farkındalık yaratılmaya çalışılmış.
Ziyaretçilerin tanıtım merkezinin en önemli parçası görmüş olduğunuz boz ayı. Kamyon çarpması sonucu telef olmuş ve tahnit ettirilmiş.
-Küçük İskele
Patikayı merkez otopark bölgesine bağlayan tahta köprüye gelmeden önce solda çok güzel küçük bir iskele göreceksiniz.
Abant Deresi’nin göl ile birleşme noktasında bulunuyor. Sarı ve beyaz nilüferler su yüzeyini kaplamış. Aile fotoğrafı için çok uygun bir nokta.
Doğa ile o kadar iç içe bir fon ki biz fotoğraf çektirmeye çalışırken buraya özgü bir tür olan Abant Alaları etrafımızı sarmıştı.
İskeleden su yüzeyini kaplamış nilüferlerin fotoğrafını çekmeye çalışırken karşılaştığım kurbağa. Dedim ya işte bu yüzden sakın gölün etrafını arabayla gezmeye kalkmayın. Bunları hiçbir zaman göremezsiniz.
-Tahta Köprü
Abant Deresi’nin göl ile birleşme noktasında şirin mi şirin bir tahta köprü bulunuyor. Köprü göle oldukça hakim bir konumda.
Fotoğrafta da gördüğünüz gibi Abant Gölü Tabiat Parkı sanırım iklim ve arazi yapısı gibi faktörler nedeniyle zengin ve farklılık gösteren bir floraya sahip.
Tabiat parkında şimdiye kadar 5 sürüngen, 54 kuş, 16 memeli ve 6 çeşit balık türü tespit edilmiş.
Tabii ki önemli olan mevcut durumu koruyabilmek ve belki de daha da geliştirmek. Dilerim korumayı başarırız.
-Abant Deresi
Çevredeki alıç, böğürtlen, kuşburnu, çilek, mantar ve dağ çileklerini seyrederek yürümeye devam ediyoruz. Şimdi de karşımıza bir dere çıktı.
Suyun tadı oldukça güzel. Belki bilen vardır. Marketlerde satılan Abant marka sular var. Bu suların doldurma tesislerini buraya gelirken yol kenarında gördük. Bölgede de çok satıldığını söyleyebilirim.
-TSE Piknik Alanı
Yürümeye devam edince haritada da görülen ilk piknik alanı olan TSE Piknik Alanı’na varıyoruz.
Burası piknik yapmak isteyenler için merkeze en yakın yer.
Ağaçların altında masa sandalye her türlü ihtiyaç karşılanmış. Tek yapılması gereken güzel bir geçirmek için aile, eş, dost bir araya gelmek.
Bu piknik alanı aynı zamanda çadırda kurabileceğiniz bir kamp alanı. Piknik yapmak üzere kapalı ve açık alanlar da mevcut. Su ve tuvalet imkanı var.
-Su Samuru Yaşam Alanı
Şu anda bulunduğumuz yer su samuru yaşam alanı. Yanlış anlaşılmasın bu durum 2013 yılında fark edilmiş. Şimdi olduğumuz bölge bu nedenle özenle korunuyor. Tamamen tahtadan yüksek bir yürüyüş yolu ile tüm sahayı kat edebiliyorsunuz.
Su samurları sanılanın aksine sadece hastalıklı balık tüketmiyor ayrıca balık yumurtaları ve yavruları için tehdit oluşturabilecek tatlı su ıstakozu (kerevit) üremesini de baskı altında tutuyor. Gördüğüm kadarıyla gölde de çok fazla kerevit var. Bunu çıplak gözle bile tespit etmek mümkün.
Su samurunun varlığının tespiti, Abant Gölü Tabiat Parkı’nın değerini de artırmış tabii ki çünkü literatürde su samurunun sadece çok temiz sularda yaşadığı kabul ediliyor.
–Taksim Abant Köşk Oteli
Neredeyse yolun yarıdan fazlasını bitirdik. Hemen arkamda solda gözüken bina Taksim Abant Köşk Oteli.
Tahta iskeleden devam ederek tekrar patikaya döndük. Yol tam burada ikiye ayrılıyor.
Sağdan giden yol Mudurnu’ya gidiyor. Biz soldan Abant yolundan devam ederek Abant Köşk Oteli’ne doğru devam ettik. Buradan hem Büyük Abant Oteli’ni hem de Abant Palace Oteli’ni görebiliyorsunuz.
Hatırı sayılır birçok ünlü kişinin buraya geldiğinde tercih ettiği butik otel.
Takip edenler mutlaka bilir öğrendiğime göre şahsen takip etmediğim Paramparça dizisinin bazı bölümleri de burada çekilmiş.
Maalesef otel kapalı olduğu için içeri giremedik. Butik bir otel. Bu otel de Taksim Abant Palace ile aynı gruba bağlı. Sanırım tadilat nedeniyle kapalıydı. Bizde otelin bahçesinde salıncakta sallanmayı tercih ettik. Daha sonra da fotoğraflarımızı çekip yolumuza devam ediyoruz. Daha yolun yarısındayız.
–Büyük Piknik Alanı
Birkaç dakikalık bir yürüyüşten sonra rotamızdaki 2. piknik alanı olan Büyük Piknik Alanı’na ulaşıyoruz.
Burada gezerken balık tutmaya çalışanlara da rastladık. Rastgele deyip geçtik. Bu piknik alanı aynı zamanda çadırda kurabileceğiniz bir kamp alanı. Piknik yapmak üzere kapalı ve açık alanlar da mevcut. Su ve tuvalet imkanı var.
Göl çevresinde Köknar, çam, meşe, kayın, gürgen, kestane ve yabani meyve ağaçlarından oluşan zengin bir bitki örtüsü var. Dolayısıyla burada inanılmaz bir oksijen var. Yorgunluk nedir bilmiyorsunuz. Ancak, açlık için aynı şeyi söyleyemem. İnanın çok hızlı acıkıyorsunuz. Haritada da mevcut özel idareye ait Abant Göl Gazinosu’nda bir saatlik bir yemek molası verip yolumuza devam ediyoruz.
-Abant Kıbrıs Çeşmesi Piknik Alanı
Birkaç dakikalık bir yürüyüşten sonra rotamızdaki 3. piknik alanı olan Abant Kıbrıs Çeşmesi Piknik Alanı’na ulaşıyoruz.
Burası genel olarak bir tepe üzerine kurulu ve gölün kenarında bulunan en yüksek bölge.
Bu piknik alanı aynı zamanda çadırda kurabileceğiniz bir kamp alanı. Piknik yapmak üzere kapalı ve açık alanlar da mevcut. Su ve tuvalet imkanı var.
Tepeden aşağıya indiğinizde bu muhteşem manzara ile karşı karşıya kalıyorsunuz. Aklınıza bir söğüt gölgesinde bu huzuru yaşamak geliyor. Muhteşem değil mi? Yürümeye devam ediyoruz.
-Samat Yaylası Piknik Alanı
15 dakikalık bir yürüyüşten sonra Samat Yaylası Piknik Alanı’na ulaşıyoruz. Bahse konu piknik alanı rotamızdaki 4. ve son piknik alanı.
Burası aynı zamanda bence Abant Gölü Tabiat Parkı’nın tartışmasız en güzel yeri.
Bu piknik alanı aynı zamanda çadırda kurabileceğiniz bir kamp alanı. Piknik yapmak üzere kapalı ve açık alanlar da mevcut. Su ve tuvalet imkanı var.
Doğa ile iç içesiniz. Bir bakıyorsunuz yanınızdan bir at bir bakıyorsunuz inekler geçiyor. Şehir ortamından sıkılmış insanlar olarak bu yolculuk tam bir keyfe dönüşüyor.
-Dönüş Yolu
Samat Yaylası Piknik Alanı’ndan otele doğru devam ediyoruz.
Yolda yürürken Abant Gölü’ne hakim bu ağaç dikkatimizi çekiyor. Belli bir süre sonra ormanlık alana giriyoruz.
Yaklaşık olarak fotoğraf çekimi ve molada yaparak gölü yavaş tempoda 3 saatte dolaştık. Çok da zevk aldık. Gelelim park ile ilgili diğer önemli konulara…..
Abant Gölü Tabiat Parkı’nda Nerede Kalınır?
Yola çıkmadan önce kalacak yeri ayarladık. Değerli arkadaşlar sanırım çok şanslıyız.
Hafta sonu yola çıkmadan hemen önce www.hotels.com sitesinden günün fırsatı olarak Büyük Abant Oteli’nde kahvaltı, akşam yemeği ve beş çayı dâhil günlük 350 TL (2019) fiyata 2 kişilik doğaya bakan bir oda bulduk.
Bu fiyatın normal zamanlarda en az 2 katı olduğu düşünülürse gidecek arkadaşlara tavsiyem bu fırsatı gördüğünüz anda odayı satın alın ve planlamanızı ona göre yapın. Çünkü beş yıldızlı bir otelden aldığınız bu fiyat Avrupadaki sıradan bir iki/üç yıldızlı kahvaltı dâhil otel oda fiyatına eşit. Ayrıca otelin konumu da oldukça güzel.
Bölgedeki 2. önemli otel Abant Palace Otel. Ancak bu otel Büyük Abant Oteli’ne göre daha pahalı bir otel. 2 kişi hafta içi kahvaltı dahil 600 ₺(2019) civarında bür ücrete kalabilirsiniz. Eğer aynı gruba bağlı Abant Köşk Otel’i tercih ederseniz bu fiyat 700 ₺(2019) ‘ye çıkıyor.
Eğer ne işim var otelde diyorsanız size tavsiyem bölgenin en güzel yeri olan Samat Yaylası Kamp Alanı. Burada 330 çadırın kullanabileceği bir kamp alanı var. Gerçekten çok güzel yer. Giderken yanınıza mutlaka çadırınızı almayı unutmayın çünkü orada kamp kurmak ayrı bir keyif. Ancak hangi mevsim olursa olsun akşamları serin oluyor.
Abant Gölü Tabiat Parkı’nda Ne Yenir? Nerede Yenir?
Bizim gibi otelde kalmasanız bile Büyük Abant Oteli Abant Göl Cafe & Restaurant kahvaltı ya da diğer öğünler için iyi bir tercih. Fiyatlar ise normal İstanbul fiyatlarının 1,5 katı. Bu da böyle bir yer ve manzara için oldukça kabul edilebilir.
Aklıma gelmişken yemek için buranın tatlı su gölü olduğunu düşünüp alabalık almayın çünkü hiç güzel yapamıyorlar. Bilgi
Bölgenin olmazsa olmazı hepimizin bildiği sucuk ekmek. Bizim gibi gölü turlayanlar için tavsiyem molayı haritada da mevcut özel idareye ait Abant Göl Gazinosu’nda yapmanız. Mola ihtiyacını karşılayacak ideal nokta. Sucuk ekmekleri de harika.
Gölün etrafında haritada da yerlerini gördüğünüz dört adet günübirlik piknik alanı var. Tavsiyemi sorarsanız bölgede piknik yapmak için ideal nokta Samat Yaylası derim. Piknik için bundan daha doğal bir yer olabilir mi? Daha ne istiyorsunuz.
Abant Gölü Tabiat Parkı’nda Alışveriş
Parkın oteller bölgesinde bakkal benzeri Abant Köy Ürünleri Satış Noktası var. Fiyatlar ortalama düzeyde olan dükkanda genellikle erişte çeşitleri, keş, bulgur, kuru fasulye vb. kuru köy ürünleri satışı yapılıyor.
Özellikle manda yoğurdu ise çok fazla övülüyor. inek peyniri ve tuzsuz yöresel tereyağı da şahane lezzetler arasında sayılıyor.
Değerlendirme
Abant Gölü Tabiat Parkı, özellikle foto severler olmak üzere herkes için muhteşem bir yer. Foto severler gün doğumu ve gün batımını ayrı değerlendirmeli. Gezginler ise gölü yürüyerek dolaşmalı. Bunların her ikisini de yapabilmek için mutlaka burada 1 gece geçirmelisiniz. Büyük Abant Otelinin gece eğlencesi de güzel oluyor. Sağlıcakla kalın.
Bolu ile ilgili diğer yazılarımız için Bolu Gezi Rehberi‘ne, bölgesel planlama yapacaksanız Batı Karadeniz Gezi Rehberi‘ne bakmayı unutmayın. Sağlıcakla Kalın.