Moda, Sanat, Yemek ve Milano Gezisi

Kuzey İtalya’da; Moda, Sanat, Yemek ve Milano Gezisi birbirini tamamlayan değil bence bütünleşmiş bir ifade. Yaz ya da kış fark etmez ne zaman Milano’ya giderseniz gidin bu kavramların hepsini aynı anda yaşayacağınızdan emin olabilirsiniz. Çünkü gördüğüm kadarıyla Milanolular hayatlarına bu kavramlar üzerinden şekil veren insanlar.

İtalya’nın Roma’dan sonra ikinci büyük şehri olan Milano, aynı zamanda eski Milano Dükalığı ile bugünkü Lombardiya Bölgesinin de başkenti. Şehrin nüfusu 1.5 milyon civarında olsa da banliyöleri de dikkate alınırsa en az 3 milyonluk bir nüfustan söz etmek mümkün.

Şehir aynı zamanda moda, tasarım ve futbol dendiğinde Dünya’nın sayılı merkezleri arasında yer alıyor. 

Türkiye ile 1 saat farkı var. İstanbul’dan uçakla yolculuk 2,5 saat sürüyor. Yeşil pasaport hariç Türklere tavize uyguluyorlar. Kullanılan para birimi €. Sıcaklık ortalamaları sene boyunca 15-29 derece arasında değişiyor. Kışın en düşük sıcaklıklar Aralık-Ocak aylarında -5 derece olarak görülüyor.  En yüksek yağış ise Kasım ayında görülüyor. 

Milano Gezisi

Milano’nun Dikkat Çeken Özellikleri

-Uzun yıllar İspanya, Fransa ve Avusturya egemenliğinde kaldığından tamamen bu kültürel hamur ile yoğrulmuş,

-Bu durum dile de yansımış, burada kullanılan dil İtalyanca değil Milanese,

–Milano 19. ve 20. yy. döneminde Avrupa’nın önemli bilim merkezlerinden biri olmuş, bu dönemde modern bilim ve laboratuvarlar şehri haline gelmiş, şimdi ise endüstriyel ve modern tasarımda Dünyanın en etkili şehirlerinden biri olarak kabul ediliyor,

-Bu durum sonucunda İtalyan ekonomik mucizesinin en önemli lokomotifi ve finans merkezi de olmuş,

-Kişi başına gelir yönü ile bile İtalya’nın halihazırda en zengin şehri (40,000 €),

-Şehir bir bakıma zenginliğini çıkardığı ünlü sanatçılara, bestecilere ve moda tasarımcılarına da borçlu. Ünlü sanatçılar Caravaggio, Bramante , Bramantino ve Francesco Hayez;  ünlü besteciler, müzisyenler ve edebi şahıslar Alessandro Manzoni, Mina ve Giuseppe Verdi ve ünlü moda tasarımcıları Giorgio Armani ve Mario Prada aslen Milano doğumlu,

-Bunların dışında Dünya’nın en büyük mermer heykel koleksiyonu Duomo di Milano’da; şehrin güzelleştirilmesine bizzat katkı sağlamış olan Leonardo da Vinci’nin kitap, el yazması ve çizimleri ise Biblioteca Ambrosiana’da ve sanatçının en ünlü resimlerinden biri olan Son Akşam Yemeği ( L’ultima cena veya Il cenacolo ) de Santa Maria delle Grazie Kilisesi’nde bulunuyor.

-Otel Depozitosu

Milano’da rezerve ettiğiniz bazı oteller gelişinize 1 ay kala neredeyse ödeyeceğiniz tutarın yarısı oranında kredi kartınıza bloke koyuyor. Kredi kartınıza ihtiyacınız varsa aracılar üzerinden yaptığınız anlaşmaları iyi okuyun yoksa daha yurt dışına çıkmadan zor duruma düşebilirsiniz.  Çünkü bu para bloke ediliyor ve kullanamıyorsunuz. Parayı da çıkıştan itibaren 14 mesai günü sonra hesabınıza geçiriyorlar. AMAN DİKKAT.

Milano Ulaşım Sistemi

Milano ulaşım sistemi mükemmel bir sistem. Üstelik banliyöleri ile birlikte yoğun bir nüfus yoğunluğa sahip olmasına rağmen merkez bölgede çok fazla trafik yok. Tek sorun otopark yetersizliği ve yüksek otopark ücretleri

Öncelikle muhteşem bir metro sistemine ve bunu tamamlayıcı bileşenlere sahip. Bu kapsamda tüm sistemi en iyi şekilde kullanabilmeniz için ayrı bir yazı hazırladık.

Milano ulaşım sisteminin genel prensiplerini, Bergamo Uluslararası Havaalanı (BGY)’ndan  Milano Şehir Merkezine Geliş ve Gidişi, Milan City Pass kullanımını, metro, otobüs, tramvay, tren ve taksi kullanımı ile otopark ücretlerini  detaylı bilgi ve fotoğrafları ile  Milano Ulaşım Sistemi başlıklı yazımızda bulabilirsiniz. 

Biz Bergamo Uluslararası Havaalanı (BGY)’ndan 7 gün boyunca kullanmak için araba kiraladık. Bu konu ile ilgili tüm detay ve fotoğrafları İtalya’da Araba Kiralamak başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.

Milano’da Gezilecek Yerler

Navigli ve Brera tek tek ele alınıp gezilmesi gereken Milano’nun güzel semtleri. Duomo di Milano,  Galleria Vittorio Emanuele II, Sforzesco Şatosu, Sempione Parkı ve Leonardo da Vinci Bilim ve Teknoloji Müzesi ise gezilecek diğer yerler. Bu kapsamda yaptığım gezileri linkleri ile birlikte anlatmaya çalıştım. 

–Duomo di Milano

Milano denince ilk akla gelen yapı olan Duomo di Milano, aynı zamanda Dünya’da Gotik mimari ile yapılmış son yapı. Bunun sebebi katedralin inşasının çok uzun sürmesi. İnşasına 1386 yılında başlanan yapının bittiğinde tarih 1905.

Genel olarak gördüğüm kadarıyla Kuzey İtalya’ya gidip de bu katedrali görmeyen yok. Biraz garip gelebilir ama ben de açıkçası Milano’ya söz konusu katedralin gün batımında fotoğrafını çekmek için geldim. Sanırım amacıma erdim de…

Duomo di Milano, Vatikan’ı saymazsak İtalya’nın en büyük, Avrupa’nın ise 4. büyük katedrali. Katedral aynı zamanda Milano’nun da dini merkezi olarak da görülüyor. Hemen karşısında meydanda bulunan ata binmiş Vittorio Emanuele II Heykeli (Monumento a Vittorio Emanuele II) de gerçek bir sanat eseri. Eğim verilmiş ve koşan bir at muhteşem canlandırılmış.

Duomo di Milano ile ilgili tüm detaylı bilgi ve fotoğrafları Duomo di Milano, Dünya’nın Son Gotik Yapısı başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.

–Galleria Vittorio Emanuele II

Duomo di Milano’nun hemen yanı başında yer alan 150 yıllık Galleria Vittorio Emanuele II’nin hem Milano’ya hem de Milanolulara  kimlik veren değişik bir ruhu var.

Zaten inşa edilirken bile mimari tarzıyla bile Milano’nun Dünya’nın ekonomik ve kültürel merkezi olduğunu göstermek amaçlanmış. 

Milan’da sosyal yaşam merkezlerinden biri olarak kabul edilen Galleria Vittorio Emanuele II, Duomo di Milano ile birlikte Katedral Meydanı (Piazza Del Duomo)’nda bulunan önemli 2 yapıdan biri.

Galeri ile ilgili yapılabilecek en güzel aktivite tabii ki bütçeniz yeterli ve modayı takip ediyorsanız buradaki son derece lüks restoranlarda  yiyeceğiniz yemek ve  lüks giyim mağazalarından yapacağınız alışveriş dışında Highline Galleri. Yani galerinin çatısına çıkmak. Buradan hem Duomo di Milano’yu, hem Katedral Meydanı (Piazza Del Duomo)’nı  hem de tüm Milano’yu görebilirsiniz.

Bunu dışında şans getirdiğine inanılan Torino Boğasının üzerinde de topuğunuzla 3 kez dönmeyi unutmayın. 

Galleria Vittorio Emanuele II ile ilgili tüm detaylı bilgi ve fotoğrafları Galleria Vittorio Emanuele II başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.

-Navigli

Navigli dendiğinde ilk olarak aklımıza aperitivo gelmeli özellikle de gün batımında. Herkesin elinde birer içecek ve atıştırmalık iş çıkışı ayaküstü sohbet buralarda pek bir moda…Tabii ki ilerleyen saatlerdeki gece hayatını da unutmamak gerek.

Zaten Milano’ya giderseniz iş çıkışı gün batımında Navigli’ye doğru hissedilir bir hareketliliğe kendi gözlerinizle de şahit olacaksınız. Aslında Navigli İtalya’nın genel ortamında çok da göze hitap eden bir yer değil ancak akşamları gerçekten ortam güzelleşiyor. 

Navigli’deki bu ortama en büyük katkıyı ise semti ortadan bölen ve şehrin en büyük kanalı Naviglio Grande. 900 yıllık kanal döneminde şehrin inşası için kullanılan kanal bugün turizm amaçlı olarak kullanılmaya başlanmış.

Gün batımı ile birlikte Milanolular akşam yemeği için sokak aralarında ya da kanallar boyunca masalarının başına geçiyor. 

Navigli’ye ulaşım, gezilecek yerler ve Navigli’de Ne Yenir? Nerede Yenir? konuları ile ilgili tüm detaylı bilgi ve fotoğrafları Aperitivo İçin Gidilen Yer Navigli başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.

-Brera

Brera, Milano’da sanat denince ilk akla gelen yer. Eğer gezme fırsatınız olursa adım başı göreceğiniz sanatsal kafe ve galeriler ile sokak sanatçılarını siz de fark edeceksiniz. Tabii ki Brera dendiğinde butik tasarımcıları ile moda ve gece hayatını da unutmamak gerek.

1776 yılından bu yana Brera’da bulunan 3000-4000 öğrencinin devam ettiği Güzel Sanatlar Akademisi (Accademia di Belle Arti di Brera Milano) sanatın Breradaki ve Milano’daki baş sembolü.

Akademi kompleksinin 1100’lü yıllarda inşa edilen ve Via Brera’ya bakan en dıştaki binası. Brera Sanat Galerisi (Pinacoteca di Brera) ise ortaçağ ve Rönesans sanat eserlerini bünyesinde barındıran belki de Milano’da en çok ziyaret edilen müze.

Brera ile ilgili tüm detaylı bilgi ve fotoğrafları Milano Sanat Merkezi Brera Gezisi başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.

-Sforzesco Şatosu (Castello Sforzesco)

 Şehrin ortasındaki bir kültür vahası olan Sforzesco Şatosu şehri korumak için bir kale olarak inşa edilmişse de Milano Dükalığı’nın yönetiminin Sforzesco Hanedanına geçmesi neticesinde yeniden dekore edilerek bir şatoya dönüştürülmüş.

Bugün ise bu ihtişamlı anıt yapı hem kentin geçmişinin izlerine bünyesinde bulundururken hem de çeşitli müzelerle ev sahipliği yapıyor. Bu müzelerde öne çıkan sanat eserleri ise Michelangelo’nun 1552 yılından hayatının son günlerine kadar üzerinde çalıştığı mermer bir heykel olan baş yapıtlarından Pietà Rondanini ile Leonardo da Vinci tarafından dekore edilen Sala delle Asse adlı ahşap oda oluşturuyor. 

Özellikle de Sforzesco Hanedanı öncesindeki Visconti Hanedanı döneminden kalan bölüm fotoseverler için gerçekten görülmeye değer. 

Şatonun en öne çıkan yapısı 70 m yüksekliğindeki Filarete Kulesi (Tırre del Filarete). Kule halen Milano’nun önemli sembollerinden biri. Ne yazık ki cephane deposu olarak kullanılırken yıkıldığından orijinal değil. Mimar Luca Beltrami’nin aslına sadık olarak yaptığı güzel bir kopya.

Şatonun tarihi, dönemsel gelişimi, ulaşım, giriş ve ücretler ile bünyesinde bulunan müzeler ve gezilecek yerler ile ilgili tüm detaylı bilgi ve fotoğrafları Sforzesco Şatosu (Castello Sforzesco) başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.

-Sempione Parkı (Parco Sempione)

1893 yılından beri Milanolulara şehir parkı olarak hizmet veren Sempione Parkı aynı zamanda şehrin de en büyük parkı.

Avrupa’nın bir çok şehrinde görmeye alıştığımız tipik bir İngiliz Bahçesi tarzında inşa edilmiş.

Ayrıca gençler tarafından da çok fazla sevilen ve vakit geçirilen parkın bir diğer özelliği ise Sforzesco Şatosu’na komşu olması ve parktan şatoya bir giriş bulunması.

1807 yılında Napolyon’un zaferlerine atfen inşa edilen Barış Takı (Arco della Pace) parktaki en dikkat çekici yapı. Parkın ortasında bulunan göletteki kaplumbağaların tren yapacak karar olan çokluğu ise oldukça şaşırtıcı.

Park ile ilgili tüm detaylı bilgi ve fotoğrafları Sempione Parkı (Parco Sempione) başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.

-Leonardo da Vinci Bilim ve Teknoloji Müzesi

Leonardo da Vinci Bilim ve Teknoloji Müzesi (Museo Nazionale della Scienza e della Tecnologia “Leonardo da Vinci”) sadece Milano’nun değil İtalya’nın en büyük bilim ve teknoloji müzesi. Ayrıca Dünyanın sayılı bilim ve teknoloji müzeleri arasında gösteriliyor.

1953 tarihinde ünlü bilim adamının doğumunun 500. yıl dönümünde ziyarete açılan müze 16. yy başlarında Olivetan rahiplerine ev sahipliği yapmak üzere  inşa edilmiş bir manastır.

Müzede öncelikle teknolojinin gelişimine dikkat çekmek üzere bir çok ilke yer vermişler. Leonardo da Vinci’nin tasarladığı Dünyadaki en geniş makine modelleri koleksiyonundan başlayarak günümüze hatta geleceğe kadar gelmişler.

Bugün müzede herkesin keyif alabileceği etkileşimli atölye çalışmalarını kullanarak bilimsel olaylarla ilgili tüm izleyicileri pratik bir şekilde eğitmek amaçlanmış.

Müze ile ilgili tüm detaylı bilgi ve fotoğrafları Leonardo da Vinci Bilim ve Teknoloji Müzesi başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.

Milano’ya Yakın Gezilecek Yerler

-Como Gölü

İtalya İsviçre sınırında Alplerin eteğinde bulunan Como Gölü; Dünya’nın En Güzel Göllerinden Biri. Lombardiya Eyaletinde Como ve Lecco İlleri arasında bulunuyor.

Gölün maviliği ile Lombardiya Alplerinin yeşilliği Orta Çağ kasabaları, eski ve lüks malikaneler ve muhteşem bahçeler ile birleşince ortaya oldukça pitoresk bir sahne çıkmış.

Doğal olarak da bu Lombardiya güzeli tüm sahil ve çevresi ile birlikte sanat, doğa, gastronomi, spor ve rahatlama özelinde tam bir tatil destinasyonu haline gelmiş.

Como Gölü ile ilgili detaylı bilgi ve fotoğrafları Como Gölü; Dünya’nın En Güzel Göllerinden Biri başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.

-Lugano Gölü

Göl, İsviçre’nin en güneyinde bulunan göl. Burası için İsviçre’nin Akdeniz’i de deniyor. Gerçekten de bölgede Akdeniz İklimi hakim.

Lugano Gölü; doğası, havası, manzarası ve köyleri ile birlikte değerlendirildiğinde şehirden kaçıp doğayla bütünleşmek için oldukça güzel bir yer. İster trekking  yapabilirsiniz isterseniz bisiklet sürebilirsiniz.

Tam karşıya baktığınızda San Salvatore Dağı ile Monte San Giorgio Dağı’nı, Melide Barajı’nı ve İsviçre içerisindeki İtalyan toprağı Campione d’Italia’yı görebiliyorsunuz.

Lugano gölü, Como Gölü’nün kuzey batısında yer alıyor ve arabayla sınır geçişi dahil yarım saatlik bir mesafede bulunuyor. Göl ile ilgili detaylı bilgi ve fotoğrafları Monte Brè, İsviçre’nin En Güneşli Dağı başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.

-Maggiore Gölü

Lago Maggiore tam anlamıyla ‘Büyük Göl’ demek. Zaten 212 km² yüzölçümü ile İtalya’nın da 2. büyük gölü.

İtalya İsviçre arasında Alplerin eteğinde bulunan Maggiore Gölü; Lombardiya’nın Yazlık Sayfiyesi gibi. Göl ve çevresi dağları, tarihi villaları, meyve bahçeleri, bahçeleri ve terasları ile ünlü.

İklim hem yaz hem de kış aylarında ılıman. Akdeniz bitki örtüsü hakim ve birçok bahçede nadir ve egzotik bitkiler yetişiyor. 

Maggiore Gölü ile ilgili detaylı bilgi ve fotoğrafları Maggiore Gölü; Lombardiya’nın Yazlık Sayfiyesi başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.

Milano’da Ne Yenir? Nerede Yenir?

Milano oldukça turistik ve eğlenceye açık bir yer olduğu için restoran ve yemek çeşitleri bakımından da oldukça zengin. Burada değişik bir şeyler tatmak için bir çok seçenek bulunuyor. 

Bu nedenle de bu başlık altında deneyimlerimizi özetlemek yerine ayrı bir yazıda genişçe yazmayı tercih ettim.

Milano’da deneyimlediğimiz mekanlar ve tatlar ile ilgili detaylı tüm bilgi ve fotoğrafları Milano’da Ne Yenir, Nerede Yenir? başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.

Milano’da Nerede Kalınır?

Milano malesef çok pahalı. Özellikle oteller el birliği etmişçesine gerçekten acımasız. Sezonluk ya da günlük ücretler ciddi anlamda fark gösterebiliyor.

Neyse ki Milano’nun neresinde kalırsanız kalın ulaşım problemi yaşamıyorsunuz. Sadece merkeze ulaşmanız vakit alıyor. Milano Ulaşım Sisteminde anlattığım gibi Milano kesinlikle de arabayla gezilecek ya da kullanılacak bir yer değil. Otoparklar çok pahalı. Bu nedenle optimum çözümü de ihtiyaçlarınıza göre kendiniz bulmak zorundasınız.

Örneğin eğer araba kiraladınız ve Como, göller bölgesi vb. kuzeye doğru hareketler yapacaksanız şehrin kuzey tarafında bir otel seçmeniz gerekiyor. 

Bu kapsamda tercihimiz Hotel Da Vinci oldu. Bildiğiniz sıradan bir kongre oteli. Sadece Milano’nun diğer otellerine göre daha uygun bizim için ise bu haliyle bile çok pahalı. 3 kişi 3 gece için kahvaltı ve vergiler dahil 370 € ödedik. 

Kahvaltısı çok muhteşem değil ama 3 kişilik odaya 3 gece oda-kahvaltı ayakbastı vergileri dâhil sadece 370 € verdik. Üstelik merkezden 10 km  mesafedeki bu kongre oteli tabiri caiz ise tıklım tıklım doluydu. Asansör kuyruğundan valizlerimizi bile kendimiz taşıdık.

Tek iyi tarafı otopark parası almamaları ve hemen yanı başımızdaki Milano Bruzzano Parco Nord Tren İstasyonu idi. Bu kapsamda çok zor ama daha iyisini bulmanız hariç tavsiye ediyorum.

Adres: Via Senigallia, 6, 20161 Milano MI, İtalya Tel: +39 02 8399 3000 İnt: http://www.hoteldavincimilano.it/

Milano’da Alıveriş

Milano Gezisi, hediyelik eşya açısından sizleri hayli memnun edecek. Ancak, her şey malesef bir o kadar da pahalı. Moda kapsamında ucuz bir şey bulmanız neredeyse imkansız.

Bu nedenle size hem hediyelik hem de alışveriş için daha düşük bütçeli alışveriş önerisi yapacağım. Öncelikle şunu belirtmeliyim. Bu öneriler dönüşte hava alanına bırakılmayacak öneriler. 

Benvenuti Supermarketleri Kuzey İtalya’da neredeyse tüm otoyolların kenarlarında görebileceğiniz marketler. Bu marketlerde aynı zamanda yemek de yiyebiliyorsunuz. Bu marketlerin en önemli özelliği her zaman çoklu ürünlerde indirim olması.

Örneğin Türkiye’de kilosu 200-250 TL (2019) civarında satılan ve kumpir, güveç, şarap yanı peynir tabağı için eşsiz olan Padano Peynirini neredeyse Türkiye’deki fiyatların 1/3 fiyatına alabilirsiniz. Hatta ayrı bir hatta son tüketim tarihlerine 2 ay kalan peynirleri Türkiye’de Ezine Peyniri fiyatına bile almanız mümkün.

Yine aynı marketlerde sırf hediyelik olarak yapılmış kutulu makarnalar da mevcut. Gördüğünüz  gibi 8’li makarnalar sadece 10 € bir fiyata satılıyor. Eğer tercih ediyorsanız  şarap ya da aperol tarzı içeceklerinizi de bu mağazalardan alın çünkü bu tarz alışverişlerinizi dönüşte havaalanına bırakırsanız 2 kat ücret ödemeyi de göze almalısınız.

Milano Gezisi-Değerlendirme

Milano; gerek tarihi, gerekse kültürü ile çok güzel bir şehir. Genel Avrupa anlayışından ayrıldığı bir çok yönü var ve günümüzde tüm bu yönler ile değerlendiriliyor. İnsanların da davranışları aynı bizim insanımız gibi. Sıcak ve doğal. 

Bu nedenle Milano’ya giderseniz hiç yabancılık çekmeyeceksiniz. Ben de sadece Milano gezisi kapsamında önemli gördüğüm hususları sıkmadan geniş kapsamlı linkler ile birlikte anlatmaya çalıştım. Kullanacaklar için umarım yaralı olmuştur. Bu güzel şehir için 3-4 günün yeterli olduğunu düşünüyorum.

Milano Gezisi ile ilgili diğer yazılarımız için Milano Gezi Rehberi‘ne, bölgesel planlama için Lombardia Gezi Rehberi‘ne bakmayı unutmayın. Sağlıcakla Kalın….

Milano Gezisi Milano Gezisi Milano Gezisi Milano Gezisi Milano Gezisi Milano Gezisi Milano Gezisi Milano Gezisi Milano Gezisi Milano Gezisi Milano Gezisi