- Bafa Gölü’nde Adalar Turu
- Çiçeği Burnunda Kanyonumuz Arapapıştı Kanyonu
- Didyma Antik Kenti ve Muhteşem Apollon Tapınağı
- Gerga Antik Kenti
Merhaba sevgili seyahat sever dostlar, bu yazımda sizlere Çiçeği Burnunda Kanyonumuz Arapapıştı Kanyonu’ndan bahsetmek istiyorum.
Önce kanyonun tuhaf adıyla başlayalım. Rivayete göre M.S. 7. yy.da Afrodisias’ı doğu yönünden istila etmek isteyen Araplar kanyonu görünce yöre halkı deyimi ile apışıp kalırlar ve adı bu sebeple Arapapıştı Kanyonu olarak anılır. Fakat asıl adı İnceğiz Kanyonu’dur.
Aydın ili sınırları içinde bulunan ve henüz yeni keşfedilmekte olan bu muhteşem kanyona ilk olarak 2018 Ekim ayında gitmiştim. Fakat çok spontane bir seyahat olduğu için memleketimizin sayısız güzelliklerinden biri olan bu kanyon ile ilgili herhangi bir ön çalışma yapma fırsatım olamamıştı.
O zaman Didim’den Aydın Yenipazar istikametinde ilerleyerek navigasyon yardımı ile 2,5 saatte kanyona vardık. Fakat kanyonda su olmadığını öğrenince çok fena hayal kırıklığına uğradık .
Kemer Barajı kıyısındaki Arapapıştı Kanyonu İskelesi’ndeki görevli bize tekne ile sadece baraj gezintisi yapabileceğimizi söyledi. Tabii ki istemedik. Fakat karşı kıyının tepesindeki seyir noktasından bütün kanyonu kuş bakışı görebileceğimizi söyleyince bizde vakit kaybetmeden oraya gitmek için yola koyulduk. Karşı tarafa geçmek için aracınızın plakasını kayıt ettirerek baraj bendinden geçiyorsunuz ve hep sağ yönde ilerleyerek yarım saatte tepeye ulaşıyorsunuz.
Arapapıştı Kanyonu’nda Su Yok
Tepeye vardık. Manzara gerçekten harikaydı fakat su yoktu.
Ve o anda doğru mevsimde tekrar buraya gelmeliyiz dedik hepimiz. Kanyonun en iyi zamanı nisan ve mayıs ayları imiş. Kanyonda tekne ile dolaşmak 2,5 saat sürdüğü için kazandığımız bu süreyi yeni bir rota için kullanalım dedik.
Yeni Rota Afrodisias Antik Kenti
Afrodisias Antik Kenti’ne çok uzak değildik ve hemen yola düştük. Seyir tepesinden Aydın’ın Karacasu ilçesi’ne doğru devam ederek yaklaşık 1 saatte antik kente ulaştık.
Usta fotoğrafçı Ara Güler, 1964 yılında bir baraj açılışı için bu bölgeye gelir ve dönüşte yolunu kaybedip tesadüfen girdiği Geyre Köyü’nde köylülerin kullandığı antik kalıntılar dikkatini çeker ve burayı araştırmaya başlar. Fakat hiçbir kayıtta bulamaz. Sonrasında yapılan kazılar sonucu buranın Afrodisias kentlerinin en ünlüsü olduğu ortaya çıkar. Kazılar başladıktan sonra Geyre halkı başka bir bölgeye taşınır.
M.Ö. 6. yy.da küçük bir köy görünümünde olan Afrodisias, M.Ö. 2. yy.da kent devleti statüsü kazanmış. Mermer ocaklarına çok yakın olduğu için inşaatlarda daha çok mermer kullanılmış ve bu sayede dayanıklı bir şehir olarak günümüze kadar mimari özelliğini yitirmeden gelebilmiştir.
Roma İmparatorluğu dönemindeki mermer sanatı ve mimarisinin en güncel örneklerini bulabileceğimiz en güzel kentlerden biridir. Mermer heykel sanatı da burada çok gelişmiştir. 2017 yılında yakınındaki antik mermer ocakları ile birlikte UNESCO Dünya Miras Listesine eklenmiştir.
Ben buraya gelirken bu derece büyük ve güzel bir antik şehir göreceğimi hiç tahmin etmemiştim. Kanyon yormuştu hepimizi ve bu yüzden tamamını dolaşmaya gücümüz kalmadı sıcağın da etkisiyle. Mutlaka görülmesi gereken tarihi yerlerden biri bence Afrodisias Antik Kenti.
Bir bölümünde Ara Güler in o dönemde çektiği eski fotoğraflar da sergileniyor. Şehri bütün ayrıntıları ile görebiliyorsunuz. Arenası, tiyatrosu, mahkeme salonu, sanat atölyeleri ve daha birçok bölümünü dolaşarak görebiliyorsunuz.
Pide Yemeye Karacasu’ya
Buradan ayrılıp pidesi ile ünlü Karacasu’da pide yemeden dönmek olmaz deyip doğru pideciye gittik. Söylendiği kadar varmış gerçekten enfesti. Biz Şirin Pideci’de yedik. Hele en son tatlı olarak gelen meşhur tahinli fıstıklı pideyi yemeden sakın dönmeyin derim.
İkinci Arapapıştı Kanyonu Gezimiz
Yazımın bu bölümünde tadına vararak anlatmak istiyorum ikinci kez gittiğim Arapapıştı Kanyonu’nun güzelliğini.
Bu defa yaşadığım yer olan Bodrum’dan hareket ederek Muğla Yatağan yolu üzerinden Bozdoğan’a saparak ilk olarak Kavaklıdere Kasabası’ndan geçtik. Burası Türkiye de bakırcılığın ilk başladığı yermiş. Yol bu mevsimde çok keyifliydi tabi her yer yemyeşil ve çiçeklerle doluydu. Yer yer çekmeyen navigasyon ile ara sıra köylerde gördüğümüz tek tük kişilere sorarak ( pek yardımcı olabildiklerini söyleyemesem de ) biraz da yön duyguma başvurarak kanyona çok zorlanmadan ulaştık.
Kemer Barajı Tekne Turu
Kendimizi bir anda daha önce geldiğimiz Arapapıştı Kanyonu İskelesi’nde bulduk.
Görevliler dışında kimse yoktu. Bir saat sonra yani 12.00 de tekneler kanyon turu için hareket edeceklermiş .
Bizde o süreyi çay kahve molası vererek geçirelim bari diyerek iskelenin hemen karşı çaprazında bulunan baraj manzaralı bir mekanda oturduk. Temiz pak bir yerdi.
Vaktimiz gelince iskeleye gittik ve bir otobüs dolusu insanla birlikte tekne kuyruğuna girdik. Sıranın en önünde olduğumuz için tekneye ilk biz bindik (Bilet fiyatı tam 40 TL, öğrenci 30 TL (2019 )) ve fotoğraf çekeceğimiz için en öne yerleştik.
Biraz itiş kakıştı ortam, yöre halkı akın akın gelmişti. Pek rahat edemesek de bu harika kanyonu göreceğimiz için çok mutluyduk.
Kanyon, Denizli, Muğla ve Aydın sınırları ortasında bulunan Kemer Barajını besleyen Akçay’ın binlerce yıllık aşındırması ile oluşmuş. Yüksekliği 385 m, kanal uzunluğu ise 6 km. Suyun en derin noktası bu mevsimde 60 metreye ulaşıyor. Bu sayede kanyondaki her noktanın en yakınına gidebilme imkanı bulduk tekne ile.
Kanyonun en önemli özelliği ise Persler tarafından inşa edildiği anlaşılan ve daha önce benzeri görülmemiş 2500 öncesine dayanan kaya mezarlarıymış.
Bunun yanı sıra Roma Bizans döneminden kalma gizli manastırlar ve tarihi üç kuleli Kör Teke Kalesi ve mağaralar da kanyonun tarihi zenginlikleri arasında bulunuyor.
Sular şu ara çok yüksek olduğu için kaya mezarlarının sadece alın kısımlarını görebildik.
Rivayete göre Afrodisias Antik Kenti ile bağlantısı olduğu söylenen gizli manastırın yakınına kadar gidebildik su derinliği sayesinde.
Suyun rengini tarif etmek gerçekten zor. Sanki yağlı boya tabloda renklendirilmiş gibi mavi yeşil arası harika bir renge sahip. Bunun sebebi ise sudaki soda oranının fazla olması imiş.
Bazı balıkçıl kuş türlerini bolca görebilirsiniz kanyon gezisi sırasında. Yemyeşil harika bir doğa oluşumunun içinde yol almak hem ruhunuza hem de gözünüze ilaç gibi gelecek.
Bu arada tekne turu istiyorsanız eğer mutlaka gitmeden önce 0542 305 98 85 numaralı telefonu arayıp yerinizi ayırtmayı unutmayın. Biz 3 kişi olduğumuz için şans eseri yer bulabildik ama sizler şansa bırakmayın.
Arapapıştı Kanyonu Seyir Tepesi
Tekne gezintimiz sona erdi ve sıra karşı kıyıya geçip bu muhteşem güzelliği tepeden izleyip fotoğraflamaya geldi. Ama önce iskelenin tam karşısında Aydın Belediyesi’nin kurduğu Bozdoğan Köylü Pazarı’ndan organik doğal ürünlerden aldık.
Asıl şimdi çok heyecanlıydık. Kanyonun susuz halini görmüştüm ve şu an nasıl bir görsel şölen yaşayacağımı çok iyi biliyordum.
Yine baraj bendinden aracımızı oradaki görevliye kayıt ettirip karşı yakaya geçtik.
Yarım saat içerisinde seyir tepesindeydik. Araçla çok yakınına kadar gidilebiliyor. Sadece birkaç dakika yürüyerek en uç noktaya ulaşabiliyorsunuz.
Ve karşınızda kıvrım kıvrım yeşil, mavi, turkuaz karışımı rengi ile uzayıp giden bu muhteşem güzelliği görünce kendinizi Nirvanaya ermiş gibi hissediyorsunuz.
Elimiz ayağımız titrese de yine de o en uçtaki kayanın üstüne oturmadan edemedik.
Gördüğüm en heyecanlı fotoğraf sahnesiydi bu. Daha fazla başımız dönmeden geriye doğru çekildik.
İşte size buraya tekrar niye geldiğimizin özeti. Zamanında gelmek ne kadar önemli değil mi? Arapapıştı Kanyonu’nun çok yakında yerli ve yabancı turist akınına uğrayacağı kesin. Daha şimdiden tepede inşaatı yarım halde olan bungalovlar vardı. Duyduğumuza göre iyi ki Aydın Belediyesi tarafından durdurulmuş.
Mammacı Yörük Çadırı Restaurant
Seyir tepesinde yükseklikten ve açlıktan dönen başımızla dönüş yoluna geçmeden önce karnımızı doyurmalıydık.
Tekne saatini beklerken çay içtiğimiz restoranı gözümüze kestirmiştik. Barajdan çıkan alabalıklar ile (Porsiyon 25 TL (2019) güzel bir masa hazırladılar bize. Çok lezzetli ve temizdi.
Mekanın adı Mammacı Yörük Çadırı Restaurant. Güzel bir aile işletmesi. Kızartmalar ve çay odun ateşinde yapılıyor. Dedeleri Hasan Amca bizi çok güzel ağırladı ve yolcu etti.
Bir günlük muhteşem bir gezi de böylelikle sona ermişti. Ruhlarımız şenlenmiş, bedenlerimiz oksijen sarhoşu olmuştu.
Sağlık sıhhat oldukça yine yeni seyahatlerimde buluşmak dileği ile hepinize mutlu günler dilerim.
Aydın ve çevresi ile ilgili yazılarımız için Aydın Gezi Rehberi‘ne bakmayı unutmayınız. Sevgi ile Kalın.