Bugünkü yazımın konusu Tarsus Doğa Gezginleri Grubu’nun Konya Programı çerçevesinde yapmış olduğu Dünya’nın Nazar Boncuğu Meke Gölü Gezisi.
21-22 Nisan 2019 tarihlerinde yapmış olduğumuz Tarsus kalkışlı Konya Gezi Programının ilk ayağını yok olma tehlikesi altında olan belki de 10 sene sonra göremeyeceğimiz Meke Gölü oluşturdu.
Göl, Konya merkezden 106 km uzaklıkta Karapınar İlçesi’nin 8 km güneydoğusunda Karapınar-Ereğli karayolunun 2 km kuzeybatısında bulunuyor.
Şu an gezerdöner gezgin paylaşım sitesinde bu yazıya bakmakta olan siz gezginler belki bu yöreyi gezmiş görmüş olabilirsiniz. Bir de benim ve TARDOG grubu yöneticisi Rıfat Gürbüz’ün kalemimden bu gölü tanımanızı isterim.
Meke Gölü Gezisi
Meke Gölü’ne Ulaşım
-Otomobil
Konya-Ereğli yolunda Karapınar İlçesi’ni 7 km geçtikten sonra tabelasını gördüğünüz sapaktan 2 km devam ederseniz göle 1,5 saatte özel aracınızla ulaşabilirsiniz. Navigasyon desteği ile gitmek isterseniz açık adres olarak Ulus Mahallesi, Karapınar/Konya’yı kullanabilirsiniz.
-Minibüs
Toplu ulaşım araçlarını kullanarak göle gidecek olursanız Konya Otobüs Terminali’nden, Ereğli’ye saat başı sefer yapan servisleri tercih edip Karapınar’da inebilirsiniz. Bu ulaşım şekli için kişi başı ödeyeceğiniz tutar azami 15 TL (2019) yi geçmez. Buradan da 2 km için taksi tutabilirsiniz.
Meke Gölü Efsanesi
Göl, dünyanın nazar boncuğu olarak binlerce yıllık geçmişiyle görenleri büyülediği için ister istemez efsanelere de konu olmuş bir yer. Rivayete göre gölün bugün bulunduğu yerin civarında Barata adında bir beylik hüküm sürüyormuş. Beyliği ise civarda zalim sultan diye bilinen Barat Bey yönetiyormuş.
Barat Bey’in dünyalar güzeli bir kızı varmış. Güzel kızı annesi doğururken vefat ettiği için babasıyla büyümüş. Adı Melike olan bu kız ve at uşağı olan delikanlı Meke, umutsuz bir sevdaya düşmüşler.
Aşk zamanla kara sevda halini almış ve yağız delikanlı Meke yataklara düşmüş. Bir gün kurban bayramı arifesinde iken kızını doğururken ölen anne, Melike’nin rüyasına girmiş. Rüyasında kızına sevdiğini alıp kaçmasını tembihlemiş.
Melike rüyasından uyanınca hemen Meke‘nin yanına gitmiş. Ölüm döşeğindeki sevgilisini almış ve atla Barata‘yı terk etmişler. Daha sonra babası Barat Bey durumu anlamış ve peşlerine adamlarını salmış. Çok zaman geçmeden de yaverler, genç sevgililere yetişmiş.
Tam yakalanacakken gençler birbirine sıkıca sarılmışlar ve olan olmuş. Meke ile Melike’nin altlarındaki toprak mucizevi bir biçimde çökmüş ve göle dönüşmüş. Melike, sevgilisini yüzerek gölün kıyısına çıkarmaya çalışırken kaybetmiş.
Tam o sırada da ikinci mucize olmuş ve gölün ortasında bir volkan meydana gelmiş. Oluşan bu volkanın ortasındaki göl Meke’yi içine çekmiş. Bu olay üzerine Barat Bey’in adamları Melike’yi volkanın başında, delirmiş biçimde kratere bakarken bulmuşlar.
Her şey bir anda alt üst olmuş. İşte o gün bu gündür Melike’nin her kurban bayramı sabahında Meke Gölü’ne gelerek sevgilisini bulmak için aradığı rivayet edilirmiş.
Meke Gölü ve Oluşumu
Meke Gölü doğu batı yönünde 800 m ve kuzey güney yönünde 1100 m bir alanı kaplıyor.
Gölü oluşturan krater tam ortasında 120 m yüksekliğinde bir ana koni ve gölün kuzey batısında da 3 tane küçük koni var. Sular çekildiğinde bu küçük koniler adaya dönüşüyor. Ana koninin tepesinde de 25 m derinliğinde bir krater var.
Göl ve çevresi iki evreli volkanik hareketler ile oluşmuş. Birinci evrede 5 milyon yıl önce volkanik bir patlama ile gölün olduğu krater oluşmuş. Daha sonra bu göl dolarak su ile dolunca bugünkü Meke Gölü ortaya çıkmış.
8000 yıl önce meydana ikinci volkanik patlama ile de gölün ortasındaki bakır rengi ana koni ile gölün kuzey batısındaki 3 küçük adacık koni oluşmuş.
Göl 50 hektarlık bir alanı kaplıyor. Deniz seviyesinden yüksekliği 981 m. Eskiden gölün derinliği 12 m iken bugün sadece batı tarafındaki 1 m derinliğindeki küçük göl var.
Bölge, yapılan uyarılar ile 2005 yılında birinci dereceden doğal sit alanı ilan edilmiş.
Meke Gölü ve Tuz Üretimi
Meke Gölü, tarih sürecinde Karamanoğulları Beyliğinin ve Osmanlı İmparatorluğu’nun tuz ihtiyacını karşılamış.
Etrafında bulunan eski yapılara ait kalıntılar bu amaçla kullanıldığını doğrular nitelikte.
Belli bir süre ülkemizin tuz ihtiyacı da buradan karşılanmış.
Meke Gölü Kuruyor
Dünyanın ender jeolojik göllerinden biri olan Meke Gölü uzun yıllardır bölgede devam eden kuraklık ve bilinçsiz tarım politikaları nedeniyle malesef kurumaya yüz tutmuş.
Görülen tuz adacıklarının ortaya çıkma sebebi budur. Üstelik çevrede ağır bir koku yayan bataklık görünümü oluşmuş.
Son yıllarda su seviyesinin düşüp buharlaşma da artınca gölün kuruyan bölümleri tuz tabakası haline gelmiş.
Göl ve çevresi daha yakın döneme kadar meke kuşu, angıt, su çulluğu, ibibik, kaya kartalı, kızıl şahin, kınalı keklik, yeşil karga, uzunbacak, kılkuyruklu şakrak vb. kuşların yaşam ve üreme alanıymış. Biz hiçbir kuş göremedik sanırım söz konusu kuşlar gölü terk etmiş.
Eskilerin anlattığına göre krater tamamen sularla kaplı iken ana koniye ulaşmak çok zor iken bugün yürüyerek bile kratere ulaşabilirsiniz.
Malesef gölün batı kenarındaki çok küçük bir alan dışında göl tamamen kurumuş.
Kış döneminde ise kar yağışı ile birlikte göl az da olsa bir nefes alıyor ve derinleşiyor.
Tüm bunların sebebi doğayı seven tüm yetkili ya da yetkisiz kişi ve örgütlerin uyarılarına rağmen kaçak kuyular ve çevre köylülerin yanlış sulama yöntemleri olmuş. Şimdi ise yakın bölgelerde yapılan ağaçlandırma çalışmaları ile göl kurtarılmaya çalışılıyor. Ne diyelim inşallah başarılı olur.
Meke Gölü’nde Nerede kalınır?
Meke Gölü yakınlarında bir tesis olmadığı için Konya ve ilçeleri Karapınar ya da Ereğli’de konaklayıp buralardan gölü gezmeye gidebilirsiniz.
Meke Gölü ile ilgili anlatacaklarım burada sona eriyor. Artık suları geçmişe göre neredeyse tamamen çekilmiş olsa da hala fotoğraf ve doğa tutkunları için özellikle gün doğumu ve gün batımı için çok güzel sahnelere sahip. Bu nedenle yolu düşenlere göl tamamen kurumadan mutlaka buraya uğramalarını tavsiye ediyorum. Yeni yazılarda görüşmek üzere…