Bu yazımızda Hitit Güneş Kursu hakkında bilimsel verilerden yola çıkarak kısa ve öz bir derleme yapacağız.
Bu kursların fotoğrafları bizzat sergilendikleri yerler olan Alacahöyük Müzesi ve Anadolu Medeniyetleri Müzesi‘nde çekildi.
Hitit Güneş Kursu (Hitit Güneşi) Nerede Bulundu?
Toprak altından gün ışığına çıkarıldıkları ilk yer olan Alacahöyük Antik Kenti’nde kazının başladığı ilk yıl (1935) ele geçtiğinde biraz aceleci davranılarak Hititlerin sanat eseri olduğu düşünülmüş. O tarihten itibaren Hitit Güneş Kursu olarak adlandırılmaya devam ediliyor.
Kazıların devamında ise Alacahöyük’te Hititlerden önce Hattililerin yerleşik olduğu olduğu anlaşılıyor. Güneş Kursları’nın bulunduğu mezarların da Hattilerin soylu sınıfına ait olduğu kesinlik kazanıyor.
Mezarlara içki dolu kaplarla ve değişik kıymetli hediyelerle birlikte bu kurslar da bırakılmış. Bazı mezarlarda bir tane iken birden fazlasının bırakıldığı mezarlar da olmuş.
Yapımları günümüzden 4 bin- 4.500 yıl öncesine tarihleniyor. Erken Tunç Çağı’nın eserleri olduğundan malzeme olarak tunç kullanılmış.
O dönemlerde geyikler dinsel törenlerin vazgeçilmez parçalarıymış. Fakat bu sembol geyik motiflerinin dışında başka çeşitlerde de tasarlanmış.
Hatti Kral Mezarları’ndan her biri mezarda yatan kişiye özel yapılmış gibi bir izlenim bırakan, çok sayıda ve hepsi birbirinden farklı tasarımları olan kurslar çıkarılmış.
Kurslar çeşitli geometrik şekillerde de tasarlanmış olabiliyor.
Güneş Kursları, Alacahöyük dışında Horoztepe Höyüğü (Tokat Erbaa) ve Mahmatlar Höyüğü (Amasya)’nden de çıkarılmışlar.
Güneş Kursu Adını Nereden Alıyor?
Adının verilmesinde özellikle de fotoğraftaki heykelcik etkili olmuş.
Dairenin etrafından saçılan ışınlardan dolayı Güneş sembolü olduğuna kanaat getiren akademisyenler var. Ancak Dünya’nın sembolize edildiğini düşünenler de var.
Hitit Güneş Kursu Özellikleri
Çoğunun üzerinde yer alan çıkıntıların doğanın çoğalmasını, üremeyi temsil ettiği, bazılarına eklenen kuşların ise doğadaki özgürlüğü anlattığı yorumu yapılıyor.
Güneşe ya da dünyaya benzemeleri dışında hepsinin ortak yönü alt kısımlarında H şeklinde deliklerin olması. Ne şekilde kullanıldığı bu vasıtayla anlaşılmış.
Dinsel törenlerde rahipler uzun bir sopanın üzerinde bunları taşıyormuş. Üzerlerindeki hareketli parçalar sallandığında ritmik sesler çıkararak muhtemelen töreni daha dikkat çekici hale getiriyordu.
Kursların çoğunda dairenin altında bulunan, boynuza benzeyen uzantıların ne olduğu kesin olarak bilinmese de Ord. Prof. Dr. Sedat Alp Hitit Güneşi isimli kitabının 7. sayfasında bu konuda şöyle bir yorum yapıyor: “Dünyayı tasvir ettiği sanılan bu nesnenin yorumu eğer doğru ise, günümüzde halk arasında görülen ‘dünya öküzün boynuzları üzerindedir’ şeklindeki anlayışın Hatti Çağı’na, M.Ö. 3 binin ikinci yarısına kadar geriye gittiğidir”
Kurslardan biri de Ankara Üniversitesi’nin sembolüdür.
1935’te kurulan Sıhhıye’deki Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nin Hitit Güneşi tam karşısındaki heykelle birlikte Anadolu’muzun geçmişinin satır başına büyük puntolarla yazılması gerekenlerden birini Hatti/Hitit varlığını, onlarca yıldır Ankara’nın merkezinde Ankaralılarla buluşturuyor.
Hitit Güneşi üzerinde parlayan bu gök kuşağının, kendi kadar renkli olan Anadolu kültürünü bu toprakların şimdiki sahiplerine daima hatırlatması dileğiyle…
Alacahöyük Antik Kenti hakkında daha fazla bilgiyi Anadolu’nun Antik Dönem Hazinesi Alacahöyük başlıklı yazımdan okuyabilirsiniz.
Çorum ile ilgili diğer yazılarımız için Çorum Gezi Rehberi‘ne, planlamaya yönelik bölge yazılarımız için de Orta Karadeniz Gezi Rehberi‘ne bakmanızı tavsiye ederim. Görüşmek Üzere