2019 Kasım ayında birincisi düzenlenecek olan Nebiyan Doğa Festivali hazırlıklarını yerinde izlemek için Samsun’un en yüksek noktalarından birine doğru yol alıyoruz.
Festival, tüm ülkede sonbaharın en güzel yaşandığı yerlerden biri olan Nebiyan Dağı’nın zirveyi de içine alan bir kesiminde gerçekleşecek.
Özellikle saç kavurması, kestanesi, fasulyesi (Nebiyan Şeker Fasulyesi), sonbaharı ve sisiyle oldukça meşhur olan bu dağa ulaşmak için sıfır rakımdan tırmanmaya başlayacak en yüksek noktasına geldiğimizde ise deniz seviyesinden 1224 m yükselmiş olacağız.
Festivalin çadır kurulum alanına ulaşıncaya kadar yol boyunca birkaç köye denk gelecek, en güzel bulduğumuz noktalarda molalar vereceğiz.
Bölge halkının dışında pek kimsenin bilmediği bu dağda gördüklerinize şaşıracağınızı düşünüyorum. Uzaktan yalnız ve ıssız görünen dağ yaz kış devam eden coşkulu hareketliliği ve ilginç mekanlarıyla ziyaret edenleri, çadır kampı sevenleri çok mutlu ediyor.
Çağımız keşif çağı ve Anadoluluların yaşadıkları toprakları yeterince tanıyarak değerlerine sahip çıkmasında yarar var. Sizi bu yazımda değerlerine sahip çıkan kişilerden biriyle tanıştıracağım. Kibar Bey’e, Nebiyan Kösedik Köyü’nde rastladım.
Yazı boyunca Nebiyan Dağı’nda bulunan birkaç köyden fotoğraf/bilgi paylaşacak ve Nebiyan Doğa Festivali hakkında ayrıntılı bilgiler vereceğim.
Festival’in fikir babası ve festivalin hazırlanmasında büyük emeği geçen Sayın Hasan Aktürk’e yazıma yaptığı fotoğraf, video ve bilgi katkısı için şimdiden teşekkür ediyorum.
Hareketliliği seven bu güzel dağı yıllar sonra tekrar ziyaret ettiğime mutlu oldum ve oldukça keyifli bir gün geçirdim. Yeni keşifler de harikaydı.
Sonbahar Festivali bu dağa çok yakışacak.
Nebiyan Festivali Nerede Yapılacak?
Festivalin organizasyonunu 19 Mayıs Belediyesi yapıyor. Samsun’un Bafra ve 19 Mayıs ilçeleri bu dağın eteklerinde 19 km arayla kurulmuş iki şehir. Her ikisinden de dağa yol var.
Nebiyan Dağı’na 19 Mayıs’tan çıkacak, inişi ise Bafra’ya yapacağız. Bafra yolunun son durumunu da görmüş olacağız. Yola çıkmadan önce hareket noktamızdaki bu küçük sahil kasabasını kısaca tanıyalım.
19 Mayıs – Samsun
26 bin nüfuslu 19 Mayıs ilçesinin kuzeyinde denize sıfır yazlık mahalleler uzanırken güneyindeki çok yüksek olmayan sıradağlar tipik Orta Karadeniz coğrafyası özelliği gösteriyor.
Ilıman bir iklimi var. Yıl boyunca gece ile gündüz arasındaki sıcaklık farkı birkaç dereceden fazla değil. Kışın sıcaklık nadir olarak sıfır santigrat derecenin altına düşüyor. Ancak Karadeniz kenarı olduğundan nem etkisiyle hissedilen değer daha düşük oluyor.
Kuzeyden denize sıfır olan kasabanın en büyük mahallesi sahil kenarında bulunuyor. Yazlık olarak kullanılan bu mahallede pek çok sosyal tesis ve bir de aquapark var. Yine aynı mahallede Samsun Üniversitesi’ne bağlı Havacılık Yönetimi Lisans Programının verildiği, kendine ait havaalanı olan bir yerleşke bulunuyor.
19 Mayıs sahilinde gün doğumunu izlemek çok güzeldir. Karadeniz’in bu bölgesinde güneşin denizden doğarken büründüğü kızıllık kan kırmızı tonundadır. Pek çok yerde gün doğumu izlediğimden bu ayrımı rahatlıkla görmek mümkün. Şehir Kızılırmak Deltası’nın doğu yakasından delta ile neredeyse bitişik bir konumda.
Güney yönüne baktığımızda, kıyıya yakın mesafede paralel uzanan ve ilçenin o yöne genişlemesine olanak sağlamayan dağları görüyoruz.
Nebiyan Doğa Festivali’nin yapılacağı yer, fotoğrafta görülen en yüksek nokta ve zirvenin birkaç km’lik çevresi. Yerel halk oraya Nebiyan Sivrisi diyor. Ülkemizin sönmüş volkanlarından biri.
Nebiyan zirveye doğru yolculuğumuz başlasın!
Ormancık Köyü
Deniz kenarından 30 dk. kadar araçla tırmandıktan sonra karşımıza çıkan ilk yerleşim yeri Ormancık köyü oldu. Ana yol üzerinde dumanı tüten bir semaverle karşılaşıyoruz.
Odun ateşinde semaver çayı iyi bir başlangıç 🙂 Bu demektir ki mola vereceğiz.
- Korelinin Yeri – Ormancık Köyü
Manzara iç açıcı olduğu gibi Korelinin Yeri’nde atıştırmalık bir şeyler de var.
Semaverin büyüklüğüne bakar mısınız? Gün içinde buradan geçenlerin sayısı az değil anlaşılan.
Burada haşlanmış süt mısırı dahil pek çok atıştırmalık bulabilir, varsa açlığınızı yatıştırabilirsiniz. Çayı da çok güzel!
Yolun karşısındaki masa ve salıncağın olduğu tarafa geçip güzel bir manzara eşliğinde zamanınızı keyifle geçirebilirsiniz.
Burada çay içmenizi tavsiye ediyorum.
Salıncak hariç her malzemede ahşap ya da doğrudan odun kullanılmış. On numara!
Araca binip yükseklere doğru biraz daha yol alalım.
Kuşkayası Köyü
Kuşkayası köyü sınırlarından bir dere kıvrılıp gidiyor. Derenin kenarında da bir alabalık tesisi kurulu.
- Şelale Alabalık Tesisleri
Nebiyan Dağı sakinlerinin doğaya sadık olduklarına Şelale Alabalık Tesisleri’nde de şahit oldum; yerden birkaç m yüksekte ahşaptan kameriyeler kurmuş, içlerine de birkaç masa yerleştirmişler. Yaz aylarında ince akan dere, bahar olunca taşkına hatta sele sebep olabilecek kadar su taşıdığından bu masaları yükseğe kurmuşlar.
Tesiste alabalık dışında, et yemekleri, saç kavurma tarzı yemekler bulabilirsiniz. Yemeği daha yukarılarda bir yerde yiyeceğimiz için burada yemedim ancak Nebiyan Dağı’ndaki tesislerin tümünün saç kavurması meşhurdur.
Ayrıca tesiste günlük köy ekmeği yapılıyor.
Ana binanın hemen arkasında yine ahşaptan yapılma bir bina daha var. Tabi ki yine semaverlerin dumanı gün boyu tütüyor.
Tesisten 100 m kadar dere boyunca yaya olarak ilerlediğinizde kayaların arasından akan bir şelale ile karşılaşıyorsunuz. Festivalin bir ayağı da burada olacak. Dere üzerine adrenalin tutkunları için zipline kurma çalışmaları devam ediyor.
Fotoğrafı temmuz ayında çektim. Festival zamanı olan sonbaharda şelale ve döküldüğü dere çok daha coşkulu akacak.
Araçla biraz daha tırmanalım. Yukarılara çıktıkça etraf bir başka güzelleşiyor.
Kösedik Köyü
Tam göbeğinden geçen kara yolu üzerinde çok özel bulduğum bir tesise ev sahipliği yapan Kösedik Köyü’ndeyiz.
Köy okulunun tam karşısında Kösedik Müzesi Mola Keyfi tabelasıyla karşılaşıyoruz.
Festival dolayısıyla ya da herhangi bir zamanda dağa gelirseniz bu tabelayı görünce durun ve içeri girin.
Bu yerin işletmecisi Kibar bey, doğduğu Kösedik Köyü’nden genç yaşta ayrılıyor ve Türkiye’nin başka bir yerinde yeni bir yaşam arayışına başlıyor. Dışarılarda geçen yıllardan sonra edindiği tecrübeler sayesinde kendi köyünden daha güzel yaşanacak bir yer olmadığına kanaat getirerek köyüne dönüyor. Kibar bey köyüne boş dönmüyor; birikimlerini yüklenerek dönüyor ve yaptıklarıyla doğduğu bu dağ köyüne artı değer katarak Fark Yaratanlar Listesi’ne ekleniyor.
-
Kösedik Köyü Müzesi Mola Keyfi
Köyüne döndüğünde Kösedik Köy Kahvesi’ni işletmeye başlıyor. Eski köy kahvesi binasının içi ve bahçesi birkaç yıl içinde bakın ne hale geliyor.
Dedesinin evinin tavan arasından çıkardığı eski bir eşyayı kahveye getirmesiyle başlayan bu yolculuk köy halkının tavan aralarında buldukları geçmişlerini müzeye armağan etmeleriyle daha da zenginleşmiş. Bu maddi kültür değerleri, giderek ülkemizin etnografyasını gözler önüne seren bir hazineye dönüşmüş.
Buradan haberdar olan insanlar da yaşadıkları şehirlerinden büyük annelerinin, dedelerinin kültür miraslarını Kösedik Müzesi’ne hediye olarak bırakıyor.
İlk eşyası on üç yıl önce rafa konulan müze bu güne kadar pek çok sivil örgütten teşekkür plaketi aldı.
Kibar Abi odun fırınının önünde…
Kösedik Müzesi Mola Keyfi’nde Kibar abinin yaptığı yemeklere göz atalım.
-
Kösedik Köyü Müzesi Mola Keyfi Yemekleri
Nebiyan tereyağı, reçeli, marmelatı, pekmezi, köy yumurtası, mıhlaması vd. ile lezzetli ve doyurucu bir köy kahvaltısı… Ekmekleri de odun fırınında kendi pişiriyor.
Yemekteki fasulye Nebiyan’da yetişen şu meşhur fasulye. Ve tabi ki meşhur saç kavurma, yine Bafra’nın bir lezzeti olan Nokul. Nokul; üzüm, ceviz, şeker karışımının açılmış mayalı hamura serpilerek rulo haline getirilmesiyle yapılan, çayın yanında çok iyi giden bir çörek. Özellikle bayramların yüzlerce yıllık geleneksel yiyeceği.
Yaprak sarması ve yine Nebiyan etli fasulye yemeği. Bu fasulyeden birkaç kilo alıp dondurucuya depoladım. Nebiyan’a gidip fasulyesinden almadan dönülmez.
Bu fasulyenin zarı çok ince olduğundan çiğ iken o şişkin tanelerinin içindeki nişasta depolarını görebiliyorsunuz.
Tatlı olarak da revani…
Bahçeye geçip Kibar Abi’nin devasa ağaç gövdelerinden yonttuğu üzeri camlı masalardan birinde köy ayranı eşliğinde yaptığımız sohbet…
… doğal olarak sonrasında kahve keyfine dönüşüyor.
Bahçeyi de gezdikten sonra buradan ayrılıp yolumuza devam edeceğiz. Sonraki güzergahımız yakındaki bir köy. Burada anlattığım yerler festival merkez noktasının yakın çevresi ve festivale dahil olan yerler.
Kibar Abi bu bahçeye de kendi bakış açısını yansıtmış, çok da keyifli zaman geçirilen bir ortam oluşturmuş.
Dağ havası, çiçekler, odun sobası, mavi demlikte çay, lezzetli yiyecekler, köy ayranı, ahşap kokusu… İnsan burada yaşadığını hissediyor.
Müze’nin tam karşısında Kösedik Köyü İlk ve Ortaokulu bulunuyor. Bu okulda bir hafta kadar önce birkaç sivil toplum kuruluşu çok güzel bir etkinlik düzenledi.
-
Kösedik Köyü Okul Boyama Etkinliği
Aşağıdaki video etkinliği gösteren kısa bir klip. Bu etkinliği gerçekleştirenlerin ve klibi hazırlayan Alihan’ın emeklerine sağlık. Sayesinde orada geçen bir günün özetini izleyebilecek ve çevreyi güzelleştiren, çocuklara unutulmaz bir gün yaşatan insanlara teşekkür edebileceğiz.
Yola düşme zamanı…
Yazı yemyeşil olan dağda Sonbahar Festivali zamanı, boyu 50 m’yi aşan gürgen ormanlarının içinde rengarenk yürüyüşünüzü yapabilecek, sisin keyfini çıkarabileceksiniz.
Kibar bey ile emekli öğretmen ağabeyine “Hoşça kalın!” diyor ve dağda bunca yıldır nasıl sağlam kalmış diyeceğimiz tarihi bir binayı görmeye gidiyoruz.
Düzköy
Düzköy’deki bu estetik bina dağdaki sağlam kalan en eski bina. Yapımı muhtemelen 19. yy sonlarına dayanıyor. İçerisinde, o dönemler İstanbul gibi büyük şehirlerde kullanılan “kalem işi süsleme sanatı” örneklerini bulunduruyor.
Kilise olarak inşa edilen yapı sonraları cami olarak kullanılmış.
Kültür Bakanlığı tarafından kayıt altına alındığını öğrendim ancak Google aramada hakkında bir tek bilgi dahi bulamadım.
Dağın başında kendi haline bırakılmış. Doğa, duvarlarına sarmaşıklarını tırmandırarak onu kendisine katmaya çabalıyor.
Binanın önündeki sarıklı mezarlar Osmanlı Dönemi’nden…
Fotoğrafın solunda bulunan mezar taşındaki örfi destarlı kavuktan anlaşıldığına göre; burada yatanlar küçük dereceli ulema, küçük ya da orta dereceden kadı, müftü, imam, şeyh ya da derviş.
Festivalin merkez noktasında bulunan ve Nebiyan zirvesine en yakın köy olan Aydınpınar’a doğru yola çıkıyoruz. Bu dağda bir köyden diğerine en fazla 10 dk.da ulaşılıyor.
Aydınpınar Köyü
Nebiyan Zirve’sine en yakın köy olan Aydınpınar, ormanlarının göbeğinde büyük bir açık alana sahip.
Festival’in çadır yerleşkesi bu alana kurulacak. Fotoğraf karesine bir bölümünü sığdırabildiğim bu alan halihazırda yaz kış kampçıların gözdesi durumunda.
Alanın sınırında Ali’nin Yeri isimli ahşap kulübe ve masalardan oluşmuş bir işletme var. Saç kavurmayı salata eşliğinde burada yedik. Tabi ki tavsiye ederim.
Buranın armut pekmezinin çok lezzetli olduğunu duydum. Aklınızda bulunsun.
Burası resmi/sivil pek çok kuruluşun doğa aktiviteleri için tercih ettiği bir yer.
Motor ve bisiklet sürücüleri tarafından çoktan keşfedilmiş durumda. Bireysel ya da organize şekilde, aktiviteler için bu dağı tercih ediyorlar.
Bu nokta o kadar hareketli ki her pazar günü çevre dağ köylüleri ürettikleri ürünleri ziyaretçilerle buluşturmak için tezgah açıyor.
Nebiyan’ın Meşhurları
Yazının başında söz ettiğim Nebiyan’ın meşhurlarına fotoğraflarıyla tekrar bir göz atalım.
- Nebiyan Saç Kavurması
- Nebiyan’ın Sisi
- Nebiyan Şeker Fasulyesi
- Nebiyan Kestanesi
- Nebiyan Sonbaharı
- Nebiyan’ın Semaver Çayları
Zirveye ulaşmak için “Nebiyan Zirve 1224 m” tabelasından sonra özel araç ya da ATV ile 1,5 km kadar daha tırmanmak gerekiyor. Bu yolu yaya olarak da almak mümkün. Yazının başında yolun videosunu paylaştım.
Zirveye 150-200 m kala araçları terk edip yaya yürümek durumundasınız.
Zirvede belirlenmiş olan yere dev salıncak kurulacak.
Festivalin başlamasına 1,5 ay kadar bir süre kaldı. Yazı boyunca gördüğünüz yerlerde hazırlıklar halen son hızla devam ediyor.
Nebiyan Doğa Festivali Etkinlikleri
Motokros Gösterileri
Zipline
ATV turu
Yamaç salıncağı
Doğa yürüyüşü
Foto Safari
Dağ Bisikleti Yarışı
Tahta Araba Yarışması
Kemençe ve Tulum Eşliğinde Kamp Ateşi
Fotoğraf Yarışması
Buzağı Güzellik Yarışması
Nebiyan Fasulyesi Tat Yarışması
Kestanesi Tat Yarışması
Zipline ücrete tabi iken yarışmalar ise ödüllü olacak. Konaklama ve yarışmalara katılım ise ücretsiz.
Daha pek çok etkinlik için ise ön hazırlıklar sürdüğünden şimdilik kesinleşmiş olanlarını yazdım.
Nebiyan Doğa Festivali Ne Zaman?
Festival 15-16-17 Kasım 2019 tarihlerinde gerçekleşecek.
Nebiyan Doğa Festivali’ne Giderken Yanıma Neler Almalıyım?
Konaklayacaklar İçin: Çadır, uyku tulumu, mat, baton, matara, kafa feneri, yağmurluk, yürüyüş ayakkabısı (trekking botu olması önerilir, yağmurda yürüme olasılığını göz önünde bulundurun), serin geceler için polar kıyafet, küçük yürüyüş sırt çantası, yedek telefon bataryası (not: telefon bazı noktalarda çekmeyebiliyor), kişisel temizlik eşyaları, sürekli kullandığınız ilaçlar, isteyenler için böcek kovucu.
Nebiyan Doğa Festivali’ne Nasıl Başvurabilirim?
Int: http://www.nebiyanyaylasi.com/ linkinden başvuru için gerekli bilgileri alabilirsiniz.
Takipte kalın…
Samsun ve Orta Karadeniz ile ilgili diğer yazılarımız için Orta Karadeniz Gezi Rehberi‘ne bakmayı unutmayın.