Bugünkü yazımın konusu Süryanilerin önemli dini merkezlerinden biri olan Sonbaharda Yaptığım Deyrulzafaran Manastırı Gezim.
Mardin Ovası’na hakim bir konumda tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan manastır; aynı zamanda Antakya’da bulunan Anadolu’daki inşa edilen ilk kilise St.Pierre Kilisesi’nden sonra Anadolu’da inşa edilen ikinci kilise unvanına da sahip.
Sadece Mardin şehrinin değil tüm Anadolu’nun en önemli Süryani Kilisesi olarak kabul ediliyor. Manastıra dönüştürüldükten itibaren her zaman önemli bir dini eğitim merkezi olmuş.
Burası bölge ve civarında yapacağınız gezilerinizde ziyaret etmeniz gereken önemli bir yer. Özellikle de Mardin hakkında bir şeyler öğrenmek isteyen tarihçi arkadaşlarım.
Deyrulzafaran Manastırı Gezisi
Deyrulzafaran Manastırı’na Ulaşım
Manastır, Mardin’in 4 km güneydoğusunda Eskikale mevkiinde bulunuyor.
D 955 yolu üzerinde Mardin Cezaevini geçtikten 100 m sonra göreceğiniz tabelaya dikkat edip sapağı takip ederseniz çok kolay şekilde manastırı bulabilirsiniz. Otopark problemi de yok. Otopark ücreti alınmıyor.
Şehir merkezine yakın olduğu için taksi ile de gelebilirsiniz. 15-20 TL civarı bir ücret tutacaktır (2019).
Adres: Eskikale, Deyrulzafaran Yolu No:1 D:2, 47100 Artuklu/Mardin, Tel: (0482) 208 10 61
Deyrulzafaran Manastırı Giriş Ücreti ve Çalışma Saatleri
Manastır Süryanilerin yanı sıra her yıl binlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret ediliyor.
Kişi başı giriş ücreti 10 TL, Müzekart geçmiyor. Manastır, 09:00-17:00 saatleri arası ziyarete açık.
Deyrulzafaran Manastırı Tarihi
M.Ö. burada Şemsilere ait bir güneş tapınağı varken Romalılar tapınağın üzerine bir kale inşa etmiş. Romalılar bölgeden çekilince Aziz Şleymun da kaleyi manastıra çevirmiş. Bazı azizlerin kemiklerini de buraya getirtmiş. Bu dönemde adı da Mor Şleymun Manastırı olmuş. 793 yılında geniş kapsamlı bir tadilat görmüş.
15. yüzyılda ise manastır çevresinde bolca yetişen safran bitkisinden dolayı Süryanice deyru (manastır) ve zafaran (safran) kelimeleri birleştirilerek bugünkü adını almış.
Bölgeye kurulan ilk matbaa da 1876 yılında bahse konu manastıra kurulmuş. Bu aynı zamanda İbrahim Mütefferika’dan sonra Anadolu’ya gelen ikinci matbaa. Bu matbaa 1969 yılına kadar çalışmış, Süryanice, Arapça, Osmanlıca ve Türkçe kitaplar ve dergiler basılmış.
Deyrulzafaran Manastırı
Manastır; Güneş Tapınağı, Meryem Ana Kilisesi, Mor Hananyo Kilisesi (Kubbeli Kilise) ve Azizler Evi (Beth Kadişe)’ni bünyesinde bulunduruyor.
-Güneş Tapınağı
Manastırın en önemli ve en eski bölümü. Tam olarak inşa tarihi bilinmiyor ancak M.Ö.’den geldiğine inanılıyor.
Burası M.Ö. hem tapınak hem kurban yeri olarak kullanılmış. Hemen sağda gördüğünüz yerde gün doğarken adanan ne ise kurban ediliyormuş. M.S. ise dua yeri olarak kullanılmış.
Tapınağın hemen üzerinde 7 mezar odası var. Burada 54 metropolit ve patrik doğuya doğru oturmuş şekilde gömülmüş. Çünkü Hz. İsa’nın dirildiğinde doğudan yükseleceğine inanılıyor. Sağda gördüğünüz giriş ise Güneş Tapınağı’nın yukarıdan girişi
-Meryem Ana Kilisesi
Manastırın ilk kilisesi. Ana avlunun kuzeydoğusunda Güneş Tapınağı’nın hemen üst tarafında mezar odalarının ise yanında bulunuyor.
Halen vaftiz törenlerin de yapıldığı bu kilisede Bizans dönemine ait mozaikler dikkat çekiyor.
153 m² büyüklüğünde bir alana sahip olan kilisede 1699 yılında el işçiliğiyle yapılmış 3 kduşkudşin ve 3 ahşap kapı var.
-Mor Hananyo Kilisesi (Kubbeli Kilise)
Kilise, M.S. 491-518 yılları arasında Süryani mimarlar Theodosius ile Theodore tarafından inşa edilmiş.
271 m² büyüklüğünde bir alana sahip. Tavan yüksekliği ise 17 m.
Ayin eşyalarının durduğu alan (kduşkudşinler) 1699 yılında yapılmış. Kilise’nin ana apsis bölümünde dikkat çeken 2 adet kürsü var. Bize yakın olan ve patrikler tarafından kullanılan 350 yıllık kürsü cevizden yapılmış. Karşıda kalan ve metropolitler tarafından kullanılan 500 yıllık kürsü ise fil dişinden yapılmış.
–Azizler Evi (Beth Kadişe)
Aziz Hananyo Kilisesi’nin güneydoğusunda kalan kubbeli bina.
Bu binanın tarihi, Manastır’ın kuruluş tarihi ile bir. Dış cephede bulunan motifler ise oldukça güzel.
Bana göre manastır Mardin’in tarihi ile bir bütün. Bu nedenle bölge hakkında bir şeyler öğrenmek isteyen tüm gezgin arkadaşlarımın görmesi gereken bir yer. Fotoğrafçı arkadaşlarım için de çok güzel sahnelere sahip.
Mardin ve çevresi ile ilgili diğer yazılarımız için Mardin Gezi Rehberi‘ne bakmayı unutmayın. Yeni yazılarımda görüşmek üzere…