Bugünkü yazımın konusu Ile-Alatau Milli Parkı içerisindeki Almatı‘nın Tatlı Su Kaynağı: Büyük Almatı Gölü Gezim.
Büyük Almatı Gölü, Tanrı Dağları’nın Kazakistan uzantı olan Zailiysky Alatau Sıradağları’nda 2500 m yükseklikte yabancıların tabiriyle doğal alp tipi bir su rezervuarı.
Aslında büyük bir göl değil. Sadece 112 hektarlık bir alana sahip ama Almatı’nın su ihtiyacı bu gölden sağlanıyor.
Ben de bölgeyi bilen gezgin arkadaşlarımın şiddetle tavsiyesi üzerine kış şartları da olsa Almatı’daki bir günümü buraya ayırdım. Şimdi gezim esnasında yaşadıklarımı size de anlatmak istiyorum.
Kazakistan’da para birimi Kazakistan Tengesi (KZT). Burada ödeyeceğiniz her 1 Kazakistan Tengesi (KZT) = 0,015 TL (2019). Hesaplarınızı bu değere göre yapabilirsiniz.
Büyük Almatı Gölü Gezisi
Büyük Almatı Gölü’ne Ulaşım ve Giriş Ücreti
Harita’da da gördüğünüz gibi burası Almatı’ya karayolu ile 25-30 km mesafede bulunuyor.
Buranın yükselen devamında Kırgızistan sınırı, sağ tarafında ise Medeo ve Shymbulak Kayak Merkezi bulunuyor.
Genelde yazın buraya günübirlik turlar yapılıyor. Tur kapsamında ise ulaşım, öğle yemeği ve bir kaç ekstra ziyaret dahil kişi başı 70 $ civarında bir para isteniyor. Kışın ise aynı turlar 4×4 arabalar ile yapılıyor. Fiyat da 120 $ seviyesine çıkıyor. Gerek olmadığı düşündüğüm için kesinlikle tavsiye etmiyorum.
Buraya araba ve taksi ve otobüs olmak üzere 3 şekilde gelebilirsiniz.
Arabayla normal şartlarda 45 dakikada buraya gelebilirsiniz. Her hangi bir otopark ya da giriş ücreti alınmıyor. Tabii ki kışın böyle değil bunun ayrıntısını gezimi anlatırken okuyacaksınız.
Taksi ile gelirseniz gidiş, bekleme ve dönüş için yaklaşık 9000 KZT talep ediliyor. Ancak, kışın buraya taksi ile de gelmek mümkün değil.
Buraya gelmenin ücret olarak daha uygun yolu ise 28 Numaralı Otobüs. Otobüs ile normal şartlarda 1 saatte buraya gelebilirsiniz.
Card Onay sahibiyseniz ücret 80 KZT, şoföre peşin öderseniz 150 KZT. Ancak, kışın buraya otobüs ile de gelmek mümkün değil.
Parka girebilmek için bir giriş ücreti alınmıyor. Parkı her gün doğa şartlarına rağmen buraya gelmeyi başarabildiğiniz sürece ziyaret edebilirsiniz. Buraya kadar alternatifleri anlattım. Pekiyi ben ne yaşadım.
Büyük Almatı Gölü’ne Gidiş
-Özel Araba
Almatı’da gezilecek görülecek yerler denildiğinde akla gelenler listesinde Büyük Almatı Gölü her zaman ilk üçte yer alıyor. Yani görülmeden geçilemez ki gerçekten bunu hak ediyor.
Kışın buraya gelmenin zorluğunun farkında olduğum için tur seçeneğini devreye soktum. Yaptığım araştırmada yazın 70 $ civarında olan turların kışın kar nedeniyle yapılamadığını yapılsa da 4×4 araç ile yapıldığından turun 120 $ gibi astronomik bir ücrete ulaştığını gördüm. Dolayısıyla bu seçeneği eledim.
Bu kış şartlarında otobüs seçeneği de imkansız olduğundan kaldığım Renion Hills Oteli’nin resepsiyon görevlisi Arthur ile bir bağlantı için konuşmaya karar verdim.
Kendisine İngilizce göle gitmek istediğimi, kış şartlarına uygun bir araba ile beni göle götürüp getirebilecek bir acente bağlantısı olup olmadığı sordum. Olumlu cevap alınca fiyat almasını istedim. Yarım saat sonra bana döndü. Gidiş, bekleme ve dönüş olarak şoförlü bir araç için 9000 KTZ istediklerini söyledi. Açıkçası 23 $ gibi bir paradan bahsediyoruz. Hemen kabul edip yola çıkmak üzere beklemeye başladım.
Saat 11:00 gibi otele bir araba geldi. Ben de fiyatın niçin bu kadar düşük olduğunu anlamış oldum.
Gelen araba bildiğiniz 1980 model bir Lada. Şoför ise bir Özbek. Neyse ki Türkçe anlaşabiliyoruz.
Açıkçası ne ile gideceğimizin çok önemi yok. Önemli olan varmak. Ancak ister istemez bu arabanın deniz seviyesinden 2500 m yüksekte bulunan bir göle gidebileceğinden çok emin değildim.
-Kargaşa
…ve korktuğum başıma geldi. Belli bir yükseklikten sonra 4×4 arabalar hariç diğer arabalar yokuşu çıkamamaya ve yolu tıkamaya başladı. Genel sorun lastiklerinin kabak olması ve zincirlerinin olmaması.
Tabii ki böyle olunca tüm arabalar sorun yaşamaya hatta kaygan zeminde birbirine vurmaya başladı. Bizim de durumumuz farklı değil.
Lastikler kabak ve zincirimiz yok. Şoföre niye yok diyorum. Cevap da yok. İster istemez göle gitmeyi bıraktık arabayı kurtarma derdine düştük.
Tabii ki bu benim suçum değil o yüzden ilgilenmek yerine etrafa bakmayı tercih ettim. En azından Tanrı Dağları’nın keyfini çıkarmaya çalışıyorum ve hala en az 10 km yolumuz var.
Gördüğünüz nehrin adı Bolshaya Almatinka. Bu nehir Büyük Almatı Gölü’nden çıkıp aşağıya Almatı’ya doğru akıyor.
Karmaşa sona erip biraz ağırlık ve insan kuvveti ile dik yokuşu çıkmayı başardıktan sonra bu harika manzarada yolumuza devam ediyoruz.
İşin kötü tarafı videoda da gördüğünüz gibi devamlı bir çıkış da söz konusu değil. Örneğin 500 m çıktıktan sonra 200 m inip tekrar çıkışa geçiyorsunuz. Şunu demeye çalışıyorum biz bu sıkıntıyı Almatı’ya inerken sanırım dönüşte de yaşayacağız.
Sonunda korktuğum başımıza geliyor ve göle 6 km kala dik bir yokuşa geliyoruz. Artık araba ve insan sayısı da oldukça az.
-Araç Değişimi
Gördüğünüz araba bizim Lada. Yaklaşık 10 denemeden sonra hala aynı yerdeyiz. Önce hız alıyoruz sonra da hem virajı alıp hem dik yokuşu çıkmamız gerekiyor. Yokuşun ortasına kadar geliyor ve tabii ki başaramıyoruz. Saat artık 16:00 ve yaklaşık 5 saatte buraya kadar gelebildik. Önümüzde ise dik bir yokuş var.
Şoför gölü görmek istiyorsam yürümem gerektiğini söylüyor. Komedi gibi burada bekleyecekmiş ben işimi bitirince de başka bir araba ile tekrar buraya gelip buradan tekrar geri dönecekmişiz.
Açıkçası bu ormanlar çok tekin değil. Yalnızım ve hava hızla soğuyor. Göle 6 km var. Gözümü karartıp yukarı doğru yürümeye başladım. Bir yandan da kendi paramla araba ittiğim için hem kendime, hem şoföre hem de otele kızıyorum. Sonuç olarak buraya paramla araba itmeye gelmedim.
Yaklaşık 1 km yürüdükten sonra sağ olsunlar Kazak Nikita ve Rus Galina sanırım biraz da durumuma acıyıp beni arabalarına aldılar. 4×4 olduğu için gayet rahat bir şekilde gidebiliyorlardı. Yaşadıklarımı anlatınca onlar da üzüldüler. En azından artık gölü göreceğimi bildiğim için seviniyorum.
15 dakika süren bir yolculuktan sonra saat 17:00 gibi arabamızı otoparka bıraktık. Nikita ve Galina biraz takılıp geri dönecekleri için fotoğraf çekiminden sonra beni de bırakabileceklerini söylediler. Açıkçası bu beni de oldukça rahatlattı.
Ben sanırım hala şokta olduğum için buradan biraz daha yürüyeceğimizi zannettiğimden gölün ne tarafta olduğunu sordum. Gülerek işte göl dediler. Hakikaten gölün donabileceği hiç aklıma gelmemişti. Ben de kendime güldüm.
Giriş ücretine gelince buraya gelene kadar her hangi bir ücret ödemedik ancak Internette yazılanlardan anladığım kadarıyla diğer dönemlerde buraya giriş için küçük bir ücret talep ediliyor.
Büyük Almatı Gölü
Göl gördüğünüz gibi çok büyük değil ancak fotoğrafçılar ve tabii ki genç sevgililer için oldukça güzel bir sahneye sahip. Gölün uzunluğu 1,6 km, çevresi 3 km. En derin yeri 25 m.
Hani o takvim yapraklarını süsleyen cinsten. Zaten Almatı’da otel, sergi, restoran vb. nereye gitseniz mutlaka gölün fotoğrafları ile karşılaşacaksınız.
Göl gerçekten her mevsim Almatılılar için özel ve güzel. Özellikle göl köknar, kavak ve ardıç ağaçlar ile bütünleşen turkuaz rengi ile de muhteşem görünüyor.
Tabii ki burada sadece göl yok. Göl, akıntı yönünde bulunan bir hidroelektrik santral istasyonu için doğal rezervuar görevi görüyor.
Gölde su seviyesi sonbaharın başında maksimum seviyeye ulaşırken, ilkbaharda 10 m düşüyormuş. Ancak her halükarda Almatı’nın su ihtiyacı borular ile buradan karşılanıyor.
Bu nedenle de göl koruma altında ve burada yüzmek yasak. Bu kontrol ediliyor ve uymayanlara ciddi cezalar kesiliyor. Etrafta ise çok fazla kalabilecek bir yer ya da otel yok. Yemek vb. yenilip oturulabilecek bir kafe ya da restoran da…
Burası aynı zamanda özel bir bölge. Göle kadar gelen yoldan devam edilirse 1 km sonra 2735 m yükseklikte 1957 yılında kurulan Tien-Shan Astronomik Gözlemevi var.
2 km daha devam ederseniz 3317 m yükseklikte Kosmostantsiya Araştırma Enstitüsü ile karşılaşacaksınız.
Göl ve çevresi Kırgızistan sınırına çok yakın olduğu için etrafınızda sizi devamlı kontrol eden sınır muhafızlarını da görebiliyorsunuz.
Hava ve yer şartları nedeniyle bölgede kapsamlı bir gezi yapmadık. Ayrılmadan önce Nikita, Galina ve ben bu günün hep hatırlamak adına beraber bir hatıra fotoğrafı çekildik.
Büyük Almatı Gölü’nden Dönüş
Artık dönüş zamanı geldi. Hava da soğumaya başladı. İnişe geçtik. Tabii ki aklımda aşağıda bir yerlerde beni bekleyen şoför var. Aklımdan oteli arayıp acenteye ulaşmasını onların da şoförü geri çağırması geçti ama burada cep telefonları çekmediği için bunu yapma şansım da yok.
Diğer taraftan verilecek para da ayrı bir problem ama gelirken yaşadığım şeyleri dönerken de yaşamak istemiyorum. Ancak haber vermezsem yanından geçip gitsek ve şoför beklemeye devam ederse, kayboldum diye ortalığı ayağa kaldırırsa bunlar da kafamdaki soru işaretleri…
Sonuç olarak riski alıyorum ve aynı şeyleri dönerken de yaşamamak adına otele dönünce resepsiyondaki görevliye durumu anlatıp acenteyi bilgilendirmesine karar veriyorum. Nikita ve Galina’ya durumu anlatıyorum. Onlar da hak verince şoför görmeyecek şekilde yanından geçip gidiyoruz.
Büyük Almatı Gölü’nde Ne Yenir? Nerede Yenir?
Yaşanılan onca şeyden sonra Nikita ve Galina’ya yemek yemeyi teklif ettim. Onların da karnı acıktığı için göl dönüşü beni bildikleri bir yerden bahsettiler. Ben de kabul ettim tabii ki.
-Грузинский Дворик (Gürcü Avlusu)
Geldiğimiz yerin adı Грузинский Дворик yani Türkçesi ile Gürcü Avlusu. Burası Almatı’da bir Gürcü Restoranı. Daha önce Ukrayna’da gördüğüm kadarıyla Gürcü Mutfağı Kazakistan’da de seviliyor ve hakim konumda.
Грузинский Дворик (Gürcü Avlusu)
Yer olarak ise Büyük Almatı Gölü’ne çıkan Ulitsa Svezhest’ Yolu üzerinde Ile-Alatau Milli Parkı’na girmeden sağ tarafta bulunuyor. Etrafta çok fazla benzer yöresel restoran var.
Bu restoran ile ilgili geniş bilgi ve fotoğrafları Almatı’da Ne Yenir? Nerede Yenir? başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.
Değerlendirme
Mekandan çıktıktan sonra Nikita ve Kalina sağ olsunlar beni otele kadar bıraktılar. Otelde bana bu arabayı ayarlayan Arthur’a durumu anlattım. Paramla rezil olduğumu, araba ittiğimi ve bayağı bir yürümek zorunda kaldığımı söyledim. Tekrar tekrar özür diledi. İlgili yerlerle konuştu. Şoförü de çağırdı.
Acente gezinin tam yapılmadığı ve bu hava şartlarında böyle bir araba gönderildiği için sadece 4500 KZT talep etmiş. Ben de sorun çıkmaması için bu bedeli ödeyip konuyu kapattım.
Bu olaylar yaşanıldığı için tecrübe mahiyetinde size de aktardım. Ancak ne yaşanılırsa yaşansın buraya gelme zorunluluğunuzu değiştirmiyor. Burası Almatı’ya gelen arkadaşlarım hangi mevsimde ne olursa olsun uğraması gereken yerlerden biri.
Almatı ve Çevresi ile ilgili diğer yazılarımız için Almatı Gezi Rehberi‘ne bakmayı unutmayın. Sağlıcakla Kalın.