Gerçeği söylemem gerekirse Kış Ortasında Almatı Gezisi yapma planım yoktu. Esas amacım kışın Kırgızistan’a gelip atalarımızın kırsal alanda nasıl yaşadığını yerinde görmekti.
Ancak Bişkek bir çok Kırgız şehrine göre Almatı’ya o kadar yakındı ki gezi planımın 3 gününü sınır ötesindeki bu güzel şehre ayırdım.
Almatı, 1929 yılından 1997 yılına kadar Kazakistan’ın başkenti olmuş 2,5 milyon nüfusuyla hala ülkenin en büyük, en gelişmiş ve en etnik şehri. Başkent Astana’ya taşınmış ama ekonomi, kültür ve sanat hala burada sanki. Nüfusu ise azalmamış tersine daha da artıyor.
İsminin kaynağı tabii ki elma. Çünkü Kazaklara göre bu bölgede genetik olarak inanılmaz bir elma çeşitliliği var ve bu bölge bu nedenle yeryüzündeki tüm elma çeşitlerinin çıkış noktası olarak yani elma atası olarak görülüyor.
Bugün şehrin sembolü de hala elma zaten. Şehri gezerken bir şekilde bir çok sanat eserinin elmaya atfen yapıldığına şahit olacaksınız.
Göçler, sürgünler, savaşlar derken çok değişik kültürlerin harmanlanmış halini görüyorsunuz burada.
II. Dünya Savaşı sırasında SSCB Avrupa bölgelerinde bulunan sanayinin buraya taşınması nedeniyle bugün 100 çeşit millet yaşıyor Almatı’da. Hakim sınıf tabii ki Kazaklar ancak neredeyse şehrin yarısı başta Ruslar olmak üzere diğer etnik azınlıktan oluşuyor.
Şimdi ben de sizlere yürüyerek gezdiğim, gündüzünü gecesini yaşadığım, kültürünü anlamaya çalıştığım bu şehri deneyimlerim çerçevesinde tavsiyelerim ile birlikte aktarmaya çalışacağım.
Kazakistan’da para birimi Kazakistan Tengesi (KZT). Burada ödeyeceğiniz her 1 Kazakistan Tengesi (KZT) = 0,015 TL (2019). Hesaplarınızı bu değere göre yapabilirsiniz.
Almatı Gezisi
Almatı’nın Tarihi
-Başlangıç
9. ve 10. yy. dönemlerinde bölgede yaşam olduğu söylense de 1854 yılında Kazaklar hala göçebe olarak yaşarken Ruslar tarafından buraya İpek Yolu ticaretini kontrol etmek amacıyla Verniy adında beşgen şeklinde bir sınır kalesi kurulmuş.
1855 yılında güvenliğe önem veren göçmen Kazaklar bölgeye gelmiş. 1856 yılından itibaren Rus köylüleri, Sibirya Köylüleri, Tatar tüccar ve esnafı da bölgeye yerleşmeye başlamış.
1887 ve 1911 tarihlerinde yaşanan 2 deprem tüm şehre büyük zarar vermiş. Bu dönemde daha çok bir sürgün yeri olarak anılıyormuş.
1918 yılında Rus Devrimi ve Bolşevik Hükümetinin kurulmasını takiben şehir ve çevresi Türkistan Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin bir parçası olmuş.
-Başkent
1927 yılında Sovyet Kazakistanı’nın başkenti olmuş. Adı ise elmaların atası anlamında Almatı yapılmış.
1928 yılında 1917 Ekim Devrimi’nin lideri Leon Trotsky ailesi ile birlikte Stalin tarafından Almatı’ya sürgüne gönderilmiş. Bizim bildiğimiz adıyla Troçki, 1929 yılında da buradan Türkiye’ye sınır dışı edilmiş.
1930 yılında Türkistan-Sibirya demiryoluyla Sibirya’ya bağlanmış. Demiryolları ile büyük bir büyüme sağlamış. Aynı yıl Almatı Havaalanı da açılınca Moskova’ya direkt bağlantı kurulmuş.
Özellikle 2. Dünya Savaşı öncesinde Batı SSCB’deki Nazi tehdidi altındaki 30’dan fazla sanayi tesisi, 8 hastane ve 15 üniversite buraya taşınmaya başlayınca bahse konu fabrika, hastane ve eğitim kurumlarında çalışan 52.000 Slav da buraya gelip yaşamaya başlamış. Aynı dönemde Uzak Doğu’dan zorla göç ettirilen çok sayıda Koreli de buraya yerleştirilmiş. Bu dönemde Kazaklar şehirde azınlık durumuna düşmüş.
1941 yılında Almatı SSCB’nin en büyük sanayi merkezlerinden biri haline gelmiş.
1970-80 döneminde Sovyet Politbürosu’nun tek Orta Asya üyesi olan Kazakistan lideri Dinmukhamed Kunaev, makamını kullanarak oluşturduğu Moskova kaynaklı para akışıyla Almatı’yı bir taşra kasabasından SSCB’nin değerli bir şehrine dönüştürmeyi başarmış. Orta Asya’nın en iyi hamamları kabul edilen Arasan Hamamları ve Kazakistan Oteli, Kazak-İngiliz Teknik Üniversitesi, Kazak-İngiliz Teknik Üniversitesi ve Eski Parlamento Binası bu dönemde yapılmış.
Gorbaçov’un Glasnost döneminde, Orta Asya’da ortaya çıkan ilk huzursuzluk Almatı’da orta çıkmış. Binlerce kişi, Kazakistan Rusya Komünist Partisi’nin başında bulunan Kunaev’in görevden alınarak Rus Gennady Kolbin’in bu göreve getirilmesini protesto etmek için Aralık 1986’da sokaklara dökülmüş. Olaylarda 250 kişi ölmüş.
Almatı, 1991 yılında SSCB’nin sona erdiğinin ilan edildiği toplantıya ev sahipliği yapmış. Burada alınan kararlar ile 5 Orta Asya Cumhuriyeti ile Rusya, Ukrayna, Belarus, Azerbaycan, Ermenistan ve Moldova tarafından BDT (Bağımsız Devletler Topluluğu) kurulmuş.
-Başkent Değişimi
1998 yılında Çin sınırına olan yakınlığı sebebiyle Kazakistan’ın başkenti statüsünü kaybetmiş ancak bugün ülkenin ticari, sosyal ve kültürel merkezi olmaya hala devam ediyor.
Artan nüfus ile birlikte artan talebe istinaden özellikle şehrin güneyinde iş kuleleri, apartman blokları ve alışveriş merkezleri patlaması görülüyor. Kazak nüfusu ise hala şehrin yarısını oluşturuyor.
Almatı’da Dikkatimi Çekenler
Almatı çok sıcak sevecen bir şehir. Bu nedenle bana farklı ve çok sıcak gelen Almatı’yı diğer şehirlerden farklı kılan gözlemlediğin bir özetini de burada yapmak istiyorum.
Hala eğitim boşluğu nedeniyle TÜRKÇE konuşamıyorlar. İşin kötü tarafı Kırgızların ya da şehirde çalışan Özbeklerin tersine sizi anlamıyorlar da. Ama siz yine de zorlayın. Onlar da konuşmak Rusça’dan kurtulmak için çabalıyor zaten.
-Trafik
Caddeler inanılmaz geniş. İki taraflı park bile yapılsa çok hissedilmiyor.
Bir diğer konu otostop medeniliği. Sanki tüm şehir bu konuda el birliği yapmış gibi. Almatı’da herkes genç yaşlı tek kadın tek erkek fark etmez gece yarısından sonra bile olsa otostop çekiyor. Bunun için tek yapmanız gereken yolun kenarında durmak. Bu kadar.
Bunun karşılığında sizden aynı yöne giden bir otobüse ne verecekseniz bunu ödemeniz bekleniyor. Örneğin beni farklı gecelerde yol kenarından alan tek kadın sürücüler bilet ücreti karşılığında otelime kadar bıraktı. Gerçekten inanılmaz bir olay. Türkiye de böyle bir şeyi hayal bile edemiyorum.
Tabii ki bu durum direkt otobüslere yansıyor. Otobüsler genel olarak boş ve ferah oluyor.
Bu medeniyeti yaya geçitlerinde de gördüm. Burada bile yaya geçitlerinde yol kenarına geldiğiniz anda karşılıklı arabalar duruyor. Biz ise hala yaya geçidinde ölüyoruz.
Bir de olayı daha da emniyetli hale getirmişler. Fotoğrafa dikkatle bakın. Her yaya geçidinin uzağına mutlaka sınır çizgisi çekilmiş. Hiç bir araba siz yürümeye başladığınızda o çizgiyi kesinlikle geçmiyor.
Trafik demişken ülkenin en büyük kentinde benzin fiyatları..ülkemizin yarısı kadar.
-Diğer
Kırgızistan Mezar Kültürü‘nün aynısını bu bölgede de görmek mümkün.
Bu konu ile ilgili bilgi ve fotoğrafları Kırgız Mezar Kültürü başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.
Şehrin kırsalı çok güzel. Özellikle de Tanrı Dağları’nın Almatı’ya kadar uzanan eteklerinde kaçacak o kadar çok yer var ki.
O şahane kırsalı yemekleri de etkiliyor tabii ki özellikle et yemeklerinin tatları inanılmaz. Şimdiye kadar çok yer gezdim ancak bu bölgedeki kadar güzel et yemedim. Hem de çok ucuza…
Almatı Ulaşım Sistemi
Almatı Ulaşım Sistemi çok kolay bir sistem çünkü daha çok belediye otobüsleri ve taksilere dayalı. Metro çalışmaları çok yeni. Hızlı tram projeleri ise sürüyor.
Tüm sistemleri birbirini rahatlatacak şekilde bütünlemeye çalışmışlar. Şehri rahat gezebilmek için basitçe de olsa Almatı Ulaşım Sistemi hakkında bilgi sahibi olmak şart.
Şehirde neredeyse her türlü aracı kullandım. Bu nedenle bu konuyu geniş şekilde ele alıp ayrı bir yazı hazırladım.
Almatı Uluslararası Havalimanı (ALA)’ndan Şehir Merkezine Ulaşım ve Almatı Ulaşım Sistemi ile ilgili detaylı tüm fotoğraf ve bilgileri Almatı Ulaşım Sistemi başlıklı yazımızda okuyabilirsiniz.
Almatı Gezilecek Yerler
Meydanın tam ortasında Bağımsızlık Anıtı var. Özgürlüğü simgeleyen anıtta kar leoparı üzerine altın bir savaşçı var.
Hemen aynı yerde Nur Sultan’ın ülkenin bağımsızlığını ilan ettiği kitap bulunuyor. Konumunuz uygunsa Abay Metro İstasyonu’na yürüyerek 200 m mesafede bulunuyor.
Adres: Satpaev St, Almaty 050000, Kazakistan
Kok Tobe aslında Almatı’nın en yüksek noktası ve şehrin güneydoğusunda yer alan bir tepe.
Tepenin olduğu yer Zailiysky Alatau Sıradağları’nın 1100-1200 m arasındaki bölümünde bulunuyor.
Tepe üzerine de Kazakistan Komünist Partisi Birinci Sekreteri Dinmukhamed Kunaev’in fikrine istinaden gezerken tüm şehri izleyebileceğiniz lunapark ve hayvanat bahçesi ile restoran ve kafelerden oluşan bir park yapılmış ve 1967 yılında teleferik sistemi ile şehre bağlanmış.
1978-1980 döneminde, 372 m yüksekliğinde bir televizyon kulesi inşa edilince buranın Almatılılar için çekiciliği daha da artmış. Ben de bölgeyi bilen gezgin arkadaşlarımın şiddetle tavsiyesi üzerine Almatı’daki bir günümü buraya ayırıp buradaki deneyimlerimi ayrıca kaleme aldım.
Kok Tobe Parkı ile ilgili tüm bilgi, video ve fotoğrafları Almatı’nın Seyir Terası: Kok Tobe Parkı Gezim başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.
-Shymbulak Kayak Merkezi
Shymbulak Kayak Merkezi, Almatı’nın güneydoğusunda Ile-Alatau Milli Parkı sınırları içerisinde yer alıyor. Kayak merkezinin olduğu yer Zailiysky Alatau Sıradağları’nın 2200-3200 m arasındaki bölümünde bulunuyor.
Kayak Merkezi, Sovyet kayakçıların eğitimi için 1954 yılında kurulmuş. O dönemde her sene şubat ayında burada düzenlenen yarışlara SSCB’nin dört bir tarafından en önemli kayakçılar katılıyormuş. Burada yarışmak kayakçılar için büyük bir prestijmiş ve yarışçılar burada yapılan yarışlarda nihai hedef olan olimpiyatlara katılmak için inanılmaz ter döküyorlarmış.
2011 yılında Dünya Kış Olimpiyatları burada yapılmış. Medeo Buz Pateni Pisti ile birlikte buradaki tüm tesisler bahse konu olimpiyatlar için yapılmış ya da restore edilmiş. Bugün burası gerek tesisleri gerek pistleri ile sadece Kazakistan’ın ya da eski SSCB’nin değil Dünya’nın en iyi 10 Kayak Merkezi arasında gösteriliyor.
Shymbulak kayak merkezinde sadece günü etrafa bakarak geçirebileceğiniz birçok kafe, bar ve restoran var. Gerçekten de burada çok ilginç görüntüler sizi bekliyor. Ben de bölgeyi bilen gezgin arkadaşlarımın şiddetle tavsiyesi üzerine Almatı’daki bir günümü buraya ayırıp buradaki deneyimlerimi ayrıca kaleme aldım.
Shymbulak Kayak Merkezi ile ilgili tüm bilgi, video ve fotoğrafları Günübirlik Shymbulak Kayak Merkezi Gezim başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.
-Büyük Almatı Gölü
Büyük Almatı Gölü, Tanrı Dağları’nın Kazakistan uzantısı olan Zailiysky Alatau Sıradağları’nda 2500 m yükseklikte yabancıların tabiriyle doğal alp tipi bir su rezervuarı.
Aslında sadece 112 hektarlık bir alana sahip göl ama şehrin su ihtiyacı buradan sağlanıyor.
Ben de bölgeyi bilen gezgin arkadaşlarımın şiddetle tavsiyesi üzerine kış şartları da olsa Almatı’daki bir günümü buraya ayırdım. Şimdi gezim esnasında yaşadıklarımı size de anlatmak istiyorum.
Büyük Almatı Gölü’ne Ulaşım ve Giriş Ücreti, Büyük Almatı Gölü ve Büyük Almatı Gölü’nde Ne Yenir? Nerede Yenir? ile ilgili tüm bilgi, video ve fotoğrafları Almatı’nın Seyir Terası: Kok Tobe Parkı Gezim başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.
Almatı’da Alıveriş
Bu şehirde alışveriş denince ilk olarak alışveriş merkezleri aklıma geliyor. Buradaki alışveriş merkezleri de artık bizde olduğu gibi konseptsel ve alışveriş ötesinde gençleri buluşma yeri olmayı amaçlıyor.
Şu anda en yeni ve revaçta olan alışveriş merkezi Dostyk Plaza. Yeni bir alışveriş merkezi; modern, güzel, temiz ve ferah.
Bildiğiniz markalar, bildiğiniz şeyler var. Fiyatlar Türkiye’den pahalı. Çarşıda Türk işletmeci oldukça fazla. Bu merkezin içerisinde Türk ürünlerini satan bir çok mağaza var. Mağazalarda ki tezgahtarların çoğu Türkçe biliyor. Çok fazla Türk malı satıldığı için bir tavsiyem de yok.
Yerel ve otantik ürünleri ise pazarlarda bulmak mümkün. Zhibek Zholy bölgesinde kurulan pazarı bu yönü ile tavsiye edebilirim. Yerel el işi ürünlerini ve küçük yöresel ev eşyalarını bu pazardan satın alabilirsiniz.