- 1200 Yılından Kalan Gol Stave Kilisesi
- Norveç Kültürel Tarih Müzesi, Dünya’nın İlk Açık Hava Müzesi
- Viking Gemi Müzesi (Vikingskipshuset)
- 2 Kutbun Kaşif Gemisi Fram Müzesi (Fram Polarskip Museet)
- Oslo Botanik Bahçesi (Oslo Botaniske Hage)
- Oslo Ulaşım Sistemi
- Modern Kaşifler Kon-Tiki Müzesi (Kon-Tiki Museet)
- Müzeler Yarımadası Bygdøy
- Oslo’da Ne Yenir? Nerede Yenir?
- Munch Müzesi (Munchmuseet)
- Grünerløkka, Muhteşem Bir Kentsel Dönüşüm Örneği
- Vigeland Heykel Parkı (Vigelandsparken)
- Holmenkollen, Norveç’in Kayak Merkezi
- Sognsvann Gölü, Kuzeyde Bir Cennet
- Heggholmen Gressholmen Rambergøya Adası Gezimiz
- Lindøya Adası Gezimiz
- Hovedøya Adası Gezimiz
- Baharda Yaptığımız Oslo Gezisi
Modern Kaşifler Kon-Tiki Müzesi (Kon-Tiki Museet) buraya gelmeden önce görmek istediğim en önemli 2 müzeden biriydi. Biraz gezmeyi keşfetmeyi sevince ister istemez bu işi yapan büyük kaşiflerin de takipçisi oluyorsunuz tabii ki.
Norveçliler gerçekten doğuştan gezgin insanlar. Ataları Vikinglerin hakkını veriyorlar. İşte onlardan biri Thor Heyerdahl.
“Sınırlar mı? Ben hiç görmedim. Ancak bazı insanların aklında olduğunu duydum.” sözleri ile hafızalara kazınmış. Yakın tarihin en ünlü kaşiflerinden biri.
1947 yılında Kon-Tiki adını verdiği sal teknesi ile Pasifik Okyanusu’nu geçmeyi başarmış. Üstelik bu filme çekilen ilk keşif gezisiymiş. Bu belgesel daha sonra 1951 yılında en iyi belgesel dalında Akademi Ödülü’ne layık görülmüş.
Bununla da kalmamış daha sonra Ra, Ra II ve Tigris adlı sal tekneleri ile de benzer başarıları tamamlamış.
Üstelik bu geziler sırasında teorilerini kanıtlamak için Galapagos Adaları, Paskalya Adası ve Peru Túcume’deki önemli arkeolojik kazıları da bizzat yönetmiş.
Yani aslında Dünya, Thor Heyerdahl ve ekibi ile o muhteşem sallara çok şey borçlu.
Ben de şimdi size bu müze ile ilgili detayları ve gezerken gördüklerimi aktarmaya çalışacağım.
Norveç para birimi Norveç Kronu (NOK). Burada ödeyeceğiniz her 1 Norveç Kronu (NOK) = 0,67 TL (2020). Hesaplarınızı bu değere göre yapabilirsiniz.
Kon-Tiki Müzesi Gezisi
Kon-Tiki Müzesi (Kon-Tiki Museet)’ne Ulaşım
Adres: Bygdøynesveien 36, 0286 Oslo, Norveç Tel: +47 23 08 67 67
Burası ise müzeler yarım adası diyebileceğimiz Oslo’nun merkezine 5 km uzaklıkta bulunan Bygdøy semtinde yer alıyor. Buraya hem otobüs ile hem de feribotla gelmek mümkün.
-Otobüs
Buraya otobüs ile gelmek için merkezden Oslo Merkez İstasyonu (Oslo Sentralstasjon) Jernbanetorget Otobüs Durağı’ndan, Belediye Sarayı Rådhuset Durağı’ndan ya da Solli Plass Durağı’ndan geçen 30 Numaralı Otobüs’e binip 20 dakika sonra son durak olan Bygdøynes Otobüs Durağı’nda inmelisiniz. Duraklar ve saatler vb. ayrıntılar için tıklayınız.
Tek yön otobüs bileti ücreti biletmatiklerden ya da satış noktalarından alırsanız 36 NOK, şoförden alırsanız 56 NOK. Oslo Pass sahibiyseniz ücret ödemiyorsunuz.
-Feribot
Buraya feribot ile gelmek için şehir merkezindeki iskelelerden denize baktığınızda en sağdaki iskeleden (Rådhusbrygge) feribota binip ikinci iskelede (Bygdøynes) inmelisiniz.
Feribot seferleri 08:55’de başlıyor. Tek yön feribot bileti 50 NOK, teknede alırsanız 60 NOK. Gidiş dönüş alırsanız 75 NOK. Oslo Pass Kartı ya da Günlük Kart sahibiyseniz ücret ödemiyorsunuz. İskeleler ve saatler vb. ayrıntılar için tıklayınız.
Yaklaşık 15 dakika süren bu yolculuktan sonra iskeleye geldiğinizde müzeyi karşınızda göreceksiniz.
-Geri Dönüş
Eğer yarımadadaki tüm müzeleri gezmek istiyorsanız Norveç Kültürel Tarih Müzesi (Norsk Folkemuseum) ve Viking Gemi Müzesi (Vikingskipshuset) girişi biraz da içeride 15 dakika yürüme mesafesinde yer aldığı için otobüsle gelmek daha kolay.
O yüzden size tavsiyem Bygdøy müzeler bölgesine gelecekseniz buraya otobüsle gelip sahildeki müzeleri de gezdikten sonra botla dönmeniz.
Bygdøynes-Rådhusbrygge son feribot seferi 18:40’da yapılıyor. Ancak bot için müthiş bir kuyruk olacağını belirtmeliyim.
Kon-Tiki Müzesi (Kon-Tiki Museet) Giriş Ücreti ve Ziyaret Saatleri
Kişi başı giriş ücreti kişi başı 120 NOK. 5-16 yaş ücreti 50 NOK. Aile ücreti 240 NOK. Oslo Pass sahibiyseniz ücret ödemiyorsunuz.
Müzenin hemen karşısında Fram Müzesi (Fram Polarskip Museet) bulunuyor ve kombine bilet alırsanız daha avantajlı oluyor. Bu müze ile ilgili detaylı bilgileri 2 Kutbun Kaşif Gemisi Fram Müzesi (Fram Polarskip Museet) başlıklı yazımızda bulabilirsiniz. Düşünürseniz mutlaka bu seçeneği de yetkililere sorun.
Müzeyi 09:30–18:00 (Kışın 10:00-17:00) saatleri arasında gezebilirsiniz.
Eğer arabanız varsa müzenin otopark imkanı var. Saati 12 NOK.
Kon-Tiki Müzesi (Kon-Tiki Museet)’nin Tarihi
Norveçli kaşif Thor Heyerdahl tarafından teorilerini kanıtlamak için modern tarihte yaptığı büyük deniz yolculuklarında kullanılan orijinal Kon-Tiki ve Ra II salını, yaptığı keşifleri ve kullandığı donanımları giderseniz Kon-Tiki Müzesi (Kon-Tiki Museet)’nde görebilirsiniz.
-Kon-Tiki Salının İnşası
Thor Heyerdahl, 6 Ekim 1914’te, Oslo’nun güneyinde küçük bir sahil kenti olan Larvik’te doğmuş. Thor olarak da adlandırılan babası bira yapımcısı, annesi Alison, Larvik bölge müzeleri birliğinin başkanıymış. Thor’un hayvanlara ve doğa bilimlerine yaşam boyu ilgisine ilham veren annesi Alison olmuş. Babasının bira fabrikasında bulunan zooloji müzesi de onu çok etkilemiş. Heyerdahl çizimde iyiymiş. Daha 8 yaşında Güney Denizi Adalarının haritalarını çizebiliyormuş. denilen o ki daha o yaşta büyüdüğünde bir kaşif olmaya karar vermiş.
Gençliğinden itibaren güney ve orta Norveç dağlarında kendi başına hayatta kalmayı öğrendiği ve yeni keşifler yaptığı bir çok gezi yapmış. Bir çok kez ölümden dönmüş. Kendi yaptığı iglooda günlerce yaşayıp köpek maması ile hayatta kalmış. Gezilerini o dönemde Norveç Gezi Dergileri yayımlamış.
–İlk Temas
1933 yılında Oslo Üniversitesi’nde biyoloji ve coğrafya okumaya başlamış. Bu dönemde Birinci Dünya Savaşı sırasında Polinezya’yı dolaşan ve Tahiti’de yaşarken, Tahiti şefi Tereiieroo’nun kızlarından Tuimata ile evlenen Bjarne Kroepelien o dönemde Polinezya hakkında eşsiz bir kitap koleksiyonu oluşturmuş ve bu kitapları Oslo Üniversitesi’ne devretmiş. Bu kitaplar ve Bjarne Kroepelien’in yaşadıkları Thor Heyerdahl için hayatında bir dönüm noktası olmuş.
1933 yılında Liv Coucheron Torp ile tanışan Thor Heyerdahl 1936 Noel arifesinde evlenmiş ve Noel günü Fransız Polinezyası’na yelken açmış. Thor ve Liv, bu gezide Tahiti’yi de ziyaret edip Bjarne Kroepelien’in kitaplarında bahsettiği Şef Tereiieroo ile tanışmışlar ve eşiyle birlikte Fatu Hiva Adası’nda 1 sene geçirmişler.
–İlk Teori
Thor ve Liv, burada ve etraftaki adalarda yaptığı incelemeler sonunda Polinezya’ya ilk gelenlerin Güney Amerikalı yerliler olduğunu daha sonra Hawai Adaları ve Batı Kanada yerlilerin geldiğini değerlendirmiş. Bahse konu görüşe ise adaların hepsinin batı tarafında yerleşim olmaması ve dalgaların her zaman adaların doğu kıyılarını dövmesinden etkilenerek varmışlar. Bir gün adada karşılaştıkları yaşlı bir adam atalarının Tiki olduğunu ve okyanus ötesindeki büyük bir ülkeden geldiğini söylemiş. Diğer taraftan genç çiftin adada bulduğu heykeller Güney Amerika’da kazılarda çıkan heykellere de çok fazla benziyormuş.
Thor Norveç’e geri döndüklerinde bu konu üzerine kendi değerlendirmelerini içeren kitaplar yazmış. Teorisini ise 1946 baharında önde gelen Amerikalı antropologlara sunmuş ama çok ters cevaplar almış. Onlara göre Güney Amerika halklarının Polinezya Adaları’na kadar gidebilecek salları veya tekneleri hiç olmamış. Hatta Herbert Spinden, Thor’a gülerek “Tabii, çok istiyorsanız bir sal ile Peru’dan yelken açın Güney Pasifik’te ne kadar uzağa gidebileceğinizi görün!” diye dalga geçmiş.
–Teorinin Kanıtlanması ve Kon-Tiki’nin İnşası
Thor, bu tartışmaların neticesinde bunun nasıl olduğunu kanıtlamak için bir sal inşa etmeye ve yolculuğu kendisi yapmaya karar vermiş.
1946 yılında Thor ve ona inanan 5 arkadaşı ortaya konan görüşü kanıtlamak üzere Peru’ya doğru yola çıkmışlar. Peru’da salı hangi malzeme ile yapacaklarına karar vermeleri gerekmiş. Kullanacakları malzemenin hafif ama çok sağlam olması için aynen İnkaların yaptıkları gibi balsa ağacını seçmişler.
Ancak büyük bir sorun varmış. 2. Dünya Savaşı sırasında sahil hattındaki tüm ağaçlar kesilmiş. Bu ağaçları bulabilecekleri tek yer Ekvator’un dağ ormanlarıymış. Yolu olmayan bu ormanlar o dönemde akrep, yılan ve kafa avcılarının bolca olduğu yerlermiş. Tüm bu tehlikelere rağmen Thor, ekipten bir arkadaşını da alarak Ekvator’a geçmiş. Çıktıkları dağlardan 11 balsa ağacını kesmeyi başarmışlar. Kütükleri de aynen İnkalıların yaptıkları gibi nehri kullanarak taşımışlar.
Daha sonra bu malzeme ile ilkel bir sal yapmışlar. Salın boyu 14 m eni 5,5 m olmuş. İnka mitolojisinde batıya doğru yelken açtığına inanılan medeniyetin yaratıcısı, fırtına ve güneş tanrısı Kon-Tiki Viracocha’dan esinlenerek ismini de Kon-Tiki koymuşlar.
–Kon-Tiki’nin Donatılması, Yola Çıkış ve Polinezya’ya Varış
Sıra salı donatacakları malzemeye gelmiş. Thor, Amerikan ordusunun temsilcileri ile bu konu ile ilgili kişisel olarak temas kurmuş ve uyku tulumları, tarla aletleri, güneş losyonu, konserve yiyecek, navigasyon aletleri ve radyo ekipmanları almayı başarmış.
Donatım işi de bitince yola çıkmak için en uygun zaman gördükleri Nisan Ayı sonlarını beklemeye başlamışlar. İşin kötü tarafı bu süre zarfında sal hiç test edilmemiş.
28 Nisan 1947’de Thor ve 5 kişi, Peru’nun Callao kentinden Polinezya’ya doğru yelken açmış. Sal, açık sularda 101 gün seyir yaptıktan sonra Polinezya’daki Raroia atollü üzerinde karaya oturmuş. Böylece Thor’un ortaya koyduğu sav böyle bir yolculuğun imkansız olduğu konusunda ısrar eden şüphecileri çürütmüş.
-Müzenin İnşası
Thor Heyerdahl (1914–2002) tarihin en ünlü kaşiflerinden biri kabul ediliyor. Kendisi hem etnolog, hem arkeolog hem de bir yazar.
1947 yılında Dünyaca ünlü sansasyonel Kon-Tiki keşif gezisi başarılı olunca ve bu gezi ilk defa keşif gezisi kategorisinde bir belgesel olarak filme çekilmiş. .
Heyerdahl’ın 1948’de yayınlanan Kon-Tiki Seferi Kitabı ise 70’ten fazla dile çevrilmiş.
Bu yayımlardan sonra herkes ilkel Kon-Tiki salını görmek istemiş. Bu talebe istinaden de Oslo’da 1950 yılında Kon-Tiki Müzesi (Kon-Tiki Museet) kurulmuş.
Çekilen belgesel daha sonra 1951 yılında en iyi belgesel dalında Akademi Ödülü’ne layık görülünce bir anda müzeye olan ilgi tüm Dünya’da artmış.
Daha sonra Thor Heyerdahl ve ekibi Ra, Ra II ve Tigris tekneleriyle benzer gezileri başarıyla tamamlamış. Kon-Tiki’den sonra orijinal Ra II gemisi de müzeye yerleştirilmiş.
Kapılarını açtığından beri müzeyi yaklaşık 20 milyon kişi ziyaret etmiş. 1951 yılında Akademi Ödülü’ne layık görülen belgesel Kon-Tiki müze sinemasında her gün saat 12:00 gösteriliyor.
Kon-Tiki Müzesi (Kon-Tiki Museet)
Müzenin merkezinde Norveçli kaşif Thor Heyerdahl ve ekibinin yaptığı büyük deniz yolculuklarında kullanılan orijinal Kon-Tiki ve Ra II Salı bulunuyor. Bu salların etrafında da keşif gezilerinin hikayeleri kullanılan donanımlar ile birlikte aktarılıyor.
-Kontiki ile Polinezya Seferi (1947)
Bu sefer 28 Nisan 1947 tarihinde 6 adam ve bir papağan taşıyan balsa ağacından yapılmış bir salın Peru Callao’dan batıya doğru yelken açması ile başlamış.
Salın kaptanı 33 yaşındaki Norveçli kaşif Thor Heyerdahl ve hedefleri Polinezya imiş.
Seferin amacı ise Güney Amerika halklarının bir sal ile Güney Pasifik adalarına seyahat etmelerinin gerçekten mümkün olduğunu göstermekmiş. Salın adının Kon-Tiki olmasının sebebi ise İnka mitolojisinde batıya doğru yelken açtığına inanılan medeniyetin yaratıcısı, fırtına ve güneş tanrısı Kon-Tiki Viracocha olmuş.
Bu seyir esnasında rüzgar ve okyanus akıntıları etkisinde 8000 km yol yapmışlar. Her gün yaklaşık akıntıyı da arkalarını alarak 80 km kat etmişler.
Sefer esnasında çok ilginç olaylar da yaşanmış. Çok değişik balıklar ile karşılaşmışlar. Bunların içerisinde en tehlikelisi 9 m boyundaki devasa balina köpek balığı olmuş. Salı devirecek diye çok korkmuşlar. Balina salı takibi bırakmayınca hayvanı korkutmak için saldan zıpkın atıp hayvanı bile yaralamışlar.
Denizde geçem 101 gün zorlu gün sonunda Kon-Tiki ekibi, Polinezya’daki Raroia Atolü’nde karaya oturmuş. ada halkı onları sevinçle karşılamış.
Keşif tam bir başarıya dönüşmüş. Thor Heyerdahl ve ekibi Güney Amerikalı halkların aslında balsa salı ile Güney Pasifik Adalarına seyahat ettiklerini göstermiş.
Bu sefer o kadar ses getirmiş ki Amerikan Başkanı Truman tarafından Beyaz Saray’da ağırlanmışlar.
-Teorinin Kazılarla Kanıtlanması
Sonuç olarak Kon-Tiki seferi, Güney Amerika halklarının Güney Pasifik adalarına seyahat etmelerinin gerçekten mümkün olduğunu göstermiş, ancak bunu yaptıklarını kanıtlamamış.
–Galapagos Adaları
Heyerdahl bunu kanıtlayabilmek için 1953 yılında Arne Skjølsvold ve Erik K. Reed adlı 2 arkeologla birlikte Galapagos Adaları’na gitmiş ve arkeolojik kazılar yapmış. Bu kazılarda tarih öncesi Güney Amerika çanak çömlek parçaları ve bir İnka flütü parçası bulunmuş.
Bu kazıdan sonra Thor, Güney Amerika yerlilerinin Colomb Amerika’ya çıkmadan önce Galapagos Adaları’na çıktıklarını iddia etmiş.
—Paskalya Adası
Polinezya Adalarının nüfusu hakkındaki teorisinin reddedilemez kanıtını bulmak için Thor’un bir sonraki hedefi Paskalya Adası olmuş. 1955 yılında adaya ilk gelenlerin izlerini aramak için 5 arkeolog ile birlikte adaya gitmiş. Yaptıkları bir kazıda ortaya çıkan bir taşın üzerinde Güney Amerika’daki birkaç taş üzerinde tasvir edilen teknelere benzeyen tekne çizimlerine rastlamışlar.
Bunun üzerine Thor, Güney Amerika halklarının Paskalya Adası’na ilk yerleşen insanlar olduğunu açıkça belirtmiş. Ancak hala tüm Pasifik araştırmacıları ikna olmamış.
1986 yılına kadar bu konu tekrar gündeme gelmemiş. Ancak 1986 yılında Thor Kon-Tiki Müzesi’nden Çek bir mühendis ve arkeologlarla birlikte tekrar Paskalya Adası’na gelmiş. Bu sefer konu yerlilerin tonlarca ağırlığındaki heykelleri nasıl hareket ettirdikleri olmuş.
Bu keşif, 15 tonluk bir taş heykelin, halatla dik ve başarılı bir şekilde hareket ettirilmesi olmuş. Thor, yerlilerin birkaç yüz yıl önce adanın etrafındaki anıtsal heykelleri kendilerinin yaptığı şekilde taşıdığını iddia etmiş. Bu keşif seferinde Anakena Plajı’nda da kazılar yapılmış.
Ancak bu kazılar sonucunda elde edilen sonuçlar Thor’un idddiasının tersine adaya ilk gelenlerin batıdan geldiğini göstermiş.
Ancak daha sonra yapılan diğer araştırmalar, Paskalya Adası ile bugün Peru ve Bolivya’yı oluşturan bölgeler arasında daha geç bir zamanda temas olduğunu açıkça ortaya koymuş.
—Túcume’deki Piramit Kompleksi
Thor 1988 yılında teorisini daha da sağlamlaştırmak için Peru’da Túcume’deki Piramit Kompleksi’nde kazı çalışmalarına katılmış ve şimdiye kadar teorisini doğrulayan en büyük kanıta ulaşmış. Kazılarda 2 yelkenli ve ellerinde yuvarlak objeler tutan birkaç mitolojik kuş adamı tasvir eden kabartmalı bir tapınak duvarı bulunmuş. Elinde yumurta tutan kuş adamların eski zamanlarda Paskalya Adası’ndaki dini uygulamalarda önemli bir rol oynadığı herkesçe bilinen bir gerçekti. Túcume seferi Thor Heyerdahl’ın doğu Polinezya adalarının ilk sakinlerinin kökenleri üzerine yaptığı araştırmayı kesin olarak doğruladı. sonuçlandırdı. Bazı akademisyenler hala bu adaların ilk sakinlerinin batıdan geldiğine inansalar da bugün MS 1300 civarında Polinezya ve Güney Amerika grupları arasında temas olduğu yaygın olarak kabul ediliyor.
-RA II ile Atlantik Seferi (1970)
Ra’nın yolculuğu Thor Heyerdahl’ın Paskalya Adası’nda yaptığı arkeolojik çalışmalar neticesinde yelkenli saz teknelerin tasvirlerini keşfetmesiyle başlamış ve bir teori daha ileri sürmüş.
Atlantik’in her iki tarafındaki tarih öncesi medeniyetlerin saz tekneleri aracılığıyla birbirleriyle temas halinde olabileceği…Tabii ki bunun da kanıtlanması gerekmiş.
Bunun için Mısır’da papirüs kamışından bir sal inşa ettirmiş. İsmini de eski Mısır güneş tanrısı Ra koymuş. Heyerdahl, hepsi farklı uluslardan 7 kişilik bir ekip oluşturmuş. Bu şekilde böyle farklı bir grubun stres ve zor koşullar altında nasıl etkili bir şekilde işbirliği yapabileceğini göstermeyi amaçlamış. Ancak bu teknenin ilk seferi başarısız olmuş. Tekne neredeyse ekiple birlikte batıyormuş.
Bu sefer hala eski Mezopotamya ve Mısır’dankilere benzer saz teknelerinin kullanıldığı Titicaca Gölü’nden 4 Aymara yerlisini ustayı getirtmiş ve ikinci sazdan tekneyi yani RA II’yi inşa ettirmiş. Yeni tekne birincisinden daha kısa, ancak çok daha dayanıklıymış. Tekne aynı ekiple Fas sahil kasabası Safi’den Barbados’a doğru yelken açmış.
Ra II 57 gün içinde Fas’tan Barbados’a 6100 km yol kat etmiş. ve Lolomb’un keşfinden önce Akdeniz bölgesi ile Güney ya da Orta Amerika arasında herhangi bir temas kurulamadığı düşüncesini böylece yıkmış.
Değerlendirme
Sizlerinde gördüğü gibi Norveçliler çok önemli keşifler yapmışlar. Bu keşiflerde Norveçlilerin ataları Vikinglerden gelen gezgin ruhunun rolü çok büyük olmuş. Bu nedenle bu müzenin Norveç tarihindeki ayrı yeri yadsınamaz.
Kon-Tiki Müzesi (Kon-Tiki Museet) ise kendi konseptinde hayli iddialı bir müze. Sonuç olarak buraya gelirseniz üstelik de ben gezginim diyorsanız sakın ola bu müzeyi görmeden gitmeyin. Özellikle de gezginler.
Yazımızı yine Thor Heyerdahl’ın sözleri ile bitirelim. “Sınırlar mı? Ben hiç görmedim. Ancak bazı insanların aklında olduğunu duydum.”Sağlıcakla kalın.
Oslo ve çevresi ile ilgili diğer yazılarımız için Oslo Gezi Rehberi‘ne bakmayı unutmayın.