Holmenkollen, Norveç’in Kayak Merkezi

Genel olarak Holmenkollen, Norveç’in Kayak Merkezi ve Dünya Kış Başkenti olarak bilinse de ilçenin doğası da gerçekten ayrı bir güzel.

Burası için şehrin hemen kuzey batı tarafında gördüğünüz tepe de diyebiliriz. Tepeye giden yolda metrodan göreceğiniz manzara bile buraya tek başına gelmek için bir sebep. 

Bu nedenle burayı anlatırken sadece Holmenkollen Atlama Kulesi’ni değil çevresini de sizlere anlatıp göstermeye çalışacağım. 

Norveç para birimi Norveç Kronu (NOK). Burada ödeyeceğiniz her 1 Norveç Kronu (NOK) = 0,67 TL (2020). Hesaplarınızı bu değere göre yapabilirsiniz.

Holmenkollen Gezisi

Holmenkollen Atlama Kulesi’ne Ulaşım

Bizim buraya gelme sebebimiz olan atlama noktası Holmenkollen’in tam merkezinde Oslo’nun merkezine 8 km uzaklıkta bulunuyor. 

Adres: Kongeveien 5 0787 Oslo, Norveç Tel: +47 91 67 19 47

Int: https://www.visitnorway.com/listings/holmenkollen-ski-museum-%26-tower/7798/#tab-details

Buraya en kolay T-bane Nationaltheatret Metro Durağı’ndan 1 Numaralı Mavi hatta binip Holmenkollen Metro Durağı’nda inerek ulaşabilirsiniz.

25 dakika süren bu yolculuk muhteşem ve etkileyici manzaralara sahip. İşin ilginci metroda çok fazla sporcu görüp şaşıracaksınız.

Tek yön bilet ücreti 36 NOK. Biletleri biletmatiklerden ya da satış noktalarından alabilirsiniz. Oslo Pass sahibiyseniz ücret ödemiyorsunuz.

Metro durağından indikten sonra Lillevannsveien üzerinden Holmenkollveien’e doğru yürüyeceksiniz.

Holmenkollveien üzerinden yokuş yukarı devam ederseniz Holmenkollen Restaurant’ı göreceksiniz. Bu restoranın hemen önünde çok güzel bir park var.

Buradan Oslo manzaralı çok güzel fotoğraflar alabilirsiniz.

Yine aynı restoranın önündeki kayak takımlarından oluşan koltuk da tam bir sahne objesi. Kaçırmayın sakın.

Buradan yokuş yukarı devam ederseniz karşınıza Holmenkollen Atlama Kulesi çıkacak.

Holmenkollen Atlama Kulesi ve Kayak Müzesi Giriş Ücreti ve Ziyaret Saatleri

Atlama Kulesi ve Kayak Müzesi’ne kişi başı 150 NOK ödeyerek girebilirsiniz. 18 yaş altındaki çocuklardan 75 NOK alınıyor.

6 yaş altı çocuklar ücretsiz. Aile paketi ise 400 NOK. Bu ücret ile hem atlama kulesinin tepesine çıkarken müzeyi de ziyaret edebiliyorsunuz. Oslo Pass sahibi olanlardan ücret alınmıyor. 

Atlama Kulesi ve Kayak Müzesi her gün 10:00-17:00 ( İlkbahar 16:00 yaz 20.00) saatleri arasında ziyarete açık. Müze, atlama kulesinin hemen altında bulunuyor. En önemli özelliği kendi alanında Dünya’da en eski müze olması. İçeride 4000 yıllık kayak kullanım tarihi, kutup keşif çalışmalarında kayak ve modern kayak anlatılıyor. 

Bunları anlatıyorum ama malesef 15 dakika geç kaldığımız için ne kuleye çıkabildik ne de müzeyi gezebildik. Siz saatler konusuna dikkat edin. Eğer arabanız varsa spor için gelenler için dışarıda ücretsiz otopark imkanı var.

Holmenkollen Atlama Kulelerinin Tarihi

Buranın tarihi 1879 yılına dayanıyor. O dönemde Kristiania kayak Kulübü, Kastellbakken’de Husebyrennet adıyla ilk kayak yarışmalarını organize etmiş.

1883 yılında yarışma organizasyonunu Kayak Sporları Birliği almış ve yarışmaları 10 yıl daha organize ettikten sonra konumu itibariyle daha uygun gördüğünden organizasyonu Holmenkollen’e taşımış. Böylece kasaba Norveç’in yeni kayak sporları merkezi olmuş.

1892 yılında ilk defa Holmenkollbakken’de kayak sporları yarışmaları düzenlenmiş. Bu yarışmalarda ilk defa 18 km uzunluğundaki bir parkurda uzun mesafe kayak yarışması yapılmış. Arne Ustvedt 21,5 m ile en uzun mesafeye atlayan sporcu olmuş.

Yarışmaları ise o dönemde bir rekor olarak 12.000 kişi izlemiş. 

1928 yılına gelindiğinde yeni bir atlama pisti yapılmış. Atlama mesafesi de doğal olarak yükselmiş. Reider Andersen 52 m uzunluğundaki atlayışı ile o yıl rekor kırmış.

Semt, 1952 yılında 6. Dünya Kış Olimpiyatları’na ev sahipliği yapmış. Yeni izleyici yerleri ile yarışmaları 120.000 kişi izlemiş. 

1966 ve 1982 yıllarında Dünya Kayak Şampiyonası Holmenkollen’de düzenlenmiş. 1982 yılında yapılan yarışlarda yeni bir köprü yapılmış. 

Viking sembolü yarışmanın da maskotu olmuş. Bu şampiyonada ilk defa elektronik ölçme sistemleri kullanılmış. Beton seyirci tribünü inşa edilmiş. Bu şampiyona genel anlamda Norveçli kayakçıların başarısı ile sonuçlanmış.

2006 yılında Norveç 2011 İskandinav Kayak Şampiyonası’nı kazanınca organizasyon tarafından eski kulenin yeniden inşa edilmesi istenmiş. 

2007 yılında Oslo Belediyesi’nin çevre düzenlemesi dahil açtığı proje yarışmasını Danimarka-Belçika Mimarlar Birliği’nin projesi kazanmış. Proje, 1,8 Milyar NOK’a mal olmuş. 2010 yılında ise ilk yarışlar düzenlenmiş.

Atlama Sitillerinin Gelişimi

Norveç kayak konusunda öncü bir ülke olduğu için bir çok atlayış sitilini de belirlemiş.

1880’li yıllarda öne çıkan Telemark Sitili neredeyse dik bir şekilde atlanırken kolların çok az hareket ettirildiği bir sitil olarak literatüre girmiş.

1860-1880 döneminde atlayıcılar çömelmiş durumda atlarken havada ayağa kalkarak Çekme Sitilini kullanmaya başlamış. 

1930’lu yıllardan itibaren Norveçte ortaya çıkan Kalçadan Eğilme Sitili tüm Dünya’da kullanılmaya başlanmış. Bu atlayışın sembol ismi Birger Ruud olmuş. 

1930’lu yıllardan itibaren Finlandiya’da ortaya çıkan Aerodinamik Sitili ellerin hazır ol vaziyetine alınması ile Norveçli Toralf Engan son haline getirmiş. 

1980’li yıllardan itibaren İsveçlilerin kullanmaya başladığı V Sitili atlayış değişik şekillerde artık Norveçli atlayıcılar tarafından da kullanılıyor. 

2004 yılında ilk defa iki kez Dünya Kupası’nda ikinci olan Norveçli Roar Ljøkelsøy tarafından kullanılan bu sitil artık Dünya’da tüm atlayıcılar tarafından da kullanılıyor. 

Holmenkollen Atlama Kulesi Bugün

Atlama kulesinin denizden yüksekliği 425 m. Yerden yüksekliği ise 64 m.

Kule-çukur yüksekliği 134 m.

İnşaatta 1200 ton çelik kullanılmış.

Atlayış kulvar uzunluğu 97 m.

Kış dönemi bitip kayak sezonu kapandığında pistin zarar görmemesi için halatlar ile kapatılıyor.

Tribünler ise sporu çok seven Norveçlilere kalıyor. 

Kadın erkek fark etmez bir çok Norveçli sporcu bir aşağı bir yukarı spor yapıyor. Onları izlemek bile ayrı bir zevk.

Gratishaugen

Atlama kulesinin hemen karşısında harika bir park var.

Parkın içerisinde ise 7 m yüksekliğinde sembolik bir trol heykeli bulunuyor. Heykeli Norveçli heykeltıraş Nils Aas betondan yapmış.

Yine parkın içerisinde yaz ya da kış kalınabilecek bungalov evler var.

Değerlendirme

Bu küçük kasaba özellikle doğasıyla sizi hayran bırakacak bir yer. Özellikle Oslo’yu panoramik seyretmek için mutlaka uğramalısınız. Sağlıcakla Kalın.

Oslo ve çevresi ile ilgili diğer yazılarımız için Oslo Gezi Rehberi‘ne bakmayı unutmayın.