Baharda Yaptığımız Oslo Gezisi

Baharda Yaptığımız Oslo Gezisi şimdiye kadar söz konusu dönemde yaptığımız en güzel gezilerden biri oldu. Ben de aynı dönemde gitmek isteyecekler için bu yazıyı kaleme aldım.  

Nisan ayı sonları için eşimin 4 günlük bir izin yapma imkanı ortaya çıkınca bunu bir kuzey ülkesinde değerlendirmeye karar verdik. 

Daha önce yazları Baltık Ülkeleri ve benim kış ortasında Kopenhag tecrübem olmuştu. Ancak baharda böyle bir faaliyete oldukça yabancıydık. Ara dönem olması nedeniyle oldukça uygun bir uçak bileti de yakalayınca bunu bir fırsata çevirmeye karar verdik.

İyi ki de bu kararı almışız. Dolu dolu geçen bir 4 gün geçirdik Oslo’da.

700,000 nüfuslu küçük ancak oldukça geniş bir alana yayılmış bir şehir. Norveç’in kültürel, demografik vb. tüm özelliklerini de içerisinde barındırıyor.

Buradaki tek sorun her şeyin inanılmaz pahalı olması. Zaten her sene açıklanan Dünya pahalı şehirler sıralamasında her zaman ilk 10 içerisinde görebilirsiniz.

Norveç gerçekten her alanda çok gelişmiş bir ülke. Hani bizim hayal edip bir türlü gerçekleştiremediğimiz görsel ve sistemsel bir çok gelişimi konuşmak yerine hayata geçirmiş yaşıyorlar. AB normlarına göre onlardan çok daha ilerideler. Bu nedenle de AB’ye girmeye niyetleri yok. İstemiyorlar da…Bunun nedenini şehri ve özellikle de Oslo kırsalını gezerken daha da iyi anladık. 

Şimdi ben de sizlere yürüyerek gezdiğimiz, gündüzünü gecesini yaşadığımız bu şehri deneyimlerimiz çerçevesinde tavsiyelerim ile birlikte aktarmaya çalışacağım.

Norveç para birimi Norveç Kronu (NOK). Burada ödeyeceğiniz her 1 Norveç Kronu (NOK) = 0,67 TL (2020). Hesaplarınızı bu değere göre yapabilirsiniz.

Oslo Gezisi

Oslo Gezisi-Oslo’nun Tarihi

-Başlangıç

Tarih ile ilgili en çok sorulan soru olduğu için bu konudan başlayalım isterseniz. Şehir 1049 yılında kurulmuş. Kral Håkon V döneminde 1300’lü yıllardan itibaren de başkent olmuş. 

O dönemde şehirde 3000 kişi yaşıyormuş. Kral başkentin korunması için Akershus Kalesi’nin yapılmasını bu dönemde emretmiş. 

-Ortaçağ

Oslo’nun Gamlebyen denen old town bölgesi Akershus Kalesi’nin hemen sağ tarafında bulunuyor.

Daha çok o dönemden bugüne katedral ve bina kalıntıları gelebilmiş. İsterseniz bölgeyi görmek için gezebilirsiniz. 

-Rönesans Şehri

1536 yılında Norveç ile Danimarka birleşmiş.

1624 yılındaki dramatik bir yangından sonra, Danimarka Kralı Christian IV, şehrin Akershus Kalesi’nin yeniden inşa edilmesini emretmiş. Yeni şehre de Christiania adını vermiş. 

Oslo’nun Akershus Kalesi ile Oslo Katedrali, Øvre Vollgate ve Skippergata arasındaki bölümüne Rönesans şehirlerine özgü dikdörtgen sokak yapısı nedeniyle Kvadraturen (Dörtgen) denilmiş. 17. yy.dan kalma çok iyi korunmuş bir çok binayı burada görebilirsiniz.

-Bugünkü Başkentin İnşası

Napolyon Savaşları’nın bir sonucu olarak, 1814 yılında Danimarka, tüm Norveç topraklarını İsveç Kralı Karl Johans XIV’e teslim etmiş. Christiania ise Norveç’in resmi başkenti olmuş.

İsveçli Kral 1825 yılında yeni Kraliyet Sarayı (Det Kongelige Slott)‘nın inşasını başlatmış. Saray 1848 yılında Kral Oscar I zamanında bitirilmiş. 1866 yılında ise Stortinget (Parlamento Binası) tamamlanmış. Oslo Üniversitesi, Oslo Borsası gibi göze çarpan önemli binaların çoğu bu dönemde inşa edilmiş.

1850-1900 yılları arasında ise şehrin sanayi çağı başlamış. Akerselva Nehri boyunca fabrikalar açılmış. 

1878-1924 yılları arasında Christiania, Kristiania olarak telaffuz edilmeye ve yazılmaya başlanmış. Kristiania’nın nüfusu, kırsal alanlardan gelen işçi akını nedeniyle 230.000’e yükselmiş.

1925 yılında ise şehrin adı kuruluşunda olduğu gibi tekrar Oslo yapılmış.

-2. Dünya Savaşı

1940 yılında Oslo limanına yönelen Alman donanmasına Norveç kıyı topçusu ateş açmış ve amiral gemisini 1.600 kişiyle birlikte sulara gömmmüş. Bu olay nedeniyle Norveçliler, Oslo’dan gizli evrakları ve 20 kamyon dolusu altını kaçırmışlar.

Ancak Oslo 2. Dünya Savaşı sırasında Nazilerce daha sonra işgal edilmiş. Bu işgal süresince 700 yıllık Akershus Kalesi direnişin önemli bir sembolü olmuş. Çünkü direniş gösteren birçok vatansever Norveçli  burada idam edilmiş. Savaştan sonra işgale destek veren faşist lider Vidkun Quisling de burada hapishanede tutulmuş.

Oslo Gezisi-Oslo’da Dikkatimi Çekenler

Oslo çok sıcak sevecen bir şehir. Bu nedenle bana farklı ve çok sıcak gelen Oslo’yu diğer şehirlerden farklı kılan gözlemlediğin bir özetini de burada yapmak istiyorum.

-Spor

Bir çok yer dolaşmama rağmen bu kadar çok spora değer veren insanları ilk defa burada gördüm.

Herkes yaşı ne olursa olsun fit olmak konusunda inanılmaz bir çaba gösteriyor. Bu konuda yaşları ne olursa olsun hassasiyetleri oldukça yüksek.

Şöyle ki Norveç’in kızları çok güzel. Erkekleri çok yakışıklı. Genel olarak hepsi de son derece fit ve çekiciler. Aslında çok çok güzel, fit ve yakışıklı olmalarına rağmen gençlerin bu istekliliği ve azmi açıkçası beni inanılmaz etkiledi. 

Bunun dışında eğer şişman iseniz. Burada inanılmaz kötü bir durumdasınız demek.

Halk olarak kilolu olanlara ciddi bir ezici bakış söz konusu. Bariz bir şekilde kilolu olmayı ya da kilo verememeyi bir acizlik hatta hastalık olarak görüyorlar. 

Burada biz geldiğimizde sadece şişmanlara yönelik bir koşu düzenlenmişti. Biz de videoya almayı ihmal etmedik. Lütfen seyredin ne demek istediğimi ve bu insanların gösterdiği olağan üstü çabayı yerinde görün.

-Baharda Yüzmek

Buraya gelene kadar Norveçte yüzüldüğünü bile bilmiyordum. Meğerse Nisan ayında bile Norveç’te yüzülebiliyormuş.

Koşan insanlar bir yana yüzen insanlar görmek ciddi anlamda beni şaşırttı. Başta buraya özel diye düşündüm.

Hayır arkadaşlar Oslo Fiyordu’nda da aynı görüntüleri gördüm. Hani Norveç’in çok soğuk olduğu söylenen hikayelere nazire yaparcasına bu görüntüleri özellikle sizlere aktarmak istedim. Şaşkınım.

-Kitap

Norveçliler çok okuyan insanlar. Toplu ulaşım kullandığınız zaman en çok dikkatini çeken herkesin spora gitmesi ya da kitap okuması olacak. 

Genel olarak biz böyle ortamlarda mangal yaparken onlar kitap okuyor.

-Hayvan Sevgisi

Norveçliler çok hayvan sever insanlar. Neredeyse her evde mutlaka bir hayvan var.

Doğal olarak bu durum da çocukların hayvanlara olan sevgisine katkıda bulunuyor.

Aileler ise bunu en iyi şekilde destekliyor.

-Özgürlük

Oslo insanın en çok dikkatimi çeken yanlarından biri de rahatlığı oldu.

İnanılmaz derece kendilerini özgür hissediyorlar.

Bunu da her yerde fiziki olarak gösteriyorlar.

-Tuvaletler

Medeniyet biraz da tuvaletlerde gözüküyor.

Gerek şehirde gerekse adalardaki umumi tuvaletlerin hepsi oldukça temiz ve  moderndi.

-Pahalılık

Şehrin en beğenmediğim yanı çok fazla pahalı olması. Burada çalışanların hayat seviyesi çok yüksek. Muhtemelen maaşları da.

Ancak dışarıdan gelen birinin üzerindeki parayla burada çok fazla yaşama şansı yok. Basit bir kuaför ücret tarifesinde gördüğünüz gibi… 

Oslo Gezisi-Oslo Ulaşım Sistemi

Oslo Ulaşım Sistemi mükemmel bir sistem. Tüm ulaşım modları oldukça mantıklı şekilde birbirine bağlanmış. Sistem gerçekten mükemmel çalışıyor.

Tüm boşluklar doldurulduğu için de toplu ulaşım özendirilmiş durumda. Bahse konu ulaşım sistemi sayesinde insanlar spor yapmaya bile trenle gidiyor. Gerçekten hayran oldum.

Tek sorun ise her şeyin olduğu gibi ulaşımın da onlar için değil ama bizler için gerçekten inanılmaz pahalı olması.

Bu nedenle de rahat dolaşabilmek için Oslo Ulaşım Sistemi hakkında bilgi sahibi olmak, en iyi alternatifi bilmek çok önemli. Bu kapsamda bu konuyu sizler için geniş şekilde ele alıp ayrı bir yazı hazırladım.

Oslo Gardermoen Havalimanı (Oslo Lufthaven)(OSL)’ndan Şehir Merkezine Ulaşım ve Şehir İçi Ulaşım Sistemi ile ilgili detaylı tüm fotoğraf ve bilgileri Oslo Ulaşım Sistemi başlıklı yazımızda okuyabilirsiniz.

Oslo Gezisi-Oslo Gezilecek Yerler

1 km uzunluğundaki cadde Kraliyet Sarayı (Det Kongelige Slott) ile Oslo Merkez İstasyonu (Oslo Sentralstasjon)’nu birleştiriyor. 

Parlemento, ulusal tiyatro, borsa ve üniversite ile birlikte günümüzde şehrin kalbinin attığı ana caddedir.

-Ulusal Tiyatro (Nationaltheatret)

1899 yılında hizmete açılan tiyatro eski Christiania Tiyatrosu’nun yerine inşa edilmiş. Binanın mimarı Henrik Bull. Özel bir tiyatro olduğundan 1929 yılında devlet tarafından desteklenene kadar mali sorunlar yaşamış. 

Konum olarak Kraliyet Sarayı ve Norveç Parlamentosu arasında bulunuyor. Dış görünüş olarak bir müzeyi andırıyor, önündeki heykeller ve mimarisi çok ilginç ve güzel.

Tiyatronun önünde 2 ilginç heykel var. İlki Holberg Baronu Ludvig Holberg’e ait. Holberg, modern Danimarka ve Norveç edebiyatının kurucusu olarak kabul ediliyor.

İkincisi ise Norveç’in önde gelen sahne, ekran ve televizyon aktrisi Wenche Foss’a ait.

Tiyatro, Nationaltheatret Metro İstasyonu’na yürüyerek 200 m mesafede bulunuyor. 

Adres: Johanne Dybwads plass 1, 0161 Oslo, Norveç, Tel: +47 22 00 14 00

-Kraliyet Sarayı (Det Kongelige Slott)

1814 yılında Norveç aynı kralın hükmü altında İsveç ile birleşmiş ve bu sayede Oslo tekrar Norveç’in başkenti olmuş.

Karl Johans XIV 1825 yılında yeni Kraliyet Sarayı (Det Kongelige Slott)‘nın inşasını başlatmış. Saray 1848 yılında Kral Oscar I zamanında bitirilmiş.

Neoklasik tarzda oldukça mütevazi bir saray. Hemen ön tarafında 1875 yılında heykeltıraş Brynjulf Bergslien tarafından yapılmış Karl Johans XIV’ün bir heykeli var. 

Dikkatimi çeken ilk şey sarayın etrafının herhangi bir şeyle çevrili olmaması ve güvenlik noktalarından geçmeden binanın yanına kadar varılabilmesi. Ayrıca tüm nöbetçiler de kadın. Üstelik isterseniz sizle poz da verebiliyorlar.

Kraliyet Sarayı sadece yaz aylarında rehberli tura katılarak gezilebiliyor. Tur yaklaşık 1 saat sürüyor.

Saray, Nationaltheatret Metro İstasyonu’na yürüyerek 200 m mesafede bulunuyor. 

Adres: Slottsplassen 1, 0010 Oslo, Norveç, Tel: +47 22 04 87 00 

-Akershus Kalesi (Akershus Festning)

Kral Håkon V döneminde 1287-1300 yılları arasında başkentin korunması için inşa edilmiş. 1592-1640 yılları arasında genişletilerek bir rönesans kalesine dönüştürülmüş. 

700 yıldır ülkenin büyüme ve gelişmesinin merkezi olan kale aynı zamanda kraliyet ikametgahı ve hapishane olarak da kullanılmış. Şu anda ulusal bir sembol statüsünde ve bugün çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapıyor.

Kalenin içerisinde 2 askeri müze var.

Silahlı Kuvvetler Müzesi (Forsvarsmuseet) eski bir cephanelik binasında bulunuyor. 1860 yılından beri faaliyetini sürdüren müze 15. yy.dan günümüze Norveç Silahlı Kuvvetlerinin gelişimini görebilirsiniz. Her gün 10:00-17:00 saatleri arasında ziyarete açık. 

Norveç Direniş Müzesi (Hjemmefrontmuseum), 1939-1945 yılları arasında Alman işgali sırasında Norveç’in direnişini gözler önüne seriyor. İkinci Dünya Savaşı tarihi hakkında oldukça bilgili olduğumu ve müzelerdeki payımı gördüğümü düşünmeme rağmen, bunu görülmeye değer bir müze olarak görüyorum. Çok iyi organize edilmiş müze. Kesinlikle görülmeye değer. Her gün 10:00-17:00 saatleri arasında ziyarete açık. Kişi başı giriş ücreti 60 NOK. 18-6 yaş arası 30 NOK. Aile 120 NOK. Oslo Pass sahibiyseniz ücret alınmıyor.

Şehrin merkezinde bulunan kale harika manzarasının yanı sıra mimari yapısıyla da görülmesi gereken mekanların başında geliyor. Oslo limanına kuş bakışı bakabileceğiniz güzel bir yer. Özellikle gün batımı harika.

Çalışma Saatleri: 06:00-21:00 Kale bölgesine giriş ücretsiz.

Kale, Oslo’nun merkezine 10-15 dakika yürüme mesafesinde bulunuyor. Buraya Stortinget Metro İstasyonu’nda ya da 12 Numaralı Trama binip Kontraskjæret Tram Durağı’nda inerek 5 dakika içerisinde ulaşabilirsiniz.

Adres: 0150 Oslo, Norveç, Tel: +47 23 09 39 17

-Oslo Belediye Binası (Rådhuset)

Oslo Belediye Binası 1950 yılında açılmış. Kulelerinde İskandinav ülkelerinin en büyük çanları var. Her 10 Aralıkta nobel ödül töreni burada yapılıyor.

Farklı bir mimariye sahip. Odalar inanılmaz geniş ve freskler, değerli mermerler ve heykeller dolu. Diğer ülkelerden alınan ve hepsi vitrinlerde saklanan bir bölüm var. Mobilyaların hepsi çok değerli ve güvenlik kabloları ile korunuyor. Ziyaret bu yüzden görülmeye değer.

Çalışma Saatleri: 09:00-16:00 arasında ücretsiz ziyaret edilebilir. Hafta içi ve hafta sonu 45 dakika süren rehberli turlar da var.

Bina, Oslo’nun merkezinde bulunuyor. Buraya Nationaltheatret Metro İstasyonu’nda ya da 12 Numaralı Trama binip Kontraskjæret Tram Durağı’nda inerek 5 dakika içerisinde ulaşabilirsiniz.

Adres: Rådhusplassen 1, 0037 Oslo, Norveç, Tel: +47 23 46 12 00

Int: https://www.oslo.kommune.no/oslo-city-hall/

-Nobel Barış Merkezi (Nobels Fredssenter)

Bir kültür mirası müzesi olan bina Nobel ödüllerinin merkezi. Abartıldığı kadar özel bir yer değil.

Çalışma Saatleri: 10:00-18:00 arasında ücretsiz ziyaret edilebilir. Kişi başı giriş ücreti 100 NOK. 16-12 yaş arası 50 NOK. Biletiniz ile Cumartesi ve pazar günleri saat 14:00’da yapılan 30 dakikalık rehberli turlara katılabilirsiniz. Oslo Pass sahibiyseniz ücret alınmıyor. 

Bina, Oslo’nun merkezinde bulunuyor. Buraya Nationaltheatret Metro İstasyonu’nda ya da 12 Numaralı Trama binip Aker brygge Tram Durağı’nda inerek ulaşabilirsiniz.

Adres: Brynjulf Bulls plass 1, 0250 Oslo, Norveç, Tel: +47 483 01 000

Int: https://www.nobelpeacecenter.org/en/

-Oslo Opera Binası (Operahuset Oslo)

Alt katında sürekli hummalı opera hazırlıkları yapılırken, üzerine kolayca çıkabileceğiniz, denize doğru uzanan mermer ve cam giydirme modern mimarisi ile üzerinde yürürken martıları bile besleyebileceğiniz devasa yapı…

2008 yılında açılışı yapılan bina suyun üstünde yüzen buz dağı gibi. … zeminden tepeye kadar yürüyerek çıkabilirsiniz…

Oslo Fiyordu’na tamamen hakim bir bir noktada bulunuyor.

Etrafı seyrederken yüzmek için denize girenleri görebiliyorsunuz.

En tepede muhteşem bir Oslo manzarası sizleri bekliyor olacak. Özellikle de gün batımında..

Özellikle gençlerin toplanma noktası gibi. Videoda gördüğünüz gibi gün batımında harika bir ortam oluyor.

Çalışma Saatleri: 10:00-18:00 arasında ücretsiz ziyaret edilebilir. Kişi başı giriş ücreti 100 NOK. 16-12 yaş arası 50 NOK. Biletiniz ile Cumartesi ve pazar günleri saat 14:00’da yapılan 30 dakikalık rehberli turlara katılabilirsiniz. Oslo Pass sahibiyseniz ücret alınmıyor. 

Buraya Bjørvika Otobüs ve Tram Durağı’ndan geçen tüm araçlarla gelebilirsiniz. 

Adres: Kirsten Flagstads Plass 1, 0150 Oslo, Norveç, Tel: +47 21 42 21 21

-Norveç Kültürel Tarih Müzesi (Norsk Folkemuseum)

Dünya’nın İlk Açık Hava Müzesi unvanına sahip. Müzenin kurulma amacı Norveçlilerin geçmişte nasıl yaşadıklarını ve sert hava koşulları ile nasıl mücadele ettiklerini göstermekmiş. 

Bu müzede 1500’lü yıllardan itibaren günümüze gelen 160 tane tarihi bina bulunmakta. Bunlardan en önemlisi ve dikkat çekeni ise Norveç’in sembolü Gol Stave Kilisesi (Stavkirke Fra Gol).

1200 Yılından Kalan Gol Stave Kilisesi, oldukça geniş bir alana yayılmış olan Norveç Kültürel Tarih Müzesi (Norsk Folkemuseum)’in içerisinde yer alıyor.

Norveç Kültürel Tarih Müzesi’ne Ulaşım, Giriş Ücreti ve Ziyaret Saatleri, Müzenin Tarihi, Müze ve Müzeden Ne Alınır? başlıkları ile ilgili tüm bilgi, video ve fotoğrafları Norveç Kültürel Tarih Müzesi, Dünya’nın İlk Açık Hava Müzesi başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.

-Fram Müzesi (Fram Polarskip Museet)

Grünerløkka’ya Ulaşım, Grünerløkka’da Gezilecek Yerler, Grünerløkka’da Ne Yenir? Nerede Yenir? ve Grünerløkka’da Nerede Kalınır? başlıkları ilgili tüm detaylı bilgi ve fotoğrafları Grünerløkka, Muhteşem Bir Kentsel Dönüşüm Örneği başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.

-Oslo Botanik Bahçesi (Oslo Botaniske Hage)

Oslo Botanik Bahçesi (Oslo Botaniske Hage), ülkenin en eski botanik bahçesi olması nedeniyle Grünerløkka’da önemli bir gezi noktası.

Yürümek ve rahatlamak için güzel bir yer. Köpeğinizi gezebilir, yürüyüşe çıkabilir, arkadaşlarınızla veya ailenizle birlikte piknik yapabilir ya da gerçekten çok şey öğrenebilirsiniz. Niye mi? Çünkü botanik bahçesinde 7500’ü eşsiz türlerden 75.000 bitki bulunuyor. 

Bugün bahçe kendi alanında bir çok müzeyi de barındırırken Oslolular bahçeyi spor için de kullanıyor. 

Oslo Botanik Bahçesi’ne Ulaşım, Oslo Botanik Bahçesi Giriş Ücreti ve Ziyaret Saatleri ve Oslo Botanik Bahçesi ile ilgili bilgi ve fotoğrafları Oslo Botanik Bahçesi (Oslo Botaniske Hage) başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.

Vigeland Heykel Parkı (Vigelandsparken), Gustav Vigeland’ın eserlerinin sergilendiği bir park. Tek sıkıntısı fazla çağdaş olması :). Doğal insan yaşamı bütün çıplaklığı ile anlatılmış. Yine de gezmeye değer. Park, Oslo’nun en büyük parkı olan Frogner Parkı’nın bir bölümünü oluşturuyor. Heykel parkı Gustav Vigeland’ın granit, bronz ve ferforje olmak üzere 200’den fazla heykeline ev sahipliği yapıyor. 

Heykeller 1940-1949 döneminde parka yerleştirilmiş olsa da tüm heykeller 40 yılı aşkın bir çalışmanın ürünleri. Parkta Vigeland’ın heykellerinin yanı sıra yine sanatçının heykellerinin sergilendiği 1947 yılında açılmış Vigeland Müzesi (Vigeland Museet) de bulunuyor.  

Vigeland, Dünya literatüründe en önemli heykel sanatçılarından biri olarak gösteriliyor. İlk çıkışını 1883 yılında yapan Vigeland 1943 yılında ölümüne kadar heykel, çizim ve gravür alanında binlerce çalışma yapmış. Ancak Dünyaca meşhur olmasını yaşamın evrelerini temsil eden çalışması “Çeşme” sağlamış.

Vigeland Heykel Parkı (Vigelandsparken)’na Ulaşım, Giriş Ücreti ve Ziyaret Saatleri, Gustav Vigeland ve Vigeland Heykel Parkı ile ilgili bilgi ve fotoğrafları Vigeland Heykel Parkı (Vigelandsparken) başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.

–Holmenkollen

Genel olarak Holmenkollen, Norveç’in Kayak Merkezi ve Dünya Kış Başkenti olarak bilinse de ilçenin doğası da gerçekten ayrı bir güzel.

Burası için şehrin hemen kuzey batı tarafında gördüğünüz tepe de diyebiliriz. Tepeye giden yolda metrodan göreceğiniz manzara bile buraya tek başına gelmek için bir sebep. 

25 dakika süren bu yolculuk muhteşem ve etkileyici manzaralara sahip. İşin ilginci metroda çok fazla sporcu görüp şaşıracaksınız.

Holmenkollen Atlama Kulesi’ne Ulaşım, Holmenkollen Atlama Kulesi ve Kayak Müzesi Giriş Ücreti ve Ziyaret Saatleri, Atlama Sitillerinin Gelişimi, Holmenkollen Atlama Kulesi Bugün ve Gratishaugen ile ilgili bilgi ve fotoğrafları Holmenkollen, Norveç’in Kayak Merkezi başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.

–Sognsvann Gölü

Genel olarak cennet diye tabir ettiğimiz güzellikler büyük şehirlere yakın olmaz ama insanlar doğa sever olunca bunun olabileceği işte burada net şekilde karşımıza çıkıyor.

Gölün suyu 1876-1967 yılları arasında başkentin içme su rezervi olarak bile kullanılmış. İnanın bugün bile kullanabilecek kadar da temiz bir göl.

40 hektarlık bir alanı kaplayan gölün çevresi ormanlarla çevrili. Bugün popüler bir dinlence ve spor alanı olarak kullanılıyor.  Özellikle de milli sporcular tarafından kışın kros kayağı yazın da nefes açma koşuları yapılıyormuş. 

Sognsvann Gölü’ne Ulaşım ve Sonnsvann Gölü ile ilgili bilgi ve fotoğrafları Sognsvann Gölü, Kuzeyde Bir Cennet başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.

–Heggholmen Gressholmen Rambergøya Adası

Başkentin hemen güneyinde yer alan Heggholmen Gressholmen Rambergøya Adası idari olarak Gamle Oslo ilçesi’ne bağlı.

Rambergøya ve Gressholmen’in kuzey bölgeleri doğa rezervleri olarak kabul ediliyor. Ormanda yürürken çilek bile görebilirsiniz. Genel olarak adalar içerisinde en doğal olanı olarak gösteriliyor. Bu nedenle de adada kamp yapmanıza veya ateş yakmanıza izin verilmiyor. 

2 ada arasındaki koy deniz kuşları için önemli bir yuvalama alanı olarak görülüyor. Yani gezerken her yerde ördek, kuğu ve kazları da görebilirsiniz. 

Heggholmen Gressholmen Rambergøya Adası’na Ulaşım, Gressholmen Adası, Heggholmen Adası ve Rambergøya Adası ile ilgili bilgi ve fotoğrafları Heggholmen Gressholmen Rambergøya Adası Gezimiz  başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.

Oslo’da Ne Yenir? Nerede Yenir? kapsamında yaptığımız geziler esnasında ayırdığımız bütçe çerçevesinde şehrin değişik bölgelerinde değişik tatları deneme imkanı da bulduk. Dünya üzerindeki coğrafyaları gezerken gezginler için en zorlu etaplardan biri kesinlikle İskandinav ülkeleri.

Bir şehre gidip gezdiğinizde aklınızda sadece gezdiğiniz gördüğünüz yerler değil aldığınız tatlar da kalıyor ama maalesef özellikle de Oslo için bunu söylemek çok zor. 

Örneğin şunu diyemem. Her bütçeye uygun yemek bulabilirsiniz. Hayır arkadaşlar bulamazsınız. Hatta neredeyse yemek önünde kızarmış ekmek ve tereyağı getirmezlerse karnınızı bile doyuramazsınız. Çünkü her şey çok ama çok pahalı.

İşin ilginç tarafı akşam olup tüm restoranların ağzına kadar dolduğunu görünce bir Norveçli ile olan farkınızı anlıyorsunuz. 

Diğer taraftan Oslo, bugün Norveç Yemek Kültürü’nün kırsaldan trend mutfağa geçişteki çok kültürlü zirvesini de temsil ediyor. Örneğin her türlü uzakdoğu mutafağını sanki kendi yemekleriymiş gibi tüketiyorlar.

Oslo’da deneyimlediğim mekanlar ve tatlar ile ilgili detaylı tüm fotoğraf ve bilgileri Oslo’da Ne Yenir? Nerede Yenir? başlıklı yazımızda okuyabilirsiniz.

Bu konudaki net tavsiyem Oslo’nun merkezi ile Grünerløkka’ya geçiş bölgesinde kalan 3 yıldızlı Anker Hotel. Yan binasında talep edenler için hostel ve daire hizmeti de veriyor.

Akerselva Nehri ve Grünerløkka bölgesinin şık restoran, kafe ve mağazalarına oldukça yakın. Doğa, parklar ve yürüyüş ile ilgilenen gezginler için harika bir seçenek.

Bahar döneminde bile Oslo soğuk olmasına rağmen yerden ısıtma sistemine sahip odaları ile lüks diyebileceğim özelliklere sahip.

Bu otelde muhteşem bir kahvaltı dahil 2 kişi günlük 73 € karşılığında kalabilirsiniz. Fiyat maliyet dengesi açısından oldukça güzel bir otel. Kesinlikle tavsiye ediyorum.

Oslo’da paraya kıyarım derseniz Türkiye’de bulamayacağınız bir çok orijinal ürünü  bulabilirsiniz.

Örneğin bu kadar çok kimliklendirilmiş şarap kadehini burada gördüm. Bizim için önemsiz bir konu ama onlar ciddi olarak üzerinde duruyor.

Norveçliler orijinal ev aksesuarı konusunda da çok iyiler. Yeriniz varsa bu konu da değerlendirilebilir.

Yine dikkatimi çeken başka bir ürün. Eski gözlük çerçevelerinizi atmazsanız yeni cam takıp isteğinize göre kullanılabilir hale getiriyorlar.

Müzelerin hediyelik eşya bölümünde çok güzel hediyelik ya da ev aksesuarları var. Norveç bu konuda gerçekten çok ileride ancak malesef burada her şey çok ama çok pahalı. 

Norveç Kültürel Tarih Müzesi (Norsk Folkemuseum)’nden salonumuza da çok uyumlu gördüğünüz tavşan arabasını % 50 indirimli olduğu için 150 NOK karşılığında alabildik. 

Yine Fram Müzesi (Fram Polarskip Museet)’ni gezerken son derece kaliteli bir Norveç tişörtünü % 50 indirimli olduğu için 150 NOK karşılığında alabildik.

Bunun dışında havaalanında 5 lt Tommasi marka kaliteli İtalyan şarap kutularını 40 € bir bedel karşılığında veriyorlar.

Restoranlarda bir kadehinin neredeyse 15 € olduğu ve Türkiye’deki fiyatlar düşünülürse kullanıyorsanız mutlaka değerlendirin. Size de tavsiye ederim.