Site icon Gezer Döner – Gezi Rehberi Sitesi

Bir Şehir Bir Delta: Ho Chi Minh City (Saigon) ve Mekong

Yazı Dizisi : Vietnam Gezi Rehberi

Yazar : Tülay Özbay

Gezimize Güney Vietnam’da Bir Şehir Bir Delta: Ho Chi Minh City (Saigon) ve Mekong ile devam ediyoruz.

Vietnam denince aklıma, rahmetli Robin Williams’ın oynadığı Good Morning  Vietnam filmi gelir. Gerçi biz “Good evening Vietnam!” diyerek akşam vaktinde ilk adımımızı attık. 

Hollywood sağolsun, sayesinde hepimiz kendi Kurtuluş Savaşı’mızdan çok Amerikalıların Vietnam Savaşı filmlerini seyretmişizdir. Platoon, The Deer Hunter, Full Metal Jacket, Good Morning Vietnam, Born on the Fourth of July… ilk aklıma gelenler. 

Hoşbulduk Vietnam!

Bu ufak tefek, sıska bedenli Vietnamlılar, tam 21 yıl boyunca Dünyanın süper gücü Amerika’ya karşı durarak ülkenin yaşadığı en büyük travmalardan biri olmuş.

Eğer gezme konusunda çok müşkülpesent birisiyseniz ve ömrümde en fazla 10 ülke gezeceğim😊 derseniz işte Vietnam o ilk 10’a girecek nitelikte, 10 numara 5 yıldız, şahane, göz kamaştırıcı, her köşesi ayrı güzel, rüya gibi bir ülke. 

Bu yazı, aşağıda tüm akışı verilmiş olan 2009 tarihli seyahatimizin Vietnam’daki 6-7-8. günlerini kapsamaktadır. Yani Ho Chi Minh City ve bu şehir üzerinden gidilen Mekong Deltası turu. Bir sonraki yazımda ise başkent Hanoi üzerinden yine efsane bir Vietnam rotasına, Halong Körfezi’ne gideceğiz.

Tişörtteki Vietnam Bayrağı 🇻🇳

Saigon şehrinin resmî adı “Ho Chi Minh City”. Saigon ya da Türkçe’de kullanılışıyla Saygon ise şehrin komünist rejim öncesi adı. Zaten Google üzerinde de Saigon ya da Saygon yazdığınızda aramalardan karşınıza otomatik olarak Ho Chi Minh City geliyor.

Seyahat Programı

  1. Gün, 23 Ocak Cuma : Türkiye İstanbul –Tayland Bangkok(uçak)
  2. Bangkok -Aran (Taksi)
  3. Tayland Aran – Kamboçya Siem Reap (tuktukla sınır – sınırdan Taksi)
  4. Siem Reap -Angkor Wat ( tuk tuk )
  5. Siem Reap – Phnom Phen ( otobüs)
  6. Phnom Phen – Vietnam Ho Chi Minh City (otobüs)
  7. Saigon ( Ho Chi Minh City)  -Mekong Deltası (otobüs, tekne) 
  8. Saigon -Hanoi (uçak)
  9. Hanoi- Halong Bay (otobüs, tekne ) 
  10. Halong Bay-Hanoi ( tekne, otobüs ) 
  11. Hanoi
  12. Hanoi- Laos Luang Prabang (uçak) 
  13. Luang Prabang
  14. Luang Prabang-Viantiane (uçak), Viantiane – Tayland sınırı-Bangkok(tren)
  15. Bangkok
  16. Bangkok
  17. Gün, 8 Şubat 2009 Pazar: Bangkok-İstanbul Türkiye (uçak)

Vietnam

Güneydoğu Asya’da bulunan ülke, batı yakasının güneyinde Kamboçya kuzeyinde ise Laos ile komşu. Kuzey sınırını Çin ile paylaşan Vietnam’ın güney ve doğu sınırı ise Güney Çin Denizi ile kucaklanıyor. 

Türkiye ile kıyaslandığında alan olarak yaklaşık % 42’si kadar olan Vietnam, nüfus olarak ise bizden %20 oranında daha kalabalık. 

Dili Vietnamca olan ülkenin kendi yerel inanışı halkının neredeyse yarısını kapsıyor. Kalan yarısı ise ağırlıklı Budist ve az oranda Hristiyan nüfusu barındırıyor. 

Ülkenin başkenti ise Hanoi ve bir sonraki yazımızda oraya gidiyor, Halong Körfezi’ne başkent üzerinden geçiş yapıyoruz. 

Ho Chi Minh City

Ülkenin bizim açımızdan en dikkat çekici özelliklerinden birisi ise yönetim şeklinin sosyalist tek partili cumhuriyet olması.

Vietnam’ın Kısa Tarihi

Vietnam; tarihi, özellikle de yakın tarihi bilinmeden gezilirse eğer hem yiğit öldürülüp hem de hakkı yenmiş olur. Bu nedenle yola çıkmadan önce filmi biraz geriye saralım. Vietnam, amiyane tabirle “gelen vurdu giden vurdu” şeklinde bir geçmişe sahip. Ülke, tam 4 defa Çin işgaline uğramış. Son 1000 yılda ülkeye Çinlilerden Moğollar’a Fransızlardan Amerikalılara Dünyanın dört bir yanından ve milletten saldırı olmuş. Özellikle Çinliler ve Fransızların sömürge dönemi bölgenin kültürünü etkilemiş. 

Fransızların ülkeden çekilmesinin ardından bölgede 1954 yılında, Cenevre Antlaşması ile Laos, Kamboçya, Güney ve Kuzey Vietnam olarak 4 bağımsız devlet kurulmuş. Vietnam’ın kuzey ve güney olarak bölünmesinde, ülkedeki huzursuzluğu sonlandırmak isteyen Birleşmiş Milletler de pay sahibi olmuş.

O dönemde komünist rejimle yönetilen Kuzey Vietnam’ın başında, Çin ve Sovyetler tarafından desteklenen Ho Chi Minh var. Güney Vietnam ise artık Fransa değil dönemin büyük gücü ABD tarafından desteklenmekteymiş.

İşte Vietnam: Motosiklet ve Güleryüzlü insanlar

BM Planına göre, iki Vietnam, 1956 yılında yapılacak referandum sonucu tekrar birleşecek. Fakat kuzey tarafı tüm ülkeyi komünist rejimle yönetmek isteyince Güney bölgesinde terör eylemleri başlamış. Bunun üzerine ABD, bölgeye askeri harekat düzenlemiş. Hatta napalm bombası bile kullanmış. 21 yıl boyunca süren savaşta kuzeyliler, Güney Vietnam’ın başkenti, o zamanki ismiyle Saigon’u ele geçirmiş ve ülke tekrar birleşmiş. Saigon şehrinin ismi de liderlerine atfen Ho Chi Minh City olarak değiştirilmiş.

Savaşta 5 milyon Vietnamlı hayatını kaybetmiş. 60 bine yakın ABD askeri ölmüş; kurtulanların bir kısmı ise ağır travma nedeniyle intihar etmiş.

Vize İşlemleri

Vize gerekiyor. Başvuruyu on-line olarak yapabilirsiniz. Tek giriş 80 $, çok girişli 100 $. 

Döviz İşlemleri

VND olarak gösterilen Vietnam parası Dong, tıpkı Kamboçya rieli gibi bol sıfırlı. 

1 $= 23.37  VND       1 TL=3.34 VND

Ho Chi Minh City Gezisi

Phnom Penh-Ho Chi Minh City Ulaşım

Kamboçya’nın başkenti Phnom Penh’ten Vietnam Ho Chi Minh City’e, Cambodia Express’ten adam başı 13 $’a biletlerini aldığımız otobüs ile ulaştık. Otobüsün hareket saati 14:00’tü. 

Kamboçya’nın Başkenti Phnom Penh” yazımı okuyanların hatırlayacağı üzere sınıra varmadan mola verdiğimiz yerde ne bir restoran ne de doğru dürüst tuvalet vardı. Vietnam topraklarına geçtiğimizde yemek molası için durduğumuz yer ise en azından bir restorandı. Fakat yine tuvaletlerinde lavabo yoktu. Kamboçya’da olduğu gibi burada da tuvaletler bizim alaturka tuvaletlerimiz gibi ama deliğin şekli ve yapılandırılması çok daha itici. İşin komiği ise deliğin yanında tıpkı hamamlardaki gibi kurnalar ve hamam tasları gibi taslar var ve su bulunması. Ama sabun ve lavabo yok. 

Otobüs akşam 20:00’de bizi bilinen adıyla Saigon’a, resmi adıyla Ho Chi Minh City’ye getirdi. Good Evening Vietnam! 

Vietnamlı Çocuklar

Ngah Lao Otogarı’nda yolculuğunu sonlandıran otobüsten merkezdeki otelimize taksi için 2 $ verdik. 1$=17.000  Dong (2020 Nisanında ise 23.37 Dong).

Kamboçya kadar olmasa da burada da $ kabul görüyor. Yine de elde Dong bulundurmak daha iyi. Yoksa ödemeyi dolarla yapmak istediğinizde yuvarlatarak 1$=15.000 Dong üzerinden hesaplama yapılabiliyor. Taksi şoförü nedense kendisine 10 $ vereceğimizi zannetmiş, otele varınca biraz soğuk davransa da sonunda anlaştığımız kadarını verdik.

Ho Chi Minh City-Mekong Deltası Turu

Ho Chi Minh City’e geç saatlerde varacağımızı öngörerek ertesi sabah için programladığımız günübirlik Mekong Delta gezisi için önceden rezervasyon yaptırmıştık. Bu nedenle sabah saat 07:30’a kadar Delta Adventures Ofisi’nde olmamız gerekiyordu. 

Mekong yolcusu kalmasın 😊

Otelimizin olduğu sokak, gideceğimiz istikamete göre taksi durdurmak açısından ters konumdaydı. Bu nedenle biraz yürüyüp taksi tutalım dedik. Sonra derken bir baktık ki iyice yaklaşmışız, tüm yolu yürüdük. Meğerse dün otobüsten indiğimiz bölgedeymiş ofis. İstanbul, Harbiye havasında bir yer. Sokak boyunca bir çok seyahat acentesi ve önünde bir sürü tur aracı var. Aracımız 08:00’de yola çıktı. Deltaya ulaşım için yaklaşık 2.5 saatlik otobüs yolculuğu yapılıyor. Akşam tur bitince şehre dönmemiz ise saat 20:00’yi buldu.

Sophia Hotel

İnternetten bulup ödemesini evvelinden yaptığımız Sophia Hotel’in hem yeri hem de kendisi güzel. Çin yılbaşısı nedeniyle bu dönemde gezdiğimiz ülkelerin hepsi için yüksek sezon. Bu nedenle internette yaptığım araştırmalarda rezervasyon taleplerime çoğunlukla dolu yanıtı geldiği için biraz sıkıntı çektiğimi söylemeliyim. Aynı sebeple bu otelden de sadece 1 oda bulabildim. 3 yetişkin ve 1 çocuk şeklinde odayı düzenlemişler, çok memnun oldum.

Ho Chi Minh City Sophia Hotel

Oda no:306. Banyomuz çok güzel. Ayrıca çay makinesi ve ikram çay-kahve var. Siem Reap’teki otelimizde de vardı. Hatta ilk gün meyve tabağı bile vardı orada.😊

Otelde konakladığımız ilk gün çok pratik bir kahvaltı edip Mekong Turu için fırlayıp çıkmıştık.

İkinci gün ise bunun acısını çıkarıp keyif kahvaltısı yapma fırsatımız oldu. Otelimiz çok şirin. Kahvaltı çok geniş olmasa da açıkçası “onu mu yesem bunu mu yesem” kararsızlığı içinde vakit kaybetmemizi engelleyecek boyutta. Tam doğu minimalizmine uygun. Reçeller harika. Özellikle birine bayılmıştım, ananasmış meğerse.

Ho Chi Minh City’de Nereleri Gezilir? 

Ho Chi Minh City’de yapılacak 2 temel aktivite var. Biri şehir keşfi diğeri ise Mekong Deltası Turu. 

-Ho Chi Minh City Keşfi

Siem Reap’teki ikinci gecemizde Poyraz’ın uykusu olduğu için ben otelde kalmıştım. Şimdi 7 yaşındaki oğlumuzla otelde kalma nöbet sırası eşimde. Arkadaşımız Metin ile şehri dolaşmaya çıktık.

Çin Yılbaşısı Süslemeleri – Ho Chi Minh City

Meğerse o gece Çin Yeni Yıl kutlamaları Tet’in son günüymüş. Çiçeklerden ve sair doğal malzemeden yapılmış muhteşem düzenlemeler ve olağanüstü zarif heykellerin organizasyon görevlilerince toplanması ve belediye görevlilerince de çöp konteynerlerine aktarılmasına şahit olduk. Süslemeler çok görkemli.

O kadar ki her halde bu tür bir görüntüyü anlatabilmek için Çin’de yapılan Olimpiyat Oyunları açılışını hatırlatırsam teşbihte hata yapmış olmam. O kadar muazzam ve ihtişamlı. Fakat görevlilerin saksıları bırakıp çiçekleri çöp kamyonlarına atmasına da şaşırdım. Az önceki kalabalığa dağıtsalardı keşke. Burada yaşıyor olsam kesinlikle çiçek ve süslemeleri bana vermelerini isterdim, çöpe gideceğine…  

Çin Yılbaşısı Tet Kutlamaları – Ho Chi Minh City

Burada da bizim haşlanmış ve közleme mısırcılarımızdan var. Metin ile birer tane aldık; etrafı dolaşmaya devam ettik. Ortadaki süslemeler toplanmasına rağmen otel ve belli başlı restoranların önündeki ve lobilerindeki Tet süslemeleri hala duruyor. 2009, bizon yılı ve bu nedenle her yerde değişik malzemelerden yapılmış irili ufaklı bizon heykelleri var. Çoluk çocuk önünde, yanında fotoğraf çektiriyor. Çok güzeller. 

Mekong Deltası Turu’ndan sonraki günün planı tamamen kendimizi şehre adamak üzerine kuruldu. Burası oldukça modern bir şehir ama yine de tıpkı İstanbul gibi. Yer yer daha eski yerleşimleri, binaları ve tabii ki her şeyden öte farklı bir kültür olduğunu vurgulayan detayları öne çıkıyor. 

Ho Chi Minh City

İki erkeğin şehir gezmesi ile bir anne ve çocuğun gezmesi aynı olmuyor. Bu nedenle bir noktadan itibaren ayrı ayrı gezmeye başladık. Yemek zevklerimiz de ayrı. Bu nedenle biz oğlumla Pizza Hut’ı tercih ederken onlar geleneksel yemek yemek istedi.

Ho Chi Minh City

Oğlumla Pizza Hut’a giderken yolda birisi “Siz Türk müsünüz?” diye sorarak bizi durdurdu. Bizi gördüklerine çok memnun olan 2 genç Türk heyecanla burada bir okulda öğretmenlik yaptıklarını anlattı. Biri Boğaziçi diğeri Işık Üniversitesi’nden mezun olmuş. Burada fizik öğretmenliği yapıyorlarmış. Hayatta aklıma gelmezdi burada bu işi yapan kişiler bulacağım.

Mekong Deltası Turu

Delta Adventures’tan kişi başı 12 $ vererek aldığımız ve tam gün sürecek delta turumuzda rehberimiz genç bir bayan, adı Huwen.  

Milli Taşıma Aracı: Motosiklet Ho Chi Minh City

Mekong Deltası için My Tho adlı bir yere gitmemiz gerekiyor. Yaklaşık 75 km uzaklıkta olmasına rağmen yol 2.5 saat sürüyor. Nedeni ise trafik. O kadar çok motosiklet var ki otobüs şoförünün bu şartlar altında yol almasına şaşıyorum. Önümüzdeki trafiğe bakmamaya çalışıyorum zira sağdan soldan sürekli önümüze fırlayan motosikletlileri her an ezebilirmişiz duygusuyla içim çekiliyor. Fakat gerçek şu ki korkak davranarak da bu yol değil 2.5 saat 25 saatte bile bitmez. 

My Tho

Nihayetinde önümüzdeki çekirge sürüsünü andıran motosikletleri görmemeye çalışarak ve etrafa dikkatimizi vererek My Tho’ya ulaştık. Burası Şile havasında bir yer.

-Tân Long Adası

Bizi delta turuna çıkaracak ufak teknelere buradan bindik. Önce kısa bir yolculukla bir adaya ulaştık.

Tân Long Adası

Dümdüz ve ufak bir ada, içi jungle havasında. Yer yer evlere rastlıyoruz ve renkler muhteşem. Çok gösterişli değiller ama farklı bir kültürün -ki çok renkli ve estetik bir kültür bu- izini taşıyorlar. Bu nedenle de varlıklı bir halleri olmasa da göz kamaştırıyorlar. 

-Piton Yılanı

Önce bize ballı çay ve değişik kurutulmuş meyveler ikram ettikleri bir yerde mola verdik. Burada kafesin içindeki devasa bir yılanı oğlumun “hanimiş hanimiş” diye sevip kafesine yakın durduğunu görünce dilini falan uzatıp sokuverir diye ürpererek Poyraz’ı uyardım. Fakat benim “Natural Born National Geographic Kids”😊 oğlum hemen cevabı yapıştırdı: ”Anne o bir piton ve pitonlar zehirli değildir.” Sanki oğlumla aramızda geçen konuşmanın teyidini yapmak istercesine biri yaklaşık kafesi açtı; kucaklayarak yılanı dışarı çıkardı ve fotoğraf çektirmek isteyen var mı diye sordu. Hemen arkadaşımız Metin atıldı.

Piton-Tân Long Adası

Bacağımızdan bile kalın olan yılanı adamın yardımıyla omzuna yerleştirdi. Poyraz da heyecandan haykırarak Metin’in yanına sokuldu ve yılanın altına girdi. Ardından da eşim aynı şeyi yaptı. Oğlumuz bu sefer yılana daha da yakın markaj yaparak fotoğraf çektirdi.

Piton-Tân Long Adası

Ben de hem korkup hem de heves ettim ama ağırlığını biraz olsun hissedince omuzlamaktan vazgeçtim. Fakat dokundum. İnanılmaz pürüzsüz. Tarif edemem ama çok güzel bir duygu olduğunu söyleyebilirim. Ve gerçekten soğukkanlı hayvanlar denmesinin hakkını veren bir soğukluk. Hani şu jel buzlar vardır ya şişlik vs. olduğunda pansuman yaparsınız, onlar kadar soğuk bir deri ama müthiş, ipeksi bir dokunuş… Korkmazsanız fırsatını bulduğunuzda en azından bir yılana dokunun derim. Olağanüstü bir tecrübe. Ve bence olağanüstü güzel bir hayvan. Bir tasarım harikası. 

Piton-Tân Long Adası

Buradan sonra doğal olarak oğlum acayip keyiflendi. Bugüne bugün dev bir piton omuzladı.

-Hindistan Cevizi Şekeri

Ardından orman içlerine yürüyüşümüze devam edip bu sefer de hindistan cevizi şekeri (coconut candy) yapımını görmek için ufak bir atölyeye vardık. Burada bize şeker yapımının aşamalarını gösterdiler. Yeni yapılmış, hala ılık şekerlerden tattık ve çok beğenip hem kendimiz hem de hediye etmek için birkaç paket aldık. Çok daha ince kesilmiş lokum gibi bir formu var şekerlerin. Fakat memlekete döndüğümüzde o kadar sertleşmişlerdi ki oğlum okuluna götürdüğünde başta kendisi olmak üzere çocuklar ısıramamış bile. Ayrıca tadından da hoşlanmamışlar, bazı çocuklar iğrenç bulduğunu bile söyledi. İtiraf etmeliyim o haliyle ben de beğenmedim ama ilk tattığımız anda çok nefislerdi. Belki paketi biraz ılık bir noktada tutup ardından ikram etmeyi denemeliydik. Tecrübesizlik işte. 

-Yılan Şarabı

Bu arada şekerlerin yanı sıra çok sıra dışı bir içecek tecrübe ettik: Yılan şarabı. İçinde kıvrılmış dev bir yılan olan turşu kavanozuna benzer cam bir kaptan şarap içtik. Tadı harikaydı.

Yılan şarabı

Bu içecek alkol etkisinden ziyade içindeki yılan nedeniyle bir tür ilaç vazifesi de görüyor ve içenin bağışıklık direncini artırıyormuş. Sadece yılan değil akrep ya da ikisi bir arada olan türleri de var. Biz oğlumuzun da ricasıyla içinde minik bir yılan olan minik bir şişe satın aldık. Bu daha çok hatıra niyetli bir şişe. En azından bugüne kadar açmadık ama oğlumuz döndüğümüzde okula götürüp arkadaşlarına ardından da  evimize gelen herkese gösterdi. 

-Mekong Deltası

Ardından Delta kanal gezisi için minik kayıklara bindik. İşte buradaki manzaranın güzelliğini tarif edemem.

Muhteşem Mekong Deltası

Gezi öncesi programımız hakkında konuştuğum bir arkadaşım planımızın çok yoğun olduğunu, Mekong’u eleyip rahatlatmamızı önermişti. Onu dinlemediğime o kadar memnunum ki. Tabii ki yapmasam zaten bilemezdim ama şimdi yaşayıp nasıl bir şey olduğunu görünce mutlaka tavsiye ediyorum. Duyduk duymadık demeyin. Vietnam’a gidiyorsanız mutlaka delta turu yapın.

Mekong Deltası

Güzelliğinden nereye bakacağımızı şaşırdığım delta gezisinden sonra yine ufak teknemize binip bu sefer başka bir adaya gittik.  Burada biraz yürüyüşten sonra da envai çeşit tanıdık tanımadık egzotik meyveler ve çaylardan oluşan bir ikram için mola verdik. Gerçekten harika bir program. 

Mekong Deltası

Öğle yemeği molasını ise daha farklı bir noktada verdik. Yemek sonrası müzik ziyafeti vardı. Yerel çalgılar, kıyafetler eşliğinde hoş bir performans sergilendi. 

-Bisiklet Turu

Mekong Deltası

Yemeğin ardından da fiyata dahil olan bisiklet turuna çıktık. Eşim ise oğlumuzla birlikte bindi.

Mekong Deltası

Meğer ufak bir köye yakınmışız. Ormanın içindeki restoranımızdan çıkıp köyler arasından etrafı yaklaşık 2 saat turladık. O kadar harikuladeydi ki anlatamam. Olağanüstü güzel bir atmosfer, evler, insanlar ve bisikletle bu kadar yaşamın içinde olma şansı çok güzel.  

Bisiklet turu yaptığımız Mekong Köyü

Bisiklet turunun ardından biraz yorgunluk atıp gelen tekneyle tekrar My Tho’ya döndük.

-My Tho

Burada otobüsümüz için birkaç saat beklememiz gerekti. Biraz köşe bucak gezince hafif Havana tadında mekanlar gördük. Tropik içecek ve dondurmalardan tattık. Durian’ı tavsiye etmem. Çürük meyve gibi kokuyor, yiyemedik. Fakat hand granade smoothie çok güzel, tavsiye ederim. 

Önce yeme içme faslıyla vakit geçirdik. Ardından otobüsün geleceği yerdeki hediyelik eşya dükkanından bir şeyler aldık. Her şey çok ucuz. Tanesi 1 $’dan 7 tane şapka aldım. Arkadaşlarımın çocukları için. Annemlere ve evimize hindistan cevizinden yapılma dekoratif kaplar aldım.

Kick Gen Topu 🙃

Bu esnada beklediğimiz yer aslında bir otel bahçesi. Otelin resepsiyonuna ve aynı zamanda hediyelik eşya dükkanına bakan iki genç kız bahçede enterasan bir aletle oyun oynamaya başladılar. Bu gövdesi sarmal yaya benzeyen tepesinde de tüy takılı el kadar garip bir oyuncak.

Ayak bilekleri ile attırarak yere düşürmemeye çalışıyorlar. Fakat şekli top gibi yuvarlak değil ama inanılmaz bir kıvraklıkla vuruyorlar. Malum alet ufak, biraz şişmanca kalem formunda. Bu nedenle bilmeyen için alet fark edilmediğinde sanki karete kareografisi çalışılıyormuş duygusu veriyor.  Yani çok estetik bir oyun. Otobüsümüz gecikince biz bekleyenler olarak oyuna dahil olduk. Poyraz da ben de çok az vurabildik ama hayatımızda belki de bir daha oynayamayacağımız böyle ilginç bir oyuna dahil olmaktan da çok keyif aldık.

Grubumuzda iki Çinli bayan vardı. Onlarla sohbet ederken kendi ülkelerinde de bu oyunun olduğunu ve çocukluğundan beri oynamadığı için kendisinin de çok hoşuna gittiğini öğrendik. Oyunun İngilizce adı yok ama Çince adından motomot çevirdiğinde kick gen yani ayak bileği kemiğiyle vurmaca oyunu gibi bir ad ortaya çıkıyor. Resepsiyondaki kızlara oyun aletinin bir yerde satılıp satılmadığını sorunca hemen ben de 1 adet istediğimiz söyledim. Kızlar gidip bir yerden bizim için bulup geldiler. 1$ verdim. 

Çinli kızlar daha önce İstanbul’a ve Kapadokya’ya gitmişler. Türk olduğumuzu duyunca Türkiye gezilerinin ne kadar muhteşem geçtiğini anlatıp durdular. Bu arada bütün gezi boyunca geniş kenarlı şapkaları ve omuzlarına kadar uzanan eldivenleri ile dikkatimi çekmişlerdi. Galiba onlar bizim gibi bronz olmakla hiç ilgilenmiyor aksine her daim süt beyazı kalmayı daha çok seviyorlar. Gerçekten de bugüne kadar hiç bronz Çinli ya da Japon görmediğimi fark ettim. 

Akşam şehre dönüşümüz saat 20:00’yi buldu. Yoğun ve harika bir programdı. Tam 12 saat boyunca bu kadar yol, yeme içme, kanal gezisi, bisiklet turu dahil adam başı 12 $ verdik. Gerçekten inanılmaz bir fiyat. 

Ho Chi Minh City’de Ne yenilir? Ne İçilir?

Öncelikle ülkenin tarihinde ona sıkça saldıran Çin ve bir dönem sömürge altına alan Fransızların etkisi olduğunu ve bunun mutfağı da etkilediğini belirtelim.

Mutfak kısmına içeceklerden başlayalım. 

Hindistan cevizi suyu, şeker kamışı suyu ve onların limonatası diyebileceğimiz buz, süt, Hindistan cevizi sütü ve taze meyvelerden yapılan sinhto.

Yemeklere gelince… 

Bolca deniz ürünü, karides, balık… 

Tavuk ya da kırmızı etin taze otlar ile birlikte pişirildiği ve kaynar kaynar tabaklara konulduğu Pho yemeği burada çok popüler. 

Ho Chi Minh City Sokak Satıcıları

Çiğ, pişmiş her şeyin içinde kişniş var. Sevebilir ya da nefret edebilirsiniz. Benim ilk duygum nefret olmuştu. 😡 Sonra geçti. 😊

Noodle ve haşlanmış pirinç yemeklerde sıkça kullanılıyor. 

Bir de yumurta…

Ho Chi Minh City Sokak Satıcıları

Buralarda Mc Donalds ya da Burger King yok ama KFC epey yaygın. Bizde epey pahalı olan KFC burada çok makul. Ben 2 parça tavuk, içecek, patates püresi ve coleslow için 56.000 Dong yani yaklaşık 3$ verdim. (Doların yaklaşık 1.6 TL olduğu dönemler.)

Ho Chi Minh City’den Ne Alınır?

Özellikle kıyafetler çok zevkli. Özellikle o kadar güzel elbiseler var ki! Çok orijinaller. Fakat ucuz olduklarını söyleyemem.

Vietnam’ın Meşhur Tekstil Ürünleri

Yine de tasarım ve sıra dışı elbiselere  meraklı olanlar ve biraz da paraya kıyanlar memlekete döndüklerinde giydikleriyle katıldıkları davetlerin ilgi odağı olacaktır, bu garanti.

Buda’nın Gözü

Burada bir de harikulade resim dükkanları var. Uzak doğu motifleriyle süslü tablolar fevkaladenin fevkinde. Dayanamayıp iki tane aldık.

Pirinç Tarlasındaki Köylüler Tablosu

Birinde Buda var, diğerinde ise pirinç tarlasında konik şapkalarıyla işçiler. Daha bir çok şeye bayıldık ama bütçemiz bu ikisine elverdi. Şu anda ikisi de yıllardır evimizi güzelleştiriyor.

Made in Vietnam

Benim için bir de çanta dükkanları söz etmeye değer. Bu kadar güzel, sıra dışı, sempatik, şık ve uygun fiyatlı çanta çeşidini bir arada görmedim. Bu seyahatten iki olağanüstü güzel çantam oldu.

Yılan Şarabı

Yılan şarapları da ister içmek ama daha çok memlekete döndüğünüzde konuklarınıza, özellikle de çocuklara göstermek için çok ilgi çekici.

Ahşap Heykelcikler

Malum Vietnam denince konik şapkalı insanlar akla geliyor. Yerel halkı temsil eden el emeği ahşap işler de çok güzel.

Ho Chi Minh City’den Hanoi’ye

Mekong Deltası’nda geçirdiğimiz 1 gün hayatımızın en keyifli zamanlarından biriydi. Özellikle de fiyat/fayda ilişkisi açısından yaşadığımızın deneyimler içinde kesinlikle ilk sıralarda. Vietnam’a gidin ve mutlaka Mekong Deltası’nı gezin. 

Şimdi yeni bir heyecanla yola koyuluyoruz. Uçakla başkent Hanoi’ye gideceğiz. Oradan da hayallerimizi süsleyen bir diğer yolculuğa, Halong Körfezi’ne uzanacağız. 

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere 👋 

Exit mobile version