Site icon Gezer Döner – Gezi Rehberi Sitesi

Hanoi ve Harikalar Diyarı Halong Körfezi

Yazı Dizisi : Vietnam Gezi Rehberi

Yazar : Tülay Özbay

Güney Vietnam’da yaptığımız geziden sonra seyahatimize Hanoi ve Harikalar Diyarı Halong Körfezi ile devam ediyoruz.

Angkor Wat Tapınağı nasıl Kamboçya ile özdeşleşmişse, Halong Körfezi de Vietnam’la öyle özdeş bir dünya harikası. Diğer bir deyişle Vietnam’a gidip de Halong Körfezi’ni görmeden dönmek günah işlemek olur.😊 

Vietnam’daki iki temel ziyaret noktasından biri olan Mekong Deltası’nın ardından şimdi de Halong Körfezi’ndeyiz. Bunun için de önce başkent Hanoi’ye gidiyoruz.

Bu yazı, aşağıda tüm akışı verilmiş olan 2009 tarihli seyahatimizin, Vietnam’daki 8. ve 12. günleri arasını kapsamaktadır. Seyahatte 4 kişiyiz. Ben, eşim, 7 yaşındaki oğlum ve çok yakın bir arkadaşımız.

Halong Körfezi

Bir sonraki yazımda ise başkent Hanoi üzerinden Laos’a, Luang Prabang şehrine gideceğiz.

Seyahat Programı

  1. Gün, 23 Ocak Cuma : Türkiye İstanbul -Tayland Bangkok(uçak)
  2. Bangkok -Aran (Taksi)
  3. Tayland Aran – Kamboçya Siem Reap (tuktukla sınır – sınırdan Taksi)
  4. Siem Reap -Angkor Wat ( tuk tuk )
  5. Siem Reap – Phnom Phen ( otobüs)
  6. Phnom Phen – Vietnam Ho Chi Minh City (otobüs)
  7. Saigon ( Ho Chi Minh City)  -Mekong Deltası (otobüs, tekne) 
  8. Saigon -Hanoi (uçak)
  9. Hanoi- Halong Bay (otobüs, tekne ) 
  10. Halong Bay-Hanoi ( tekne, otobüs ) 
  11. Hanoi
  12. Hanoi- Laos Luang Prabang (uçak) 
  13. Luang Prabang
  14. Luang Prabang-Viantiane (uçak), Viantiane – Tayland sınırı-Bangkok(tren)
  15. Bangkok
  16. Bangkok
  17. Gün, 8 Şubat 2009 Pazar: Bangkok-İstanbul Türkiye (uçak)

Ho Chi Minh City ve Mekong Deltası’nı konu alan bir önceki yazımda, Vietnam hakkında epey detaylı bilgi vermiştim. Bu nedenle burada sadece para konusunu hatırlatacağım.

Döviz İşlemleri

VND olarak gösterilen Vietnam parası Dong, tıpkı Kamboçya rieli gibi bol sıfırlı. 

1$= 23.4 VND

1TL=3.3 VND

Hanoi Gezisi

Ho Chi Minh-Hanoi Ulaşımı

Bangkok’tan Kamboçya sınırına, oradan Seam Reap’e, ardından başkent Phnom Penh’e, nihayetinde Kamboçya’dan Vietnam’ın Ho Chi Minh şehrine hep karayoluyla geldik. Şimdi ise uçuş zamanı. Zira Ho Chi Minh City ile Hanoi arası 1137 km. Jetstar’ın 17:20 uçağı ile Hanoi’ye yani başkente uçuyoruz. Biletler kişi başı 70 $. (Dolar o vakitler 1.6 TL civarı) 19:30’da şehre varıyoruz. Otele varmamız takriben 20:30.

Oğlum Poyraz

Hanoi’de geçireceğimiz 4 gecenin ilk ikisini önce Hanoi, ardından 1 gece Halong Körfezi’nde gemi ve tekrar son gece Hanoi şeklinde programlamış ve oteli de ona göre ayarlamıştık. Halong Körfezi programını ise satın almamıştık. Bugün gezinirken Turizm Bürosu’nu ziyaret ettik ve istediğimiz geminin yarın sabah kalkan bir programını öğrenince hemen bir B planı hazırladık.

Oteli konu hakkında bilgilendirmek için bilgisayar başına geçtiğimde de bugün Jetstar ile yapacağımız Hanoi uçuşunda 3 saate yakın bir rötar olduğunu bildiren bir mail gördüm. Allahtan mesajlarıma bakmışım. Bu durumda otele gidişimiz gece yarısını geçecek. Halong turu için de bizi oldukça erken bir saatte otelden alacaklar. Yoğun bir program biz bekliyor. Neyse, gülü seven dikenine katlanır. Üstelik bu yorgunluğun ardından bizi bekleyen gemi seyahati çok huzurlu bir rotaya açılıyor, eminim tüm yorgunluğumuzu alacaktır. 

Halong Körfezi

Akşam yemeğimizi havaalanında yemeğe karar vererek otelden eşyalarımızı alıp yola koyulduk. Koskoca metropol şehrin havaalanında terminal ile yemek yenilen yer birbirinden ayrı binalarda ve ciddi uzak. 500 metre kadar dışarıdan yürünüyor. Çöp konteynerlerinden çöpler dışarı taşmış, sızmış, kokuyor ve kedi kadar lağım fareleri ortalıkta dolaşıyor. 

Karnımızı doyurup gelmek epey yorucu oldu. Bu koşuşturmada o kadar acıkmışım ki ben de geleneksel bir yemek yemeye karar verdim. Gerçi gerek Kamboçya’da gerekse de burada her şeyin içine kattıkları ısırgan tadındaki ot (kişniş)  nedeniyle benim yemem yine sorun oldu. 

Vietnam Kültürü

Havaalanında check-in’den geçtikten sonra Türkçe konuştuğumuzu duyan birisi bize yaklaştı. Tesadüfe bakın ki gündüz şehirde karşılaştığım 2 Türk gencin çalıştığı okulda yönetici olarak çalışıyormuş. Daha doğrusu kendisi Hanoi kampüsünde çalışıyor, bizim tanıştığımız gençler ise aynı okulun Ho Chi Minh City kampüsünde. Okulun adı da HIBS:Horizon International Bilingual School. Yanında Vietnamlı eşi ve oğlumdan daha küçük olan kızı Elif vardı. Çin Yılbaşısı nedeniyle eşinin Ho Chi Minh şehrinde oturan ailesini ziyarete gelmişler ve şimdi de dönüyorlarmış. 

Nihayet Hanoi’ye gece yarısından az önce vardık. Taksiler şehir merkezine gitmek için 15-20 $ arası fiyatlar istedi. Oysa shuttle varmış, neredeyse dördümüz bu rakamın ¼’üne gittik. Yol uzak, neredeyse 1 saat sürüyor. Araçta en son biz kalınca shuttle şoförü müthiş bir jest yapıp bizi son duraktan sonra tekrar arabaya bindirip otelimizin önüne kadar ekstra ücret almadan götürdü. 🙏

Phuc Loi Hotel

Gece yarısından sonra Hanoi’ye ulaşıp otele gelince bir şok yaşadık. Zira otelin kepenkleri kapanmıştı. Dedim ki ya ortada otel motel yok, internet kazığı yedik ya da Finlandiya’daki gibi belli bir saatten sonra resepsiyon kapanıyor ve giriş çıkış yapmak yok. Zaten önce Halong program değişikliği ardından da rötar nedeniyle gönderdiğim iki mesaja da yanıt alamamıştım. Saat neredeyse 01:30.

Neyse ki otelin dışarıdaki zile basınca kepenkler açıldı ve holdeki kanepelere yatak yapıp uyumuş 2 görevliden biri kalkıp bize kapıyı açtı. Resepsiyonist, yılbaşı nedeniyle gece yarısından önce gitmiş. Bu çocuklar güvenlik görevlisi gibi bir şey. Bizim rezervasyonumuzdan pek haberleri yok ama Allahtan odaları var. Fakat o da ne! 4 kişi için tıpkı Saigon’daki gibi 1 oda istemiştik ama gece 01:30 ve odada sadece 2 yatak var. Diğer 2 kişi ne olacak diye söylenince 1 yatak daha getirdiler ama odanın 4. yatağı alabilmesi imkansız ya da alsa da hareket etmemiz sorun gibi gözüküyor.

Ben çocuklara epey söylendim. Gerçi sürekli gülümseyerek “yes, yes” deyip duruyorlar, adam gibi kızamıyorsunuz bile.😊 Diğer taraftan da neyi anlayıp neye “yes” dediklerini kestirmek zor. Galiba bunlar sürekli gülümsüyor ve her şeye “Yes” diyorlar. Çocukcağız yine de bize bir çözüm bulup 1 oda daha verdi. Arkadaşımız Metin diğer odaya gitti. Sonuçta çok yorgunduk ve hemen yatıp uyuduk. Bu arada otelimizin adı Phuc Loi. “Mutlu ve Şanslı” demekmiş. 

Hanoi Yılbaşı Kalabalığı

Kahvaltıda geleneksel yemekler servis ediliyor. Burada özellikle kahvaltıda çok sevilen bir çorba var. İçine et ve sebzeler atılıyor. Su kaynayıp duruyor ve siz zevkinize göre tavuk, et ya da salamvari şeyleri ve sebzeleri atarak kendi karışımınızı elde ediyorsunuz. Ben bu çorbayı havaalanında denemiştim. Fena değil ama otlar özellikle de ısırgan kılıklı olan işi bozuyor bana göre. Fakat eşim ve Metin bayıldılar. Sanırım benim ağız tadım epey muhafazakar. Her yere giderim ama her şeyi yiyemem. 😊

Odamızda su ısıtıcı var. Bir de market bulup kurabiye aldık. Keşif dönüşlerimizin ardından otele dönünce odada çay saati keyfi yapmaya ailecek bayılıyoruz.

Hanoi’de Nereleri Gezilir?

Eğer Hanoi’deyseniz yapılacak 2 temel aktivite var. Biri şehir keşfi diğeri ise Halong Körfezi Turu. 

-Hanoi Şehir Keşfi

İlk gece zaten gece yarısından sonra otele gelip sabah erkenden ise Halong Körfezi için yola çıktık, geceyi de gemide geçirdik. Hal böyle olunca Halong dönüşü otele tekrar yerleştik. Eksik olmasınlar bu sefer hepimizin sığacağı gayet geniş bir oda verdiler.

Hanoi Sokakta Rastladığımız Duvar Resimleri

Hanoi’nin içinden geçen tren yolu şehir keşfi esnasında o kadar çok yolunuza çıkıyor ki sürekli geçitlere göre yolunuzu yönünüzü ayarlıyorsunuz. Hanoi, Saigon’dan çok farklı. Saigon, eski yerlerine rağmen yine de egemen bir şehir görüntü ve duygusuna sahip. Oysa Hanoi neredeyse tamamen bir “Old City”. Evet daha pis, köhne ve karmaşık ama bana göre daha bir ruh sahibi. Benim çok hoşuma gitti. 

Ertesi gün başkentte bize ait koca bir günümüz vardı. 2 gündür çok erken uyandığımız için o sabah güne uyku depolarımızı doldurup ardından geniş bir kahvaltı ile başladık.  

Vietnamlı Bir Vatandaş

Ertesi gece Laos’a uçuyoruz. Bin Filler Ülkesi anlamına gelen Laos’a gidip de fil safarisi yapmamak olmaz diye karar verdik. Bu nedenle bir turizm bürosu bulup fil safarisi ve köylere trekking içeren tüm günlük bir programı seçtik ama ne yazık ki “yer yok” yanıtı aldık. Fakat bu yanıt için 1 saat beklemek zorunda kalmıştık ve zaman kaybettiğimiz için canım sıkıldı. Bunun üzerine internetten daha önce otel için rezervasyon yaptığım siteyi bulup fil safarisi araştırdım. Aynı programı müsait görüp hemen dördümüz için rezervasyon yaptırdım. Bu da haliyle biraz pahalı bir program ( 4 kişi için 250 $) ama açıkçası Halong’ta yaşadığımız hazzı düşününce benzer bir fırsat için az bile. Nihayet 2 saatimizi yese de fil programımız ayarlandı. Öğle yemeğini yine etnik bir restoranda yedik.

–Temple of Literature

Ardından Temple of Literature adında 1000 yıl önce oranın ilk üniversitesi olarak kurulmuş bir tapınağı ziyarete gittik.

Hanoi Temple of Literature

Yol boyunca yürüdük. Epey yorulduk ama tapınağa geldiğimizde gördüğümüz manzara tüm yorgunluğumuzu aldı, götürdü.

Hanoi Temple of Literature

Yılbaşı nedeniyle etraf çok kalabalık. Tapınağı çok uzun süre, doya doya gezdik.

Vietnam Hat Sanatı

Tapınağın hemen yanında el yazısı yazan hattatlar var. Kırmızı zemine siyah kalın kalemlerle yazılan yazılar o kadar estetik ki! Bir de hafiften hava kararmaya başlayıp kırmızı balon ışıklar yanında etraf adeta “Burası Vietnam, burası bambaşka bir kültür” diye haykırmaya başladı. Eşim Arkan bir hattata “Şanslı” yazdırdı.

–Su Kuklaları

Gece meşhur su kuklalarını izlemeye gittik. Program öncesi bir süre kentte elektrik kesildi. Etraf zifiri karanlığa büründü.

Hanoi Su Kuklaları

Gösteri gerçekten çok güzeldi. Poyraz da bayıldı. Eskiden bu işi yapanlar meslek hastalığı nedeniyle erken yaşta ölürlermiş. Şimdi balık adam giysileri giyiyorlar, dolayısıyla da sorun ortadan kalkmış. Suyun altından idare edenler görünmeden yapılan gösteri gerçekten de çok etkileyici. Hanoi’ye gidenler için Temple of Literature ile gece Su Kuklalarını mutlaka tavsiye ederim.

–Ho Chi Minh’in Mozelesi ve Devrim Müzesi

Hanoi’deki son günümüzde Ho Chi Minh Amca’nın mozelesini ziyarete gittik. Bizim Atatürk’ümüz gibi onlar için. Mekan da bir tür Anıtkabir. Bahçesi çok güzel. Çok sıra var. Ho Amca’yı mumyalamışlar. Etkileyici. Adeta canlı gibi. Çocukların da yakından görebilmesi için boyu yükseltilmiş ikinci bir platform daha öne yerleştirilmiş. Çok düşünceliler.

Ho Amca’nın mozelesinden sonra yaşadığı yerleri ziyaret ettik. Bu uzakdoğu bahçeleri çok zarif. Gezmesi çok keyifli. Ho Amca çok sade bir adammış. Bir masa, bir yatak şeklindeki eşyalar etkileyici. Kalabalık yok. Özellikle bir yazlık evi var. Beni benden aldı. Hayat boyu öyle bir evde yaşayabilirim. Adeta hayallerimin evi. 

Ho Chi Minh’in Mozelesi ve Devrim Müzesi

Ardından da Devrim Müzesi’ni gezdik. Bir tür Etnografya Müzesi ve çok güzel yapmışlar. Ortam çok retro. İnsana zamanda yolculuk duygusu veriyor. Bugünkü rotamızda yer alan her yeri de Hanoi ziyaretçilerine mutlaka öneririm. 

Otele dönüşte buranın tuktuklarına bindik. Bunlar bisiklet formunda. Tayland ve Kamboçya’dakilerden en önemli farkı da yolcunun ön tarafta olması. Öğlen biz oğlumla gezmeyi, Arkan ve Metin de yerel yemeklerle demlenmeyi tercih etti. 

–Kırık Kılıç Tapınağı

Biz oğlumla gölün kıyısındaki Kırık Kılıç Tapınağı’nı gezdik. Çok sevimli, minicik bir adacık üzerindeki tapınağa yine çok sevimli ve zarif, kırmızı yay şeklinde bir köprüden yürüyerek geçiliyor.

Hanoi Kırık Kılıç Tapınağı
Hanoi Kırık Kılıç Tapınağı

Tapınağın yanındaki akasya ağaçlarında Tarzancılık oynayan oğlum etrafı epey eğlendirdi. Çok kişi onun atlayışlarını videoya çekti, fotoğrafladı. Bu minik gezimiz oğlumun çok hoşuna gitti.

-Halong Körfezi Turu

–Hanoi-Halong Körfezi Ulaşımı

Seyahatimizin en yüksek harcamasını Halong programı için yaptık. Çok daha ekonomik programlar da vardı. Genel olarak çok ekonomik seyahat ettiğimiz için bu kısımda biraz daha cömert olmayı tercih ettik.

Halong Körfezi Turu buradan başlıyor

Paradise Cruises’a ait bir gemide 1 gün ve gece geçireceğiz. Bizi Hanoi’de otelimizden alıp gemiye götürecekler. Ertesi gün de tekrar otele bırakacaklar.

Hem biraz tuzlu hem de internetten alınan bir tur olunca, acaba sabah biri gelip bizi alacak mı heyecanı sardı. Nihayetinde 30 dakikalık gecikmeyle şoför geldi. Malum yılbaşı… 

Yaklaşık 2 saat uzakta bir limandan gemiye bineceğiz. Yol boyunca ilginç yerleşimler ve aralarda pirinç tarlalarından geçtik. Hepsi de çok güzeldi.

–Paradise Cruise Gemisi

Gemiye binmek için geldiğimiz limanda bizi geminin müdürü karşıladı. Çok kibar. Gemiye biniş alanına kırmızı halı konulmuş. 

Paradise Cruise Gemisi-Çekirdek aile olarak Halong’tayız

Gemiye adım attığımız andan ertesi güne kadar tam bir kral-kraliçeymişiz gibi hizmet aldık. Gerçekten bu tür hizmet konusunda son derece iyi eğitilmiş bir personel var. Odalarımız o kadar güzel ki! Hele banyolar. 

Eşyalarımızı yerleştirip öğle yemeği için yemek salonuna gittik. Yemeklerin hem sunumu hem de lezzeti mükemmel. Avrupa ve geleneksel mutfağı harmanlayıp benim gibi lokal lezzetler konusunda tedbirli tiplere hitap eden bir kıvama getirmişler. Çok güzel karnımız doydu. Poyraz da gezimiz başladığından beri ilk defa önüne konulan her şeyi bitirdi. ( Kentucky ve Pizza Hut harici, geleneksel yemek olarak ) ve “buranın yemekleri harika” dedi. 

Paradise Cruise Gemisi-Halong Körfezi

Güvertede bol bol fotoğraf çektik, güneşlendik, bir şeyler içtik. 

Paradise Cruise Gemisi-Halong Körfezi

Bizi çok güzel mağaraların olduğu bir yere götürdüler. Mağaraların kendisi de, yol boyunca bizim gibi gelen ziyaretçilerin seyri de çok etkileyiciydi.

Mağaralara yolculuk
Halong -Mağaralar

Ardından yüzen köyleri ziyaret ettik. Kelvin Costner’ın Water World filmini çağrıştırdı bana burası. 

Suyun üzerinde evler, o kadar çok ki ilkokul bile yapmışlar. O da yüzüyor doğal olarak. 

Yüzen köy -Halong Körfezi
Yüzen Okul -Halong Körfezi

Üzerinde anten olan evler görüyorum. Normal bir yerleşimden farkları yok gibi. Tek farkla. Kara yerine su üzerindeler. 

Oralarda yaşayanlar sandallarıyla bize yanaşıp birşeyler satmaya çalışıyorlar. Bazılarının sandalı o kadar yüklü ki! Sanki yüzen büfe, bakkal, market karışımına dönüşmüşler. 

Sandal Bakkal -Halong Körfezi

Bazılarında ise sadece çocuklar var. En büyüğü 10 yaşında bile olmayan en küçüğü ise 2-3 yaşlarında. 2-3 çocuk var içlerinde. İnsan, nasıl olur da bu kadar küçük çocuklar yine çocuğa emanet edilir de denizin ortasına gönderilir diye düşünmeden edemiyor ama işte hayat bazılarını çok erkenden olgunlaştırıyor. 

Yüzen Köyün Satıcıları -Halong Körfezi

Akşam Catherine Denevue’nin Indochine filmini göstereceklerdi ama teknik bir arıza nedeniyle seyredemedik. İleride demirlemiş başka bir geminin güvertesine çekilen dev bir perdede de yine aynı film gösteriliyordu. Hayal meyal de olsa biraz seyrettim. Çok uzun yıllar önce seyretmiştim bu filmi. O dönemlerde buralara gelebileceğimi, hem de tüm programı kendim kotarıp, her kuruşunu kendim kazanıp keyfini çıkaracağımı hayal bile edemezdim. 

Halong Körfezi

Akşam yemeği gene olağanüstüydü. Poyraz yine yemeğe iltifat edip durdu. O kadar keyifli ve güzel karnımız doyuyor, ortam o kadar tarifsiz bir güzellikteki bu program için ödediğimiz para sadece yemekler için bile “ değer” bir noktaya geliyor. Hem de benim gibi “yeme içmeyi” o kadar da önemsemeyen birisi için bile. 

Gemide Sabah

O kadar güzel uyuduk ki! Sabah gün doğarken uyandık. Güvertede Tai Chi seansına katılacağız. Sabah açık denizde bu müthiş kayalıklar arasında güneşin doğuşuna tanıklık etmek süper bir duygu. O kadar dingin, o kadar sessiz, o kadar huzur verici ki. Uyku muyku kalmadı, birden açıldık. 

Halong Körfezi Yol arkadaşımız

Tai chi’nin ardından kano yaptık. Arkan ve ben birlikte, Metin de kendi başına. Sanki rüya gibi. Renkler, havanın ısısı, kokusu, denizin rengi, sessizlik, kayalıklar, gökyüzü… Hangi birini anlatsam…

Halong Körfezi

Ardından biraz da yüzdük. Su hafif serin gibi ama insan alışıyor. Poyraz hala uyuyor. Biz kahvaltımızı yaptık. Süper bir kahvaltıydı.

Paradise Cruise Gemisi-Halong Körfezi

Görevlilerden rica ettik, oğlumuz için de tam prenslere layık bir kahvaltı tepsisi hazırladılar. Oğlum uyanınca odamızın balkonunda kahvaltısını etti.

Paradise Cruise Gemisi-Halong Körfezi

Rüyamız böylece sona erdi. Bindiğimiz limana bırakıldık. Gemi personeli zerafetle uğurladı bizleri. Dönüş yolunda manzaranın keyfini çıkarıp rüya gibi geçen Halong anıları ile Hanoi’ye ulaştık.

Hanoi’de Ne Yenilir? Ne İçilir?

Bir önceki yazımda da belirttiğim gibi ülkenin tarihinde ve dolayısıyla mutfağında ona sıkça saldıran Çin ve bir dönem sömürge altına alan Fransızların etkisi var.

Yemeklerde bolca deniz ürünü, karides, balık kullanılıyor.

Tavuk ya da kırmızı etin taze otlar ile birlikte pişirildiği ve kaynar kaynar tabaklara konulduğu Pho yemeği çok popüler. 

Çiğ, pişmiş her şeyin içinde kişniş var. Sevebilir ya da nefret edebilirsiniz. 

Buralarda Mc Donalds ya da Burger King yok ama KFC epey yaygın. 

Halong Turu esnasında kaldığımız gemide füzyon bir mutfak söz konusuydu. Sunum mükemmeldi ve kendimizi adeta Michelin restoranında gibi hissettik.

Başkent Hanoi’de ise şık restoranlardan sokak tezgahlarına sonsuz seçenek var. 

Hanoi Sokak Satıcıları

Sokakta özellikle yeme içme yeri çok. Çoğu bizim dürümcüler gibi. Sokakta yemek yiyen çok. Fiyatlar çok uygun. Fakat hijyen konusundaki seviye, nerede yemek yiyeceğinizi belirleyecek bir etken. Zira çoğunun yanı başında çöpler dolu. Hele bir yerde neredeyse 30 cm. ötede yemek yenirken birisi küçük çocuğunu yola doğru çişe tuttu. Yemek yiyen diğerleri de “Hop kardeşim ne yapıyorsun burada yemek yiyoruz” demedi. Yoksa çocuklara karşı çok mu toleranslılar…😊 

Hanoi

Epey dolaşıp sonunda çok güzel dekorlu bir yerde yemek yedik. Ben yemeyecekken sunumdan etkilenip tattığım yemekten çok hoşlandım. Hoşlanmadığım otun Yani kişnişin Vietnamca adı ramui’ymiş. Rica edip ayrı getirmelerini istedim ve böylelikle bana göre bu ot olmadan harika olan Vietnam mutfağının keyfini çıkardım.

Hanoi’den Ne Alınır?

Bir önceki yazımda bolca anlatmıştım. Burada sadece o yazıdan farklı olanlara değineceğim. 

Seyahat torbalarım

Vietnam bir tekstil ülkesi. Saigon’dayken elbise, çanta almıştım. Hanoi’de ise üzeri işlemeli bez torbalara rast geldim. Çamaşır, ayakkabı ya da aklınıza ne gelirse koymak için. Kumaşlar da işlemeler de çok zarif. Tanesi 1 $’dan birçok torba aldım. (bu torbalarla o kadar çok seyahate gittim ki!

Hat Sanatı Kolyeler

Temple of Literature’da şahane hattatlar var. O zarif Vietnam dilinde arzu ettiğiniz kelimeleri parşömene ya da kolye ucu olarak kullanabileceğiniz seramiklere yazdırabilirsiniz.

Vietnam’a Veda

Havaalanına gitme vakti geldi. Her noktada daha da ağırlaşan sırt çantalarımızı taksiye yükleyip 1 saat uzaklıktaki havaalanının yolunu tuttuk. Uzaklığı nedeniyle bu hatta çalışan taksiler ayrı. Sadece havaalanına gidip geliyorlar. 

Uçağımız 18:30’da Laos’un Luang Prabang şehrine uçuyor. 

Mutlu Son 😊

İçim içime sığmıyor. Hayal gibi güzel bir ülkeyi ardımızda bırakıyoruz. Kesinlikle Dünyanın en güzel ülkelerinden birisi. Hele Halong…Unutulmaz bir rota.

Ve şimdi yeni bir heyecan, yeni bir ülke yolda.

Exit mobile version