Recoleta Mezarlığı, Dünya’nın En Sıra Dışı Mezarlığı

Bence Recoleta Mezarlığı, Dünya’nın En Sıra Dışı Mezarlığı. Belki bazılarınız şimdi Père Lachaise Mezarlığı’ndan etkilenmiş diyeceksiniz. Hayır arkadaşlar bir karşılaştırma yaparsam kesinlikle Recoleta’nın Père Lachaise’nin çok ötesine geçtiğini söyleyebilirim.

Bizler inanışımız gereği topraktan gelip toprağa giderken Recoleta Mezarlığı ölümlüleri ebedi istirahatlerine bazıları toprak üzerinde olmak üzere bir sanatçı edasında devam ediyor.

Bir sanatçı edası diyorum çünkü buradaki mezarlarda kişiler değil mezarların mimarisi öne çıkıyor. Tabii öldükten sonra bile itibar ve paranız. 

Eva Perón, devlet başkanları, Nobel Ödülü sahipleri, Arjantin Donanması’nın kurucusu ve Napolyon’un torunu da dahil olmak üzere önemli insanların mezarlarını burada. 

Haberlerden takip ediyorsunuzdur nasıl ki bizde ün ve para sahipleri Teşvikiye Camii’nde cenaze namazları kılınıp Zincirlikuyu Mezarlığı’na gömülüyorsa burada da ün ya da para sahipleri Basílica del Pilar’da uğurlanıp sanki bir gün geri döneceklermiş gibi ebedi istirahatlerine gösterişli mezarlarında devam ediyor. Bu da yetmiyor isterseniz sizlerle selfie bile çekiliyorlar.

Tabii ki bu işin şakası. Akın akın turist kafilelerinin geldiği, herkesin fotoğraf çektirdiği, gençlerin buluştuğu, Hard Rock Cafe’ye komşu bir mezarlık ister istemez insanın bir garibine gidiyor…..Hepsi bu…

Arjantin para birimi Arjantin Pesosu (ARS). Burada ödeyeceğiniz her Arjantin Pesosu (ARS) = 0,1 TL (2020). Yani isteneni 10’a bölmeniz yeterli. Hesaplarınızı bu değere göre yapabilirsiniz.

Recoleta Mezarlığı Gezisi

Recoleta Mezarlığı’na Ulaşım

Mezarlık şehrin orta yerinde Recoleta semtinde olduğu için ulaşmak çok kolay. Bölgeye yakın kalıyorsanız otobüs ya da metro için hiç zorlamayın çünkü taksiler oldukça ucuz. Taksimetre aşağı yukarı 30 ARS/km bir ücret ile çalışıyor. Bu durumda tek kişi de olsanız çok kişi de olsanız hızlı ulaşım için taksi tercih edin. Kazıklanmaktan da korkmayın. Çok nazik ve dürüst insanlar.

Mezarlığa şehrin 2. en eski kilisesi olan Basílica Nuestra Señora del Pilar (dışarıdaki beyaz kilise)’ın hemen yanından giriliyor. 

Mezarlığın sütunlu bir girişi var. 

Adres: Recoleta Cemetery, Junín 1760, 1113 CABA, Argentina Tel: +54 11 4803-6793

Int: https://turismo.buenosaires.gob.ar/en/otros-establecimientos/recoleta-cemetery

Recoleta Mezarlığı Ziyaret Saatleri

Mezarlık her gün 08:00-18:00 saatleri arasında ziyarete açık.

Ölülerin bu labirent şehrinde saatlerce gezip istediğiniz mezarı bulamayabilirsiniz. Bu nedenle de girişte önemli görülen figürlerin mezar haritasındaki yerleri ile birlikte listelendikleri bir levha var. Bu levhaya bakarak kendinize bir mezar gezi planı yapabilirsiniz. 

Tabii ki biliyorsanız Salı-Cuma 11:00 ve 14:00, Cumartesi, Pazar ve resmi tatillerde 11:00 ve 15:00 saatlerinde ücretsiz rehberli İspanyolca turlar yapılıyor. Her perşembe günü saat 11.00’de de ücretsiz İngilizce tur düzenleniyor. Tarih uygun değilse isteyenler için 10 $ karşılığında 1,5 saat süren ve İngilizce yapılan turlar da var. İlgileniyorsanız tıklayınız. 

Recoleta Mezarlığı Tarihi

Buenos Aires’e gelen ilk Recollect Rahipleri bu bölgeye yerleşmiş. 1732 yılında Iglesia de Nuestra Señora del Pilar (dışarıdaki beyaz kilise)‘ı inşa etmişler. 

Aslında Recollect Rahiplerine ait bu araziye 1732 yılından beri kilisenin bahçesine gömü yapılıyormuş. Recollect Birliği 1822 yılında sınır dışı edilince manastır kapatılmış ve mezarlık, 1822 yılında şehrin ilk resmi halk mezarlığı olarak kilisenin bahçesine kurulmuş.

Mezarlığın düzenlemesini Fransız inşaat mühendisi Próspero Catelin yapmış. 1881 yılında ise son haline getirilmiş.

Recoleta Mezarlığı (Cementerio de la Recoleta)

Mezarlık Recoleta’nın en güzel mahallesinde bir tepede 54.000 metrekarelik bir alana kurulmuş. 

Kayıtlara göre burada her biri biri birinden benzersiz heykel, lahit, tabut vb. geniş bir mimari stil yelpazesinde inşa edilmiş 4691 mezar var. Her birinin de kendine has hikayeleri.. 

Mezarlığın labirent şeklindeki ara yollarında gezerken Art Deco, Art Nouveau, barok ve neo-gotik tarzlarda inşa edilmiş Masonik semboller ve dini ikonografi açısından zengin Yunan tapınaklarından minyatür barok katedrallerine ya da mermer türbelere kadar her türlü mimariyi görebilirsiniz. 

Arjantin Hükumeti bu mezarlardan 94’ünü Ulusal Tarihi Anıt olarak ilan etmiş ve idame ve koruma sorumluluğunu üstlenmiş.

Herkesin ilk merak ettiği mezarlık ülkenin ikonik kahramanı 1952’de kanserden ölen Eva Peron (Evita)’un Mezarı. Tabii ki burada çok uzun kalmanız mümkün değil. Çok uzun kuyruklar ve sıranız geldiğinde önünden geçerken hemen çekebileceğiniz bir fotoğraf. Hepsi bu..

Evita Peron için öldüğü 1952 yılından kanserden ölünce halk onun için ABD’deki Özgürlük Anıtı benzeri bir mezar yaptırmak istemiş. Ancak 1955 yılında darbe olunca eşi başkan Juan Peron ülkeden kaçmak zorunda kalmış. Yönetim cenazeye el koymuş. Onlarla ilgili her şeyi de yasaklamış. Juan Peron 70’li yıllarda tekrar ülkeye dönebilmiş. Tekrar yönetimi ele almış ve Evita’nın naaşı bu mezarlığa gömülmüş.

Aileler, daha çok aile mezarı almayı tercih etmiş. Böylece hepsi bir arada olabilmiş. Mesela Eva Peron, annesi ve kız kardeşiyle aynı mezara defnedilmiş. Ama tek kişiye ait mezarlar da var.

İşte size mezarlıktan bazı hikayeler.

-Liliana Crociati de Szaszak Mezarlığı

Liliana, 1970 yılında 26 yaşında evleniyor ve balayı için eşiyle birlikte Avusturya’nın Innsbruck kasabasına kayak tatiline gitmiş. Alplerde eşiyle birlikte balayı yaparken trajik bir şekilde çığ altında kalmış ve 26 yaşında hayata veda ettim. Bu olay herkesi ve ailesini çok üzmüş tabii ki. Ailesi, Arjantinli İtalyan göçmenlerden.

Onun erken gelen ölümüne olan kızgınlıklarını mezarına yansıtmışlar. Mezarını annesi çizmiş. Önce kızının gelinlikli bronzdan bir heykelini yaptırmışlar. Söylentiye göre kızlarının köpeği Sabú da Liliana’nın ölümünden hemen sonra üzüntüden ölmüş. Böyle olunca onun heykelini de mezara sonradan eklemişler ve bu görüntü ortaya çıkmış. Mezarın önündeki plakada babasının onun için yazdığı bir şiir bulunuyor.

-Federico de Brandsen Mezarlığı

Çok ilginç karakterlerden biri daha. Federico de Brandsen 1785 yılında Paris’de doğmuş ve asker olmuş. 

1811 yılında Napolyon ile Almanya’ya karşı savaşan İtalyan Krallığı Ordusu’na katılmış. 3 ayrı savaşta yaralanmış ve yüzbaşı rütbesi kazanmış. Daha sonra 1814 yılında 100 Gün Savaşı’nda 7 müttefik ülkeye karşı Fransa’da Napolyon’un Ordusu’nda savaşmış ve yine yaralanmış. 

1817 yılında Napolyon Savaşları sona erince Bernardino Rivadavia (daha sonra 1826 yılında Arjantin Başkanı olmuş) tarafından ikna edilerek Amerika’yı İspanyol İmparatorluğu’ndan kurtarmak için savaşmış. Bu çerçevede Peru, Şili ve Arjantin’in bağımsızlığı için çeşitli savaşlara katılmış. 1822 yılında Albay olmuş. 1825 yılında Brezilya’ya karşı yapılan savaşta ölmüş. Tabii ki burada ilginç olan bir kişinin sırf idealleri uğruna savaşması ve en sonunda da kendi ülkesinde kimse tanımazken Dünya’nın başka bir ülkesinde kahraman ilan edilmesi. 

-Rufina Cambacérès Mezarlığı

Sanırım mezarlıktaki en korkunç hikaye bu. Zengin bir ailenin kızı olarak doğan Rufina Cambacérès daha 4 yaşında babası tüberkülozdan ölünce yetim kalıyor. 1902 yılında 19 yaşında bir müzikale gitmeye hazırlanırken kalp krizi geçiriyor ve tüm müdahalelere rağmen ölüyor. Cenaze töreni sonrasında naaşı tabuta konup mozoleye yerleştiriliyor. Cenazeden bir gün sonra mezarlığın bekçisi tabutun hareket ettiğini fark ediyor.

Tabutu açtıklarında Rufina’nın aslında öldü sanılıp defnedildiğini ancak o ana kadar komadan çıkamayan genç kızın uyanıp havasızlıktan çırpınarak öldüğünü anlıyorlar. Annesi tabuttaki tırnak izlerini görünce sinir krizi geçiriyor. İşte bu nedenle de onun için yapılan mezarda acıklı bir şekilde kendi tabutuna girerken betimleniyor.

Benim mezarlıkla ilgili anlatabileceklerim bu kadar. Buenos Aires ile ilgili diğer yazılara buradan bakabilirsiniz. Sağlıcakla kalın.