- Eva Perón Müzesi (Museo Evita)
- Tango; Hızlı, Tutkulu ve Şehvetli
- Recoleta Mezarlığı, Dünya’nın En Sıra Dışı Mezarlığı
- Buenos Aires’te Ne Yenir? Nerede Yenir?
- Adım Adım Recoleta Gezisi
- Palermo Soho, Hayat Dolu Bir Mahalle
- Adım Adım Monserrat Gezisi
- Renkli ve Eğlenceli La Boca Gezisi
- Buenos Aires Havaalanları
- Dans Eden İnsanlar Şehri Buenos Aires Gezisi
Şehirde yaptığımız bir çok gezi içerisinde şüphesiz en aykırı ve dikkat çekeni Renkli ve Eğlenceli La Boca Gezisi oldu.
Aykırı diyorum çünkü bu semti diğer 47 semtten ayıran en önemli özellik tarihte limanda çalışmak için şehre göç eden Cenovalı İtalyan göçmenlerin yaşadığı semt olması ve burada yaşayan Cenevizlilerin torunlarının kendilerini ülkenin değil hala derinden Cenova vatandaşları olarak görmeleri.
Dikkat çeken diyorum çünkü şehrin ilk kurulduğu yer burası olmasına, tangonun, rengarenk evlerin, ünlü River Plate ve Boca Juniors takımlarının çıkış noktası olmasına rağmen diğer 47 semtin içerisinde hala en az yatırım yapılan, en güvensiz ve en fakir semt yine burası.
Gerçekten çok enteresan bir durum. Otel görevlilerinden taksicilere herkes bugün La Boca’ya gideceğiz dediğimizde endişelenip hep bir ağızdan çok dikkatli olmamızı öğütlemeleri de cabası. Hatta ben oraya gitmem diyen taksici bile gördük. Şaşırdık.
Kendi kendime acaba biraz fazla mı büyütüyorlar diyecek oldum ama taksi ile kesinlikle çıkmamamız öğütlenen merkez bölgenin girişinde gençlerin tam teçhizatlı polislerce elleri havada duvara dayanıp arandığını görünce bu iş ciddi galiba dedim kendi kendime. Hatta oğlum biraz tedirgin bile oldu biz nereye geldik diye…
İşte böyle bir yer La Boca. Bugün ben de size yaptığımız bu gezideki gözlemlerimi aktarmaya çalışacağım.
Şehrin güneyinde bulunan semtin kuzeyinde San Telmo ve Puerto Madero, doğusunda Barracas bulunuyor. Güneyi ise Matanza Nehri ile çevrili.
Arjantin para birimi Arjantin Pesosu (ARS). Burada ödeyeceğiniz her Arjantin Pesosu (ARS) = 0,1 TL (2020). Yani isteneni 10’a bölmeniz yeterli. Hesaplarınızı bu değere göre yapabilirsiniz.
La Boca Gezisi
La Boca’ya Ulaşım
Semte uzanan bir metro hattı yok. Sadece 20, 29, 53 ve 64 Numaralı Otobüsler semte gidiyor.
Sizin inip bineceğiniz duraklar gelirken Avenida Don Pedro de Mendoza 1859, giderken Avenida Don Pedro de Mendoza 1802-1900. Ancak semtin oldukça tehlikeli olduğunda ısrar ediyorlar. Bunu duymadığım kimse kalmadı. Bu nedenle otobüs olayına sakın girmeyin.
Semt şehrin merkezinin hemen güneyinde olduğu için söz konusu semte ulaşmak aslında çok kolay. Taksimetre aşağı yukarı 30 ARS/km bir ücret ile çalışıyor. Biz buraya taksi ile ulaştık. Ancak çoğu taksici buraya gelmek istemiyor. Biraz zorlayınca güvenliği sağlanan Av. Almte Brown üzerinden direkt olarak Caminito Caddesi’ne sizi getirecek birilerini bulabiliyorsunuz. La Boca’ya girdikten sonra etraftaki bir gariplik bir terk edilmişlik dikkatinizi çekiyor.
Ancak olur ya görmek isterseniz daha içeride kalan Boca Juniors’un stadı La Bombonera’ya genel olarak hiç bir taksi gitmiyor. Bu bölgede güvenliği sağlanmış merkez bölge haricinde kalıyor ve stada doğru yürümenize de polisler dahil kimse sıcak bakmıyor.
La Boca Tarihi
Aslında Buenos Aires ile La Boca tarihi özdeş. 16. yüzyıldan başlayarak G.Amerika’da İspanyol-Portekiz hakimiyet rekabeti oluşunca 1536 yılında İspanyollar Pedro de Mendoza komutasındaki bir keşif donanması ile Río de la Plata’ya gelip bugünkü La Boca’ya güvenli ve korunaklı olması, direkt okyanusa açılma imkanı sağlaması nedeniyle gemilerden birini sökerek ağaçtan bir kale inşa edip bir donanma yerleştirmişler.
Böylece buradaki donanma ile Portekiz Donanmasının Rio de La Plata üzerinden gelip buradaki büyük nehirleri kullanarak iç bölgelere hatta Peru’ya ulaşmasını engellemek istemişler.
Yani asıl orijini İspanyol olan bir yer. Hatta sonraki yüzyılda liman gelişince daha çok ticaret ile uğraşan zengin Arjantinli ailelerin ikamet ettiği bir yer olmuş.
Ancak 1830-1852 yıllardan itibaren limanda çalışmak için Cenovalı İtalyan göçmenlerin buraya yerleşmeye başlamasıyla bu aileler şehrin kuzeyine taşınırken La Boca hızla İtalyanlaşmaya başlamış. Sadece demografik değil kültürel olarak da büyük bir değişim geçirmiş.
1870 ve 1871 yıllarında sarı humma başlayınca son elit grupta burayı terk etmiş ve terk edilen binalar, hızlı bir şekilde Avrupalı göçmenler için ucuz konutlara dönüştürülmüş.
Sonuç olarak aristokrasi, şehrin kuzeyinde toplanırken, güney proletarya tarafından işgal edilmiş. 1870 yılında orada bugün gördüğünüz görüntü çıkmış.
El Caminito’da bugün gördüğünüz binaların çoğu, conventillo (kiralık daire) olarak düşük gelirli ailelere kiralanmış. Daha önce görkemli olan bu evlerde, birkaç aile tek bir yatak odasını paylaşmış (gün boyunca vardiyalarla uyumuşlar).
1876 yılında Riachuelo’nun genişletme, derinleştirme, yeni bir ağzın açılması ve yeni rıhtım yapımını içeren çalışmalar neticesinde La Boca denizaşırı gemilerin girebildiği şehrin doğal limanı haline gelmiş.
Ancak 1882 yılında yeni Buenos Aires limanı Puerto Madero yapılmaya başlanınca La Boca liman çalışanları greve başlamış.
Bu arada aykırılık o kadar ileri gitmiş ki 1882 yılında yapılan uzun bir genel grevden sonra Arjantin’den ayrıldıklarını ilan edip Ceneviz Bayrağı açmışlar, İtalya Krallığı’na bağlılıklarını bildirmişler.
1895 yılına gelindiğinde semtte yaşayan 38.000 nüfusun 18.000 kadarı İtalyan, 2.500 kadarı İspanyol ve diğer uluslardan oluşuyormuş.
20. yy.ın başlarında ise La Boca’nın genelevlerinde başlayan Tango akımı önce şehre sonra da Dünya’ya yayılmış. Böylece La Boca genelev bölgesi olmaktan çıkıp dünyaya tango dans öğretmeni gönderen bir yer olmuş.
La Boca Gezilecek Yerler
-Caminito
Burası aslında La Boca’nın merkezi. Rengarenk evleriyle bölgenin yoğun göç aldığı dönemi anımsatan bir cadde. Bunun hikayesi de ilginç.
Gördüğünüz evler ise o zamanlar bir çok göçmen ailenin ortak kullandığı evler. O zamanlar limanda gemilerin gövdesini korumak için kullanılan parlak renkli boyalar artınca ne yapacaklarını bilememişler. Kullanmaları için burada yaşayanlara vermişler.
Boyalar ilk olarak La Boca’nın genelevlerinde ve dans evlerinde kullanılmış. Daha sonra ise tüm semte yayılmış. Ancak boyalar bir evi boyamaya yetmediğinden evler farklı boyalarla boyanmış ve ortaya bugünkü görüntü çıkmış.
Cadde ise Juan de Dios Filiberto’nun bestelediği ünlü tango şarkısı “Caminito” (1926) ile tanınmış. Daha sonra da tango şovlara ilham kaynağı olmuş.
Bugün de caddenin en önemli özelliği ise tango şovları yapılan İtalyan restoranları ve sokak sanatı eserleri.
Caddenin hemen başında bulunan Havanna Café Caminito bugün La Boca’nın simgesi durumunda. Aslında burası klasik bir kahve dükkanı. Çok bilinirlik fiyatlara da yansımış. Internette fiyatların anormal olduğu yorumları yapılıyor.
Aynı mekanın kapısının önü ise La Boca macerasını tango ile bütünleştirmek isteyen turistlerle dolu…
-La Bombonera
Spor tutkunları arasında, La Boca dünyaca ünlü futbol kulübü Boca Juniors’ın evi olarak biliniyor. Aslında stadın adı Estadio Alberto J. Armando ama genel olarak La Bombonera deniyor. Bunun sebebi 49.000 kişilik stadyumun havadan bakıldığında bir tatlı kutusunu andırması.
La Bombonera burada görmek istediğimiz yerlerdendi ancak yukarıda belirtiğim sebeplerden dolayı biraz da korkudan gitmeyi denemedik. Stada gitmesek de en azından takımın davulcularının şovlarını görmek bir teselli oldu.
Yeri gelmişken Boca Juniors formalarının lacivert sarı olan renklerinin nereden geldiğini de burada yazalım. Efsaneye göre, 20. yy.ın başlarında Boca Juniors formaları rakibine çok benzediğinden değiştirilmesine karar verilmiş ancak seçim yapılamamış.
Oyuncular limana giren ilk geminin renklerinin kullanılmasına karar vermiş. Limana ilk olarak bir İsveç gemisi olan Drottning Sophia girince forma renginin de mavi ve sarı olmasına karar verilmiş.
-Puente Transbordador
Matanza Nehri (Riachuelo) üzerindeki köprü semtin sembollerinden biri. 1908-1914 yılları arasında İngiltere’de inşa edilip buraya monte edilmiş. O zamanlar yayaları, arabaları, araçları ve tramvayları taşımak için kullanılmış.
1960 yılına kadar kullanılan köprü daha sonra kaderine terk edilmiş. 1999 yılında Arjantin Ulusal Tarihi Anıtı ilan edilmiş. 6 yıllık bir rehabilitasyon sürecinden sonra 2017 yılında turistik olarak tekrar kullanıma açılmış. Köprü bugün kendi sınıfında Dünya’da kalan son 8 mekik köprüsünden biri. Tüm nehir kıyısından görülebiliyor.
Yeri gelmişken sahilde heykelini gördüğüm ressam Benito Quinquela Martín’den de bahsetmek istiyorum. Kendisi semtin yetiştirdiği en büyük sanatçı olarak görülüyor.
7 yaşından itibaren limanda kömür taşımak zorunda kalmış ama resme o kadar meraklıymış ki kendi kendini yetiştirmiş ve ülkenin en popüler ressamlarından biri olmuş. Eserleri yurt içinde ve yurt dışında sergilenmiş. Kazandığı paranın büyük kısmını da La Boca için harcamış. Aynı ressam semt sakinlerine ilk göçmenler tarafından orijinal olarak kullanılan renklerden daha canlı ve çeşitli renkler kullanmasını tavsiye etmiş ve bugünkü görüntü ortaya çıkmış.
La Boca’da Ne Yenir? Nerede Yenir?
Mahallenin genel özelliği İtalyan orijinali birçok kafe ve restorana sahip olması ve her birinin de atmosferi itibariyle iyi bir alternatif olmaya çalışmaları.
Tabii ki sokak lezzetleri de sizi bekliyor. Ancak burada esas olan bu zevki tango ile birleştirmek.
Bunu içinde tam yerine geldiniz. Oturup bir şeyler yiyip içerken harika gösteriler de seyredebiliyorsunuz. Bunu kesinlikle size de tavsiye ederim. Bu semte özel yemek deneyimlerimizi fotoğrafları ile birlikte Buenos Aires’te Ne Yenir? Nerede Yenir? başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.
La Boca’da Alışveriş
Tabii ki buraya kadar gelince daha önceden planladığımız gibi Boca Juniors forması almak istedik.
Çok fazla zaman harcamamak adına ilk gördüğümüz dükkana daldık.
Boca Juniors forması ararken karşımızda bu görüntüyü görünce hem şaşırdık hem de gururlandık. Meğerse bizim Türk Hava Yolları River Plate’in sponsoruymuş
Yine yeri gelmişken şunu da belirteyim. Ezeli rakip olsalar da aslında 2 kulübün de doğduğu yer La Boca. 2 kulübü de göçmen İtalyanlar kurmuş. Ancak River Plate daha sonradan merkezini önce Palermo’ya ve son olarak 1938 yılında Belgrano’ya taşımış. Bu tarihten itibaren de daha çok zengin kesimin kulübü olmuş.
1905 yılında ortaya çıkan Boca ise semtin kötü itibarını silmek ve daha kolay sponsor bulmak için ismine gençleri Juniors ekleyerek yoluna devam etmiş. 1940 yılında da La Bombonera inşa edilmiş.
Gelelim alışverişe Boca formalarını gördüğünüz sert arkadaştan tanesine indirimli 800 ARS ödeyerek aldık. Nereli olduğumuzu öğrenince arkadaş, İstanbul, teşekkürler, çok güzel vb. güzellemeler yaptı. Bizleri çok sevdiklerini söyledi. Bizden Türk parası istedi. Biz de 5 TL verdik hemen vitrinine yerleştirdi. Sarıldık ayrıldık. Sonra bir yan merkeze girince aynı formaların fiyatını sorduk. 500 ARS dediler. Yorum sizin.
Değerlendirme
La Boca ile ilgili anlatabileceklerim bu kadar. Tedirgin olsak da geldik gördük ve çok beğendik. Her köşede farklı renkler ve farklı bir eğlence ile hakikaten sizi çekiyor. Bu nedenle kim ne derse desin burayı mutlaka gelin görün. Bu şehri değerlendirebilmeniz için La Boca’yı görmeniz şart. Buenos Aires ile ilgili diğer yazılar için Buenos Aires Gezi Rehberi‘ne bakabilirsiniz. Sağlıcakla kalın.