- 1500 Yıllık Bir Tarih Cizre Ulu Camii
- Cizre Kalesi ve Nuh’un Gemisi
- Kasrik Beldesi, 6000 Yıllık Koca Bir Tarih
- Cizre; Nuh Peygamber Tarafından Kurulan Şehir
- Şırnak Ya Da Eskilerin Tabiriyle Şehr-i Nuh
Bugünkü durağımız Cizre; Nuh Peygamber Tarafından Kurulan Şehir. Cizreliler tufan sonunda Nuh’un gemisinin Ağrı Dağı’na değil Cudi Dağı’na oturduğuna ve Cizre’nin de dağda yaşamanın zorluğu nedeniyle tufan sonrasında Dicle kıyılarına inen Nuh Peygamber tarafından kurulduğuna inanıyor. Bu nedenle de Cizre’nin bir peygamber şehri olduğunu söylüyorlar.
Diğer taraftan Cizre’nin adının kaynağı Cezire aslında Arapça bir kelime. Cezire Arapça’da “ada” anlamına geliyor. O dönemde buraya böyle denmesinin sebebi ise Dicle nehrinin bu bölümünde adalar oluşturması.
Şehrin konumu da ilginç. Suriye sınırına 0 noktada bulunuyor. Yine Irak Habur Sınır Kapısı’na mesafesi 50 dakika bile değil.
Şehrin başka bir dikkat çeken durumu da şehrin iklimi. Burası yaz aylarında oldukça sıcak ve kurak oluyor. Meteorolojik verilere göre Türkiye’nin en sıcak noktalarından biri. Şimdiye kadar +56 °C rekor sıcaklık bile görülmüş. Ben burayı kasım ayında gezerken bile hava oldukça güzeldi.
Cizre Gezisi
Cizre’nin Tarihi
Kaynaklara göre şehirde demir çağından itibaren yerleşimi var.
M.Ö. 20. yy.dan itibaren sırasıyla Babil, Araplar, Asurlular, Medler, Persler, Selevkos ve Sasanilerin denetimine girmiş. İslamiyet ile birlikte de Emevi, Abbasi ve Selçukluların hakimiyeti altında kalmış.
İpekyolu şehirden geçtiği için önemli bir ticari konuma da sahipti. Bu nedenle her zaman ilhak edilmek istenen bir yer olmuş.
1627 yılından itibaren Osmanlı İmparatorluğu egemenliğine giren şehir Kurtuluş Savaşı döneminde bile bölgeye hakim Fransızların işgaline direnmiş, işgal edilememiş.
1990 yılına kadar Mardin’e bağlı olan Cizre 1990 yılında Şırnak İli’ne bağlanmış.
Cizre’ye Ulaşım
İlçe merkezi Şırnak’a 40 km, Mardin’e 155 km mesafede bulunuyor. Şehir arabayla Şırnak’tan 40 dakika, Mardin’den 2 saat mesafede.
Mardin’den Cizre’ye ulaşırken daha çok Suriye sınır hattındaki E90 yolunu kullanıyorsunuz.
Eğer Cizre’ye uçak ile gelecekseniz sadece 20 km mesafedeki Şerafettin Elçi Havalimanı’nı kullanabilirsiniz.
Şırnak’a hem İstanbul’dan hem de Ankara’dan sefer yapılıyor. Havaalanına uçakla İstanbul’dan 2,5 saatte; Ankara’dan 2 saatte ulaşabilirsiniz.
Alana inince havaalanı çıkışından kalkan Şırnak Minibüsleri ile 20 TL (2019) ödeyerek Cizre’ye de gidebilirsiniz.
Cizre Gezilecek Yerler
Şehir tarih olarak zengin olmakla birlikte son döneme kadar devam eden terör olayları turların bu bölgeyi rotalarına eklemelerine engel olmuş ancak son dönemde bölgede terör olaylarının kontrole alınmaya başlaması ile birlikte küçücükte olsa bir turizm hareketi de başlamış.
-Cizre Kalesi
Bildiğiniz gibi Nuh Peygamber’in mezarı ilçe merkezinde bulunuyor. Mezarı ziyaret ettiğiniz de karşınıza bir kitabe çıkıyor. Bu kitabe de geminin Cudi Dağı’na oturduğu belirtiliyor.
Cizreliler şimdiye kadar net bir kanıt olmasa da çoğunlukla bu konunun doğruluğuna inanıyorlar. Bu inançlarına bir delil olarak da Cizre Kalesi’ni gösteriyorlar.
Hal böyle olunca ben de kaleyi görmek istedim. Onların söylemleri şu. Kale 4000’li yıllarda Gutilerce inşa edilmiş. Ancak kalenin şekli gemi gibi olmuş.
Kale ile ilgili detaylı bilgi ve fotoğrafları Cizre Kalesi ve Nuh’un Gemisi başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.
-Nuh Peygamber Türbesi
Nuh Peygamber Camisi’nin bodrumunda Nuh Peygamber’e ait olduğuna inanılan bir türbe var ve buradaki mezarın Nuh Peygambere olduğuna inanılıyor.
Dünyanın en eski türbelerinden biriymiş. Bilinen tufan ile birlikte gemisi Cudi Dağı’na oturduktan sonra Cizre’ye yerleştiği, gömüldüğü yerin önce havraya, sonra kiliseye en son olarak da 639 yılında da camiye çevrildiği iddia ediliyor.
Evliya Çelebi de bu türbenin Nuh Peygamber’e ait olduğunu yazmış. Türbeyi ziyaret ederseniz çok fazla dua eden insan göreceksiniz.
Adres: Şah, 73200 Cizre/Şırnak
-İsmail Ebul-İz El-Cezeri Mezarı
1153 yılında Cizre’de doğan El-Cezeri robot, saat ve benzeri 60 değişik makinanın da mucidi. Sibernetik biliminin ve otomasyonun ilk kurucularından biri olarak kabul ediliyor. Şimdiki bilgisayarın da temellerini atmış. Geliştirdiği makinalarda havanın itme gücünü, buhar gününü ve suyun basıncını kullanmış.
Bilim adamı 25 yıl Diyarbakır Artuklu hükümdarını sarayında kaldıktan sonra Cizre’ye dönmüş ve 1233 yılında ölmüş. Kendisi Nuh Peygamber Türbesi’nin hemen yanına defnedilmiş.
Adres: Şah, 73200 Cizre/Şırnak
-Cizre Ulu Camii
İlçe merkezinde Dağ Kapı Mahallesinde bulunan yapı biraz şeklinden de anlayabileceğiniz gibi kiliseden camiye çevrilmiş. Daha sonradan onarım ve ilaveler ile günümüze kadar gelmiş.
Cami, kapılarında bulunan daha sonra detaylı bahsedeceğim robot biliminin öncüsü büyük mucit İsmail Ebul-iz El Cezeri’nin yaptırdığı ünlü ejder figürleri ile ünlü. Aynı şekilde yine onun yaptırdığı 13. yy.a tarihlenen eşsiz bir el işçiliğine sahip ahşap kapının çift ejder başlı aslanlı tunçtan yapılmış kapı tokmakları da öyle.
Cami ile ilgili detaylı bilgi ve fotoğrafları 1500 Yıllık Bir Tarih Cizre Ulu Camii başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.
-Abdaliye Medresesi ve Mem u Zin Türbesi
Cizre Azizan Beyi Emir Abdal tarafından 1437 yılında mescit ve külliye olarak yaptırılmış. İnşaatta Cizre bazalt taşı kullanılmış. Mimari tarzı yöreye özgü açık avlu medrese tipi.
Medresenin güneyinde bulunan bodrum katındaki kubbenin içerisinde 1695 yılında şair ve mutasavvıf Ahmed-i Hani tarafından kaleme alınan Mem u Zin adlı eserin kahramanları olan Mem u Zin Türbesi bulunuyor. Malesef eser yaşanmış yani gerçek hayattan alınma.
Zeynuddin lakabıyla bilinen Emir Abdal Bey’in kızı Zin ile divan katibinin oğlunun yakın arkadaşı Mem 1551 yılında yayladaki bahar kutlamaları sırasında birbirlerini görüp aşık olmuşlar. O dönemde kızlar ve erkeklerin burada izin verilerek tanışması ve anlaşanların evlenmesi bir gelenekmiş. İşin ilginci evlenecekleri kızın gerçek yüzlerini görmek isteyen Mem kutlamalara kız kılığında, Zin ise erkek kılığında katılmış. İki genç karşılaşınca bir birlerine aşık olmuş daha fazla dayanamayıp durumlarını itiraf etmiş. Zin Mem’e orada evlenmek istediğinin işareti olarak yüzüğünü vermiş.
Bayağı bir zaman sonra Mem aşkından hasta olmuş. Zin ise yüzüğün kimde olduğunu öğrenmesi için şehre dadısını göndermiş. Dadı Mem’i bulunca beyin bir sürek avına çıkacağını o gidince Zin ile sarayın bahçesinde buluşabileceklerini söylemiş. Ancak bahçeye halkın girmesi kesinlikle yasakmış. Bey geri döndüğünde Mem’i bahçede görmüş buraya girmenin yasak olduğunu bilip bilmediği sormuş. Mem beye hasta olduğu için ne yaptığını bilmediğin yanlışlıkla girdiğini söylemiş. Ancak her şeyi gören sarayın bekçisi Beko beye gerçeği anlatmış.
Bana inanmıyorsan Mem’i satranç maçına çağır kendin sor demiş. Mem Cizre’nin satrançta en iyisiymiş. Bey maç için çağırınca teklifi geri çevirmemiş. Bey ben yenersem sana bir soru soracağım doğru cevap vereceksin demiş. Mem de kabul etmiş. Mem ilk 3 maçı almış ama Beko ara verilince Mem’in sandalyesinin yerini değiştirip Zin’in penceresine döndürmüş. Mem, Zin’i pencerede görünce hayallere dalmış ve beye 6-3 yenilmiş. Bey Mem’e parmağındaki yüzüğün kime ait olduğunu sormuş o da Zin demiş.
Bey hiddetle nasıl olur deyip benden habersiz nasıl sözleşirsiniz diye kızmış. Ben yaşadıkça size kavuşmak yok demiş. Mem’i zindana attırmış. Belli bir süre sonra Mem zayıflıktan ölmüş. Zin de dayanamamış o da üzüntüden ölmüş.
Bey yaptığı yanlışı anlayıp kızını Mem’in yanına gömdürmüş. Beko’yu da öldürtmüş. Ceza olarak onu da Mem ve Zin’in mezarlarının başına gömdürmüş.
Daha sonra bu olay devirden devire anlatılarak destanlaşmış. Filmlere bile konu olmuş.
İşte gerçekte olduğu gibi bu eserde de iyilik, doğruluk, suçsuzluk, zayıflık ve çaresizlik Mem ve Zîn’in şahsında; kötülük, dalkavukluk, fitnecilik ve iki yüzlülük Beko karakterinde somutlaştırarak gözler önüne serilmiş.
Bugün bile bölgede kimse çocuklarının adını Beko ya da Bekir koymazmış.
-Kırmızı Medrese
Cizre Azizan Emiri Hanşeref lakabıyla ün salmış Şeref Bin Bedreddin tarafından 1508 yılında mescit ve külliye olarak şehrin batısındaki sur kalıntılarının üzerine yaptırılmış.
İnşaatta Cizre bazalt taşı ve dört köşe kare kırmızı tuğlalar kullanılmış. Bu nedenle bu adı almış. Mimari tarzı yöreye özgü açık avlu medrese tipi.
Mescidin güneyinde bulunan bodrum katındaki türbede Divan adlı eseri ile ünlü şair Ahmed-i Cezeri’nin mezarı (1570-1640) bulunuyor. Kendisi dönemin üniversitelerinden biri olan kabul edilen Kırmızı Medrese’de ders vermiş.
Türbede ayrıca dönemin Cizre emirinin ailesinden 6 kişinin daha mezarı var. Türbe içten sekizgen şeklindeki mimarisi ve ters kubbesi ile nadir görülen bir yapıdır.
Adres: Şah Mah. Orhan Doğan Cad. Hükümet Konağı No:68 Cizre / ŞIRNAK Tel: 0486 616 17 41
-Atatürk Parkı
Cizre’nin en büyük parkı. Dicle Nehri’nin kıyısındaki park Cizre Kalesi’nden itibaren kıyı boyunca devam ediyor.
Yürüyüş parkuru, kafeleri ve mesire yeri olan bir park. Özellikle akşamları çoğu ilke sakininin uğradığı yer de denebilir.
Tam karşısında Atatürk silueti oluşturan dağ silsilesi bulunmakta.
Park, ilçe merkezinde bulunan ender yeşil alanlardan. Park boyunca oturup dinlenebileceğiniz bir çok kafe var.
Buralarda hem Dicle’yi seyredip hem de bir şeyler içmeniz mümkün.
-Kasrik Beldesi
İlçe merkezine 13 km mesafede yer alan Kasrik Beldesi, 6000 Yıllık Koca Bir Tarihe sahip.
Beldenin diğer bir özelliği ise Cudi ve Gabar Dağları’nın kesişme noktası olması.
Eskiden burası güvenli olmayan bir mezraymış daha sonra buraya Kasrik Jandarma Karakolu yapılınca halk gelip karakol etrafına evler yapıp yerleşmiş. Nüfusun artması ile birlikte Kasrik bir belde olmuş.
Cami ile ilgili detaylı bilgi ve fotoğrafları Kasrik Beldesi, 6000 Yıllık Koca Bir Tarih başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.
Cizre’de Ne Yenir? Nerede Yenir?
Cizre’de yemek bakımından birçok seçenek sahibisiniz. Tabii ki ne istediğinize bağlı olarak. Burada 2 yeri deneyimleme imkanım oldu.
–Hamaloğlu Garden
Eğer tercihiniz batı usulü yemekler ise Hamaloğlu Garden tam size göre.
Benim gördüğüm kadarıyla şehirde daha iyi bir mekan yok. Dolayısıyla tüm öğünler için özellikle gençler tarafından tercih edilen bir yer.
Bu tabii ki benim gözlemim… Beni Şırnak’a davet eden arkadaşlarım ilk olarak beni bistro kıvamındaki bu mekana getirdi.
Menü fiyatlarına gelince (2019) ana yemekler et (25-35 TL), ana yemekler tavuk (15-25 TL), makarna çeşitleri (15-25 TL), pizza çeşitleri (20-30 TL), mantı çeşitleri (15-17 TL), tatlılar (15-17 TL) ve kahvaltı tabağı (10-25 TL) fiyatları arasında sunuluyor.
Açıkçası ben yöresel bir şeyler yiyeceğiz zannederken bir anda karşımda Meksika yemekleri ya da Frappe görmek açıkçası beni çok şaşırtmıştı. Ben de bunun keyfini çıkardım tabii ki…
Yemek olarak farklı tatları denemek adına çökertme kebabı, et fajita ve sebzeli et aldık. Ben hepsinden tattım. Genel olarak olağan üstü olmasa da tatmin ediciydi.
Hesaba gelince büyük şehirlerde yiyebileceğiniz bahse konu iddialı yemekleri burada gerçekten de oldukça uygun fiyatlarla yiyebiliyorsunuz. Personel ise çok tercih edilen bu mekanda istekleri elinden geldiğince karşılamaya çalışıyor. Bu bakımdan buraya aile dostu bile diyebilirim. Tabii ki bunu büyük şehirlerle karşılaştırmalı olarak yazıyorum.
Mekanın çalışma saatleri 09:30-22:30
Adres: Kale, Orhan Doğan Cd. No:50, 73200 Cizre/Şırnak
-Çamlıca Piknik Yeri
Cizre Kasrik arasında eski Cizre Şırnak yolu üzerinde 3 km mesafede bulunuyor. Çamların arasında Dicle kıyısına yakın bir konumda yer alıyor.
Menü yöresel sulu yemekler, ızgara çeşitleri ve alabalıktan oluşuyor.
Siparişlerimizin önünden ikram olarak gördüğünüz tabaklar geldi. Yoğurt bildiğiniz Yunan yoğurdu gibi süzme bir yoğurt. Turşu ev yapımı harika bir tat. Diğer mezeler de aynı şekilde..
Ben çok merak ettiğim için Dicle’den çıkan alabalıklardan tercih ettim.
Arkadaşlarım ise karışık ızgara tabağı aldılar. Karışık ızgara ve balık lezzetliydi. Mezeler de çok güzeldi.
Mekan lezzet ve fiyat olarak beklentimin çok üzerindeydi. Personel de güler yüzlü ve içten. Zaten söylenene göre burası bölge halkınca da çok sevilen tutulan bir yermiş ki bunu hak ediyor.
Biraz da çevre düzenlemesi ile daha cazip hale gelebilir. Özellikle de yöresel denemek isteyen gezgin arkadaşlarım için kesinlikle tavsiye edeceğim bir yer.
Adres: Kurtuluş Merkez, 73200 Kurtuluş/Cizre/Şırnak Tel: 05444377140
-Karpuz Çekirdeği
Mekanlar dışında dikkatimi çeken bir husus da değişik kuru yemiş kültürü. Çoğunuz belki bilmiyordur ama bu bölge insanı ay çekirdeği yerine daha çok karpuz çekirdeği yiyor.
Nasıl yani diyorsunuz biliyorum. Karpuz çekirdeğini kavrulmuş ya da haşlanmış olarak olarak tüketiyorlar. Kilosu 10 TL (2020) civarında satılıyor ve bölgede oldukça fazla tüketiliyor.
Değerlendirme
Cizre; gerek tarihi gerekse konumu ile ilgi çekici bir şehir. Terör olayları nedeniyle gezgin rotalarına çok girememiş. Ancak son dönemde güvenliğin sağlanması neticesinde küçücükte olsa kıpırdanmalar başlamış.
Eğer Şırnak’a yolunuz düşerse planlamalarınıza mutlaka alın. Sağlıcakla kalın.
Şırnak ile ilgili tüm yazılar için tıklayınız.