- Ernest Hemingway’in Evi
- Küba Gezi Rehberi, Turistik Değil Gerçek Küba
- Varadero; Küba’nın En Büyük ve En Popüler Sahil Beldesi
- Meşhur Küba Purolarının Üretim Merkezi Vinales
- Trinidad; Turizm ve Şeker Kamışı Üretim Merkezi
- Holguin, Otantik Bir Küba Şehri
- Küba’daki Paris Cienfuegos
- Santiago de Cuba, Küba’nın En Karayipli Şehri
- Küba’nın Efsane Başkenti Havana
Gezginler için Santiago de Cuba, Küba’nın En Karayipli Şehri olarak görülüyor. Çünkü buradaki Haiti, Jamaika, Barbados ve hatta Afrika kültürel etkisi şehri ülkenin diğer şehirlerinden farklı kılıyor.
Şehir aynı zamanda adanın da 2. büyük şehri. 500 bin kişinin yaşadığı şehir Havana’ya kıyasla daha az nüfuslu, düzenli, tertipli, etrafı dağlarla çevrili Karayip Denizi’nde kıyısı olan bir şehir. Bu şehir aynı zamanda dünyaca ünlü “Bacardi” rom içkisinin Bacardi ailesi tarafından üretilmeye başlandığı yer.
Santiago de Cuba Havana’ya 900km’ye yakın mesafede, adanın en doğusunda ve Karayiplerde kıyısı olan bir şehir. Havana’dan Santiago’ya 12 saat sürecek otobüs yolculuğu ile şehrine ulaştık. Eski ve rahat olmayan ve biletimizi günler önce alabildiğimiz otobüste Kübalı olmayan tek kişi bendim. Zor bir yolculuk olduğunu belirtmem gerekiyor. Tur ile geldiğinizde daha rahat otobüslerle seyahat ediyorsunuz..
Temmuz ayında gerçekleşen Santiago de Cuba Karnavalı Karayipler’in en büyük ve en otantik festivallerinden biri.
Sokaklarında dolaşırken müzik gruplarına ve domino oynayan çevre sakinlerine de rastlayabilirsiniz.
Santiago de Cuba Gezisi
Santiago de Cuba’nın Tarihi
16. ve 17. yy. başlarında İspanya’nın yeni kolonisinin odak noktası olan Santiago de Cuba, 1607 yılına kadar sömürgenin de başkentiymiş.
O zamanlar şehir İspanyol donanmasının Karayip’lerdeki ana üssü ve Batı Afrika’dan gelen köle gemilerinin varış limanıymış.
1607 yılında başkent unvanını Havana’ya kaptırınca eski önemini de kaybetmiş.
Tabii ki bunun avantajları da olmuş. Şehrin doğu ve batısındaki 20 km büyüklüğündeki alan el değmeden kaldığı için bugün bile önemli turizm merkezleri haline gelmiş.
Şehir daha çok tarihte isyanlarla anılıyor. 1953 yılında Küba Devrimi de burada başlamış.
Santiago de Cuba Gezilecek Yerler
–San Pedro Kalesi (Castillo de San Pedro de la Roca del Morro)
San Pedro kalesi, şehrin 10 km güneybatısında, Santiago limanının girişinde, 60 metre yüksekliğindeki bir burnun üzerinde bulunuyor.
Santiago’yu yağmacı korsanlardan korumak için bir kale yapılması fikri ilk olarak 1554 yılında ortaya çıkmış ve ünlü İtalyan askeri mühendis Juan Bautista Antonelli tarfından projelendirilmiş. Ancak kalenin inşasına 1633 yılına kadar başlanamamış. Bundan sonra da aralıklı olarak inşaat 60 yıl devam etmiş. Nihayet 1700’lü yılların başında inşaat tamamlandığında korsanlık devri bittiğinden kalenin de çok önemi kalmamış.
Kale 1800’lere gelindiğinde bir hapishaneye dönüştürülmüş. 1960’lı yıllarda da restore edilmiş.
Bugün, kale, 1898 yılında körfezde gerçekleşen ABD-İspanyol deniz savaşının anlatıldığı Museo de Piratería’ya ev sahipliği yapıyor.
1997 yılından beri Unesco Dünya Mirası Listesi’nde yer alan kale üst terastan Santiago sahil şeridini gören muhteşem manzaralara sahip.
Havana da olduğu gibi bu kalede de her gün günbatımında topun atış töreni yapılıyor.
Şehir merkezinden kaleye 212 Numaralı Otobüs ile ulaşmak mümkün. Alternatif olarak, Parque Céspedes’ten bekleme dahil gidiş-dönüş taksi 25 CUC tutuyor.
Ziyaret etmenizi tavsiye edebileceğim ve manzarası oldukça hoş bir yer.
Kale girişinden önce 100 m mesafede bulunan, Paul Mc Cartney’in de ziyaret etmiş olduğu El Morro Restorant’ında kale ziyaretinden sonra bir mola verip denize karşı manzaranın keyfini çıkarabilirsiniz.
–Meryem Ana Katedrali (Catedral de Nuestra Señora de la Asunción)
İki neoklasik kulesiyle karakterize edilen şehrin en önemli kilisesi. 1520 yılından şehrin ilk kuruluşundan beri burada bir katedral varmış ancak gerek bir dizi korsan baskını ve depremler nedeniyle 3 kez yeniden yapılmak zorunda kalınmış.
Bugünkü katedral 1922 yılında yapılmış. İlk sömürge valisi Diego Velázquez burada gömülü.
–Bakır Bazilikası (Santuario Nacional de La Virgen de La Caridad del Cobre)
Santiago de Cuba’nın yaklaşık 36 km batısında bulunan bazilika yine Küba’nın çok önemli kabul edilen kilisesi.
Bazilika, Papa 2. Paul tarafından da 1988 yılında ziyaret edilmiş.
-Bacardi Moreau Müzesi (Museo Municipal Emilio Bacardí Moreau)
1899 yılında Küba’da babasının başlattığı rom işini büyüterek dünyaca bilinir hale getiren, elde ettiği geliri İspanyollara karşı kullandığından bir savaş kahramanı kabul edilen ve daha sonradan belediye başkanı olan Emilio Bacardí y Moreau adına açılmış bir müze.
Bacardi’nin seyahatlerinden topladığı silah koleksiyona, tablolara ve adadaki tek Mısır mumyasının ev sahipliği yapıyor.
Müze hafta içi 09.00-17.00 saatleri arasında, cumartesi öğlene kadar açık. Kişi başı ücret 2 CUC.
-Moncada Kışlası (Cuartel Moncada)
Buradaki ilk kışla 1859 yılında İspanyollar tarafından inşa edilmiş. Adını 1874 yılında burada esir tutulan Kurtuluş Savaşı kahramanı Guillermo Moncada’dan alıyor.
Esas ününü ise 1953 yılında Fidel Castro liderliğindeki 100’den fazla devrimcinin, Batista’nın birliklerine kışlalarda yaptığı saldırı ile almış. Yani Küba Devriminin başladığı yer burası.
Müze hafta içi 09.00-17.00 saatleri arasında, pazar öğlene kadar açık. Kişi başı ücret 1 CUC.
–Moncada Müzesi
1953 yılında Fidel Castro’nun kışlalara yaptığı saldırının ayrıntılarının sergilendiği müze.
Müze hafta içi 09.00-17.00 saatleri arasında, pazar öğlene kadar açık. Kişi başı ücret 2 CUC.
-Küba Tarihi Çevre Müzesi (Museo de Ambiente Histórico Cubano)
Küba’da hala ayakta duran en eski ev. 1522’den kalma bu ev adanın ilk valisi Diego Velázquez’in resmi konutu olmuş.
Ev, 1970 yılında bir müze olarak açılmış. İçeride 16. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar mobilyaları ve dekorasyonları görebiliyorsunuz. Burada önemli olan husus o dönemde mobilyalarda Türk etkisini de görebiliyorsunuz.
Müze 09.00-17.00 saatleri arasında açık. Kişi başı ücret 2 CUC.
-Plajlar
Bölgenin tüm kıyı şeridi boyunca yer alan Karayip Denizi’nin değişik plajlarından herhangi birinde denizin tadını çıkarabilirsiniz.
Tüplü dalış gibi sevdiğiniz tüm su aktiviteleri için Baconao Plajı, Cazonal Plajı veya Carisol-Los Corales Uluslararası Dalış Merkezi’ni ziyaret edebilirsiniz.
Bunların dışında yakın çevrede gezilebilecek Turquino Milli Parkı, Gran Piedra Milli Parkı ve Baconao Milli Parkı var.
Küba ile ilgili diğer yazılarımıza Küba Gezi Rehberi‘nden bakabilirsiniz. Yeni yazılarda görüşmek üzere sağlıklı günler diliyorum.