Başkent ile ilgili dördüncü yazımın konusu gezginler için Başkent Delhi Gezilecek Yerler.
Delhi gerçekten oldukça büyük ve çok kalabalık bir şehir. Farklı kültürlerin, engin tarihin, antik anıtların, güzel parkların, geniş caddelerin, hareketli pazarların diyarı Delhi tüm gezginleri de büyüleyecek bir şehir.
Şehir merkezi Old Delhi (Eski Delhi) ve New Delhi (Yeni Delhi) olmak üzere iki bölümden oluşur.
Eski Delhi daracık sokakları, eski yapılar, keşmekeş trafiği ile sanki başka bir dünyadaymış gibi hissedersiniz kendinizi. Antik Delhi’yi oluşturan eserleri keşfetmek ise ayrı bir heyecan…
Yeni Delhi ise tam aksine modern yapıları ile dünyanın en planlı ve en güzel şehirlerinden biridir, gece hayatı ile de göz kamaştırıyor.
Delhi’de gerçekten görülmesi gereken muhteşem eserler ve yerler var. Meşhur Babür anıtları, kuleler, minareler , pazarlar, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan tapınaklar, ünlü kiliseler, gurudwaralar ve camiler harika…
Müzeler, sanat ve zanaat galerileri, İngiliz Raj döneminde inşa edilen mimari şaheserleri de mutlaka görmelisiniz.
Şehri Delhi Gezi Rehberi kıvamında gezginlere anlatmaya başlayalım o zaman…
Eski Delhi Gezilecek Yerler
Eski Delhi’de Lal Quila- Red Fort, Digambara Jain Temple, Jama Masjid, Raj Ghat, Chandni Chowk mutlaka görülmelidir.
-Kızıl Kale (Red Fort)
UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan kale, 1648’de Şah Cihan tarafından geleneksel Hint-Moğol mimarisine uygun olarak 255 dönümlük bir arazi üzerine kale-saray yapı tarzında yapılmıştır.
Bu ismi de kalenin yapıldığı kırmızı kumtaşının renginden almıştır. İlk Hindistan Bayrağı burada göndere çekilmiştir. Bu kalenin içi adeta saray gibidir. Lahore Kapısı ana giriş kapısıdır. Giriş ücretlidir, turistler ile lokal insanların bilet fiyatı arasında uçurum kadar fark vardır. (Mesela yerli 35 Rs iken yabancı 500 Rs öder) Pazartesi günleri kapalıdır. Bu kalenin resmini Hint Parası 500 Rs arka yüzünde görebilirsiniz.
Red Fort kompleksinde; Chatta Chowk adında uzun bir çarşıdan geçersiniz, sonra Mümtaz Mahal Sarayı, ardından imparatorun eşlerinin ve cariyelerinin yaşadığı Rang Mahal, imparatorun kendi mekanı olan Khas Mahal’i görebilirsiniz.
Bitti mi hayır, devam edelim, Divan-ı Aam- Divanı-ı Khas, mermer köşk Hira Mahal, hamamlar, Aurangzeb’in özel camisi olan Moti Mescidi ve kalenin bahçesi olan Baksh Bagh görebilirsiniz.
Kalenin alanı çok geniş olduğundan burayı gezerken mutlaka şapkanızı ve suyunuzu yanınızda taşıyın. Ayrıca kalenin duvarlarındaki maymunlara da dikkat edin çantanız ve kameranızı aşırabilirler.
-Ulusal Bilim Merkezi (National Science Centre )
Ulusal bilim merkezinin içinde çeşitli sergi salonları bulunmaktadır. Bilim aşıklarının mutlaka görmesini tavsiye ederim. Red Fort’a yakın mesafede.
-Lodhi Bahçeleri (Lodhi Garden’s)
Lodhi Bahçeleri 90 dönümlük bir alana yayılmış gerçekten muhteşem yemyeşil bir şehir parkıdır. Khan Pazarı ile Safdarjung’un Mezarı arasında, Lodhi Yolu üzerinde yer almaktadır.
Bu park alanının içinde çeşitli tarihi mezarlar da bulunmaktadır. Buraya kadar gelmişken, Delhi’de gezilebilecek en güzel yerlerden biri olan bu parkta çimlere uzanıp bir bardak masala çay içmeden ayrılmayın.
-Cuma Mescid (Jama Masjid)
Hindistan’ın en büyük camisi olan Jama Masjid 1658 yılında Şah Cihan tarafından yapılmıştır.
25 bin kişinin namaz kılabileceği geniş bir avlusu, üç büyük giriş kapısı, dört kulesi ve 40 metre yüksekliğinde iki minaresi vardır. Caminin üç büyük kapısı , Kuzey kapısı 39 basamaklı, güney kapısı 33, kraliyet girişi olan Doğu kapısı ise 35 basamaklıdır. Eğer Kuzey kapısından girerseniz Hz. Muhammed’in kutsal emanetlerini görme şansınız var. Bunlar geyik derisi üzerine yazılmış olan Kuran-ı Kerim, peygamberin sakal kılı Sakal-ı Şerif, sandaletleri ve mermer bir bloğun içine gömülü ayak izlerini görebilirsiniz.
-Digambara Jain Tapınağı (Digambara Jain Temple)
Red Fort’un karşısında, kırmızı kumtaşından yapılmış Jainizm dinine ait bir Jain Tapınağıdır.
Tapınağın hemen giriş kısmında Manastambha onur sütunu vardır. Tapınağa giriş ücretsizdir.
Jainlerin inanışları ile ilgili tüm detaylı bilgileri Bütün Sevgimle Namaste Hindistan! başlıklı yazımda bulabilirsiniz.
-Raj Ghat
Raj Ghat, harika yemyeşil bir parktır. Hindistan’ın özgürlük mücadelesinin lideri Mohandas Karamchand “Mahatma” Gandhi’ye adanmış bir parktır.
Yeni Delhi Gezilecek Yerler
New Delhi’de India Gate, Rashtrapati Bhavan Başkanlık Sarayı, National Museum, Nehru Museum- Planetarium, İndira Gandhi Memorial Museum, Crafts Museum, Connaught Place, Laxminarayan Temple, Gurudwara Bangla ve Paharganj mutlaka görmeniz gereken yerler.
Yeni Delhi’nin biraz daha güneyinde yer alan Lodi Gardens, Purana Quila, Humayun’s Tomb, Hazrat Nizamuddin Auliyaa Dargah, National Rail Museum, Lotus Temple, Tughluqabad, Ashoka’s Rock Edict, Qutub Minar Kompleksi de görülmesi gereken yerler arasında..
-Hindistan Kapısı (India Gate)
42 m yüksekliğinde ve taştan yapılmış bu eser, zaferi sembolize eder. Birinci Dünya Savaşı’nda ve 1919 yılında Afganistan’daki çatışmalarda ölen 90 bin Hint askerinin isimleri bu anıtın üzerine kazınmıştır.
İndia Gate’in önü ve çevresi alabildiğine geniş bir alandır. Burada Hint kültürünü, günlük yaşamları ile ilgili her şeyi görebilirsiniz. Bildiğiniz panayır alanı gibi. İndia Gate’in etrafında daima etkinlikler oluyor. Festivaller, milli ve dini bayram gösterileri ve daha birçok etkinlik. Bu meydan oldukça kalabalıktır o yüzden eğer sırt çantası taşıyorsanız bir kat daha dikkatli olmanızı öneririm.
-Hümayun Türbesi (Humayun Tomb)
Hindistan’daki Moğol İmparatorluğu hükümdarlarının ikincisi ve Babür’ün oğlu olan Hümayun’un türbesidir.
UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan türbe kırmızı kum taşından yapılmış 47 m, mantar şeklinde kubbesi de 6 m yüksekliğindedir.
Türbenin içinde Hümayun ailesine ait olan üç mezar vardır. Türbenin mihrabında Kuran-ı Kerim’den Nur suresi yazılıdır.
-İsa Khan Türbesi (İsa Khan Tomb)
İsa Khan Tomb yani İsa Han Camisi, Humayun Tomb yani Hümayun’un Mezar kompleksinin içinde yer alır.
Mezardaki bir yazıt bir cennet sığınağı olduğunu yazmaktadır. Mimari olarak ta Lodhi mimari tarzında yani sekizgen şekilli inşa edilmiştir.
-İndira Gandhi Anıt Müzesi (İndira Gandhi Memorial Museum)
İndira Gandhi’nin yaşadığı evdir. Fotoğraflar, ailesine ve gündelik yaşamına dair eşyalarını görebilirsiniz. 1984 yılında kendi korumalarınca suikasta uğradığı sırada üzerinde olan ve 31 kurşunla kana bulanan sarisi bile burada sergilenmektedir.
-Gandhi Müzesi (Gandhi Smriti)
Yeni Delhi’de Tees January yolu üzerinde Mahatma Gandhi’ye adanmış bir müzedir.
Gandhi’nin son 144 gününü geçirdiği ve 30 Ocak 1948 akşamı gerçekleştirdiği şiddet karşıtı pasif eylem sırasında dua ederken suikasta kurban gittiği yer burasıdır. Bu müzenin içinde meşhur asasını, yuvarlak gözlüklerini ve sandaletlerini görebiliyorsunuz.
-Cumhurbaşkanlığı İkametgahı (Rashtrapati Bhavan)
Hindistan Cumhurbaşkanının resmi ikametgâhıdır ve 1929’da yapılmıştır.
Saraya benzeyen binası ve Moğol bahçeleriyle 130 hektarlık bir alanı kaplar.
-Rajpath Bulvarı (Rajpath)
Kral Yolu olarak geçen Rajpath, Hindistan Kapısı ve Rashtrapati Bhavan Başkanlık Sarayı’nı birbirine bağlayan yoldur.
-Akshardham Tapınağı (Akshardham Temple)
Yeni Delhi’deki Swaminarayan Akshardham bir Hindu Mandiridir (ibadethane).
Akshardham, kelimesi Tanrı’nın ilahi meskeni anlamına gelir. Göreceğiniz bu antik mimari sizde müthiş bir hayranlık uyandıracak. İçeride tam merkezde 3 m yüksekliğinde altından yapılmış dev bir Bhagwan Swaminarayan heykeli vardır. Buraya ulaşmanın en kolay yolu metro kullanmaktır. Akshardham metro istasyonunda indiğinizde yaklaşık 350 m yürürsünüz.
Delhi’nin doğu yakasında Yamuna Nehri kenarında 12 hektarlık bir alanda bulunan kırmızı kum taşından nakış nakış oymalı, oldukça ihtişamlı Hindistan’ın en büyük Hindu Tapınağıdır.
20 bine yakın Hint tanrısı tanrıçası (Murtias) ve mitolojik antik rölyeflerin detaylı işlemeleri ile inanılmaz bir tapınaktır.
Tabanı 147 adet fil figürünün üzerinde durmaktadır. Hinduizmin kadim ilkelerinin farkında olarak gezecek ve bu mistik yeri gerçekten çok beğeneceksiniz.
Bu Tapınakta Bhagwan Swaminarayan’ın merhamet ve şiddetsizlik gibi öğretileri, bilge yaşamı sizi oldukça etkileyecektir.
Tapınağa giriş ücretsizdir fakat içerideki salonlarda yapılan gösteriler biletlidir.
Tapınağın içinde heykellerden yapılan Hindu antik değerlerinin ve bilgeliğinin sergilendiği üç salon (Mandapam) vardır. Bu salonların adları Sahajanand Darshan, Neelkanth Darshan ve Sanskruti Darshan’dır. Bu salonlarda değişik animasyon gösterileri vardır. Mesela, ” Swaminnarayana’nın çoculuğu” animasyon filmi, bir diğer salonda Hint müzikleri eşliğinde kadim Hint kültünü anlatan yapay bir nehir gezisi yapılıyor.
Aşk, ahimsa (şiddetsizlik), korkusuzluk, iyilik, tevazu, şefkat, manevi bilinç, dürüstlük, birlik ve barış gibi evrensel değerleri içeren animasyon videoları bu mekanda gösterilmektedir. Mutlaka vakit ayırıp izleyin. Tapınağın etrafındaki su fıskiyelerinin müzikle dansı ise gerçekten çok coşkuludur.
Tapınaktaki bütün ürünler sağ el ile servis edilir, siz de bu kültüre dikkat edin. Dua etmek istiyorsanız eğer, bağdaş kurup oturmanız uygun olur. Hindistan’a yapmış olduğunuz gezinizde mutlaka bir içsel yolculuk ve kendini sorgulama gibi değerleriniz de bu mistik mekanlarda uyanışa geçecektir.
Tapınağa girerken çok sıkı önlemler vardır. Neticede burası kutsal bir mekan o yüzden açık kıyafetler giyinmeyin. Sigara, çakmak, elektronik aletler, yiyecek, içecek, cep telefonu, kamera sokmak yasaktır.
-ISKCON Tapınağı (ISKCON Temple)
Yeni Delhi’nin Doğu Kailash bölgesindeki Hare Krishna tepelerinde yer alır. Sri Sri Radha Parthasarathi Mandir ISKCON Delhi Tapınağı olarak bilinen bir Hindu Tapınağıdır.
Hinduların kutsal kitabı olan Bhagavat Gita 800 kilo ağırlığı ile dünyanın en büyük basılı kitabını bu tapınakta görebilirsiniz. Burada Bhagavat Gita’nın Vedik öğretileri okunur, yoga sistemleri anlatılır. Ünlü destanlarından olan Mahabharata destanının slayt gösterileri yapılır.
Ramayana Sanat Galerisinde de orjinal yağlı boya tabloları vardır. Burası oldukça keyifli bir tapınak, şarkılar söyleniyor, danslar ediliyor, siz de eşlik edebilirsiniz. Hemen girişte güzel bir de restoranı var. ( Tabi ki vejetaryen yemekler) Giriş ücretsizdir.
-Evliya Nizamuddin Dergahı (Nizamuddin Dargah)
Babürlerin hüküm sürdüğü zamanlardan kalma Sufilik geleneğinin sürdürüldüğü, beyaz mermerden yapılmış küçük bir dergahtır.
Dergah’ın avlusunda perşembe geceleri Qawwali ilahileri dinleyebilirsiniz.
-Gurudwara Bangla Sahib (Sri Bangla Sahib Gurudwara)
Burası beyaz mermerden, altın kubbesi ve uzun bayrak direği ile hemen dikkatinizi çeker.
Delhi’deki en önemli Sikh ibadethanesidir.
Sikh ibadetlerini, gelenek ve görenekleri görebileceğiniz muhteşem mistik bir ortamdır. Hindistan’daki diğer Gurudwaralardaki gibi burada da tapınak girişi ücretsizdir.
Tapınağa girerken başınızı örtmeniz gerekir. Girişte ayakkabılarınızı çıkarıp, hemen kapı girişinde ayakkabınızı emanet edeceğiniz yerler vardır, gönüllüler orada görev yaparlar. Tüm Gurudwaraların önünde birer kutsal su havuzu vardır ve burada abdest alırlar. Langar (yemek salonu) yani tüm dünya insanlarına din, dil, ırk ne olursa olsun herkese açık yemek salonu vardır ve ücretsizdir.
-Lotus Tapınağı (Lotus Temple)
Mimarisi İranlı mimar Feriborz Sahba tarafından yapılan, 7 Bahai tapınağından birisidir. Yeni Delhi’de daha güneyde bulunan Tughlakabad’da bulunmaktadır.
Bahai tapınakları; bulundukları yörenin kültürel özelliğini yansıtacak bir mimariyle yapıldığından dolayı, Delhi’deki Bahai Tapınağı da Lotus Çiçeği biçiminde tamamen beyaz mermerden inşa edilmiştir.
Tapınağın çevresinde 9 adet havuz vardır. Bu turkuaz su dolu havuzlar ve beyaz mermer tapınağı oldukça ihtişamlı gösterir.
Tapınak 45 Lotus çiçeği yaprağı oluşturulacak şekilde yapılmıştır. Bahai tapınakları bütün ırklar, dinler ve kastlar için Tanrıya ibadete adanmıştır.
İbadet saatlerinde Bahai dininin kurucusu Hz. Bahaullah’ın sözleri, felsefesi ve kutsal metinleri okunur. Tapınakta inançları gereği konuşmak ve hatta fısıldaşmak bile yasaktır.
-Kutup Minare (Qutub Minar)
Hindistan’da bulunan ikinci en büyük minaredir. UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde bulunan yapı Yeni Delhi’de daha güneyde bulunan Mehrauli’de bulunmaktadır. Kutub Minaresi, Hint-İslam mimari mükemmelliğinin tasvir edildiği gerçekten çok ilginç bir mimariye sahiptir. Müslümanların Delhi’deki son Hindu Kralını yenmesi şerefine 1193 yılında yapılmıştır.
Qutb-id Din Aybek, bu minareyi yaptırmaya başladığında sadece birinci katını bitirebilmiş. Yüksekliği 73 m, taban çapı 15 m ve tepe çapı 2.5 m genişliğindedir. Giriş ücretlidir.
Kutub Minar ve çevresindeki medrese, türbeler ve mozole gibi diğer tarihi yapılarda vardır. Bu kompleksin her yerini gezin, yine yanınızda suyunuzu taşımayı unutmayın. Ayrıca bu tarihi duvarların üzerinde yeşil yeşil papağanlar yuva yapmışlar çok ta güzeller, benim gibi papağanlara bakacağım diye düşmemek için bastığınız yere dikkat ederek yürüyün.
Burada her sene Kasım- Aralık aylarında, Qutab Festivali yapılıyor. Geleneksel Sufi müziklerinin görkemli kutlamaları ve klasik Hint danslarının yapıldığı üç günlük bir festivaldir. Manipuri, Kuchipudi, Odissi gibi renkli ve coşkulu danslar yetenekli sanatçılar tarafından sergilenmektedir. Müzisyenler, Gazeller ve Qawwalis gibi çeşitli müzik türlerini çalarken bazıları da Sarangi ve Sitar gibi antik çalgılar çalıyorlar. Bu festival, gezginlere Hindistan’ı ve antik kültürünü daha yakından tanıma imkanı sağlıyor.
Buraya kadar gelmişken Hindistan’da et yemedik demeyin. Kebapları ile ünlü Nizam’s a Kathi Kebab yemek için uğrayınız derim.
-Demir Sütun (Iron Pillar of Delhi)
Yeni Delhi’de daha güneyde bulunan Mehrauli’de bulunmaktadır. 7 m yüksekliğinde, MS 5. yy.da Hindu Kralı Chandra Varman tarafından buraya yerleştirilmiştir.
Sütunun tepesinde yarı kartal, yarı insan şeklinde bir tanrı olan Garuda figürünü taşımakta olduğu da söylenmektedir. Bu demir sütunda 2 bin yıldır en küçük bir paslanmanın bile olmaması halen bir gizemdir. İnanışa göre eğer bir kişi kollarıyla bu sütunu sarabilirse her dileği yerine gelirmiş.
-Hauz Khas Kompleksi – Kraliyet Su Tankı (Hauz Khaz Siri)
Hauz Khas, İmparator Alauddin Khilji’nin hükümdarlığının başkenti olan Siri Fort’un bir bölümünü ortaya çıkaran önemli bir yerdir.
Kraliyet Su Tankının girişindeki yemyeşil Geyik Parkında; benekli geyikleri, tavus kuşlarını, tavşanları ve tankın etrafındaki alanda da çeşitli kuşları görebilirsiniz. Bu kompleks bir su deposunun etrafına inşa edilmiştir. Tarihi kalıntıların yer aldığı bu kompleks bir cami ve bir mezara da ev sahipliği yapmaktadır. Giriş ücretsizdir. Bu bölgenin etrafında yoğun bir şekilde kozmopolit bir yapıya sahip yerleşim yerleri ve ticari merkezler vardır.
Ünlü moda tasarımcıları ve antika mağazaları ile çevrilidir. Bu bölgeyi ziyaret ettikten sonra Hauz Khas Enclave, Kalkaji Tapınağı, Lotus Tapınağı, Nizamuddin Tapınağı ve Chirag Dehlvi’nin Dargah’ı da ziyaret edebilirsiniz.
-Shri Kalkaji Mandir-(Kali Tapınağı)
Hindu Tanrıçalarından olan Tanrıça Kali’ye adanmış bir tapınaktır. İlkbahar ve sonbahar aylarında kutlanan bir Hindu festivali olan Navratri Festivali zamanı bu tapınak gerçekten görülmeye değer.
Festival zamanı burada muhteşem danslar, ilahiler, şarkılar söylenir, Aarti denilen Hindu ayinleri yapılır. Gece tapınağın etrafı ışıklandırılır, Puja ayinleri ve meditasyonlar yapılır. Bundan sonraki yazımda yani Delhi festivallerinde daha ayrıntılı ve renkli bir yazı sizleri bekliyor.
Nasıl Delhi’yi beğendik mi? Delhi’yi didik didik gezdiğimize göre, buradan başkentten sonra Hindistan’da gezebileceğiniz en pratik rotaları sizlere sırası geldikçe anlatacağım. Öncelikle altın üçgen rotasını Delhi Festivalleri yazımdan sonra kaleme alacağım.
Şimdilik अलविदा Alvida.
MİNE CANDAR❤️
Diğer Hindistan yazılarımızı da mutlaka okumanızı tavsiye ederiz.
Comments (2)
Hindistan’ı senin rehberliğinde ve yazılarında tekrar tekrar yaşamak çok güzel bir duygu. Görme fırsatım olmayan yerlere gidebilmek için gün saymaya başladım şimdiden. Bu güzel ve mistik ülkeye bir kez daha aşık oldum, sanırım benimde kalbimin yarısı bu güzel ülkede kaldı. Umarım daha uzun bir süreli rotamız olur birlikte, o güne kadar yazılarınla avunacağım , sevgiler ve başarılarının devamını dilerim güzel yürekli dostum …
MASTER TRAVELER , Yani Üstad ,Usta, Uzman Gezgin ,,,,Sadece bu kadar mı ?
Tabiki Hayır ,
Ben ce pek çok profesyonel Rehbere Taş çıkartacak, Harika bir Rehber…Aslında Rehberden de öte
Neden derseniz;
Mine Candar’ın Hindistan’la ilgili gezi yazılarında sadece Hindistan’ ı gezmeyi anlatmadığını ,
Hindistanı Tüm insanları, Tüm sokakları ve bilinmeyen yönleri ile Keşfetmeyi anlattığını görüyorum.
Adeta bedeniyle değil, Ruhuyla da geziyor ve bizlere o şehirlerin ve orada yaşıyan insanların ,yapıların, yerlerin Ruhunu yansıtıyor ve bunu o kadar güzel yazıyor ki , sanki yazdığı an da adeta orada yaşıyor ve oradan da bizlere yazıyor gibi.
Ben bu güzel gezi yazılarından bunu çıkarıyor, bunu hissediyorum
Bu da biz okuyucu ve Takipçilerine inanılmaz bir heyecan ve keyif veriyor..,
Yazının ikinci Fotoğrafında Mine Candar’ın tüm içtenliği ve sevgisi ile Hintli bir kadına o güzel ve çoşkulu sarılışına büyük bir hayranlık duydum..
.İşte bu Fotoğraf Renk,Dil, Din ,ülke gibi yani hiç bir ayrım yapmadan bir insanın hiç tanımadığı başka bir insana Sevgi gösterebileceğinin çok önemli bir örneği.Diğer bir anlatımla Evrensel Sevginin Tezahürünün yansımasını gösteriyor.Hepimiz bu Fotoğrafa çok iyi ve uzun uzun bakmalıyız.
SEVGİ EN BÜYÜK VE EN GÜÇLÜ ENERJİ dir.
Evet Mine Candar’ın Hindistan’la ilgili 4.yazısını da büyük bir heyecan ve keyifle okudum. .Kendisine bu Güzel yazısı ve güzel Fotoğrafları ve ayrıca sadece bir gezi rehberliği değil örnek alınacak Ruhsal Rehberliği için de çok, çok Teşekkür ediyorum…