Tarihte Mysiapolis Şimdi Misi Köyü gözleri ile neler gördü yüzyıllardır?
Mysiapolis dünyaya gözlerini açtığında tarih M.Ö. 1816 idi. Nerdeyse dört bin yıl önceki bu doğum esnasında daha ortada ne filozoflar vardı ne de bize bu bilgiyi veren tarihçi Heredot.
Anadolu Tunç Çağı olarak bilinen dönemi yaşıyordu ve “yazı” henüz keşfedilmemişti.
Misi Köyü Tarihi
Mysiler
Mysiler Trakya’da ikamet eden altı kavimden biriydi o dönem. Onları topraklarından kaldırıp Anadolu’ya, taa Prusia (Bursa) havalisine göç ettiren sebep ne idi bilinmez ancak anlaşılan o ki belki de gizlenmeye pek elverişli olduğundan seçilmiş ve kem gözlerden uzak bu kuytu köşede yüzyıllar boyunca mutlu mesut yaşamışlardı.
Üstelik yakın civarda değişik yerleşkeler kurmayı ve Misyalılar adını verdikleri bir birlik oluşturmayı da ihmal etmemişlerdi.
Mysi’nin coğrafi özelliği sadece onları değil yüzyıllar sonra Roma İmparatorluğu’nun baskısından kaçıp Mysi’ye gelen keşişleri de gizlemiş ve Hristiyanlığı yaymak için eşsiz bir üs olmuştu.
Bir adı da Keşiş Dağı olan Uludağ’ın eteklerine yayılan din adamları misyonerlik vazifelerini bu üsten yönetmişler hatta burada konsül toplayarak kutsal kitap İncil’in ruhu nedir sorusuna cevap arayan derin tartışmalar bile yapmışlardı.
Mysiapolis’in Türklerle Tanışması
Yüzyıllarca keşişlerin faaliyetlerine sahne olan Mysi, 1316 tarihinde Orhan Gazi’nin bölgeye gelişiyle yeni ve uzun bir döneme tanıklık etmeye başlar; Osmanlı İmparatorluğu’na.
Orhan Gazi’nin asıl amacı Uludağ eteklerinden ovaya doğru inen Bursa şehrini kuşatma altına alabilmekti. Mysi sadece kuytu bir bölge olmasıyla değil bugün Nilüfer Çayı olarak bildiğimiz ve o dönemde bir dereden ziyade güçlü bir ırmak olarak akan suların kıyısında olmasıyla da cazipti.
Çünkü ırmağın sularıyla bereketlenen yeşil çayırlar askerler için engin bir iaşe kaynağıydı. Rivayet olunur ki Mysi Bursa alınana dek geçici bir başkent görevi bile görmüş fakat çok değil sadece on yıl sonra Bursa fethedilince işlevini kaybederek yıldızı sönmüş ve ikinci plana düşmüştü.
Tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan Mysi dönemin tüccarları için de önemli bir merkez olmuş, Mysi’nin gözleri Batı’dan Doğu’ya Doğu’dan Batı’ya gidip gelen kervanların misafirliğine de tanıklık etmişti.
Bursa’ya mal götürüp getiren tüccarlar yorucu saatlerin ardından bitap düşen bedenlerini Mysi gecelerinde dinlendirmişler, kurnaz ve biraz da hilekar pazarlıklarla ceplerine dolan tatlı karların günahını ise Nilüfer Irmağı’nın sularında yıkayarak arındırmışlardı.
Bursa ve havalisi için her daim önemli ekonomik kaynaklardan biri olan ipekçilik, yakın dönem Mysi halkı için de önde gelen bir üretim alanıydı.
Öyle ki ipekçilik 18. yy. ortalarına dek uzanan ve bugün varlığını hala koruyan eski Mysi evlerinin mimari biçimini belirlemiş, geniş sundurmalar ipekböceği üretimi için özel olarak inşa edilmişti.
Bugün Misi Köyü
Bugün Misi Köyü yüzyıllara tanıklık etmiş yorgun gözleriyle, son uykusunu bekleyen yaşlı bir bilge edasıyla gelip geçene bakıyor.
İhmal edilmişliğin ruhunda açtığı yaralar köyün kentsel sit alanı ilan edilip tarihi evler korumaya alındıktan ve bazıları restore edildikten sonra iyileşmeye başlamış görünüyor.
Nitekim yerel yönetimin çabalarıyla köyün farkında olanların sayısı gün geçtikçe artıyor. Çay kenarındaki çay bahçelerinde ördeklerle birlikte yapılan doyumsuz bir kahvaltının ardından çıkılan yürüyüşlerde tabiatın kokusuna tarihin kokusu karışıyor.
Yaz aylarında düzenlenen şenlikler köy halkı için yeni ekonomik girdiler yaratıyor.
Mysi kavminin bu toprakları keşfetmesi için yüzlerce km.lik bir mesafeyi aşması gerekiyordu. Ancak Bursa’lıların böyle bir zahmete girmesine gerek yok çünkü hemen el altında Mysi. Bugün Gümüştepe olarak tanınan ve Bursa’nın güneyinden Orhaneli’ne giden yol üzerinde kalan, etrafı ormanlarla kaplı dört tepeyle çevrelenmiş eğimli bir araziye sahip bölgede kurulu Mysi’ye ulaşım çok kolay.
Acemler istasyonundan saatte bir kalkan 2/B, B20-A ve B20-B numaraları otobüslerle kısa bir sürede ulaşmak mümkün.
Mysi’nin bugünkü sakinleri ataları gibi gözlerden uzak kalmak değil keşfedilmek istiyor. Çünkü şimdi Mysi’nin silkinip toparlanma ve yorgun gözlerini yeni bir döneme tanıklık etmek üzere hazırlamasının tam zamanı.
Bursa ile ilgili diğer yazılar için tıklayınız.