Pamukkale Travertenleri Gezisi Türkiye gezi planı tüm gezginlerin olmazsa olmazlarından. Bu yabancı gezginler için de böyle çünkü söz konusu travertenler Türkiye’nin Dünya’da En Çok Bilinen Doğa Harikası kabul ediliyor.
Travertenler Denizli’nin nüfusu ile en büyük ilçesi olan aynı adlı Pamukkale İlçesi sınırları içerisinde bulunuyor. Zaten Denizli’de yüksek bir yerden kuzeye doğru bakarsanız parlak beyaz rengiyle Pamukkale’yi görebilirsiniz.
Malesef siz gezginler için kötü bir haberim var. Dünyanın sayılı doğal alanlarından biri kabul edilen ve 1000 yıldır ziyaretçilerine kaplıca hizmeti sunan travertenler artık bir gezi alanı değil bence sadece bir rant alanı olmuş…
Yakın zamana kadar etrafındaki otellerin suyu kirletmeleri nedeniyle traverten oluşumları kararmıştı. İnsanlar travertenlerin üzerinde gezip her tarafı kirletiyordu. Neyse ki son raddede müdahale edilip travertenlerin çevresindeki kamu ve özel tüm oteller yıkılıp ziyaretçilerin kafasına göre giriş çıkışı engellenince travertenlerin tekrar nefes alması sağlanmıştı.
Şimdi ise traverten alanı, eski haline geri dönüşümünün sağlanmasını bırakın garip bir inşaat (restorasyon diyemiyorum) çalışması ile küçücük kalan bir traverten oluşumunun etrafındaki beyazlaştırılmış balık havuzuna dönmüş.
Size de gördüğünüz şekilde belirlenmiş bir rotadan çıplak ayakla yürüyüp burayı da gördük demek kalmış. Acımasız bir eleştiri diyebilirsiniz ama buranın eski ve yeni halini bilen birisi olarak gerçekten çok üzüldüm.
Otellerden bölgeyi kurtarmak ne kadar anlamlıysa olayı ranta çevirip her tarafı beton balık havuzuna çevirmek de o kadar komik. Uzungöl’ün eski halini çoğunuz bilirsiniz. İşte orayı beton havuzuna çeviren anlayış malesef buraya da dokunmuş. Eski travertenlerin güzelliğinin yerini sanki bir teraslanmış beyaz kireç taşı ocağı almış.
Her bir birey olarak bizlere teslim edilen tüm güzellikleri bizden sonraki nesillere aktarmak ile mükellefiz. Ancak bunu bir türlü beceremiyoruz. Estetik anlayışı olmayan her şeyi rant olarak gören bir anlayışa teslim olmuş durumdayız.
Pamukkale Travertenleri ve Çevresi
Pamukkale Travertenleri’ne Ulaşım
Travertenler; Denizli’ye 20 km, İstanbul’a 575 km, Ankara’ya 487 km ve İzmir’e 225 km mesafede bulunuyor. Buraya kendi arabanızla İstanbul’dan 6,5 saatte, Ankara’dan 5,5 saatte ve İzmir’den 3 saatte ulaşabilirsiniz.
Biz buraya Ankara’dan araba kiralayarak geldik. Yol olarak ise Afyon üzerinden değil Polatlı’dan itibaren girdiğimiz Yunak-Akşehir-Eğirdir-Isparta-Burdur istikametinden devam ettiğimiz D695-D330-E 87 Numaralı Yolları tercih ettik.
Bu yola kısmen Burdur-Isparta-Denizli yolu da diyebilirim. Bu rotayı takip edince yol yaklaşık 7 saat sürüyor. Değişik yol deneyimi ve trafiksiz olarak doğanın içerisinde sürüş yapıp mutlu olmak isterseniz bu rotayı sizlere de tavsiye ederim.
Havayolu düşünürseniz Denizli’ye malesef sadece İstanbul’dan direkt uçuş seferi var. Diğer şehirlerden aktarmalı uçmak zorundasınız ki bu da zaman ve maliyeti oldukça yükseltiyor. Denizli Çardak Havalimanı şehrin 74 km doğusunda ve arabayla 1 saat mesafe. Buradan direkt Pamukkale’ye gitmek için Baytur Otobüs Servisi’ni kullanmanız (35 TL (2020)), araba kiralamanız ya da çok kişi iseniz bir taksi ile anlaşmanız mümkün (250 TL (2020)) .
İzmir-Denizli Demiryolu’nu kullanırsanız yolculuk yaklaşık 5 saat, İstanbul-Denizli Demiryolu’nu kullanırsanız yolculuk yaklaşık 12 saat sürüyor. Denizli Tren Garı, Denizli Şehirlerarası Otobüs Terminali’nin tam karşısında bulunuyor.
Otobüs derseniz bizim yaşadığımız Ankara’dan Denizli’ye yolculuk yaklaşık 7 saat, İstanbul’dan 10,5 saat sürüyor. İster tren ister otobüs olsun Denizli Otobüs Terminali’nden 15 dakikada bir kalkan Pamukkale Minibüsleri ile 25 dakikada bölgeye ulaşım sağlayabilirsiniz.
Pamukkale travertenlerinin 2 girişi bulunuyor. Yukarıdan girerseniz önce Hierapolis Antik Kentini gezip aşağıya inerken travertenlere girip Pamukkale’den çıkıyorsunuz. Bunu tavsiye ediyorum çünkü travertenlerde terlik ve ayakkabı yasak ayrıca yokuş aşağı. Eğer ters rotada ilerlerseniz yokuş yukarı önce ıslanıp sonra antik kenti gezmek zorunda kalırsınız ayrıca çok da yorulursunuz. Yani önce yorulup sonra alçalan rotada ıslanıp yorgunluk gidermek daha doğru.
Taksi kullanmıyorsanız arabayı da nerede bırakacağınız önemli bu durumda. Çünkü geri dönüp alacaksınız. Otopark ücreti 10 ₺, dışarıda yol kenarına park etmek isterseniz 8 ₺.
Kalacağınız otele girerken sorun yukarı girişe ücretsiz servis yapan oteller de var. Bizimki öyleydi mesela. Böylece arabayı çıkarmamıza hiç gerek kalmadı. Dönerken de yürüyerek döndük.
Pamukkale Travertenleri’ne Giriş Ücreti ve Ziyaret Saatleri
Travertenlere giriş ücreti Hierapolis Antik Kenti dahil kişi başı 110 TL (2021). Müze Kart ile ücretsiz.
Müze Kart yoksa yandınız. Müze Kart almak isterseniz bu sefer de sezonda çok zaman alıyor ve çok fazla kuyruk var. Çaresiz bir şekilde tam bilet alıyorsunuz.
Bu tam bilet uygulamasında ise yerli yabancı ayrımı yapılmıyor. Öğrenci indirimi bile uygulanmıyor. Bildiğiniz gibi müze kart da her yerde geçmiyor.
Artık bu işe bir el atılıp bu ayrım yapılmalı. Bütün Dünya’da turistin ödeyeceği giriş ücreti ile yerli ziyaretçinin ödeyeceği ücret ayrılmış durumda. Hatta çoğu yerde yerli ziyaretçi para bile ödemiyor. Anlaşılır gibi değil. Normal çocukları üniversiteye giden 4 kişilik bir ailenin Pamukkale’yi görme ücreti 440 TL (2021). Bu nasıl bir anlayış anlamak mümkün değil.
Travertenleri 08:00-17:00 saatleri arasında gezebilirsiniz. Tabii ki bu saatler pandemi dönemi için. Girerken ya da gelmeden tekrar sorun ya da araştırın.
Pamukkale Travertenleri
Travertenler oluşum kaynağı 400 bin yıl öncesine dayanıyor. O dönemde meydana gelen bir dizi deprem sonucu oluşan Büyük Menderes havzasındaki termal sular travertenleri ortaya çıkarmış.
Travertenler, yaklaşık 356 °C sıcaklığındaki termal suların oksijen ile temas etmesi sonucu içerisindeki karbondioksit ve karbonmonoksitin uçması ve karbonat minerallerin de çökmesi ile oluşmuş. Bu mineraller aynı zamanda o muhteşem beyazlığında kaynağı.
Hititlerin 3500 yıl önce bu alanda dini bir tapınak inşa ettiklerine dair bulgular mevcut. Yine Pers Kralı Darius’un M.Ö. 401 yılında tüm ordusuyla kışını burada geçirdiği biliniyor.
Pamukkale’nin çekiciliğinin ilk keşfi ise Bergama Krallığı Dönemi’nde başlamış. Zaten Hierapolis Antik Kenti de Bergama Krallarından II. Eumenes tarafından M.Ö. 2. yy. başlarında travertenlerin yanı başında bu kaynaklardan yararlanmak amacıyla kurulmuş.
Pamukkale’nin ünlenmesi ise Roma Dönemi’nde olmuş. Büyük devlet adamları ve zengin kişiler antik dönemde şifa bulmak için bu kaynaklarda yüzmüş. Hatta bu nedenle buraya yapılan ziyaretlerin Anadolu’daki ilk turizm hareketli olduğu kayıtlarda geçiyor.
Bölge 12. yy.ın sonlarına doğru Bizanslılardan alınarak Türklerin eline geçmiş. O dönemden sonra da şifa merkezi olarak kullanılmaya devam etmiş. Buradaki kaynaklar romatizma, kalp, mide, damar sertliği, tansiyon ve deri rahatsızlıkları için her zaman tavsiye edilmiş. Sonuç olarak söz konusu doğa şaheseri travertenler yaklaşık 2200 yıldır ziyaretçilerine kaplıca hizmeti vermiş.
Travertenler, son olarak 1988 yılında hem kültürel, hem doğal miras olarak UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmış.
Bugün ise yılda 1 milyonun üzerinde yerli ve yabancı turisti misafir ediyor. Yaz-kış ısısı değişmeyen 35 derecelik kaynak suyuyla bölgeye gelen turistlerin keyifli zaman geçirmesine de imkan sağlıyor.
Pamukkale’de Nerede Kalınır?
Buraya geldiniz ve nerede kalacaksınız. Pamukkale’de çok fazla otel opsiyonu var. Ancak benim size tavsiyem kesinlikle 2 yıldızlı butik Venüs Suite Otel olacak. Bu otelin 2 opsiyonu var. Eski olan kısmında son dakika rezervasyonu yapmıştım. Otele vardığımızda o taraf yenilendiğinden bizi hiç bir ek ücret ödemeden Suite tarafına aldılar.
Venüs Suite Hotel, harika bir atmosfere sahip aile tarafından işletilen bir otel. Travertenlere yürüme mesafesinde. Oldukça konforlu ve lüks. Bahçesi ve havuzu var. Özellikle travertenleri gezdikten sonra dinlenmek için bu havuz harika oluyor.
Son derece kaliteli bir restoranı ve harika personeli var. Kahvaltısı da harika. Otopark sorunu yok. Üstelik tesis talep ederseniz sizi travertenlerde istediğiniz girişe ücretsiz transfer de ediyor. Ne güzel değil mi?
Hal böyle olunca da çok tercih edilen bir otel. Bir gece için 3 kişi kahvaltı dahil 400 TL (2020) ücret ödedik ve kesinlikle bu ücretin çok çok üzerinde hizmet aldık. Eğer buralara gelirseniz mutlaka suite kısmını herkese tavsiye ediyorum.
Adres: Hasan Tahsin Cd. No:19, 20190 Pamukkale/Denizli Tel: +902582722270 Int: http://www.venussuite.com/
Pamukkale’de Ne Yenir? Nerede Yenir?
İnternette bir arama yaparsanız ilk tavsiye olarak karşınıza Cadde Grill House çıkacak. Biz de buna kanarak malesef burayı tercih ettik.
Mekanın travertenin tam karşısında olmak dışında bir özelliği yok. Personel çok istekli ama sunulan ürün kesinlikle felaket. Ismarladığım çoban kavurma hayatımda yediğim en kötü kavurmalardan biriydi. Üstelik içinde et yoktu. Açıkçası aile olarak ödediğim her kuruşa acıdım. Nasıl en yüksek puanı almışlar anlamakta zorlandım. Üstelik pandemi kurallarına da kesinlikle uymuyorlar. Bu yüzden bir foto bile çekmeye gerek görmedim. Gidin ekmek arası birşeyler yiyin daha iyi.
Buradaki tek tavsiyem kesinlikle Venüs Oteli’nin restoranı. Set menü veriyorlar. Ücret, Cadde Grill House’da ödediğimiz ile aynı. Havuz başında sessiz bir ortamda yemeğinizi yiyebiliyorsunuz. Yemekler harika. Yabancılar olayın farkında yemek için otelden bile çıkmıyorlar.
Pamukkale’den Ne Alınır?
Buradan almak için sizlere tek tavsiyem eğer kullanıyorsanız ve götürme imkanınız varsa şarap. Bölgeye has çok güzel ve çok fazla şarap çeşidi var. Fiyatlar da oldukça uygun.
Evet arkadaşlar benim Pamukkale Travertenleri ile ilgili sizlere anlatabileceklerim bu kadar. Denizli ile ilgili diğer yazılarımız için Denizli Gezi Rehberi‘ne bakabilirsiniz. Sağlıcakla Kalın.