- Cafe Borges
- Anadolu’nun En Önemli Müzesi Anadolu Medeniyetleri Müzesi
- Ankara Kalesi Gezisi
- Ankara’nın En İyi Deniz Mahsulleri Restoranı Trilye Restaurant
- Tuz Gölü Fotoğraf Gezimiz
- Ankara Ulucanlar Cezaevi Müzesi
- Gramofon Kafe
- Rahmi M Koç Müzesi
- Sonbaharda Eymir Gölü Gezisi
- İlk Türkiye Büyük Millet Meclisi
- İçimdeki Derinlik: Karagöl
- Son Güzde Demirciören Köyü
- Durasan Şah Tabiat Parkı
- Ankara’ya Yakın 3 Trekking Rotası
- Yazın yaptığımız Beypazarı Gezisi
- Kalecik Kalesi
- Afitap Meyhane, Ankara’da Bir Efsane
- Ankara’nın Simgelerinden Atakule
- Kalecik Gezisi
Yazın yaptığımız Beypazarı Gezisi, Ankara’nın en turistik ilçesinde geçmişten günümüze tarihin bir aynası tutmak gibi. İlçe; sodası, havucu, yerel lezzetleri ve tabii ki kendine has mimarisi ile son dönemde hem başkentlilerin hem de gezginlerin gözdesi durumunda.
Tabii ki buna son dönemde bölgede yetişen organik yöresel ürünleri almaya gelen gurme ya da ağzının tadını bilenleri de eklemeliyiz.
Ankara’nın batısında yer alan ilçe eski İstanbul Yolu üzerinde Ayaş ve Nallıhan İlçeleri arasında yer alıyor. 50 bin civarında bir nüfusa sahip. Ekonomi; tarım, ticaret, hayvancılık, sanayi ve el sanatlarına dayanıyor.
Diğer taraftan ilçenin bilenler için biraz Safranbolu’yu andırdığını belirtmeliyim.
Beypazarı ve Çevresi
Beypazarı’na Ulaşım
İlçe; Ankara´dan 100 km, İstanbul´dan 320 km uzaklıkta bulunuyor.
Beypazarı gezisinin başlangıç noktası eğer Nallıhan tarafından ya da Karadeniz’den gelmiyorsanız çok büyük bir ihtimalle Ankara olacak. İlçeye Ankara’dan araba ile 1-1,5 saatte ulaşabilirsiniz. Çarşı içerisinde otoparklar mevcut.
Toplu ulaşımı kullanmak isterseniz Ankara Şehirlerarası Otobüs Terminali (AŞTİ) ve Akköprü Migros´tan yarım saat arayla kalkan otobüs ve minibüslere binebilir ve 2-2,5 saatte ulaşabilirsiniz. Tel: 0312 224 11 06 – 0542 252 30 41
Beypazarı’nın Tarihi
İlçe’nin tarihinin bölgede yapılan kazılarda bulunan bulgulara istinaden çok eskilere dayandığı düşünülülüyor. Derbencik köyü mevkii ve İnözü Vadisi ve etrafında tarihi yerleşim yerleri izlenebilmektedir. Bölgenin tarihi ismi “Kaya Doruğu Ülkesi” anlamına gelen “Lagania” dır.
Bölge sırasıyla Hitit, Frig, Galat, Roma, Bizans, Selçuklu, Germiyanoğullan Beyliği ve Osmanlı medeniyetlerine ev sahipliği yapmıştır.
İlçenin tarih içerisinde öne çıkma dönemi Germiyanoğullan Beyliği zamanında olmuş. Beyliğin veziri Zinar Hezar bölgeyi Bizanlılardan aldıktan sonra ilçenin tarihi İpek Yolu üzerinde İstanbul-Ankara-Bağdat hattında olduğunu görerek burada büyük bir pazaryeri kurdurtmuş. Haliyle bu pazar zaman içerisinde çok önem kazanınca da buraya Beypazarı denmiş.
Bu dönemden günümüze kadar da Beypazarı, bütün çevre kasaba ve köylerin alışveriş için geldikleri ve Ankara esnafının mal alıp sattığı bir ticaret merkezi olmuş.
Beypazarı Maden Suyu
Şehrin hemen girişinde İnözü Vadisi çıkışında hepimizin doya doya içtiği Beypazarı Maden Suyu Tesisleri’nin sembolü büyük soda şişesi karşılıyor bizi…
Beypazarı maden suyu halen ülkemizde tercih edilen içimi çok hoş bir soda. Şahsen biz evimizde bu sodayı tüketiyoruz. Ben yeşil elmalı olanı da tüketiyorum ve herkese tavsiye ederim.
Beypazarı Havucu
Beypazarı gezisi yapıp havuçtan bahsetmemek olmaz. İlçenin sembolü havuç. Çünkü bu topraklar tek başına havuç ihtiyacımızın % 60’ını karşılıyor.
Bu nedenle şehrin hemen girişine şirin bir havuç heykeli yapılmış. Pazarda gezerken yemek için bile körpe havuç satışı yapanları görebilirsiniz. Mutlaka tadına bakın çünkü çok hoşunuza gidecek.
Beypazarı Gezilecek Yerler
-Beypazarı Evleri
Evleri gördüğünüzde ilk aklınıza gelen şey Safranbolu Evleri oluyor. Her biri tarihi ve korunmuş durumda çok fazla sokak ve ev var.
Bu sokaklarda yürüyüş yapmak ve fotoğraf çekmek gerçekten ayrı bir zevk. Foto severler tam bir hazinenin içerisindesiniz.
Tabii ki burada güzel olan tarihi dokunun korunmuş olması ve o güzel otantik havayı içinize çekebilmeniz.
Öncelikli tavsiyem merkezde yer alan Alaattin Sokak. Burada restorasyonu tamamlanmış ve hizmete açılmış bir çok tarihi konak ile karşılaşacaksınız.
–Sultan Alaaddin Camii
Tarih kokan bir cami. Beypazarı’nın dokusunu tamlayan yapı Selçuklu mimari tarzında inşa edilmiş. Caminin içini ayrı özenle dizayn etmişler.
Önünde herkesi gölgesine alan 800 yıllık bir çınar ağacı var. Mutlaka gidip görülmesi gereken bir yer.
Adres: İstiklal, 06730 Beypazarı/Ankara
-Sulu Han
Güzel bir Osmanlı Dönemi yapısı. İpek Yolu ticaretine istinaden 1683 yılında Nasuh Paşa tarafından yaptırılmış. Dikdörtgene yakın formda kesme taştan ve düz tuğladan inşa edilmiş.
Han her gün 08:00-00:00 saatleri arasında açık. Burası daha çok hediyelik eşya dükkanlarının olduğu bir yer. Oturup bir kahve içip dinlenmek ve hoş zaman geçirmek için güzel bir yer.
Adres: ZAFER MAH. HÜKÜMET CADDESİ, Suluhan Sk., 06733 Ankara Tel:+905537498782
–Türk Hamam Müzesi
Ülkemizin ilk ve tek hamam müzesi. Hamam kültürünün geleceğe aktarılması maksadıyla kurulmuş. Küçük ve şirin bir müze.
İçeri girerken loş bir ortamla beraber mükemmel bal mumu heykeller ile karşılaşıyorsunuz. Büyük bir yer değil ama heykelleri incelerken bayağı bir vakit geçirebileceğiniz yer.
Müzede yöresel kıyafetler, peştamal, ibrik, hamam tası, çıkrık vb. mazisi 50 yılı geçmeyen malzemeler bulunuyor. Giriş tam bilet 5 TL (2021). Size ise bunun çok üzerinde canlı bilgi veriliyor. Yani mutlaka değişik yeni bir şey öğreneceksiniz. Hediyelik ürün de satın alabilirsiniz.
Adres: Cumhuriyet, Yenice Sk. No:23, 06732 Beypazarı/Ankara Tel: +903127632224
-Beypazarı Yaşayan Müze
Alaadin Cami’nin köşesinden Çınar Sokak yokuşuna girerseniz yokuşun sonunda bulunan Yaşayan Müze’ye ulaşabilir, eski ve yeninin günümüze uyarlandığı sanat eserleri ile dolu müzeyi gezebilirsiniz.
Burası, bildiğimiz müzelerden çok farklı. Çünkü İlk girişte yerel kıyafet giymiş bir rehber direkt olarak size eski konak hayatını yaşatmaya çalışıyor. Bu nedenle de kendinizi bir müzede değil tiyatrodaymış gibi hissediyorsunuz.
Ev yazıda da bahsedildiği gibi Abbaslar Ailesine ait. 1900’lü yıllarında yapılmış özgün bir Türk Evi. 23 Nisan 2007 tarihinde eğitimci ve kültür bilimci Dr. Sema Demir tarafından ev bir açık hava müzesi olarak hizmete açılmış.
Eski konağın mutfağı ise yapının ilgimi çeken bölümlerinden biri.
İçeride ıhlamur baskı, ebru, Karagöz Hacivat gösterisi deneyimleme ve yöresel kıyafet deneme gibi etkileşimli etkinlikler mevcut. Hepsi kibar ve işlerini severek yapan insanlar.
Odalarda paralı bazı aktiviteler var. Müzede kurşun döktürebilir, kahve falı baktırabilir, halı dokuyup eski kıyafetlerle resim çektirebilirsiniz.
Ayrıca masal da anlatıyorlar. Bu müzede dinlediğim Keloğlan masalı beni gerçekten etkiledi.
Müzeye kişi başı 12 ₺ öğrenci 9 ₺ (2021) ödeyerek girebilirsiniz.
Adres: İstiklal, Çınar Sk. No:17, 06730 Beypazarı/Ankara Tel: +903127632224
-İnözü Vadisi
Normal olarak Ankaralılar buraya gelmeye karar verdiklerinde kahvaltılarını İnözü Vadisi’nde yapıyorlar. Eğer planlama yaparsanız siz de bunu değerlendirin ve gezinize buradaki tesislerden birinde güzel bir köy kahvaltısı ile başlayın.
Vadi boyunca yazımın başında da belirttiğim gibi etrafta değişik oluşumlar ve mağaralar var. Çünkü bölgedeki ilk yerleşim bu mağaralarda olmuş. Bu oluşumlar ve mağaralar tarih ve foto severlerin dikkatini çekebilir.
Eğer gitmek isterseniz İnözü Vadisi ise ilçenin 5 km kuzeyinde bulunuyor.
Yani ya gelirken kahvaltı için ya da giderken yemek ya da çay içmek için bahse konu vadiye uğrayabilirsiniz.
Beypazarı’nda Ne Yenir? Nerede Yenir?
İlçe yemek kültürü alternatifleri açısından da oldukça zengin. Her yerde Beypazarı Tarhanası, Beypazarı Dolması, Beypazarı Güveci, 12 katlı Baklava sunumları göreceksiniz. Beypazarı kurusunu bilmeyeniniz yoktur herhalde…
-Beypazarı Taş Mektep
Yemek denince ilk akla gelen yer Cumhuriyet Caddesi üzerindeki Taş Mektep. Zaten siz de oraya gidince ne dediğimi anlayacaksınız.
Burası adından da anlaşılacağı gibi 1800’lü yıllarda gerçekten de bir sıbyan mektebi olarak inşa edilmiş ve hizmet vermiş. Günümüzde koruduğu tarihi dokusu ile yöresel lezzetler sunan harika bir yer.
Genel olarak menülere itibar etmesem de burada Beypazarı Tarhanası, Beypazarı Dolma, Beypazarı Güveci, Salata, Ayran, 12 katlı Baklava ve Çay’dan oluşan menüyü almanızı tavsiye edeceğim. Sanırım Belediye tarafından işletildiği için servis biraz yavaş ama sırf bu menü için bile burada yiyebilirsiniz.
Tarhanası Türkiye’de içebileceğiniz en güzel tarhanalardan biri. Hafif ekşi tadı gerçekten muhteşem.
Sarmasına diyecek tek söz yok. Benzerini Safranbolu‘da yedim ancak yakından bile geçemez.
80 katlı baklavaya gelince kat sayısı artınca tabii ki tadı değişmiyor. Ancak yiyecekseniz de burada yemenizi tavsiye ediyorum.
Bir de buraya özgü çok ünlü pilavlı bir güveç var. Bu güvecin özelliği taş fırında toprak kaplarda bir gün boyunca pişmesi. Biz her geldiğimizde mutlaka yiyoruz.
Bir de ayranlarını es geçmek istemiyorum. O kadar güzel ki mutlaka bir daha isteyeceksiniz.
Gördüğünüz menüyü buraya her geldiğimiz de zevkle yiyoruz.
Fiyatlara gelince 2021 menüsünü aşağıya bırakıyorum.
Gördüğünüz gibi ister yöresel menüyü set halinde yiyebilir ister arasından seçebilirsiniz. Her durumda hoşunuza gideceğinden eminim.
Restoran her gün 08:00–18:00 saatleri arasında hizmet veriyor. İsterseniz burada kahvaltı da yapabiliyorsunuz.
Adres: İstiklal, Alaaddin Sk. No:4, 06730 Beypazarı/Ankara Tel: +903127627606
Bunun dışında çarşıda pide gözle vb yiyebileceğiniz çok sayıda seçenek ile karşılaşacaksınız. Ayrıca çarşıda da mutlaka havuç veya dut suyu içmelisiniz.
Beypazarı’nda Alışveriş
Alışveriş için en doğru yer Alaattin Sokak. Nerede ise her gün burada tamamen yöresel ürünleri bulabileceğiniz bir pazar kuruluyor. Her şey doğal ve güzel.
İlçenin çarşısında gezerken tok olmamakta fayda var. Dükkânlardan kuru ve baklava kokuları geliyor.
Beypazarı kurusu, 80 kat ince hamurdan yapılmış baklava, yaprak sarması, havuç lokumu, dut pestili, cevizli sucuk, tarhana, erişte, kurutulmuş domates…
Bütün bu yöresel lezzetleri tadarak keyifle alışveriş yapabilirsiniz. Akla gelmeyecek bir sürü lezzet saklı bu kasabada…
Tabii ki tatlı ve çarşısından alacağınız Ankara merkeze göre daha ucuz ve doğal baharat çeşitleri…
İlçe gümüşçülükte de bir numara. Öyle ki Gümüşçüler Çarşısı’nda hem çeşit çok fazla hem de fiyatlar gayet uygun. Güzel el işi takılarını bulabileceğiniz gümüş dükkanlarında çok zaman geçiyor farkına varmadan …
Tezgâhlarda el yapımı ahşap ürünler, bakır eşyalar, güzel takılar hatta ahşap oyuncaklar bile satılıyor.
Esnaf ise çok sıcakkanlı. Şehirlerde alışık olmadığımız insanlar. Kısacası esnaf misafirperver, samimi, güler yüzlü halkı ile yok olduğunu sandığımız Anadolu değerlerini bize tekrar hatırlatıyor.
Bir de belirtmeden geçemeyeceğim yazın giderseniz Ankara’ya dönerken yol kenarındaki köylü stantlarından mutlaka kasayla Beypazarı ya da Ayaş Domatesi alın. Bu kasalar birinci el olduğu için oldukça uygun oluyor. Bahsettiğim domatesler de Ata tohumu organik ürün olduğundan Türkiye’nin en lezzetli domatesleri….
Değerlendirme
Beklediğiniz bir ilçe gezisinden çok fazlasını veren, oldukça keyifli bir gezi vadediyor. Dokusu, tarihi ve ambiyansı oldukça etkileyici…
Kültürel açıdan, tarihi evleri ve gümüş işi ile kesinlikle bir miras. Eski çarşıda kesinlikle gezin. Hala gitmediyseniz en kısa zamanda yolunuzun düşmesini dilerim… Ankara’nın stresli iş hayatından bunalanlardan mısınız? O zaman Beypazarı Gezisi iyi bir seçenek olabilir…
Çünkü sabah kahvaltınızı yapıp şehrin tarihi mekanlarını, müzelerini ve çarşılarını gezebileceğiniz; ardından öğle yemeğinizi çok otantik yerlerde yiyebileceğiniz ve en sonunda şehre kuş bakışı bakıp veda edebileceğiniz şirin bir yer…
Ankara ve çevresi ile ilgili diğer yazılarımız için Ankara Gezi Rehberi‘ne bakmayı unutmayın. Sağlıcakla Kalın.